Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/750 E. 2019/189 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2014/750 Esas
KARAR NO : 2019/189
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :25/06/2012
KARAR TARİHİ :11/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; Davacı ile davalı arasında taşıma ilişkisine dayanarak imzalanan vade/kredi talep sözleşmesi uyarınca davacı tarafından bir çok DDP yani tüm masrafların ve ücretlerin gönderen tarafından karşılanacağını belirten incoterms kaydı içerir taşıma yapıldığını ve yapılan taşımalara ilişkin faturalar düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafından bir kısım ödemelerin yapılmamış olduğunu, davalı borçlunun 23/01/2012 tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede bir kısım faturalar belirtilerek demuraj ve araç bekleme maliyetlerini içeren fatura tutarlarına itiraz ve iade ettiklerini bildirdiklerini, davalı borçlunun itiraz edilmesine rağmen daha önceden itiraz edilmeden içeriği kabul edilen bir kısım faturaların kısmen ödendiğini, davalıya ayrıca 30/01/2012 tarihli 3.085,00 USD tutarında demuraj alacağına ilişkin fatura gönderildiğini bir ödeme sağlanamadığını belirterek … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takibe davalının itirazının iptaline takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında taşıma ilişkisi bulunduğunu bu ilişkinin vade/kredi talep sözleşmesi ile kurulduğunu, davacının demuraj ve araç beklemeden kaynaklandığını iddia ettikleri bir takım maliyetleri faturalandırarak davalı şirkete gönderdiğini, davalının faturaları iade ederek herhangi bir ödeme yapmadığı için ilamsız takip başlatıldığını, demuraj ve araç bekleme maliyetlerine ilişkin bedellerin davalı şirket sorumluluğunda tutulamayacağını, bu maliyetlerin doğmasına sebep olanın davacı şirket olduğunu, bu bedellerin taşıma sırasında davacının kusurlu davranışı sebebi ile oluşan bir takım cezai yükümlülüklerin bedelleri olup davalı şirketin bu giderleri karşılama yükümlülüğü bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı,…Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar sayılı, 29/11/2012 tarihli kararı ile dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, 13/02/2013 tarih, … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İstanbul 51. ve 52. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere gönderildiği, İstanbul Kapatılan 51.Asliye Ticaret Mahkemesinde … esasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu, İstanbul 51. ve 52 Asliye Ticaret Deniz İhtisas Mahkemelerinin kapatılarak dosyaları İstanbul 17 Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiği, ve yargılamaya İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi (Denizcilik İhtisas Mahkemesi)’nin 2014/750 esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; davalı şirket defterlerinni TTK ilglii hükümler iyönünden usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın incelenen 2012 yılına ait kendi ticari defter ve muavin defter dökümünde davacı yanın davalı yana 12/01/2012 tarihi itibariyle 14.860,04 TL borçlu olduğu, 17/01/2012 tarih, … sıra numaralı, Demuraj açıklamalı 3.300,00 USD bedelli, 17/01/2012 tarih, … sıra numaralı, Demuraj açıklamalı, 2.850,00 USD bedelli, 30/01/2012 tarih, … sıra numaralı, Demuraj ve Duha Gümrük Cezası açıklamalı, 3.085,00 USD bedelli faturalar davalı taraf 2012 yılı ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, davalının 17/01/2012 tarih, … sıra numaralı, Demuraj açıklamalı, 3.300,00 USD bedelli fatura kapsamında kısmen ödeme yaptığı beyan edildiği, belirtilen bu fatura kapsamında yapılan kısmi ödeme davalı taraf 2012 yılı ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 25/09/2014 tarihli celsesinde inceleme günü tayin edilerek bilirkişi raporu aldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin müvekkil şirketin ticari işlem merkezinin İskenderun olduğunu bildirmesi üzerine inceleme yapılamadığına dair tutanağın düzenlendiği, mahkememiz 17/10/2014 tarihli ara kararı ile davacı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere … Asliye Hukuk mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmasına karar verildiği anlaşılmakla, talimat bilirkişi raporunda; davalı tarafa düzenlenen faturaların 120 kodlu alıcılar ana hesabının altında … hesap kodu ve … hesap kodu altında takip edildiği, davalıya düzenlenen fautaraların bu hesaba borç kaydedildiği, yapılan tahsilatların alacak kaydedildiği, incelenen ticari defterlere göre davalı tarafın davacı tarafa 8.948,07 USD borçlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememize ait 16/06/2015 tarihli ara karar ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, 08/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında ticari defterlerde kaydedilen hesap farkının 16.585 USD olduğu, davacı kayıtlarına yer alan ve davalı kayıtlarında yer almayan ayrıc davalı tarafça itiraz ve iade konusu da edilmeyen bir adet faturanın 900 USD bedelli olduğu, davalının itiraz ve iade ettiği 7 adet fatura toplamının ise 15.685 USD miktarında olduğu, bunun 1.585 USD kısmının gümrük idari para cezası yansıtması olduğu, 14.100 USD kısmının ise konteyner ve ara kara yolu taşıtı beklemesi iddiası ile düzenlendiği, davacının DDP klozu ile taşımaya aldığı yüklerden ve taşıtan ya da gönderilenden kaynaklı sebeplerde navluna ek tüm masrafları davalıya yansıtmaya hakkı olduğu, davacının gerek 1.585 USD gümrük para cezası mesnedi cezanın davalıdan kaynaklandığını ve gerekse 14.100 USD itiraza uğrayan faturalardan dolayı konteyner ve araç beklemesi iddialaranı ispatlayamadığı, ayrıca bekleme süreleri ve bekleme ücretlendirmesi konusunda taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı, 900 USD bedelli faturanın ise davalıya tebliğ edildği ispatlanırsa ve itiraza uğramadığı gözetildiğinde davalı yanca ödenmiş miktar içinde değerlendirilmesi gerekeceği, davacının fazladan yaptığı tahsilatları davalı tarafça itiraza uğrayan ve iade edilen toplam 15.685 USD bedelli faturalara sayıştırarak 8.948,07 USD alacak iddiası bakımından icra takibine girişme hakkını sözleşme ilişkisi ile ortaya koyamadığı, davacının takip tarihinde dayanak faturalar bakımından demuraj alacağını talep edebilmesi için beklediği iddia edilen araç ve konteynerlerin kaç gün süre ile beklediğinin ve bekleme nedeniyle hangi tarifeye göre hesaplama yapıldığının ispat edilmesi gerektiği; dosya içeriği delillere göre davacının iddiasını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememize ait 31/12/2015 tarihli ara karar ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi …, …, … ile Prof. Dr. … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ihtilaf konusu faturalarda belirtilen alacağın varlığını ispat etmesi gerektiği, ihtilaf konusu gecikmeye giren konteynerlerin ayrıntıları ile birlikte her birinin limana varış tarihi, ordino teslim tarihi ve konteynerlerin boş iade tarihlerini uygulanan tarifenin ve ödendiği iddia edilen gümrük cezası makbuzunun ispatlaması gerektiği, ilgili belgelerin sunulması halinde hesaplama yapılabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen 21/06/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda;davacının, alacağın dayanağı 12/01/2012 tarihli … numaralı 3.13,07 USD tutarında demuraj bedeli içeren fatura, 17/01/2012 tarihli … numaralı 2.850 USD tutarında demuraj bedelli içeren fatura, 30/01/2012 tarihli … numaralı 3.085 USD demuraj bedeli ve Doha Gümrük Cezası içeren faturalardan doğan alacağı talep hakkına sahip olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava; deniz taşıma sözleşmesi kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davada uyuşmazlık ; davalı taraf hakkında düzenlenen faturalar gereğince davacı tarafın demuraj ve gümrük cezası talep hakkının bulunup bulunmadığı, davalı tarafça yapılan kısmi ödemeler nedeniyle fatura içeriğinin davalı tarafça kabul anlamına gelip gelmeyeceği, DDP kaydı içeren konşimentolar ve vade kredi talep sözleşmesi gereği demuraj ve gümrük cezası nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmıştır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan ve taraflar arasında imzalandığı çekişmesiz olan Kredi Vade Talep Sözleşmesi 4. Maddesi ile konşimentolar incelendiğinde DDP kaydının bulunduğu dikkat çekmektedir. Esasen ihtilafın düğüm noktası da bu kayıttır. Bu kaydın meali amacıyla alınan dosya içerisindeki bilirkişi raporlarında bu husus ayrıntılı olarak irdelenip açıklanmakla, DDP kaydının tüm risk ve sorumluluğun gönderen – taşıtana ait kabul edildiği bir yükleme türü olduğundan bahsedilmiştir. Dosya arasında bulunan bilirkişi raporları netice olarak birbiri ile çelişkili görünse de DDP kaydının meali bakımından esasen teknik bir konu olması sebebi ile aynı doğrultuda açıklamalar getirilmiştir. Bu noktada raporlar arasındaki çelişki esasen hakimin hukuki yorum ve takdirine bağlı hususlarda bilirkişilerce getirilen yorum farklılıklarından kaynaklanmaktadır.
Davalı şirket cevap dilekçesi ile tüm savunmaları dava konusu fatura bedellerini ödemekle yükümlü olmadıklarını, bu masrafların davacının kusur ve ihmalleri sonucu yapıldığın çerçevesinde toplanmıştır. Ancak davacı yanın kusur ve eylemleri ile kendilerinin fatura bedellerinden sorumlu olmama nedenlerine ilişkin somut herhangi bir delil, belge yahut beyan sunulmamıştır.
Dosya içerisindeki konşimentolar, Gümrük Müdürlüğü müzekkere cevapları, taraflarca sunulan deliller ve beyanlar ile taşıma sözleşmelerinin ifa edildiği çekişmesizdir. Dosyaya sunulan konşimentolarda demuraj bedelinden davalının sorumlu olacağına ilişkin herhangi bir kayıt bulunmasa da taraflar arasında akdedilen sözleşme 2. Maddesinin Sözleşme konusu başlıklı “Taraflar arasında yapılacak olan her türlü taşıma depolama gümrük dağıtım hizmetleri ile buna bağlı tüm lojistik hizmetleri nedeniyle doğmuş ve ileride doğması muhtemel alacakların, taşıyıcı tarafından kabulü halinde kredilendirilmesi ve ödeme şartlarının belirlenmesidir” şeklinde; 4. Maddesinin Borç miktarının talebi “Kredi limiti, verilen hizmetlere ilişkin tanzim edilen fiyat teklifleri taşıyıcı tarafından uygulanan navlun, demuraj, deniz, hava, kara nakliyesi ve tüm lojistik hizmetlerine mukabil kesilen fatura bedellerine göre tayin edilir” şeklinde hükümler içermesi karşısında, dosyada alınan 08/10/2015 havale tarihli bilirkişi raporundaki görüşün aksine, mahkemece taraflar arasında demuraj uygulanması konusunda anlaşıldığı kanaati oluşmuştur. Demuraj tarifesinin konşimentoda belirtilmemiş olması tek başına demuraj ücreti nedeniye taşıtanın sorumluluğuna gidilemeyeceği sonucunu doğurmamalıdır. Zira açıklandığı üzere taraflar demuraj nedeniyle de kesilen fatura bedellerine göre kredi talebi oluşturulacağını peşinen kabul etmişlerdir, Bu durumda demuraj tarifesi herhangi bir hüküm bulunmaması halinde rayice göre belirlenmelidir. Kaldı ki davacı taraf uyguladığı demuraj tarifesini dosyaya sunmuştur.
Davacı taraf takip ve dava konusu yaptığı gümrük cezası makbuzu ile demuraj işlediğini beyan ettiği konteynerların limana giriş ve çıkış hareketlerini dosyaya ibraz etmiş yahut celp ettirmiştir. Bu bilgiler üzerine dosyada alınan ek rapor ile hesap edilen meblağ dava ve takip bedeli ile uyumlu olmakla bilirkişilerce yapılan hesaplama mahkemece hükme esas alınmıştır.
Davalının bir tacir olarak ve sonuçları hakkında bilgi sahibi olarak davacı ile DDP kaydı içeren konşimentolar ve Kredi Vade Talep Sözleşmesi imzalaması ve sonuçlarını kabul etmesi; ayrıca cevap ve savunmalarıyla da itirazlarını somutlaştırıp ispatlayamayaması nedenleriyle davalının savunmalarına mahkemece itibar edilmemiştir.
Açıklanan tüm nedenlerle davacının takip ve dava konusu faturalardan doğan alacağa hak kazandığına kanaat getirilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ancak davalının temerrüt tarihine ilişkin olarak ihtarname tarihi sehven 13/02/2012 tarihi yerine, 01/02/2012 görülmekle temerrüt tarihi 03/02/2012 kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğüünn … esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, 8.948,07 USD asıl alacak üzerinden takibin devamına,
Asıl alacağın temerrüd tarihi olan 03/02/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğnice faiz uygulanmasına,
Asıl alacak likit ve belirlenebilir olmakla asıl alacağın takdiren %20’si üzerinden hesaplanan 3.150,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 1.075,48 TL’den peşin alınan 157,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 917,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan ( 182,30 TL ilk harç, 1.237,80 TL TL posta – talimat ücreti ve 8.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 10.120,10 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır