Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/571 E. 2020/41 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2014/571
KARAR NO : 2020/41
DAVA : Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2013
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
22/10/2015 TARİH, 2015/554 ESAS, 2015/411
KARAR SAYILI DOSYASI İLE TEVHİTLİDİR.
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVA : Tazminat(Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/10/2015
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davadışı şirketlere ait çeşitli malların Gemlik – Bursa’dan Felixstowe Limanına taşınması sırasında meydana gelebilecek tüm zararların poliçeler ile sigortalandığını, müvekkili tarafından sigortalanmış malları taşıyan … isimli geminin 08/11/2011 tarihinde Ege Denizi açıklarında Syros Adası güneyinde tamamen kaptanın/ donatanın kusuru sebebiyle karaya oturduğunu, … Danışmanlığı araştırma raporunda; geminin karaya oturmasınının kaptanın dümen başında uyuyakalması ve uyurken ayağını kumanda koluna koyarak çubuğa bastırmış olmasının ve bu sebeple otomatik pilotun devreye girerek geminin saatte 17 mil hızla seyir almasından dolayı meydana geldiğini ve geminin karaya oturmasına sebep olunduğunu, gemide bulunan kargoların zarar görmediğinin anlaşıldığını, müvekkili şirketin kurtarma çalışmalarını yürütmesi ve tamamlanması için … Ltd. yi yetkilendirildiğini, söz konusu operasyonun tamamlanması ile toplam 14.636,16 USD ödemek zorunda kaldıklarını, bu sebeplerle davalarının kabulü ile 14.636,16 USD nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … Nakliyat ve Tic.A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işbu taşımada taşımayı yapan şirketin acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, asıl deniz taşımasını … nolu 05/11/2011 tarihli konişmento kapsamında … firması tarafından yapıldığını, müvekkili şirketin davacının sigortalısından aldığı navlun ücretini de taşıyıcı olan … şirketine ödediğini, bu nedenle müvekkili şirketin dava konusu deniz taşıması bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin karaya oturan geminin ne sahibi, ne donatanı ne de işleteni olduğunu, davaya konu taşımanın üzerinden bir yılı aşkın zaman geçmesi sebebi ile davacının talebinin zamanaşımına uğramış olup, davanın bu yöndende reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın yetki, husumet yokluğu ve zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Hamburg/Almanya’da mukim bir firma olup, Türkiye’de herhangi bir şubesi veya acentesi bulunmadığını, faaliyet döneminin hiç bir evresinde müvekkili firmanın Türkiye’de bir şube veya işyeri açmadığını, Türk Hukuk Muhakemesi genel kanun maddesine göre davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili mahkeme olduğunu, bu haliyle Alman mahkemelerinin yetkili olacağını, müvekkili firmanın … gemisinin maliki olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu geminin üzerinden davacı ile hiç bir akdi ilişki içinde yer almadığını, … gemisi ile yapılan yük taşımalarına rücuen konişmento(navlun faturası) tarafıda olmadığını, müvekkiline karşı açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu alacağın temelinin müşterek avarya olduğunu, dolayısıyla olayda müşterek avaryaya ilişkin kuralların uygulama alanı bulacağını, talep edilen kurtarma bedelinin müşterek avaryadan ileri gelmesi sebebiyle müşterek avarya kurallarının uygulanması bakımından da hukuken bir engel bulunmadığını, bu nedenlerle davanın husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Mahkememiz 2015/554 Esas sayılı dosya, dava dilekçesinde özetle; davacı vekili, müvekkilinin davadışı şirketlere ait çeşitli malların Gemlik – Bursa’dan Felixstowe Limanına taşınması sırasında meydana gelebilecek tüm zararların poliçeler ile sigortalandığını, müvekkili tarafından sigortalanmış malları taşıyan … isimli geminin 08/11/2011 tarihinde Ege Denizi açıklarında Syros Adası güneyinde tamamen kaptanın/ donatanın kusuru sebebiyle karaya oturduğunu, müvekkilinin tamamen kaptanın dikkatsiz ve hatası sebebiyle geminin karaya oturmasından dolayı haksız şekilde talep edilen bedeli ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/571 sayılı dosyasında davanın ikame edilmek zorunda kalındığını belirterek diğer yasal ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile işbu davanın tarafları ve konusu tamamen aynı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/571 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
26/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; I nolu Davalı …’ın acenta sıfatı ile konişmentoyu imzalamış olduğundan, taşıyana izafeten ancak acente sıfatı ile husumet yönlendirilebileceğini, II nolu Davalı … … nin geminin maliki olduğunu, donatan sıfatı ile husumet yönetilebilmesi için …line ile aralarındaki çarterpartinin ibraz edilmesi gerektiğini, dosyadaki mevcut bilgilerden taraflar arasında gemi kira sözleşmesi olduğunun kabul edilmesi halinde dava dışı ‘nin donatan sıfatına haiz olduğunu, … gemisinin gemi adamının kusuru ile geminin karaya oturduğunu, müşterek avarya ilan edilmiş olduğu belirtildiğinden, tarafların nihai hak ve yükümlülükleri dispeç raporuna göre belirleneceği bu sebeple sigortacının rücuen bu aşamada ödediği kurtarma garanti payını donatandan talep edemeyeceğini beyan etmişlerdir.
13/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; TTK’nun 105/2 uyarınca, taşıyanın acentesi … … Nak. ve Tic. AŞ ye ancak taşıyana izafeten acentesi sıfatıyla bu davanın açılabileceğini, 17.7.2008 tarihli, … Gemi Zaman Çarteri tahtında geminin donatanın 2. Nolu Davalı … olduğu görülmekte olan bu davada pasif dava ehliyetine haiz bulunduğunu, dispeç raporu hakkında bir değerlendirme yapılabilmesi için raporun eksik sayfalarının ve İngilizce ve Türkçe tam metninin sunulması gerektiğini, dispecin kesinleştiğine dair bir bilgiye rastlanılmadığını, … kesinleşmiş olduğu hususunda tam kanaate varamamış bulunduklarından halen tarafların hak ve yükümlülüklerinin nihai olarak belirlenmediği kabul edilmekte olup, Davacı’nın bu aşamada ödediği kurtarma garame payını rücuen kusurlu donatandan talep edemeyeceğini, Mahkemece dispecin kesinleştiği kanaatine varılması halinde; dispeçte kurtarmaya ilişkin taraflar arasında bir anlaşma olduğu ve tahkime gitmeden sulhen kurtarma ücreti belirlenmiş olduğundan, müşterek avarya masasına bu ücret üzerinden katılım sağlanmış olması gerekliliğini, 1974 YAK Kural VI uyarınca, kurtarma ücretinin müşterek avarya kapsamında değerlendirildiğini, bu konuda nihai takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğunu, müşterek avarya ve/veya katılım paylarına ilişkin itirazların müşterek avarya masasına yapılması veya dispeç kesinleşmiş ise müşterek avaryaya uygulanacak hukuk uyarınca yetkili mahkeme de dava açılarak ileri sürülmesi gerektiğini, YAK 1974 Kural D ve ETTK mad. 1181/2 de, kusurlu tarafın müşterek avarya masasına katılacağını, bu durumun zarar gören ilgililerin sorumlu tarafa karşı başka hukuki sebeplerle dava ve talep hakkını etkilemeyeceğini, neticen karaya oturmanın kaptanın kusuru ile meydana gelmiş olması nedeni ile, 1 Nolu Davalı’nın (taşıyana İzafeten) navlun sözleşmesini gereği gibi ifa edememiş olması nedeni ile, 2 nolu Donatanın ETTK madde 947 gereği gemi adamlarının vazifelerini icra ederken işlediği kusur neticesinde doğan zararlardan sorumlu olduğunu beyan etmişlerdir.
18/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davanın … ve … (…) Ltd. Şirketine izafeten acentesi … Nak. ve Tic. A Ş.’ye karşı açılabileceğini, bu nedenle husumet itirazının yerinde olmadığını, HMK’nın 7(1). maddesi uyarınca davaya bakmaya Türk mahkemelerinin yetkisinin olduğunu ve milletlerarası yetkiye ilişkin itirazın reddedilmesi gerektiğini, … Tic. A.Ş.’ye izafeten açılan davanın 5 yılık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, donatan … ‘yc açılan davanın ise 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davanın 9.1.2013 tarihinde açılması sebebiyle 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dosyaya ibraz edilen ve müşterek avaryaya ilişkin dispeç raporu olduğu belirtilen raporun 5718 sayılı MÖHUK’un 7. maddesi uyarınca, şekil açısından düzenlendiği yer hukukuna tabi olduğunu; ancak raporun aslının dosyaya ibraz edilmemesi; raporda müşterek avarya ganime paylarının bölüşülmesine ilişkin bir hesaplamanın yer almaması karşısında söz konulu raporun müşterek avarya dispeç raporu niteliğinde olduğunun taraflarca ispatlanamadığını, söz konusu raporun müşterek avarya dispeç raporu olarak kabul edilse dahi YAK 1974 Kural D vc ETTK ‘md 1181/2. maddesinde de, kusurlu tarafın müşterek avarya masasına katılacağını, bu durumun zarar gören ilgililerin sorumlu tarafa karşı başka hukuki sebeplerle dava ve talep hakkını etkilemeyeceğini; 1 nolu davalının (taşıyana izafeten) navlun sözleşmesini gereği gibi İfa edememiş olması nedeniyle ve 2 nolu donatanın ETTK’nın 947. maddesi hükümlerine göre doğan zarardan sorumlu olduğunu; ancak 2 nolu donatana karşı açılan davanın zamanaşımına uğradığını beyan etmişlerdir.
Dava; … isimli geminin karaya oturması nedeniyle, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta konusu malların kurtarılması için yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanaklarıyla birlikte dosyaya sunulmuştur.
Davacı tarafından mahkememizin 2015/554 esas sayılı dosyasında işbu davaya konu olan kurtarma ücreti alacağının istemi ile … (…) Ltd e izafeten … ve Tic. A.Ş’ye karşı açılan davanın işbu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Aynı deniz olayı nedeni ile … Sigortanın sigortalısına ödediği kurtarma masrafının rücuen taşıyıcı ve donatana tahsili için mahkememizin … E. Sayılı dosyasında görülen davanın işbu dosyada taşıyıcı ve donatanın sorumluluğunun değerlendirilmesinde emsal oluşturacağı kanaatiyle, mahkememizin … E. Sayılı dosyasının Yargıtaydan dönüp kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmiş, Mahkememiz …E- … K. Sayılı, “1-Davalı … Ltd hakkındaki açılan davanın reddine, 2-Davalılar … AŞ ile … … hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile 27.872,39 USD nin bu davalılardan 23/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine…” ilişkin ilamının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 21/11/2017 tarih 2016/6237 Esas, 2017/6369 karar sayılı ilamı ile onanarak hükmün, 19/09/2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine yargılamaya devam edilmiştir.
Asıl dosya 1 nolu davalı tarafından Hong Kong Mahkemelerinin, 2 nolu davalı tarafından da Yunanistan Mahkemelerinin yetkili olduğu iddia edilmiş ise de, HMK’nın 7(1), maddesi gereğince davalıların yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Davacı ve davalı vekili beyanları, dosyaya sunulan deliller, inceleme sonrası ibraz edilen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı sigorta şirketine sigortalı emtianın … isimli geminin karaya oturması nedeniyle sigorta konusu malların kurtarılması için kurtarma ücret ve masrafı olarak ödenen 14.636,16 USD nin davalılardan rücuen tahsilinin talep edildiği, davaya konu …-…-… nolu poliçelerden sigorta ettirenin … Dış Ticaret Ltd. Şti., taşımaya konu konişmentoların … nolu konişmentolar olduğu, … raporunda kaptanın beyanında gemiye ve yüke zarar gelmediğinin ve kazanın yorgun olması ve dikkatsizliği nedeniyle oluştuğunun belirtildiğinin anlaşıldığı, 08.11.2011 tarihinde … … … adına kaptan tarafından … ile kurtarma Lloyd standart forumundaki yardım sözleşmesinin imzaladığı, kurtarma anlaşmalarının …-…-… nolu poliçelere istinaden yapıldığı, ödemenin davacı sigorta şirketi tarafından 27/06/2012 tarihinde 14.636,16 USD olarak … Limited firmasına yapıldığı, davacı sigorta şirketinin kurtarma payı olarak yapmış olduğu ödemenin nakliye sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alındığı, bu nedenle kurtarma payını ödeyen sigorta şirketi olan davacının, eTTK’ nun 1481. maddesine göre sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçmesi nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, 17/07/2008 tarihli … Çarter uyarınca donatanın … … olduğu, … Çarter’de geminin teknik yönetiminin tahsis edende kaldığı, geminin ticari yönetiminin ise tahsis alana bırakıldığı, geminin kurtarılmasına ilişkin sözleşmenin donatan tarafından imzalandığı ve geminin teknik yönetimine ilişkin olduğu, bu nedenle asıl dosyada 2 nolu davalı … donatan olduğundan vc … Carter uyarınca geminin teknik yönetimi kendisinde kaldığından 2 nolu davalı … nin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, birleşen dosyada, taşımaya konu konişmentoda taşıyan olarak davalı … (…) Ltd. Şti. nin gösterildiği, dolayısıyla birleşen dosya davalısı … (…) Ltd. Şti. nin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiş, asıl dosyada ise 1 nolu davalı … … Şirketinin taşımaya konu konişmentoda taşıyan … (…) Ltd. Şirketinin acentesi olarak gösterildiği ve … …’ın taşıma yapacağından söz edilmediği, dolayısıyla 1 nolu davalının sadece acente konumunda olduğu, TTK’nun 105.maddesi gereğince acenteye karşı doğrudan dava açılması söz konusu olamayacağından 1 nolu davalı … … AŞ. nin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı değerlendirilerek 1 nolu davalıya açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Asıl dosyada 2 nolu davalı tarafından dosyaya dispeç raporu örneği ibraz edilerek davada müşterek avarya hükümlerinin uygulanması yönünde talepte bulunulmuş ise de, raporun aslının dosyaya ibraz edilmemesi, raporda müşterek avarya ganime paylarının bölüşülmesine ilişkin bir hesaplamanın yer almaması karşısında, raporun müşterek avarya dispeç raporu niteliğinde olduğunun ispatlanamadığı, kaldı ki sözkonusu rapor, müşterek avarya dispeç raporu olarak kabul edilse dahi, 1974 York Answers Kuralları Kural D ve eTTK’nın 1181/2. maddesinde de, kusurlu tarafın müşterek avarya masasına katılacağı, bu durumun zarar gören ilgililerin sorumlu tarafa karşı başka hukuki sebeplerle dava ve talep hakkını etkilemeyeceği hükmüne yer verildiği, dava konusu olayda müşterek avarya hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olmadığı, dosyada mevcut konişmentolar gereğince karaya oturmanın kaptanın kusuru ile meydana gelmiş olması nedeni ile birleşen dosya davalısının navlun sözleşmesini gereği gibi ifa etmemesi nedeni ile eBK 96. Madde, asıl dosya 2 nolu davalısı … Şirketinin ise Mahkememiz Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen …E-…K. Sayılı ilamı da dikkate alınarak eTTK nun 947 ve eBK nun 55.maddesi gereğince müteselsilen sorumlu oldukları, davacının 14.636,16 USD yi birleşen dosya davalısı ile asıl dosya 2 nolu davalısı … Şirketinden talep edebileceği değerlendirilerek, dava konusu olayda yükün ziya veya hasarının söz konusu olmadığı, bu nedenle eTTK’nın 1061.maddesinde belirtilen taşıyanın sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmasının mümkün olamayacağı, eTTK’da yükün yada geminin kurtarılmasını gerektiren durumun meydana gelmesine sebebiyet veren tarafın, yükün veya geminin kurtarılması dolayısıyla ücret ödemek zorunda kalan tarafa karşı sorumluluğu hakkında bir düzenlemenin mevcut olmadığı dikkate alınarak, asıl dosya 2 nolu davalı donatan … …’nın sorumluluğunun belirlenmesinde eTTK’nın 947.maddesinde yer alan “donatan, gemi adamlarından birinin vazifesini yaparken işlediği kusur neticesinde üçüncü şahıslara verdiği zararlardan dolayı mesuldür, şu kadar ki donatanın yükle ilgili şahıslara karşı olan mesuliyeti taşıyanın gemi adamlarının kusurundan doğan mesuliyeti derecesindedir” hükmü esas alınmıştır. Dosyadaki mevcut belgelerden geminin karaya oturmasının sebebinin gemi adamı olan üçüncü kaptanın görevini ifa ederken işlediği kusur neticesinde oluştuğu anlaşılmakla, asıl dosya 2 nolu davalı donatanın üçüncü kişilere karşı eTTK’nın 947.maddesi gereğince sorumlu olduğu kabul edilmiş, birleşen dosya davalısının ise sorumluluğunun belirlenmesinde, borcun ifasının hiç yada gereği gibi yapılmaması durumunda borçlunun kendisine hiçbir kusur düşmeyeceğini ispat etmedikçe bundan doğan zararı tazmin etmeye mecbur olduğu hükmüne yer verilen 818 sayılı BK ‘nun 96.maddesi dikkate alınmış, bu maddeye doğrultusunda, taşıyanın kusurlu olmadığını ispat etmesi gerektiği ve dosya kapsamından taşıyan birleşen dosya davalısının meydana gelen olayda yardımcılarının kusurunun bulunmadığını ispat edemediği görülmekle, bu nedenle sorumlu olduğu değerlendirilerek, eBK’nun 363 ve 126 (TBK 147) maddesi gereğince zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu kanaatiyle, söz konusu talebin gemi adamlarının kusurlu fiili nedeniyle geminin karaya oturması sebebine dayanan talep olduğu, bu nedenle eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, zararın taşıyanın (kaptanın kusuru ile) taşımayı tamamlamamasından doğduğu, yük sahibinin masrafı talep edebileceği, taşıyan ve donatanın gemi adamlarının kusuru ile verilen zarar için sorumluluğu sözkonusu olacağından, talebin zamanaşımına uğramadığı kabul edilerek davanın asıl dosya 2 nolu davalı … ve birleşen dosya davalısı yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
ASIL DOSYA YÖNÜNDEN:
1-1 nolu davalı … A.Ş. Yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-2 nolu davalı … yönünden davanın KABULÜ ile, 14.636,16 USD nin 03/07/2012 tarihinden 3095 sayılı Kanunun 4/a md ve fıkrası gereğince faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 1.781,33 TL’den peşin alınan 445,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.335,98 TL harcın 2 nolu davalı … den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (24,30 TL ilk harç 326,00 TL posta ücreti ve 5.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)6.100,30 TL’nin 2 nolu davalı … den alınıp davacıya verilmesine,
5-1 nolu Davalı … A.Ş. vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı vekili için takdir edilen 3.911,58 TL vekalet ücretinin 2 nolu davalı … dan alınıp davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
BİRLEŞEN … E.SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN:
1-Davacının davasının KABULÜ ile asıl davada hüküm altına alınan 14.636,16 USD nin tahsil tekerrüre sebep olmamak kaydıyla 03/07/2012 tarihinden 3095 sayılı Kanunun 4/a md ve fıkrası gereğince faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 2.950,69 TL’den peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.922,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (27,70 TL ilk harç 20,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam) 47,70 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 6.415,43 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır