Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/536 E. 2019/515 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2014/536 Esas
KARAR NO :2019/515
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :04/05/2011
KARAR TARİHİ :24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Mad. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına müvekkili olduğu şirkete … sayılı nakliyat emtia poliçesi İle sigortalı olduğunu ve Libya’dan … Limanına … gemisine yüklenerek nakledildiğini, plastik hammaddesi 12-15/5/2010 tarihlerinde Ambarlı … limanına hasarlı tahliye edildiğini, hasar tespiti ile görevlendirilen eksper tarafından yapılan ekspertiz sonucunda tespit edilen hasar bedelinden Sovtaj tenzil edilmek suretiyle, müvekkili tarafından sigortalısına 10.497,00 TL tazminat ödendiğini, taşınan emtianın gemiden hasarlı olarak tahliye edildiğine dair gemi tarafından imzalı tutanaklar tanzim edildiğini, davalılardan … Şirketi gemi sahibi ve gemisi ile taşımayı fiilen gerçekleştiren donatan sıfatı ile hasardan sorumlu olduğunu, diğer davalılar ise taşımayı üslenmiş olduğundan meydana gelen hasardan davalıların TTK. hükümleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını, TTK.’nun 1361 maddesi gereğince müvekkili olduğu sigorta şirketin ödediği tazminat miktarı kadar hasardan sorumlu olanlara rücu hakkı olduğunu, müvekkilinin ödediği tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebiyle huzurdaki davanın açılması zaruretinin doğduğunu, müvekkili sigorta şirketinin ödemiş olduğu 10.497.00 TL hasar tazminatının, 29.06.2010 ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsiline, dava masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini iddia talep ve dava etmiştir.
1. nolu davalı … ve Tic. A.Ş. vekili 14.07.2011 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davalılardan … Ltd. ve … San ve Tic. Ltd. Şti. arasında yapılmış olan taşıma sözleşmesinde tahkim klozu bulunduğunu, ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda Londra tahkimine gidileceğini ve uyuşmazlığın çözümünde İngiliz hukukunun geçerli olacağını, davada Türk Mahkemelerinin yetkisizliği bulunduğunu, davanın yetkisizlik yönünden reddedilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak müvekkili şirket … ve Ticaret A,Ş.’nin dava konusu taşımada donatan olduğunun iddia edildiğini, müvekkili … ve Tic. A.Ş. bu davada … gemisinin sadece maliki olduğunu, donatan olabilmek için bir ticaret gemisine sahip olmak gerektiğini, gemi sahibinin bu ticaret gemisini kendi adına ve kazanç maksadıyla işletmesi gerektiğini, müvekkilinin … gemisinin maliki olmakla birlikte bu gemiyi kendisi adına kazanç maksadıyla işletmediğini, müvekkili şirketin … gemisinin diğer davalılardan … Şirketine aralarında yapılmış olan bir Charter Party sözleşmesi ile kiraya vermiş bulunduğunu, dolayısıyla karşı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğunu, müvekkil şirketin donatan olduğu yönündeki iddianın hukuki yönden mesnetsiz olduğunu ve davanın müvekkili şirket bakımından öncelikle husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkil şirket … ve Ticaret A.Ş.’nin gemi sahibi ve gemisi ile taşımayı fiilen gerçekleştiren donatan sıfatıyla iddia edilen hasardan sorumlu olduğu ileri sürüldüğünü bu iddianın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkil şirket sahibi olduğu … gemisini kiralayan gemi maliki durumunda olduğunu, dava konusu olan taşımayı fiilen gerçekleştirememekte olduğunu, davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu “BİLGİ NOTU” başlıklı yazıda taşıma işinin dava dosyasına sunulmuş olan 01 Mayıs 2010 tarihli Sevice Contract No: … ile … Ltd firmasına yaptırıldığı belirtilmiş ve taraflar arasındaki taşıma konusundaki sözleşmenin gösterildiğini, … Ltd’nin ise … ve … şirketleri arasındaki recap of fîxture belgeleriyle de sabit olduğunun belirtildiğini, davacı vekili tarafından dava dosyasına ibraz edilen bu belgelerden müvekkili şirket … ve Ticaret A.Ş.’nin bu taşıma ilişkisinde hiçbir hukuki ya da sözleşmesel yeri bulunmadığını müvekkili şirket malların taşındığı geminin sadece maliki olduğunu, gemisini charter Party sözleşmesi uyarınca kiraya vermiş olduğunu donatan sıfatına ne de taşıyan sıfatına sahip olmadığını, taşıma işini fiilen yaptığı iddiasıyla müvekkili şirkete yöneltilen dava her türlü hukuki ve sözleşmesel delilden yoksun olduğunu, karşı tarafın dava dosyasına sunmuş olduğu belgelerde müvekkili şirketin bu davaya konu olan taşıma ile hiçbir hukuksal ya da sözleşmesel ilişkisi olmadığını ve taşıma işinin fiilen miüvekkil şirket … ve Ticaret A.Ş. tarafından üstlenilmeyip müvekkili şirketin sadece gemi maliki olduğunu ispatlamakta olduğunu, dolayısıyla mahkemece bu hususların göz önünde bulundurulup dava konusu taşımayla hiçbir ilişkisi bulunmadığını müvekkil şirket … ve Tic. A.Ş. bakımından davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacı vekilinin dava dilekçesi ve daha sonra dosyaya sunduğu belgeler incelendiğinde aslında davacı vekili tarafından da müvekkil şirket … ve Tic. A.Ş.’nin dava konusu taşımada taşıyan olmadığının bilindiğini ve müvekkili şirkete yöneltilen davanın kötü niyetle ileri sürüldüğünü, dava dilekçesinde müvekkili şirketin donatan olduğunu ve fiilen taşıma işini üstlendiği iddia edildiğini, davacı vekili tarafından dava dosyasna 02.06.2011 havale tarihli olarak sunulan dilekçede yer alan ifadelerle çeliştiğini ve müvekkil şirketin taşıma işini üstlenmediğini, dava konusu olayda taşıyan olmadığına bir kanıt teşkil etmekte olduğunu, dava konusu olan taşıma işini gerçekleştiren şirketin müvekkili şirket olmadığını bilen ve bunu dava dosyasına sunduğu 02.06.2011 havale tarihli dilekçede de bildiğini açıkça gösterdiğini davacı vekili öncelikle kendisi ile çelişmekte olduğunu, davacı vekili tarafından bilindiği halde kötü niyetli olarak müvekkil şirket … ve Ticaret A.Ş.’ye yöneltilen davanın müvekkili şirket yönünden reddedilmesi gerektiğini, ayrıca malların teslim alınması sırasında ya da sonrasında resmi bir hasar tespitinin yapılmadığını, gönderilen sıfatıyla malları teslim alan şirket ya da kişilerin gönderilen sıfatıyla mallan teslim almadan kaptan veya gönderilen malların hal ve durumunu, sayı ve tartısını tespit ettirmek üzere mahkemeye ya da yetkili diğer makamlara yahut bu husus için resmen tayin olunmuş eksperlere muayene ettirebileceğini, muayene esnasında diğer tarafında hazır bulundurulması gerektiğini, karşı taraf mallardaki hasar tespitini ne mahkemeye ne de yetkili makam ya da resmen tayin olunmuş eksperlere yaptırdığını, yapılmak istenen muayenede taşıyanın hazır bulundurulması için herhangi bir çabada gösterilmediğini, tek taraflı olarak gerçekleştirilen muayene TTK. Md. 10654’e aykırı olduğunu, müvekkili şirkete muayene yapılacağı ve bu muayene de hazır bulunması için bir davette bulunulmadığını, bunun ise muayenenin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldırdığını, dava konusu müvekkili şirket taşıyan olarak varsayılsa bile yapılmış olan hasar tespitinin usulüne uygun olmadığını ve geçersiz olduğunu, eğer mallarda bir ziyan veya hasar mevcutsa en geç navlun mukavelesi gereği malların, malları teslim almaya yetkili kişiye teslimi sırasında taşıyana ya da boşaltma limanındaki temsilcisine yazılı olarak bildirmesi zorunluluğu bulunduğunu, mallardaki ziyan veya hasarın haricen belli olması durumunda ise ihbarnamenin mezkur tarihinden itibaren üç gün içinde gönderilmesi ve ihbarnamede ziyan veya hasarın umumi olarak gösterilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ne donatanı ne de taşıyanı olduğunu, dava konusu taşımada hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için taşıyan sayılsa dahi karşı tarafça TTK md. 1066 uyarınca müvekkiline usulüne uygun yazılı bir ihbarda bulunulmuş, ne de mallarda bulunduğu iddia edilen hasarın tespiti için iki tarafın katılımıyla resmi tespit yapılmadığını, TTK md. 1066 hükmü gereği taşınan malların konşimentoda gösterildiği gibi teslim edildiği şeklinde bir karine bulunmadığını, dosyaya sunulan tutanaklarda malların hasarlı olduğu yönünde ifadeler, bulunduğunu … gemisi kaptanı tutanağa düşmüş olduğu remark ile yükte mevcut olduğu iddia edilen hasarı kabul etmediğini, malları teslim aldığı şekilde teslim ettiği şerhi düşüldüğünü, bu belgenin mallann hasarlı olduğu yönünde bir delil teşkil etmediğini, belirlenen dava değerinin piyasa rayiçlerinin çok üzerinde olduğunu, davacı vekilince iddia edildiği üzere yapılmış olan sovtajın yasal olmadığını ve sovtaj değerinin olması gerekenin çok altında olduğunu, ne donatanı ne de taşıyanı olmadığı bir taşımada hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceklerini davada talep edilen miktarın hukuki olmadığını ve fahişliğinin de ortada olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, husumet yönünden reddini, usul, yasa ve yargı içtihatlanna aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf yükletilmesini, iddia savunma ve talep etmiştir.
2 nolu Davalı … San, ve Tic. Ltd. Şti vekili 18.07.2011 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalılardan müvekkili olduğu şirket … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine yöneltilen iddiaların hukuka aykırı olduğunu, davanın müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini, davada Gencon 94 tahkim şartı gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde davacı … müvekkili … ile … arasında Charter Party’e göre …’i taşıyan olarak nitelendirdiğini, ancak söz konusu sözleşme Gencon 94 kurallarına göre düzenlenmiş olduğunu Gencon 94’ün 19. Maddesinde sözleşme kapsamında ortaya çıkacak her türlü uyuşmazlığın İngiliz tahkimi yoluyla çözüleceğini şartının yer aldığını, müvekkili firmanın davalı sıfatına sahip olmadığından davanın müvekkili şirket lehine sıfat yokluğundan husumetten dolayı reddi gerektiğini, müvekkili olduğu şirketin ilgili malların taşınmasında sadece aracılık etmiş olduğunu 09.05.2010 tarihli konşimentodan … ile … arasında herhangi bir hukuki veya sözleşmesel ilişki kurulmamış olduğunu, müvekkili olduğu şirketin bu davanın tarafı dahi olmadığını, ilgili hasarın rücuen müvekkili şirkete yöneltilebileceğini hiçbir suretle kabul etmeyeceklerini, böyle bir hasarın vuku bulması dahilinde bile rücuen tazminat iddiasının gönderici firma olan … Şirketine ve donatan … ve Tic. A.Ş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin … firması ile herhangi bir ticari bağlantısı olmadığını, sadece aracı şirket olduğuda göz önünde bulundurulduğunda davanın izafeten müvekkili şirket …’e açılmasının olanaksız olduğunu, müvekkili olduğu şirketin donatanın acenteside olmadığından ötürü taraf olmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinden de müvekkili şirkete hangi sıfatla dava açıldığının anlaşılamadığını, bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi, o hakka uymakla yükümlü kişi olduğunu, ilgili davada müvekkili firmanın davalı sıfatına sahip olmadığı göz önünde tutulması gerektiğini, davanın müvekkili şirket lehine sıfat yokluğundan husumetten dolayı reddedilmesi gerektiğini, emtianın yükleme boşaltma işlemlerinde de yer almayan müvekkili şirketin lehine davanın reddi gerektiğini, davacı … dava dilekçesinde taşınan emtianın gemiden hasarlı olarak tahliye edildiğine dair gemi tarafından imzalı tutanakların tanzim edildiğini iddia ettiğini, bu tutanakların gemi kaptanı tarafından düzenlendiğini, ancak tutanaklarda yer alan kaptan ifadesinde tüm yük yüklendiği kondisyonda tahliye edilerek teslimi yapılmıştır kaydının yer aldığını, Gencon 94 taşıma şartnamesinde ilgili emtianın taşınması free ın/free out esasında yapıldığını taşıyanın yükleme ve boşaltma işlemlerinde oluşabilecek hasardan sorumluluğunun söz konusu olmadığını, yükleme ve boşaltma işlemleri free in/free out esasında taşıyan tarafından yapılmadığını, bu işlemlerin liman işçileri tarafından gerçekleştirildiğini, taşıtanın masrafları kendine ait olmak üzere bütün yükleme, istif ve boşaltmayı sağlamakla yükümlü olduğunu, Fıos (Free in Free Out) şartının yükleme ve boşaltma işleminde taşıyanın sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, iddia olunan hasar gerçekleşmiş ise kaptanın beyanına göre emtia yüklendiği gibi teslim edilmiş olduğunu, bu beyan hasarın yükleme veya boşaltma esnasında meydana geldiğini gösterdiğini, yükleme ve boşaltma esnasında oluşabilecek hasarlar ise gönderenin (taşıtanın) ve gönderilenin (alıcının ) sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirket … ise ilgili taşıma işleminde sadece aracılık yaptığını, taşıyan olduğunu bir an için kabul edilse dahi emtianın taşınması, yüklenmesi ve boşaltılması işlemlerinde yer almadığını, ilgili taşımada taşıyan emtianın ambalajını güçlendirmek yükümlülüğünde olmadığını, söz konusu hasar var ise emtianın ambalajındaki yetersizlikten kaynaklanmış olduğunu gönderen tarafın, emtianın ambalaj ve taşımaya elverişlililiğini sağlamak zorunda olduğunu, neticede taşıyan taraf dahi olmadıklarını, bu davada davacı şirketin müvekkili şirkete rücuen tazminat iddiasının yerinde olmadığını ve reddi gerektiğini, davacı … şirketinin 11.06.2010 tarihli ekspertiz raporunda sigorta eksperi … ‘a 24.05.2010 tarihinde söz konusu hasar ile ilgili ekspertiz talimatı verildiğini, ancak davacı şirketin bu ekspertiz işlemini tek taraflı olarak gerçekleştirdiğini, davacı şirket tarafından bu ekspertiz işlemine davalı tarafından herhangi birinin katılımını sağlamaya yönelik talep, bilgilendirme vb. bir girişimde bulunulmadığını, bu açıdan sigorta eksperi … ‘ın düzenlemiş olduğu raporun objektifliğinin şüphe uyandırıcı olduğunu, bu rapora itibar edilmesinin olanaksız olduğunu, söz konusu raporda hasara ilişkin kanaat oluşturulmasını engelleyecek çelişkili ifadelere yer verildiğini, hasarlı olduğu iddia edilen plastik hammadde çuvallarının limana boşaltıldıktan sonra … ‘ya … tarafından taşındığını, taşınan emtiaların tartım işlemlerinin dahi yapılmadan ekspertizin … ‘da yapıldığı bilgisinin raporda yer aldığını, raporda hasarlı olduğu iddia edilen çuvalların … ‘ya nakliyesi sırasında hasar görmüş olma ihtimaline ve emtianın orijinal ambalajlarının taşıma için yeterli özellikte olup olmadığına ise değinilmediğini, ekspertiz raporunun hasarlı olduğu iddia edilen malların boşaltılmasından hemen sonra liman sahasındaki gözlemlere dayanması gerekirken boşaltmadan 22 gün sonra yapılan ekspertiz hasarın boyutu ve sebebi ile ilgili bir kanaat oluşturmak için dayanak teşkil edemeyeceğini, davacı tarafından yaptırılmış olan ekspertiz işlemi Resmi Muayene niteliğinde olmadığından içeriğinden bağımsız olarak ele alındığından kanunen geçerliliğe sahip olmadığını, 084/G/10 nolu 21.05.2010 tarihli gözetim raporunda hasarın tahliye esnasında oluştuğunun belirtildiğini, … Ltd. Şti. tarafından hazırlanan 21.05.2010 tarihli gözetim raporunda hasarın tahliye esnasında meydana geldiğini emtianın boşaltma işlemi sırasında hasar gördüğüne dikkat çekildiğini, iddia olunan hasarın davacı tarafından rücuen müvekkili şirkete yöneltilebileceğini hiçbir suretle kabul etmeyeceklerini, hasarın anlaşıldığı iddia olunan 15.05.2010 tarihinden 19 gün sonra 03.06.2010 tarihinde müvekkili olduğu şirkete … tarafından gönderilen ihtarnamenin hukuka ve usule aykırı olduğunu, ilgili ihtarname müvekkili şirkete davaya taraf dahi olamayan sigortalı … tarafından gönderildiğini, ziyan veya hasar haricen belli değilse ihbarnamenin mezkur tarihten itibaren üç gün içinde gönderilmesi gerektiğini, ihbarnamede zıyan veya hasarın umumi olarak gösterilmesinin hasıl olduğunu, dava dilekçesinde … şirketi gemi sahibi ve gemisi ile taşımayı fiilen gerçekleştiren donatan olduğunu, bu durumda ihtarın taşıyan sıfatına sahip olan donatana çekilmesi gerektiğini, müvekkili firma taşıyan sıfatına sahip olmadığını, … şirketinin ne de donatanın acentesi de olmadığını, acente niteliğine sahip olmayan müvekkili şirkete gönderilen içeriği, nitelikleri ve ihtar tarihi bakımından tamamen eksik, yanlış ve geçersiz olduğunu, bu ihtarnamenin hiçbir bağlayıcılığı olmadığını ve müvekkili şirkete rüeuen tazminat sorumluluğu yüklenmesinin olanaksız olduğunu, davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle reddini, husumet yönünden reddini, … Sigorta Şirketi’nin tüm taleplerinin reddini, dava masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan 03/05/2012 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taşıtanın davasının aralarında navlun ilişkisi bulunan ve alt taşıyan olan … Ltd şirketine yönlendirmesinin mümkün bulunduğu, yükün yükleme limanında temiz yüklendiği, yükte meydana gelen hasarın tahliye esnasında kötü elleçleme ve yetersiz ambalajlama sonucu meydana gelmiş olabileceğini, taşıtanın yükleme ve boşaltma ameliyelerini üstlendiğini, taşıyanın yüke özen yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin bir sonuca da ulaşılamamakla somut olayda yükte tahliye esnasında kötü elleçleme ve yetersiz ambalajlama sonucu meydana gelen zarar taşıtanın katlanması gerekeceğini, meydana gelen zarara taşıtanın katlanması gerekeceği kanaatine varıldığını, taşıtanın zararının tazmin eden ve haklarına halef olan davacının da somut olayda ödediği 10.497,00 TL’nin rücuen talep ve dava etmesinin mümkün gözükmediği belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 12/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalılardan 3 nolu davalı …’ya henüz geçerli bir tebligat yapılmadığı, dava konusu zarar yükün yüklenmesinde istifinda boşaltılmasında ve istif sebebiyle seferde meydana geldiğini, inceleme konusu dosyada taşıyan sıfatı …’ya ait olduğundan söz konusu zarardan ötürü … sorumlu olduğunu, … ile davacının selefi/sigortalısı … arasında kararlaştırılan navlun sözleşmesinde Fıos kaydı olmadığından …’nun sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığını, diğer davalılar … ve …’un yalnızca haksız fiil kurallarına göre sorumlu tutulabileceklerinde meydana gelen zarar sebebiyle kusurlu olduklarının ispatı gerektiğini, oysa dosyada yer alan delillere göre her iki davalı tarafından kendi sözleşmelerinde Fıos kaydı kararlaştırıldığından yükleme istif ve boşaltma iş ve işlemlerinin sorumluluğunun dolayısıyla kusurlarının olmadığını, tazminat hesabının ve diğer hususların değerlendirilmesi için …’ya dava dilekçesinin tebliğ edilmesi gerektiğini belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 07/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda taşıyan sıfatının …’ya ait olduğu, emtianın uğradığı hasarın yükleme, istifleme, boşaltma sırasında meydana gelebileceği bu safhalardan …’nun taşıyan sıfatı ile sorumlu olduğunu, emtianın uğradığı hasarda ambalaj hatasının da etkili olduğunu, … ve … bakımından ise kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili ve meydana gelen zarar ile bu fiil arasındaki illiyet bağı ispatlanamamış olduğundan sorumluluklarının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 01/11/2016 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki beyanlarda herhangi bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalılar sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili talepli alacak davası olup, uyuşmazlık; tarafların husumet ehliyetleri, 1 ve 2 numaralı davalıların tahkim itirazının yerinde olup olmadığı geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin usule uygun hasar ihbarının bulunup bulunmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve hasar miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalılardan … Tic. A.Ş. vekili ile … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tahkim itirazında bulunmakla öncelikle bu itirazın incelenmesi gerekmiştir. Davalılar tahkim itirazına dayanak olarak dosyaya sunulan Çarter Parti sözleşmesi incelendiğinde, dava dışı sigortalı … firmasının sözleşmeye taraf olmadığı anlaşıldığından ve 24/11/2011 tarihli celsede belirtildiği üzere tarih belirtilmek sureti ile konişmentoya açık bir atıf da bulunmadığından tahkim klozunun dava dışı sigortalıyı ve dolayısıyla halef sıfatı ile davacıyı bağlamadığı kabul edilerek bu yöndeki itirazın reddine karar verilerek yargılamanın esasına geçilmiştir.
Davalılardan … Şirketine izafeten husumet yöneltilen … Şirketi’nin dosyaya sunulan Teyit Mektubuna … (…) göre davalılardan … ile bağımsız bir navlun sözleşmesi kurduğu ve dolayısıyla TTK 119 maddesi gereğince diğer davalı adına temsil yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … adına yurt dışı tebligatı yoluna gidilmiş ve dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
… Şirketi adına davacı şirkete nakliyat emtia poliçesi ile sigortalı olan ve … limanından … gemisine yüklenen plastik ham maddelerinin 12-15/05/2010 tarihinde … Ambarlı … limanında hasarlı olarak tahliye edildiği; davacı … Sigortanın, hasar tespiti ile görevlendirilen eksper tarafından tespit edilen rapora göre sovtaj bedeli tenzil edilmek sureti ile dava dışı sigortalısına 10.497,00 TL tazminat ödediği ve davacı sigortalısına ödenmiş olan 10.497,00 TL tazminatın 20/06/2010 ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılar müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin tüm olaylar 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlükte bulunduğu dönemde meydana gelmekle, 6103 sayılı yasanın 2. maddesi gereği eldeki dosyada eski TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
09/05/2010 tarihli ve … numaralı fatura ile 01/05/2010 tarihli Hizmet| Sözleşmesi birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı sigortalı … Mad. Ltd. Şti. ile 3 numaralı davalı … Co. Ltd. arasında TTK.nun 1016 anlamında bir navlun sözleşmesi kurulduğu; navlun sözleşmesi uyarınca … şirketinin, Libya’dan Türkiye’ye yapılacak taşıma için 121.000 USD navlun tahsil ettiği ve dolayısıyla bu taşıma sözleşmesi tahtında taşıyanın davalı … taşıtanın ise dava dışı sigortalı … firması olduğu anlaşılmıştır.
… Dosyaya sunulan “…” başlıklı belge incelendiğinde ise; …’nun kendi taşıtanı olan …’a karşı taahhüdünü yerine getirmek için davalılardan … arasında bağımsız bir alt navlun sözleşmesi imzalanmış olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu sözleşme tahtında … taşıtan … ise alt taşıyan olarak kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede ise FIOS kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Dosyada alınan bilirkişi raporlarında açıklandığı üzere, Fios kaydı gereği; yüke özen borcu kapsamı bakımından yükleme, istif ve boşaltma iş ve işlemleri sorumluluğu taşıyanın üzerinden alınıp, taşıtana, yükletene ve gönderilene aktarıldığı anlaşılmaktadır.
… Firması ise davalı …’ya karşı üstlendiği edimin ifası amacıyla davalılardan … ile 01/06/2009 tarihinde bir zaman carter sözleşmesi kurduğu ve bu sözleşmede de FIOS kaydına yer verildiği anlaşılmıştır. Bu kayıt sadece yükleme ve tahliye ile sınırlı olmadığı anlaşılmakla, Carterer (…) yükleme, tahliye, istifleme, düzeltme, bağlama, çözme, emniyete alma, tahliye ve sayma işlerinden ve bunlarla sınırlı olmamakla beraber yükle ilgili tüm ameliyeleri yapacak ve risk ve sorumluluk (…) Çarterer’e ait olacağı ve anılan işler Kaptan nezaretinde yapılacağı dosyaya sunulan 05/01/2015 tarihli rapor ile açıklanmıştır. Bu açıklamalara göre sadece FIOS kaydı genel anlamı ile yetinilmemiş olduğu ve sorumlulukların daha ayrıntılı belirtildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, …’ya karşı taşıyan sıfatını haiz olanın davalı … olduğu, dava dışı sigortalı … bakımından ise, sözleşmenin kurulduğu tarih itibarı ile yürürlükte olan TTK hükümleri gereği, taşıyan sıfatını haiz olan sadece davalı …’dur. Dolayısıyla, dava konusu ihtilafta dava dışı sigortalı …’un halefi olarak davacı …’nın, davalılardan sadece selefinin sözleşmesel ilişki içinde bulunduğu …’ya husumet yöneltebileceği kabul edilmiştir. Diğer davalılar bakımından ise eldeki davada TTK hükümleri değil BK hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Dosyada bulunan mevcut bilgi ve belgelere göre; kendi sözleşmeleri kapsamında … ve …’un, sözleşme tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan, BK madde 41 anlamında kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili ve meydana gelen zarar ile bu fiil arasındaki illiyet bağı davacı tarafça ispatlanabilmiş değildir. Bu nedenle davalılardan … ve …’un dava konusu hasar nedeniyle kusur ve sorumlulukları bulunmadığı değerlendirilerek bu davalılar bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Davalılardan …, … ve …’un taraf oldukları sözleşmede FIOS kaydının yer aldığı, dolayısıyla yükleme, istif ve boşaltma faaliyetlerinin … tarafından üstenilmiş olduğu ve … tarafında görevlendirilen istifçiler tarafından yerine getirildiği anlaşılmıştır. … ile … arasındaki navlun sözleşmesinde ise, FIOS kaydının yer almadığı anlaşılmakla; taşıyan …’nun, yükleme, istif, boşaltma ve istif sebebiyle sefer sırasında meydana gelecek yük hasarından dolayı Davacı’ya karşı sorumlu olacağı kabul edilmiştir.
Bu noktada uyuşmazlık hasar nedeni ile hasarın davalı … sorumluluğunda meydana gelip gelmediği noktalarında toplanmakla bu hususların açıklanması gerekmektedir. Dosyada alınan tüm bilirkişi raporlarında teknik inceleme sonucunda, yükteki hasarın yükleme, taşıma ve tahliye ayaklarının her birinde ortaya çıkma ihtimalinin bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca hasara ambalajlama hatasının da sebep olduğu belirtilmiştir. Buna göre ve açıklanan FİOS kaydına göre, yükleme, istif, boşaltma ve iş ve işlemleri davalı … tarafından görevlendirilen ve ödemeleri yapılan istifçiler tarafından yerine getirildiğinden, davalı …’nun hasar nedeniyle kusur ve sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek bu davalı bakımından davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Dosyada alınan tüm bilirkişi raporları tarafından ise hasar bedelinin kadri maruf olduğu belirilmekle talep edilen bedel üzerinden kabul kararı verilmiş olup, dosyaya sunulan davacı tarafça dava dışı sigortalıya hasar bedelinin ödendiği ödeme dekontu da dikkate alınarak ödeme tarihinden itibaren işin ve davanın niteliği gereği ticari faiz yürütülmek sureti ile hüküm kurulmuştur.
Dosyada alınan 03/05/2012 tarihli bilirkişi raporu ile 12/11/2013 tarihli bilirkişi raporları varılan kanaat bakımından birbiri ile çeliştiğinden, çelişkinin giderilmesi adına dosyada 3. bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmiş olup alınan 07/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporu ile 12/11/2013 tarihli bilirkişi raporu aynı doğrultuda bulunmakla ve raporardaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş; dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunmakla bahsi geçen bilirkişi raporları da hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalılar … ve … Sanayi ve Ticaret Ltd . Şti. bakımından davanın REDDİNE
2-Davalı … Ltd. bakımından davanın kabulü ile 10.497,00 TL’nin 29/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte adı geçen davalı … Ltd.’den alınarak davacıya ödenmesine
3-Karar harcı olan 717,05 TL’den peşin alınan 155,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 561,15 TL harcın 3 nolu davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (177,20 TL ilk harç 305,20 TL posta ücreti ve 4.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 5.132,40 TL’nin 3 nolu davalı … Ltd.’den alınıp davacıya verilmesine,
5-2 nolu davalı tarafından yapılan yargılama gideri toplamı olan 17,00 TL davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-3 nolu davalı … Ltd. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin 3 nolu davalı … Ltd.’den alınıp davacıya verilmesine,
8-1 ve 2 nolu davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp 1 ve 2 nolu davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır