Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1419 E. 2020/251 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1419 Esas
KARAR NO : 2020/251
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/11/2014
MAHKEMEMİZİN 24/02/2015 TARİH 2014/…
ESAS 2015/93 KARAR SAYILI BİRLEŞME KARARINA KONU DOSYASI
BİRLEŞEN DAVA:
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/11/2014
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin acenteliğini yaptığı Cezayir Bayraklı … adlı geminin taşımakta olduğu likit gaz emtiasının alıcı olaın … ‘ın … tesislerine boşaltmak amacıyla … Genel Müdürlüğüne bağlı römorkörler refakatinde Çanakkale Boğazında 27/10/2014 tarihinde seyretmekte iken makinede meydana gelen arıza nedeniyle en yakında bulunan … limana yöneltilerek demir atmasına müteakip arıza giderildikten sonra geminin kendi imkanları ile … ‘ne giderek yükün … Tesislerine boşalttığını, davalı tarafın refakat hizmeti veren iki römorkör dışında iki römorkör daha çağırılarak gemiye çekme hizmeti verildiği ileri sürülüp, verilen hizmetin kurtarma niteliğinde olduğu iddiası ile gemi, yük ve navlun değerlerinin tümünü kapsayacak şekilde 9.000,000,00 USD tutarında ödeme yapılması ya da teminat gösterilmesi talebinde bulunulduğunu, davalı tarafın söz konusu alacak iddiasından dolayı … Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat ederek 9.000,000,00 USD üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu mahkemenin 1.560,000,00 USD üzerinden ihtiyati haciz kararı verdiğini, daha sonra da ihtiyati haciz kararının teminat mektubu üzerine kaydırıldığını, olayda … gemisinin … Boğazını geçişi sırasında tahsis edilen römorkörlerin kendilerinden beklenebilecek cer hizmetini sağlamada yeterli olmamalarından dolayı ek römorkörlerin müdahalesine gerek görüldüğünü, bu durumun işletmeye yani … Müdürlüğüne yüklediği sorumluluk bir yana herhalükarda gemiye tahsis edilmiş bulunan römorkörlerin yetersizliğinden doğan mükellefiyet ve mali sonuçlara davalının katlanması gerektiğini, aksi düşünülecek olsa dahi boğaz geçiş kuralları uygulaması dışında verildiği iddia edilen çekme hizmetine karşılık talep edilen kurtarma – yardım ücretinin fahiş olduğunu, ileri sürerek davalı tarafından 27/10/2014 tarihinde Çanakkale Boğazında yapıldığı ileri sürülen hizmetin kurtarma hizmeti taşımadığı, hizmetin römorkaj refakati (Cer) hizmetinden ibaret olduğu tespitine, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/… D.iş sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararı nedeni ile müvekkili tarafından verilen … Bankası Çanakkale Şubesinin düzenlemiş olduğu 06/11/2014 tarihli teminat mektubunun iptali ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu geminin 27/10/2014 tarihinde … ve … isimli refakat römorkörleri ile boğaziçinde seyir halinde iken makine arızası yaparak tehlikeye maruz kaldığı geminin ve yükünün emniyetini teyit etmek için refakat römorkörlerine ek olarak … ve … isimli römorkörlerin olay mahaline sevk edildiği verilen hizmet neticesinde emniyet altına alınan geminin Çanakkale … Limana demirletildiği, bundan sonra da tahliye limanı olan … Terminaline kadar sefer yapmasına müsade edildiği, verilen kurtarma hizmetten dolayı gemi,yük, navlun ve yakıt için belirlenen 9.000,000,00 USD tutarındaki teminatın yatırılmasının gemi acentesine ve … Genel Müdürlüğüne bildirilmesine rağmen teminatın yatırılmadığını, bu nedenle … Asliye Hukuk Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinde bulunulduğunu, 30/10/2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, daha sonra yatırılan teminat bedeli ile gemi üzerindeki seferden men kararının kaldırılarak geminin seferine izin verildiğini, İstanbul 17. ATM ‘nin 2014/… esas sayılı dosyasında kurtarma hizmetinden kaynaklanan alacağın tahsili için … Deniz Acentesi ve … aleyhine alacak davası açıldığını, …’ ne ait römorkörlerin verdiği hizmetin kurtarma hizmeti niteliğinde olduğunu, denize elverişliliği sona eren gemiye verilen hizmetin römorkaj olduğunun kabul edilemeyeceğini savunarak TTK ‘nın 1298-1319 maddeleri tahtında verilen hizmetin kurtarma hizmeti olduğunun tespitine ihtiyati haciz kararının kaldırılması ve teminat mektubunun iadesi talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/10/2014 tarihinde saat 09:05 civarında refakat römorkörleri ile Boğaziçinde seyir halinde iken Kilitbahir önlerinde makina arızası yaparak tehlikeye maruz kalan Cezayir Bayraklı … isimli gemiye ve yüküne … Genel Müdürlüğü tarafından seyir, can, mal ve çevre emniyetini teminen refakat tarihindeki … ve … römorkörlerine ilave olarak derhal … ve … römorkörlerinin de olay mahaline sevk edildiğini, verilen kurtarma hizmeti neticesinde kazazede geminin emniyet altına alınarak römorkörler eşliğinde Çanakkale … Limana demirletildiğini, geminin kurtarılan değerinin yaklaşık 20.000.000,00 USD olarak belirlendiğini, gemide bulunan … sm3 miktarının 80 milyon sm3 olarak hesaplanmasından dolayı yaklaşık değerinin 41.163.310,00 USD olarak hesaplandığını, gemideki 2042 metrikton F-O nun ise yaklaşık 1.162.385,00 USD değerinde bunker bulunduğunu, toplam 62.325.695,00 USD kurtarılan değer üzerinden 9.000.000,00 USD kurtarma hizmeti teminatı talep edildiğini, istenilen teminat gösterilmediğinden müvekkili kuruluşun talebi üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 1.560.000,00 USD üzerinden … gemisini ihtiyaten haczine karar verildiğini, müvekkili kuruluş bünyesinde oluşturulan heyet marifetiyle kurtarma operasyonunun idari, teknik ve hukuki açıdan değerlendirilmesi sonucunda toplam 62.325.695,00 USD kurtarılan değer üzerinden gemi ve bunker için 1.560.000,00 USD, yük ve navlun için de 3.000.000,00 USD olmak üzere 4.560.000,00 USD kurtarma yardım ücretinin belirlendiğini, yapılan sulh görüşmelerinden netice alınamadığından dava açma zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek yalnızca kurtarılan gemi üzerinde 3.000.000,00 USD teminat bedeli üzerinden davacı kuruluş lehine kanuni rehin hakkı tanınmasına, gemi ve bunkere şamil olmak üzere kurtarma hizmetinden kaynaklanan 1.560.000,00 USD alacağın devlet bankalarının USD için bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte gemi donatanına izafeten … AŞ’den tahsiline, yük ve navluna şamil olmak üzere kurtarma hizmetinden kaynaklanan 3.000.000,00 USD alacağın devlet bankalarının USD için bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte … ile … AŞ Genel Müdürlüğünden tahsiline, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/… D İş sayılı ihtiyati haciz dosyasına yatırılan 1.560.000,00 USD teminatın karar kesinleşinceye kadar tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı gemi donatanına izafeten … A.Ş vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; gemi hakkında istenilen kurtarma ücretinin fahiş, haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından verilen hizmetin refakat hizmeti olduğunu, geminin başlangıçta iki adet römorkörden refakat yardımı aldığını, bunların haricinde davacı kurum tarafından kendi insiyatifleri ile ve hiçbir suretle gemi kaptanını talebi olmaksızın gönderilen iki römorkör sebebiyle ücret talebinin haksız ve yersiz olduğunu, imzalanan bir kurtarma yardım sözleşmesinin bulunmadığını, ayrıca bunker için istenilen kurtarma ücreti talebinin de hiçbir dayanağının gösterilmediğini, gemi … limanda demirli durumda iken boşaltma limanı olan … Terminaline kadar seferine müsaade edilmesinin gerekçesinin davacı tarafça doğru aktarılmadığını, talep edilen ücretin hesaplanmasında iddia edilen gemi değerinin fahiş olduğunu, belirlenen değerin takdir elemanının beyanına dayandırıldığını, geminin yaşı ve dünya gemi alım satım piyasasındaki kriz nedeniyle davacının bahsettiği kıymetin hayli altında kaldığını, gemiden …ne boşaltılacak gazın tahliyesinde meydana gelebilecek bir veya birkaç günlük gecikmenin güvenliği sarsabilecek bir durum oluşturmayacağını savunarak öncelikle işbu dosyanın aynı konuda daha önce açılmış bulunan 2014/1419 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz dosyasına sunulan teminat mektubunun iadesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … ile … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kuruluşun talep edilen kurtarma alacağının borçlusu olmadığından davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiğini, öte yandan gemi üzerindeki malın müvekkiline ait olmadığını, malın teslimat noktasında … gemisi bağlantı borusu ile … Terminali yükleme hattı bağlantı kollarının birleştiği nokta olduğundan malın mülkiyetinin de teslimat noktasından sonra müvekkiline geçtiğini, bu nedenle kurtarma hizmeti alacağının muhatabının müvekkili kuruluş olamayacağını, ayrıca eşyanın teslimi anında kurtarma ücreti ödeneceğinden müvekkilinin haberdar olmadığından TTK’nun 1306.maddesine göre davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından verildiği iddia edilen hizmetin TTK hükümlerine göre kurtarma hizmeti olarak nitelendirilemeyeceğini, dava konusu olayda geminin stop etmediğini, yara almadığını, batma tehlikesinin sözkonusu olmadığını, dolayısıyla kurtarma hizmetine konu olabilecek herhangi bir teknik olayın vuku bulmadığını, kaptan raporuyla bu hususların sabit olduğunu, iddia edilen kurtarma hizmetinden kaynaklı alacağın varlığı ve hesaplama yöntemi kabul edilmemekle birlikte gemideki malın değerinin 41.163.310,00 USD ‘nin altında kaldığını, zira satıcı firma tarafından düzenlenen fatura tutarının 33.892.606,94 USD olduğunu savunarak açıklanan nedenlerle davanın husumet yokluğu ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl dava; … gemisinin Çanakkale Boğazını geçişi sırasında … tarafından römorkörler yardımıyla verilen hizmetin refakat (cer) hizmeti olduğunun tespiti, birleşen dava ise; gemi, yük ve bunker için verilen kurtarma hizmeti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından Cezayir Bayraklı … isimli geminin 80 milyon metreküp sıvılaştırılmış doğalgaz yükünü … Terminaline tahliye etmek üzere Çanakkale Boğazını kuzey yönünde … Genel Müdürlüğüne ait olan … ve … römorkörleri refakatinde ve iki kılavuz kaptan eşliğinde geçmekte iken 27/10/2014 günü saat 09:05 sularında kilitbahir önlerinde makina arızası yaptığı, bu nedenle refakat eden römorkörlere ilave olarak çağrılan … ve … römorkörlerinin de olay yerine sevkedildiği, saat 10:10 sularında seferasyon dışına, ardından saat 13:25 sularında römorkörler eşliğinde geminin … limana demirletildiği, aynı gün saat 13:45’te Çanakkale Liman Başkanlığının talimatı doğrultusunda sörvey gönderildiği, düzenlenen sörvey raporuna istinaden saat 14:35’te 60 ton çeki gücünden az olmamak üzere ilave bir adet römorkör daha verilerek …, … ve … römorkörleri refakatınde geminin kuzey yönlü geçişine başlayıp 18:43’te Çanakkale boğaz seyrini emniyetle tamamlayarak tahliye limanına intikal ettiği anlaşılmakta olup, taraflararasındaki uyuşmazlık …ne ait olan römorkörler ile gemiye verilen hizmetlerin refakat (cer) hizmeti mi yoksa kurtarma hizmeti niteliğinde mi olduğu, kurtarma hizmeti olarak kabul edilmesi halinde gemi üzerindeki yük ve gemide bulunan yakıt için istenebilecek kurtarma hizmeti alacağının nekadar olması gerektiği hususlarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından konusunda uzman bilirkişilerden alınan bilirkişi raporlarından 16/03/2016 tarihli 1.bilirkişi raporunda özetle; dosyada bulunan 27/10/2014 tarihli deniz raporunda kaptanın 27/10/2014 saat 10:00’da geminin sancak taraf turbo alternatörünün arıza yaptığını, iskele turbo alternatörüne fazla yük binmesinden dolayı stop ettiğini, bu nedenle iki kazanın ısınma vantilatörlerinin serbest kalması sonucu komple black-out olduğunun ifade edildiğini, bunun anlamının gemi jenaratörlerinin arızası nedeniyle geminin baştan sona bütün elektrik kaynağının kesildiği, bu durumda geminin elektrikli hiçbir makinasının çalışamaz duruma geldiği ve geminin kontrolden çıkması olarak değerlendirileceği, gemi bu durumda iken … tarafından verilen kurtarma hizmeti neticesinde kazazede geminin emniyet altına alındığı, seperasyon dışına demirletilerek daha sonra römorkörler eşliğinde … limana götürüldüğü, daha sonra da boğaz trafiğinin açılması için geminin …ndeki … Terminaline seyretmesine müsaade edildiği, dolayısıyla … gemisine … Genel Müdürlüğü tarafından verilen refakat hizmetinin sonradan kurtarma hizmetine dönüştüğü, geminin mevkii, hava durumu, yangın, karaya oturma, su alma gibi tehlikelerin bir fiil olması, sarfedilen süre gibi etkenler dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda kurtarılan 55.000.000,00 USD lik değer için 10.000,00 USD kurtarma ücretinin uygun olacağı, puanlama üzerinden yapılan hesaplama sonucunda kurtarma hizmeti için tespit edilen 28 puana göre hak edilen kurtarma ücreti alacağının 5.600.000,00 USD olması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
21/07/2017 tarihli 2.bilirkişi kurulu raporunda özetle; dava konusu olayda davalı … tarafından görevlendirilen römorkörlerin rüzgar ve akıntılar nedeniyle keskin dönüşlere ve kritik seyir alanlarına sahip boğazlarda kumanda altında olan gemilerin emniyetle transit geçişlerinin sağlanması için refakat etmek üzere görevlendirildikleri, transit geçiş sırasında kumanda altında olan ve makinası çalışan gemilere mevcut rüzgar, akıntı ve boğazlar içindeki trafik gereği refakat edilmesi ile kumanda altında olup, bir tehlikenin var olması sebebiyle bir gemiye müdahale edilmesinin birbirinden farklı nitelikte olduğu, dava konusu geminin makina arızası yapan ve kumanda altında olmayan bir gemi durumunda olduğundan gemiye verilen hizmetin refakat hizmetini aşan bir nitelik taşıdığı, dolayısıyla makina arızasından sonra … tarafından yapılan faaliyetin kurtarma olarak kabul edilebileceği, kurtarılan geminin 1981 yılında yapıldığı gözönüne alındığında olayın meydana geldiği 2014 yılı Ekim ayında ikinci el piyasasında satılmasının mümkün gözükmediği, satılmak istenmesi durumunda ise yalnızca hurdaya gönderilmesinin sözkonusu olabileceği, geminin boş ağırlığının 30.000ton olduğu, uzakyol piyasasında yapılan araştırmada hurda ton değerinin Pakistan hurda piyasasında ton başına en yüksek hurda değeri verildiğinin tespit edildiği, bunun değerinin ise ton başına 500,00 USD olduğu, bu kapsamda gemi değerinin 30.000 ton X 500,00 USD = 15.000.000,00 USD olarak tespit edildiği, kurtarılan yükle ilgili olarak … tarafından bir fatura sunulmamakla birlikte cevap dilekçesinde yük değerinin 33.892.606,94 USD olarak bildirildiği, gemideki yakıt değerinin ise 1.042.353,00 USD olarak tespit edildiği, buna göre kurtarılan tüm değerler toplamının 49.934.960,00 USD ‘ya baliğ olduğu, kurtarma ücretinin belirlenmesinde TTK’nun 1305.maddesinde belirtilen esaslara göre puanlama yapıldığından tespit edilen toplam 10 puan üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde 5,5 puana ulaşıldığı, davalı …nin hak kazandığı kurtarma ücretinin yapılan puanlama dikkate alınarak tespit edilebileceği belirtilmiştir.
İtirazların karşılandığı 13/03/2018 tarihli ek raporda da özet olarak; … gemisinin makinasının arızalanarak sürüklenmeye başladığı an itibariyle davalı … tarafından verilen hizmetin toplam 3 saat 23 dakika olarak tespit edilip, kurtarma niteliğinde olduğu, faydalı sonuç elde edilmiş olduğundan …nin TTK’nun 1304.maddesi gereğince kurtarma ücretine hak kazandığı, TTK’nun 1305.maddesinde belirtilen esaslar ile teknik inceleme kapsamında yapılan puanlamaya göre tespit edilen kurtarma ücretinin gemi için 650.364,00 USD, yakıt için 2.467,70 USD, yük için ise 1.361.132,30 USD olmak üzere toplam 2.013.514,00 USD olarak hesap edildiği, gemi ve yakıt için …nin hak kazandığı kurtarma ücreti borçlusunun gemi donatanı olduğu, yük için tespit edilen kurtarma ücreti borçlusunun ise birleşen dosya davalısı … olduğu, diğer konularda yapılan itirazlarlar ilgili olarak kök raporda belirtilen kanaatlerinin değiştirilmesini gerektiren herhangi bir hususun bulunmadığı görüş ve kanaatinde oldukları belirtilmiştir.
19/11/2019 tarihli 3.bilirkişi kurulu raporunda da özetle; … isimli geminin makina arızası nedeniyle manevra gücünü kaybetmiş olması ve sözkonusu arızanın geminin sığlığa ve karaya sürüklenmesine neden olacak mevkide meydana gelmiş olmasından dolayı kurtarma faaliyeti alanına girecek olan “tehlikeye uğramış olma” şartının gerçekleşmiş olduğu, bu nedenle somut olaydaki tüm koşullar gözönüne alındığında refakat eden römorkörlerin arızanın meydana geldiği an itibariyle kurtarma faaliyeti yapmış olduklarının değerlendirildiği, donatan vekili tarafından … ve … römorkörlerinin gereksiz olarak çağrıldığı, gemi kaptanının bu iki römorkör konusunda talebinin bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, kurtarma hizmetine olan direnmenin makul olması gerektiği, aksi durumda kurtarma ücretine hak kazanılacağı, somut olayda gemi kaptanının talebi olmamakla birlikte açık bir direnmesinin de sözkonusu olmadığı, olay sırasında esen sert rüzgar ve kuvvetli akıntı gözönüne alındığında sonradan çağrılan iki römorkörün de gerekli ve uygun olduğu, dolayısıyla da kurtarma faaliyeti yaptıklarının kabulü gerektiği, geminin piyasada satın alınma veya el değiştirme için uygun rayiç değerinin 16.000.000,00 USD olacağı, gemide ana güç üretim ve tahrik sisteminde yaşanan arızaların sıklığı, yapılan müdahalelerin çeşitliliği, yedek saklanan donanım parçalarının işlevini ve çalışabilirliğini kaybetmiş olmasına rağmen muhafaza edilmeye devam edilmesi, bu durumun tüm yedek parçalar için olumsuz düşünce doğmasına meyimli olması hususları gözönüne alındığında geminin 16.000.000,00 USD lik değerinin biraz daha düşmesinin beklenebileceği, ticaret gemilerinin ekonomik ömrünün 25 yıl olduğu, olay tarihinde … gemisinin 33 yaşında olmasından dolayı ekonomik ömrünü tamamladığı, bu durumda geminin değerinin ancak hurda olarak ölçülebileceği, bu durumda hurda değerini bulmak için çelik gemi sacı cinsinden hurda malzemenin birim tonunun 325,00 ABD Doları olduğu dikkate alındığında geminin çelik ağırlığı 30.000 ton olduğu için hurda değerinin de 9.750.000,00 USD olarak hesaplandığı, buna rağmen geminin temel parçalarından olan ve diğer ticari sınıf gemilerde bulunmayan paslanmaz çelikten üretilmiş, kalınlığı fazla, basınçlı kap özelliğine sahip doğalgaz tanklarının hurda değerinin de bulunduğu, bu nedenle geminin hurda değerinin basit bir hesaplamayla bulunan 9.750.000,00 USD den biraz daha fazla olması gerektiği, … tanklarının boyutları, teknik özellikleri ve sac kalınlığı bilinmediği için daha hassas bir hurda değeri ortaya koymanın mümkün olmadığı, gemilerin değerini belirleyen bir başka unsurun da navlun piyasasındaki hareketlilik olduğu, arz talep dengesine göre gemilerin fiyatlarının aniden ve anormal olarak artabildiği, talebin az olduğu durumlarda da değerde düşüş yaşandığı, tüm bu hususlar ışığında yapılan değerlendirme sonucunda olay tarihi olan 27/10/2014 tarihinde … isimli doğalgaz gemisinin değerinin 13.000.000,00 ABD Doları olarak belirlendiği, bilirkişi Münip Baş tarafından hazırlanan raporda gemideki yakıt değerinin toplam 1.162,385 ABD Doları değerinde yakıt bulunduğunun tespit edildiği, sözkonusu rapordaki tespitin muteber bulunduğu, yakıt değerinin 1.162,385 USD olduğu konusunda görüş birliğine vardıkları, davalı … vekilinin dosyaya sunduğu 22/01/2015 tarihli dilekçe ekleri arasında yer alan gemide taşınan doğalgazın satıcısı Sonatrach firması tarafından …’a hitaben yazılan active commerrialisation (etkin pazarlama) başlıklı yazıda gemide taşınan doğalgaz yükünün mali değerinin 33.892.606,94 ABD Doları olduğunun yazıldığı anlaşıldığından sözkonusu belge ışığında doğalgaz yük değerinin 33.892.606,94 USD olarak kabul edilmesi gerektiği, olayın meydana geldiği yerin yarattığı risk geminin tipi ve yükün çeşidinin tehlikeli niteliği, kazanın yarattığı tehlikenin sonucunda meydana gelebilecek olası riskler ve bunların yaratacağı zararlar, kurtarma hizmeti için yapılan çalışmaları, verilen hizmetin niteliğini ve çabukluğunu, etkinliğini, kurtarılan değerleri ve TTK’nun 1305.maddesinde düzenlenen diğer kıstaslar gözönüne alınarak yapılan değerlendirme sonucunda kurtarma ücreti alacağının kurtarılan değerlerin % 5’i kadar olduğu, diğer bir ifadeyle bu olay olmasaydı tarife gereği alınacak olan römorkör refakat ücretleri ve olağan kılavuzluk ücreti hariç ve kurtarma hizmeti için verilen diğer tüm masraflar (tüm römorkörlerin ve kılavuz kaptan kurtarma faaliyeti ücreti ile …’in ilave römorkör refakat ücreti) dahil olmak üzere somut olayda kurtarma ücretinin 13.000.000,00 USD gemi değeri, 1.162,385 USD yakıt değeri ile 33.892.606,94 USD yük değeri üzerinden toplamda 2.402.749,60 USD olacağı, yükü teslim alan …’ın yük başına düşen kurtarma ücretinin 1.694.630,35 USD, gemi donatanının gemide bulunan yakıt yönünden sorumlu olduğu kurtarma ücretinin de 708.119,25 USD olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre; asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı …’nın donatanı olduğu … isimli geminin 27/10/2014 tarihinde sıvılaştırılmış doğalgaz yükü ile …ne ait … ve … römorkörleri refakatinde Çanakkale Boğazından … Terminaline gitmek üzere seyir halinde iken gemide black-out yani enerji kesilmesi meydana geldiği, buna bağlı olarak da hem ana makina hem de jeneratörlerin çöktüğü, geminin kumanda edilemez duruma düştüğü, bu nedenle gemiye refakat eden römorkörlere ilave olarak … ve … römorkörlerinin olay yerine sevk edilerek, römorkörlerin yardımıyla geminin Çanakkale Boğazındaki … limana demirletildiği, burada makina arızasının giderilmesinden sonra …, … ve … römorkörleri eşliğinde Çanakkale Boğazındaki seyrini emniyetli bir şekilde tamamlayarak tahliye limanına vardığı anlaşılmaktadır.
TTK’nun 1298.maddesinde seyrüsefere elverişli sularda tehlikeye uğramış bulunan su aracının ve diğer eşyanın kurtarılması için yapılan her fiil veya hareketin kurtarma faaliyeti oluşturacağı kabul edilmiştir. Somut olayda, gemideki makina arızasından önce … tarafından verilen hizmetin bir refakat hizmeti olduğu ancak arıza nedeniyle geminin manevra gücünü kaybetmesi, kumandadan acil duruma düşmesi, arızanın geminin sığlığa ve karaya sürüklenmesine neden olacak bir mevkide meydana gelmiş olması nedeniyle makina arızasından sonra geminin “tehlikeye maruz kaldığı” kabul edilmiştir. Gemi, tehlike altında iken can, mal ve çevre açısından risk oluşturduğundan TTK’nun 1298.maddesi uyarınca makina arızasından sonra … tarafından yapılan faaliyetin de kurtarma faaliyeti olduğu değerlendirilmiştir.
Gerçekleştirilen kurtarma faaliyeti sonucunda dava konusu … gemisi emniyet altına alındığından faydalı netice elde edilmiş olup, davalı TTK’nun 1304.maddesi gereğince kurtarma ücretine hak kazanmıştır. Kurtarma ücretinin taraflarca belirlenmediği durumda ücretin belirlenmesinde gözönünde bulundurulacak esaslar TTK’nun 1305/1.maddesinde sevkedilmiştir. Dava konusu olayda taraflararasında önceden belirlenmiş bir kurtarma ücreti bulunmayıp, bu husus uyuşmazlık konusu olduğundan …nin hak kazandığı kurtarma ücretinin belirlenmesinde geminin ve üzerindeki yükün kurtarıldıktan sonraki değeri, çevre zararının önlenmesi ve sınırlandırılması için kurtaranın gösterdiği çaba ve beceri, kurtaran tarafından elde edilen başarının derecesi, kurtarılan gemi ve içindeki insanların ve yükün karşılaştıkları tehlike ile kurtarmaya takılmış olanların kendileri ve araçları için göze aldıkları tehlikenin niteliği ve büyüklüğü, araç ile diğer eşyanın ve insan hayatının kurtarılması için kurtaranın gösterdiği çaba ve beceri, kurtaranın harcadığı zaman ile yaptığı giderler, uğradığı zarar, yüklendiği sorumluluk rizikosu ve teçhizatının uğradığı diğer rizikolar, verilen hizmetlerin nekadar çabuk sağlandığı, kurtarma faaliyetin ayrılmış araçların ve diğer teçhizatın kullanıma hazır bulundurulmuş ve fiilen kullanılmış olması, kurtaranın teçhizatının kurtarmaya hazır olması, etkinliği ile değeri dikkate alınmalıdır.
Kurtarılan geminin değeri birinci bilirkişi raporunda 20.000.000,00 USD, ikinci bilirkişi kurulu raporunda 15.000.000,00 USD olarak tespit edilmiştir. Ticaret gemilerinin ekonomik ömrünün 25 yıl olduğu, … gemisinin ise olay tarihinde 33 yaşında olması nedeniyle ekonomik ömrünü tamamlamış olmasından dolayı geminin değerinin hurda olarak ölçülebileceği tüm raporlarda ortak görüş olarak kabul edilmiştir. Önceki raporlar arasındaki çelişkilerin değerlendirildiği hükme esas alınan 09/11/2019 tarihli üçüncü bilirkişi raporuna göre, … gemisinin çelik tekne ağırlığının 30.000ton olduğu, gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneğinin 11/06/2018 tarihli yazısına göre olayın meydana geldiği Ekim 2014 tarihi itibariyle gemi hurdası ana fiyatının ton başına 315,00 ABD Doları olduğu, bu birim fiyat üzerinden … gemisinin hurda değerinin 9.750.000,00 USD olarak hesaplandığı, ancak gemide ayrıca geminin temel parçalarından olan ve diğer ticari sınıf gemilerde bulunmayan paslanmaz çelikten üretilmiş, kalındığı fazla, basınçlı kap özelliğine sahip doğal gaz tankları bulunduğundan, sözkonusu tankların hurda değerinin tespitinde hesaba katılması gerektiği, bu nedenle dava konusu geminin hurda değerinin 9.750.000,00 USD’den fazla olması gerektiği, bu çerçevede yapılan değerlendirme sonucunda … isimli doğal gaz gemisi için üçüncü bilirkişi raporunda takdir edilen 13.000.000,00 USD ‘lik değerin makul ve yerinde olduğu kabul edilmiştir. Yine hükme esas alınan 19/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda, gemideki yakıtın (bunker) değeri de 1.162,385 Dolar olarak tespit edilmiştir.
Davalı … vekilinin dosyaya sunduğu, dava konusu gemide taşınan doğal gazın satıcısı … firması tarafından …’a hitaben yazılmış active commer jiavisation (etkin pazarlama) başlıklı yazıda … isimli gemide taşınan doğal gaz yükünün mali değerinin 33.892.606,94 ABD Doları olduğu, satım anlaşmasının 25/08/2014 tarihinde yapıldığı, yükün … gemisi ile taşınacağı ve …’a ait …ne boşaltacağı bilgileri yer aldığından sözkonusu belgeye göre dava konusu gemi ile taşınan doğalgaz yükünün olay tarihindeki değerinin 33.892.606,94 ABD Doları olduğu kabul edilmiştir.
TTK’nun 1305.maddesinde düzenlenen kurtarmaya ilişkin kıstaslar ile somut olayın meydana geldiği yerin yarattığı risk, geminin tipi, yükün çeşidinin tehlikeli niteliği, kazanın yarattığı tehlikenin sonucunda meydana gelebilecek olası riskler ile bunların yaratacağı zararlar, kurtarma hizmeti için yapılan çalışmalar, verilen hizmetin niteliği, çabukluğu ve etkinliği ve kurtarma faaliyetinin başarılmış olması hususları gözönüne alınarak mahkememizce benimsenen üçüncü bilirkişi raporuna göre …nin isteyebileceği kurtarma ücretinin kurtarılan değerlerin % 5’i kadar olabileceği değerlendirilmiştir. Buna göre, 13.000.000,00 USD değerindeki gemi ve 1.162,38 USD yakıt için istenebilecek kurtarma ücreti alacağının 708.119,25 USD olduğu, 33.892.606,94 USD yük değeri üzerinden hesaplanan kurtarma ücreti alacağı ise 1.694.630,35 USD olması gerektiği kabul edilmiştir.
TTK’nun 1307/1.maddesi maddesi uyarınca gönderilen eşyayı teslim alırken kurtarma ücreti ödeneceğini biliyor ise eşya teslim edilmiş olmasaydı bunların paraya çevrilmesi halinde ücret ne oranda ödenecek idi ise o oranda kurtarma ücretinden şahsen sorumlu olması gerekmektedir. Dava konusu taşımaya ilişkin 20/10/2014 tarihli konişmentodaki kayıtlardan … gemisi ile taşınan doğal gaz yükünün gönderilenenin birleşen dosya davalısı … olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasa maddesine göre … yükü teslim alırken kurtarma ücreti ödeneceğini biliyor ise yüke ilişkin kurtarma ücretinden sorumlu olacaktır. Dosyada bulunan 29/10/2014 tarihli “unloading Report” başlıklı belgede … yükünü taşıyan … gemisinin 28/10/2014 tarihinde varma limanına ulaştığı ve yükünü boşaltarak 29/10/2014 tarihinde limandan ayrıldığı belirtilmiştir. … tarafından …’a gönderilen 28/10/2014 tarihli yazıda ise tehlikeye maruz kalan Cezayir bayraklı … gemisi ve yüküne kurtarma hizmeti verildiği, kurtarılan değerlere ilişkin kurtarma ücreti alacağına karşılık takdir edilen teminatın sağlanmaması halinde yasal yollara başvurulacağı bildirilmiştir. Davalı … tarafından dosyaya sunulan fax örneğinden sözkonusu bildirimin 28/10/2014 tarihinde saat 11:54’te yapıldığı belirlidir. …nin aynı tarihli bir başka yazısında ise davalı … Terminal İşletme Müdürlüğünden 27/10/2014 tarihinde kurtarılan yükün ulusal doğalgaz rezervinin etkilenmemesi için tesliminin talep edildiğine ilişkin bir yazı alındığı, …’ın da gönderilen sıfatıyla kurtarma ücretinin borçlusu olduğu, davalı …, … Terminali İşletme Müdürlüğü ve Tekirdağ Liman Başkanlığına iletilmiştir. Dosyada bulunan “time sheet” başlıklı belgeden … gemisinin 27/10/2014 tarihinde saat 23:45’te varma limanına ulaştığı, 28/10/2014 tarihinde saat 11:50’de boşaltmanın başladığı, 29/10/2014 tarihinde saat 10:45’te boşaltma ekipmanlarının görevinin sona erdiği anlaşılmaktadır. Açıklanan belge ve bilgilere göre birleşen dosya davalısı …, doğal gaz yükünün boşaltılmaya başlandığı 28/10/2014 tarihi saat 11:50’den 4 dakika sonra …nden gelen fax ile … yükü için kurtarma ücreti ödeyeceğini öğrenmiş olduğundan …’ın TTK’nun 1307/1.maddesine göre yüke ilişkin kurtarma ücretinden sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Sonuç olarak, Cezayir bayraklı … gemisinde makina arızası meydana geldikten sonra geminin kumandadan acil duruma düştüğü, bu aşamadan itibaren gemi tehlikeye maruz kalmış olduğundan makina arızasının başlamasından sonra …ne ait römorkörler ile geminin … limana çekilip, buraya güvenli bir şekilde demirletilmesine kadar ki sürede verilen hizmetin kurtarma hizmeti olduğu, TTK’nun 1304.maddesine göre …nin kurtarılan değerler yönünden ücrete hak kazandığı, TTK’nun 1305.maddesine göre gemi ve içindeki yakıt için istenebilecek kurtarma ücretinin 708.119,25 ABD Doları, yüke ilişkin kurtarma ücretinin de 1.694.630,35 ABD Doları olduğu, gemi donatanının gemiye ve yakıta ilişkin kurtarma ücretinin borçlusu olduğu, birleşen dosya davalısı …’ın da TTK’nun 1307.maddesine göre teslim aldığı yükün kurtarma ücretinden sorumlu olması gerektiği kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında …nin hizmetinin refakat (cer) hizmeti olduğunun tespitine ilişkin asıl davanın reddi ile kurtarma ücreti alacağından dolayı gemi donatanı ve … aleyhine açılan birleşen davanın kısmen kabulüne, 708.119,25 USD’nin 31/10/2014 (gemi hakkında … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2014/… D iş sayılı ihtiyati haciz kararı 31/10/2014 tarihinde verilmiş olduğundan) tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalı gemi donatanı …’ndan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen 708.119,25 USD alacak ile, bu alacağa tahsil tarihine kadar işletilecek faiz, icra ve yargılama giderlerini kapsar şekilde TTK’nun 1321 ve 1322.maddeleri gereğince davalı donatan … adına verilen teminat mektubu üzerine davacı lehine kanuni rehin hakkı tesis edilmesine, 1.694.630,35 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalı … ile … AŞ ‘den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
ASIL DAVADA;
1-Davalı … Müdürlüğünün verdiği hizmetin römorkaj refakati (cer) hizmeti olduğu yönündeki tespit talebinin reddine,
2-Teminat mektubunun iadesi konusundaki talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 54,40 TL karar harcının 59.369,25 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 59.314,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 124.625,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-708.119,25 USD’nin 31/10/2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalı gemi donatanı …’ndan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen 708.119,25 USD alacak ile, bu alacağa tahsil tarihine kadar işletilecek faiz, icra ve yargılama giderlerini kapsar şekilde TTK’nun 1321 ve 1322.maddeleri gereğince davalı donatan … adına verilen teminat mektubu üzerine davacı lehine kanuni rehin hakkı tesis edilmesine,
3-1.694.630,35 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalı … ile … AŞ ‘den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 366.916,65 TL harçtan 174.086,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 192.830,65 TL harcın davalılardan alınıp Hazineye gelir kaydına (bu miktarın 56.829,50 TL’sinden davalı donatan …’nın, 136.001,14 TL ‘sinden davalı … ile … AŞ sorumlu olmak kaydı ile )
174.086,00 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, (bu miktarın 51.305,22.-TL sinden davalı donatan …’nın, 122.780,77.-TL sinden davalı … ile … AŞ sorumlu olmak kaydı ile)
5-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 142.338,46 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, (bu miktarın 41.948,84 TL’sinden davalı donatan …’nın, 100.389,61 TL’sinden davalı … ile … AŞ sorumlu olmak kaydı ile)
6-Davalılar vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 136.850,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 770,00 TL posta gideri ile 7.656,60 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.426,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 4.440,13 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, (bu miktarın 1.308,56 TL’sinden davalı donatan …’nın, 3.131,57 TL’sinden davalı … ile … AŞ sorumlu olmak kaydı ile), bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı donatan … tarafından yapılan yargılama gideri olan 9,00 TL posta giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 4,25 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye giderin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … ile … AŞ tarafından yapılan yargılama gideri olan 2.666,34 TL posta giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.261,39 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye giderin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır