Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1451 E. 2021/80 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2014/1451
KARAR NO : 2021/80
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/12/2014
KARAR TARİHİ : 22/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalı …na ait emtianın, müvekkili şirket tarafından … No.lu Emtia Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, sigortalı …na ait savaş uçağı yakıt tankı emtiası, … no’lu konteyner içerisinde, davalı tarafından 11.07.2013 tarih ve … no’lu ekli konişmento ile … gemisi ile gerçekleştirilen A.B.D.- Derince-İstanbul taşımasını müteakip hasarlı teslim alındığını, dosyaya sunulan Ekli Tutanak ile de sabit olduğu üzere … Limanında … nda … Nolu Konteynerin boşaltılma esnasında yapılan kontrollerde konteyner içerisindeki emtiada derin çizilme ve deformasyon ve ezilmelerin tespit edildiğini, sigortalı tarafından yapılan hasarın ihbarı üzerine müvekkil şirketi tarafından hasarın nedeni ve miktarının tespiti için Sigortacılık Kanununun 22. maddesi uyarınca bağımsız ve konusunda uzman eksperlerce yapılan ekspertiz incelemesinde; ” … ” isimli yakıt tankının sözkonusu nakliye sırasında sert bir cismin teması ve/veya sürtünmesi sonucu çizilmek suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, sigortalı şirket nezdinde meydana gelen zarar hasar dosyası kapsamında incelenen fatura içeriğinden tespit edilerek, sigortalı kuruma 22.04.2014 tarihinde 138.571,48-TL ödeme yapıldığını ve sigortalının zarar tazminatı alacağının müvekkili sigorta şirketi tarafından temlik alındığını, haklarına halef olunduğunu, 5684 sayılı Kanun’un 17.maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulünü ve müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen 138.571,00-TL tazminat bedeli ile birlikte ödeme tarihi olan 22.04.2014’den itibaren işleyecek ticari avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taşıyıcı gemiyi fiilen bularak yükleme limanına göndermekle sorumlu olduklarını, onun dışında seyir halinde meydana gelen zararlardan mesul olabilecekleri halde; emtianın taşınmakta olduğu konteyner ve gemideki diğer hiçbir konteynerda en ufak bir hasar olmadığını, satıcı tarafından yükleme limanında konteynera yüklenip kendisi tarafından mühürlenmek suretiyle kilitli kutu içerisinde gemiye yüklemesi yapılan ve ulaştığı limanda konteynerın hasarsız fakat emtianın hasarlı olduğunu, davanın tarafı olmalarının hakkaniyete ve hukuka aykırı olacağından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın, dava konusu taşımada hasarlandığı iddia edilen “savaş uçağı yakıt tankının ” taşıma sırasında hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarlandığı iddia edilen tankta oluşan hasar nedeniyle davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, oluştuğu iddia edilen hasarın, meydana geldiği tarih itibariyle hasarın giderilmesi için yapılması gereken harcama veya oluşan hasarın niteliğine göre değer düşüklüğü veya tamamen kullanılması mümkün değil ise emtianın raiç bedelinin teslim bedelinin ne kadar olduğunun tespiti ile davacının davalı şirketten talep edebileceği rücuen tazminat miktarının belirlenmesi ve temerrüt tarihinin tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmış, taraf vekillerince tüm delileri dosyaya sunulmuştur.
09/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyada mevcut fotoğrafların hasara ve gerçekleşme nedenine ilişkin sağlıklı karar verebilecek mahiyette olmadığı, hasara ilişkin uygun açılarda çekilmiş, yüksek çözünürlüklü fotoğrafların, varsa malzeme transferine ilişkin bulguların dosyaya ibrazı halinde kanaat oluşturma imkânının değerlendirilerek ek rapor sunulabileceği, hasar ve sebebinin ispatının davacı üstünde külfet olduğu beyan edilmiştir.
30/01/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davacının sigortacı sıfatıyla sigorta poliçesi kapsamında yaptığı ödemeden dolayı aktif husumete ehil olduğu, davalının taşıma sürecinde taşıyan sıfatının Konişmento veya sair bir senetle sabit olmadığı, ancak davalı vekilinin cevap dilekçesinde beyanlarına göre taşıyan sıfatı ve taşıma sürecinde meydana gelen hasardan sorumlu olacağı, … gemisi ile yapılan taşımada taşıyan sıfatının kabulünün gerektiği, taşınan yükün devletler arası askeri malzeme-uçak yakıt tankı olduğu, ayrı bir ünite halinde kasasında taşınmaya alındığının fotoğraflardan anlaşıldığı, hasarın zayi mertebesinde, sadece hurda değeri bırakacak şekilde kabul edilmesinin malın niteliği ile uyumlu olduğu, toplam 64.850 USD hasar zararı ve tazminatın 22.04.2014 tarihinde davacı tarafından 138.571,48 TL olarak tazmin edildiği, bu miktarın dosya kapsamına uygun olduğu, ancak davalının bürüt kg başına 2 SDR hesabıyla sınırlı sorumlu olduğu tazminat miktarının 5.593,02 TL hesaplandığı aşan zararın taşıyan sorumluluğunda olmadığı beyan edilmiştir.
08/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; TTK m.1186/1 hükmünde SDR kurunun TL karşılığı hesaplamasında “fiili ödeme günündeki kur” ile belirleme şartı gözetildiğinde; sayın mahkemenin bu ödeme kurunun taşıyanca ödeme gününde belirlenmesi gerektiği gözetilecek olursa, hüküm verildiği gündeki www.tcmb.gov.tr internet sitesinden kontrol edilerek; tespit edilen sorumluluk üst sınırı olan 1.688,00 SDR karşılığı TL kadar rücu edilebilir tazminatın hesaplanmasının gerektiği beyan edilmiştir.
17/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Tanktaki hasarın taşımanın herhangi bir aşamasında meydana gelmiş olabileceği kanaatine varıldığı, hasarın gönderici tarafından taşımaya uygun şekilde konstrüksiyon bir çerçeve içine yüklenen ve davalıya teslim edilen yükün; açık bir konteyner üzerine yüklenmesi ve/veya konteynerin gemiye yüklenmesi boşaltılması ve/veya aktarma limanlarında elleçlenmesi sırasında oluştuğu kanaatine varıldığı, yükün tam zayi olduğundan hasar miktarı hurda bedeli ve hurda sovtaj tenzil değeri düşüldükten sonra 64.850,00 USD olduğu, hasar ihbarının süresinde yapıldığı, hasarın yükün taşıyıcının sorumluluk alanında iken ve taşıyıcının kusuru ile meydana geldiği, sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
Dosyada yer alan raporlar arasında özellikle sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulaması yönünden mubayenet bulunduğu anlaşıldığından, yeni bir heyetten taraflarca sunulan deliller ile Milli Savunma Bakanlığından celbedilen 21.03.2019 tarihli yazısı ekindeki belgeler incelenip, uyuşmazlık konuları değerlendirilerek, yük hasarının neden ve nasıl meydana geldiği, hasarın yük taşıyanın sorumluluk alanında iken ve taşıyanın kusur ve sorumluluğu ile meydana gelip gelmediği, davalının taşıyıcı sıfatına haiz olup olmadığı, hasar ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, bu kapsamda her iki duruma göre istenebilecek hasar bedelinin ne kadar olduğu konusunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bu kapsamda, alınan 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalının akdi taşıyan sıfatını ve bu sıfatla pasif husumet ehliyetini haiz olduğunu, davacının dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 hükmü uyarınca halef olduğunu, dolayısıyla aktif husumet ehliyeti bulunduğunu, zararın TTK m. 1185. maddeye uygun şekilde taşıyana bildirilmediği, kurullarında bulunan uzman bilirkişinin teknik değerlendirmesine göre, dava konusu olayda konteynerin davalı taşıyana, yükleme ve istifi yapılarak kapalı ve mühürlü şekilde teslim edildiği, hasarın konteynerin yüklenmesi sırasında ve/veya diğer emtialar ile birlikte yanlış istif edilmesi sonucunda, deniz yolculuğu sırasında emtiaların birbirlerine sürtünmesi sonucunda meydana geldiği, dolayısıyla dava konusu hasardan davalının sorumlu olmadığı, Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda zararın miktarının da hesaplanmasının gerekeceği, kurullarında bulunan uzman bilirkişinin teknik değerlendirmesine göre davacı tarafından yapılan hasar ödemesinin rayicinde olduğu, dava konusu taşımaya ilişkin olarak düzenlenmiş konişmentolarda eşyanın değeri yazılmadığından taşıyanın sorumluluğunun 1,688 ÖÇH İle sınırlı bulunduğu, TTK m. 1186/1 c. son uyarınca Özel Çekme Hakkı’nın fiili ödeme günündeki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrileceği beyan edilmiştir.
20/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; İlk raporda varılan neticelerin değiştirilmesini gerektiren bir husus tespit edilemediği beyan edilmiştir.
Dosyada mevcut … A/B/C numaralı 11.07.2013 tarihli 3 sayfadan konişmentoda, yükleme limanının New Jersey/USA, boşaltma limanının Haydarpaşa Limanı, yükletenin ” … Inc., alıcının “Hava Malzeme Transit ve Terminal Komutanlığı”, taşıyanın Alyans olarak gösterildiği, taşımaya konu emtianın … adlı gemi ile taşındığı, dava konusu yakıt tankının konşimentonun B sayfasında yer aldığı, emtianın 40 feel High Cube konteynere LCL (Parsiyel) olarak yüklendiği, konişmentoda “FCL/FCL ve CY/CY ve SHIPPERS LOAD STOW AND COUNT kayıtlarının bulunduğu, konşimento üzerinde yer alan SHIPPER’S LOAD, STOW AND COUNT kaydına göre, emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, sayımı ve istifi işlemlerinin bizzat gönderenin dolum sahasında onun tarafından gerçekleştirildiği, taşıyana mühürlü olarak teslim edildiği (Konteyner mühür numarası … ), FCL/FCL (full container load) kaydına göre, konteynerin tamamının tek bir yükleyici tarafından tek bir alıcıya sevk edilmiş olduğunun anlaşıldığı, LCL (Parsiyel) kaydına göre, aynı konteyner içerisindeki askeri emtianın değişik şehirlerdeki Hava Malzeme Transit ve Terminal Komutanlığına gidecek olmasının ifade edildiği, A sayfasındaki askeri emtia … Eskişehir, B sayfasındaki emtia … ve C sayfasında bulunan emtia ise 3. … Ankara’ya gideceği, dava konusu yakıt tankının konişmentonun B sayfasında yer aldığı ve Kayseri’ye sevk edildiği, dosyada mevcut … Numaralı 21.11.2013 tarihli navlun faturasının dava dışı sigortalı alıcı TCMSB Hava Kuvvetleri Komutanlığı/Ankara adına düzenlendiği, fatura içeriğinin konişmento kayıtları ile uyum olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu taşıma nedeniyle düzenlenen … A, B ve C numaralı konişmentolarda taşıyanın “… İş Ortaklığı olarak gösterildiği, 21/11/2013 tarih ve … numaralı navlun faturası “… ş Ortaklığı” tarafından dava dışı sigortalı alıcı adına düzenlenmiş, davalı … şirketinin unvanı ile konişmento ve navlun faturasındaki unvan aynı olmasa da, gerek konişmentoda gerekse navlun faturasında … İş Ortaklığı’nın adresi olarak gösterilen adresin davalının adresi olduğu, davalı tarafından dava konusu taşımada “aracılık görevini üstlendiği, sorumluluğunun taşımayı gerçekleştirecek gemiyi bulmakla sona erdiği” savunmasında bulunulmuş ise de dava konusu taşıma ile bir ilgisinin bulunmadığı, konişmento ve navlun faturasını düzenleyen şirketin başka bir şirket olduğu hususunu iddia ve ispat edemediği dikkate alındığında davalının dava konusu taşıma bakımından akdi taşıyan sıfatına dolayısıyla pasif husumet ehliyetine haiz olduğu sonucuna varılmıştır.
Sigortacının, sigortalının haklarına TTK m. 1472 hükmü uyarınca halef olabilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesinin hükümlerine göre sigorta tazminatını ödemiş olması şarttır. Buna ek olarak zararın sigorta sözleşmesinde öngörülen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda meydana gelmiş ve sigorta himayesi kapsamında bulunması ayrıca rizikonun gerçekleşmesi sonucunda meydana gelen zararlar için sigortalının üçüncü şahıslara karşı tazminat talep hakkına sahip olması gerekmektedir. Dosyada mevcut 01/07/2012 başlangıç ve 01/07/2013 bitiş tarihli, 3863 numaralı Abonman Nakliyat Emtia Sigorta Sözleşmesi, 27/02/2013 düzenlenme tarihli, … numaralı Emtia Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile davacı … ve dava dışı sigortalı TCMSB Hava Kuvvetleri Komutanlığı arasında nakliyat rizikolarına karşı abonman sigorta sözleşmesi yapıldığı, davacının, sigorta himayesi kapsamındaki rizikonun gerçekleşmesi sonucunda, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ödemesi gereken sigorta tazminatı olan meblağı 22/04/2014 tarihinde sigortalısına ödediği, dolayısıyla dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 uyarınca halef olduğu, aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
TTK m. 1185/1’e göre, zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir. Hükmün ikinci fıkrası uyarınca eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek yoktur. Dosyada bulunan 28/08/2013 tarihli “Tutanak” başlıklı belgede, dava konusu yük hasarı “yakıt tankında 25-30 cm çizik tespit edilmiştir” şeklinde belirtilmişse de, tutanakta taşıyanın yahut bir temsilcisinin imzasının bulunmadığı, 29/08/2013 tarihli “Zabıt Varakası” başlıklı belgede ise, davalı taşıyanın temsilcisinin kaşe ve imzası bulunmakta ise de, hasara ilişkin olarak “malzeme hasarı” notundan başka bir açıklamanın yer almadığı, tutanakta yer alan “Birliğimize … Limanı’ndan 16 Ağustos 2013 tarihinde gelen malzemeler” ifadesinden, eşyanın dava dışı sigortalı tarafından 16/08/2013’te teslim alındığının anlaşıldığı, … numaralı ekspertiz raporunda da “hasarın fark edilme tarihi” nin 16/08/2013 olarak gösterildiği, taşıyanın temsilcisinin imzasının bulunduğu zabıt varakasının ise 29/08/2013 tarihinde düzenlendiği, zabıt varakası, TTK m. 1185/1 ‘de belirtilen süre içinde düzenlenmediği gibi, aynı zamanda içerik olarak da kanunda aranan koşulları taşımadığı, TTK m. 1185/1 uyarınca zıya veya hasarın genel olarak da gösterilmediği sadece ”malzeme hasarı” ifadesine yer verildiği dolayısıyla zararın taşıyana TTK m. 1185/1’de aranan koşula uygun şekilde bildirilmediği veya dosyada TTK. 1185/2. maddeye uygun olarak tarafların katılımıyla mahkemece inceleme yapıldığına dair bir belge ya da bilgi bulunmadığından, bu durumda TTK m. 1185/4 hükmü gereğince, taşıyanın eşyayı deniz taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği, eşyada bir zıya veya hasar meydana gelmiş ise, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten kaynaklanmış olacağının kabul edileceği, ancak bu karinelerin aksinin ispat edilebileceği, konteynerin davalı taşıyana, konişmento kayıtlarına göre yükleme ve istifi yapılarak kapalı ve mühürlü bir şekilde teslim edildiği, dosyada mevcut ekspertiz raporunda hasar nedeninin “muhtemelen nakliye sırasında sert bir cismin sürekli sürtünmesi veya bir çok defa darbesi sonucu oluşabileceği” olarak gösterildiği, hükme esas alınan 01/10/2020 ve 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporlarına göre, hasarın konteynerin yüklemesi sırasında ve/veya diğer emtialar ile birlikte yanlış istif edilmesi sonucunda, deniz yolculuğu sırasında emtiaların birbirlerine sürtünmesi neticesinde meydana geldiği, TTK m. 1185/4 uyarınca ispat yükü taşıyandan talepte bulunana ait olduğundan ve hasarın taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten ileri geldiği hususu ispatlanamamış bulunduğundan, davalı taşıyanın bu hasardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 2.366,45 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 2.307,15 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 17.114,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır