Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/738 E. 2019/125 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2014/1047 Esas
KARAR NO : 2019/140
DAVA : Kanuni Rehin Hakkı Tanınması
DAVA TARİHİ : 22/12/2011
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Davacı vekili tarafından mahkememize açılan Kanuni Rehin Hakkı Tanınması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; üzerindeki haciz nedeniyle … Bölgesinde demirli halde bulunan Malta bayraklı … isimli kuruyük gemisinin 18/10/2011 tarihinde şiddetli rüzgar ve ağır deniz koşullarının etkisiyle demir tarayarak … Deposu önlerinde karaya oturduğunu, bu şekilde deniz tehlikesine maruz kaldığını, 20/10/2011 tarihinde geminin … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yediemin olarak atanan … ile müvekkili Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü arasında imzalanan kurtarma yardım anlaşması kapsamında başlatılan çalışmalar neticesinde kazazede geminin yüzdürüldüğünü, yapılan kontrollerde su altındaki mevcut yaralarının kapatıldığını, makina dairesindeki soğutma suyu devresinden gelen suların kesildiğini ve yapılan bütün bu işlemlerden sonra da geminin 22/10/2011 tarihinde … Tersanesine çekildiğini, müvekkili kuruluş bünyesinde oluşturulan heyet marifetiyle … gemisine verilen kurtarma ve yardım hizmetinin idari, teknik ve hukuki açıdan değerlendirildiğini, eksper kuruluşundan alınan 975.000,00 USD yaklaşık gemi değeri üzerinden kurtarma yardım alacağının temini zımnında toplam 190.000,00 USD kurtarma – yardım teminatının talep edilmesinin uygun görüldüğünü, ancak herhangi bir teminat yatırılmadığını, TTK’nun 1232.maddesine göre kurtarıcının iki ayrı hakkının bulunduğunu, buna göre emniyet altına alınan ve kurtarılan şeyler üzerinde rehin hakkı ile emniyet altına alınan veya kurtarılan şeyler üzerinde teminat verilinceye kadar hapis hakkının olduğunu, geminin cebriicra yoluyla satış sürecinin devam etmesi nedeniyle kurtarma ücreti alacağının sürümcemede kalmaması açısından gemi ilgilileri tarafından Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne 190.000,00 USD teminat verilinceye kadar … IMO nolu Malta bayraklı … gemisinin seferden men’i ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılacak satışından elde edilecek bedelin 190.000,00 USD’lik kısmına ihtiyati tedbir konulmasına, TTK’nun 1232.maddesi gereğince davacı kuruluş lehine 190.000,00 USD üzerinden kanuni rehin ve hapis hakkı tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinde gemi donatanına izafeten dava yöneltilen yediemin … vekili 01/03/2012 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilinin … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası tahtında 16/06/2010 tarihinde … isimli gemiye yediemin olarak atandığını, bu kapsamda kanunun öngörmüş olduğu sorumluluklarını yerine getirdiğini, geminin 18/10/2011 tarihinde kötü hava şartları nedeniyle … Sahasında karaya oturması üzerine geminin kurtarılması için Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile kurtarma – yardım anlaşması imzalandığını, kurtarma ve yardım alacağından veya bu kapsamda istenilen teminattan yediemin …’ın sorumlu tutulamayacağını beyan etmiştir.
Dava gemi donatanına yöneltilmiş olup, bir başka haciz dosyasında gemiye yediemin olarak atanan kişinin işbu davada donatanı temsil etmesinin mümkün olmadığı değerlendirilerek, geminin equasis kaydında ISM manager ve ship manager olarak gözüken … Ticaret ve Sanayi Limited şirketinin gemi yöneticisi sıfatıyla HMK ‘nun 40/f.1 anlamında donatanın temsilcisi, TTK’nun 102.maddesi çerçevesinde de acentesi olarak kabul edilmesi gerektiği değerlendirilerek, dosyada taraf teşkilinin sağlanması amacıyla gemi donatanı … ‘e izafeten gemi yöneticisi … Ticaret ve Sanayi Limited şirketine HMK ‘nun 122.maddesine göre dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, … şirketi davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da davalı yandan katılan olmamıştır.
Dava; Malta bayraklı … IMO nolu … gemisine davacı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilen kurtarma ve yardım hizmetinden kaynaklanan alacak nedeniyle gemi üzerine kanuni rehin ve hapis hakkı tanınması istemine ilişkindir.
Dava konusu kurtarma hizmeti 18/10/2011 tarihinde ifa edilmiş olup, 6103 sayılı TTK’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 2/1-a maddesinde 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukuki sonuçlarına, bu olayların hangi kanun zamanında gerçekleşmişse o kanun hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış olduğundan, bu durumda somut uyuşmazlığa mülga 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 1377/1.maddesine göre rehin ve hapis hakkının teminat altına alınan alacaktan ayrı ve bağımsız olarak yargılama veya icra konusu yapılması mümkün olmasa da somut uyuşmazlığa uygulanacak olan 6762 sayılı TTK uyarınca kanuni rehin hakkı talepli bir davanın asıl alacaktan bağımsız olarak açılmasına engel bir durum bulunmamaktadır. Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları da bu yöndedir.
Bu değerlendirmeler sonucunda, … gemisi üzerine davacı lehine kanuni rehin hakkı tesis edilebilmesi için öncelikle alacağın mevcut olması ve eTTK’nun 1235.maddesinde belirtilen gemi alacaklısı hakkı veren bir alacak olması gerekmektedir.
Bu kapsamda düzenlenen 29/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; … Bölgesinde üzerinde bulunan haciz nedeniyle demirli halde iken içinde personel olmadığı bir durumda şiddetli rüzgar ve ağır denizler nedeniyle demir tarayarak … Deposu önlerinde karaya oturan Malta bayraklı … isimli geminin demirini taramaya başlamış olduğu andan itibaren deniz tehlikesinin varlığının sözkonusu olduğu, üzerinde personel bulunmadığı için kumanda altına alınamayıp, ağır hava ve deniz koşulları neticesinde … Deposu önlerinde karaya oturduğu, bu süreçte de deniz tehlikesinin devam ettiği, geminin karaya oturması neticesinde müdahale edilmemesi durumunda parçalanma riskinin sözkonusu olduğu gibi yakıt sızıntısı nedeniyle çevre kirliliği riskinin de bulunduğu, bu nedenle icra dosyasında gemiye yediemin olarak atanan … ile Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü arasında geminin bulunduğu durumdan kurtarılması için kurtarma – yardım sözleşmesinin imzalandığının anlaşıldığı, davacı tarafından kurtarma yardım sözleşmesi kapsamında başlatılan çalışmalar neticesinde geminin önce yüzdürüldüğü, su altındaki mevcut yaralarının kapatıldığı, makina dairesindeki soğutma suyu devresinden gelen suların kesildiği, Kurtarma 2, Kurtarma 9 ve Söndüren 7 römorkörlerinin yardımıyla … gemisinin tehlikeden kurtarıldığı, böylece faydalı neticenin gerçekleştiği, kurtarma yardım ücretinin eTTK’nun 1222.maddesine göre tespit edileceği, kurtarma ücretinin emniyet altına alınan geminin değerini geçemeyeceği, ekspertiz firması tarafından olay tarihi itibariyle geminin hurda değerinin 975.000,00 USD olarak tespit edildiği, bu değerin kadrimarufunda görüldüğü, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilen hizmetin Cer mukavelesinin yerine getirilmesi mahiyetinde sayılamayacak derecede fevkalade hizmetlerden olduğu, geminin karaya oturduğu yerden kurtarılarak yüzdürüldüğü ve sonrasında Tuzla Tersanelerinden birine teslim edildiği, böylelikle gemiye yönelik deniz tehlikesinin sona erdiği, söz konusu hizmet netice verdiğinden Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün kurtarma yardım ücretine hak kazandığı, kurtarma faaliyeti kapsamında yer alan işlemler değerlendirildiğinde talep edilen 190.000,00 ABD Dolarının kadrimarufunda olduğu, kurtarma – yardım alacağının gemi alacaklısı hakkının doğumuna yol açtığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde, davalının donatanı olduğu Malta bayraklı … IMO nolu … gemisinin … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında haczedilmesi nedeniyle … Bölgesinde demirli vaziyette tutulduğu, 18/10/2011 tarihinde ortaya çıkan şiddetli rüzgar ve buna bağlı olarak ağırlaşan deniz koşulları nedeniyle geminin demir tarayarak … Deposu önlerinde karaya oturduğu, müdahale edilmemesi durumunda geminin parçalanma riski bulunduğu gibi yakıt sızıntısı nedeniyle çevre kirliliği risklerinin de muhtemel olduğu, bu nedenle geminin emniyetli bir alana çekilmesi için Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün harekete geçtiği, icra dosyasında gemiye yediemin olarak atanan … ile kurtarma yardım sözleşmesi imzalandığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından römorkörlerin yardımıyla geminin karaya oturduğu yerden çıkartılarak Tuzla Tersanelerinden birine teslim edildiği, geminin emniyet altına alındığı, dolayısıyla Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilen hizmetin Cer mukavelesinin yerine getirilmesi mahiyetinde sayılmayacak derecede fevkalade hizmetlerden olduğu, sağlanan hizmet netice verdiğinden kurumun eTTK’nun 1223.maddesine göre kurtarma hizmetine hak kazandığı tüm bu kurtarma faaliyetleri, kurtarılan geminin hurda değeri dikkate alındığında dava dilekçesinde belirtilen 190.000,00 ABD Dolarının kadrimarufunda olduğu, eTTK’nun 1235/4.maddesinde kurtarma yardım ücreti gemi alacaklısı hakkı kazandıran alacaklardan sayıldığından dava konusu alacağın davacı kurum lehine kanuni rehin hakkı bahşettiği kanaatine varıldığından, eTTK’nun 1232.maddesi gereğince … gemisi üzerine davacı kurum lehine 190.000,00 USD üzerinden kanuni rehin hakkı tanınmasına, İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … D İş sayılı dosyasında 09/12/2011 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile 6762 sayılı TTK nun 1236.maddesi gereğince Malta bayraklı … IMO nolu … gemisi üzerine davacı lehine 190.000,00 USD üzerinden kanuni rehin hakkı tanınmasına,
2-İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … D İş sayılı dosyasında 09/12/2011 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcının 31,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 39,70 TL ilk harç, 244,00 TL posta ücreti, 4.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.783,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Dosyada bulunan gider avansı bakiyesinin talep halinde yatıranlara karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/03/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır