Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1317 E. 2018/231 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2014/1317 Esas
KARAR NO :2018/231

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :17/09/2014
KARAR TARİHİ :05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalı … San. Ltd. Şti. (…) İle nakliyat emtia sigorta sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin … sayılı sigorta poliçesine bağlandığını, sigortalı tarafından …’da mukim … isimli firmadan … (kalsiyum karbonat) emtiası satın alındığını, emtianın … limanından Ambarlı limanına taşınması işinin davalı … Tic. Ltd. Şti. (…) tarafından taahhüt edilmiş olduğunu, … no ve 11,425 Euro bedelli navlun faturası düzenlendiğini ve navlunun davalı tarafından tahsil edildiğini, Kalsiyum karbonat emtiasının tahta palet üzerine big bag içinde … numaralı konteynerde istiflenerek … isimli gemiye yüklendiğini, konteynerin antrepoda tahliye öncesinde yapılan kontrolünde konteyner içerisinde bulunan 20 çuval emtianın 1 çuvalının ıslandığı, 2 çuvalının da yırtık olduğunun anlaşıldığını, hasar sebebinin konteyner tavanının delik olması olarak belirtildiğini, hasarın davacı sigortacıya bildirilerek eksper tayin edildiğini, yapılan ekspertiz çalışması sonucunda 721,19 Euro zarar tespit edildiğini, hasarın sigortalıya ödenerek halef olunduğunu, hasarın tazminini temin için … 5. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası tahtında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek haksız itirazın İptalini, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiği, taşıyan sıfatına haiz olmadıkları, taşımanın … A.Ş tarafından gerçekleştirildiğini, davacının emtianın taşınmak üzere kendilerine teslim edildiğini, fiili olarak taşıyan ya da fiili olarak taşıyan ile aralarında alt taşıyıcılık ilişkisi olduğunu ispat etmesi gerektiğini, taşıma işini üstlendiklerinin var sayılması halinde dahi taşıma işleri komisyonculuğuna ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, dava dilekçesinde hasar ihbarı bulunsa dahi, bunun tebliğ edilip edilmediğinin ne şekilde ve hangi tarihte bildirildiğinin belirsiz olduğunu, davacının süresinde ihbarda bulunduğunu davanın süresinde açılıp açılmadığını ispat etmekle mükellef olduğunu, oluşan hasarın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının tespiti gerektiğini, kusur var ise bu kusurun mahkemece tespitinin gerektiğini, ekspertiz raporunun çelişkili olduğunu, konteyner tavanının delik olması halinde çuvalın ıslanmasına sebebiyet verse de yırtılmasına sebebiyet vermeyeceğini, zarar iddiası ve miktarının ispata muhtaç olduğunu, talep edilen zarar miktarının fahiş olduğunu, davacının faiz talebinin haksız olduğunu, icra inkar tazminat talebinin reddinin gerektiğini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, taşıma işinin Turkon tarafından gerçekleştirildiğini, Turkon firmasına ihbar edilmesini beyan ve talep etmiştir.
Dava; davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Davalının yetki itirazının, TTK 5 maddesi HSYK nin 20/07/2004 gün 370 sayılı kararı uyarınca ve mahkememizin tüm İstanbul çevresinde yetkili olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 07/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Dava konusu taşımada hasar tutarının işlemiş faiz hariç 721,19 Euro x 2,5128 (poliçe kuru) – 1.812,21 TL olarak kadri maruf olduğu, TTK m. 1185 anlamında geçerli bir hasar ihbarının bulunmadığı, Hasarın Davalının sorumluluğunda meydana gelip gelmediğinin dosyada mevcut deliller ile ispat edilemediği şeklinde rapor sundukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 26/05/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; davacı vekili beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde kök raporda yer alan görüşlerin aynen muhafaza edildiği şeklinde rapor sundukları anlaşılmıştır.
21.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda, deniz taşıması ve onun kapsamına dahil olan yilkün konteynerde bulunduğu sürenin sonuna kadar meydana gelen zarardan taşıyanın sorumlu olduğu, taşıyanın İşlemin faiz hariç 721,19 Furo x 2.5128 (Poliçe kuru) -1.812 TL davacıya ödemekle yükümlü bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
28.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda, kök raporda açıklanan zarar (721,19 Euro \ 2.5128 =1.812 TL) için davacı sigorta şirketine karşı davalı taşıyanın sorumlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden, konteyner içinde bulunan 20 çuval ile taşınmakta olan kalsiyum karbonat emtiasının 1 çuvalının ıslanması ve 2 çuvalının ise ıslanmadan kaynaklanan yırtılma neticesinde hasarlandığı olayda, dosyaya sunulu ekspertiz raporunun 1 adet ıslak çuval içeriğindeki bozulan emtianın hasar tespitine yönelik olarak yapıldığı, dava dilekçesinde ileri sürülen yırtık 2 adet çuvaldan ekspertiz raporunda söz edilmediği, bununla birlikte, 22.07.2013 tarihli tutanakta 2 çuvalın yırtık olduğunun tespit edildiği bilgisine yer verilmiş olmakla birlikte tutanakta imzalan bulunan depo sorumlusu, firma yetkilisi ve konteyner şoförünün davalı taşıyanın “ifa yardımcısı” olmamaları nedeniyle bu tespitin geçerli bir hasar ihbarı kapsamında kabul görmeyeceği, oluşan hasarın esas itibariyle, antrepoda tahliye öncesi yapılan kontrolde tespit edilen konteynerin tavanındaki tespit edilen delikten kaynaklandığı, sızan suyun ise istiflenmiş çuvallara nüfuz ederek emtiada meydana gelen hasarın ana etkeni olduğu, konteynerin yükleme mahalline intikalinde ve daha sonrasında gemiye yüklenmesinde herhangi bir hasar tespitinde bulunulmamış olması ve konteyner hasırına ilişkin herhangi bir itirazı kayda, ana ve ara konşimentolarda, gemice verilen yük teslim senedinde ve taşımaya ilşkin benzeri dokümanlarda yer verilmediği, konteynerin gemiye yüklenmeden önce hasarlı olduğuna dair herhangi bir şerh düşülmemiş olması, gerçekte konteynerin gemi küpeştesini geçtiğinde hasarlı olmadığını ispat etmeye yetmese de ispat yükümlülüğü sistematiği açısından konteynerin gemiye yüklendiğinde hasarlı olmadığının kabulünü gerektireceği, olayda, konteynerin taşıyan tarafından temin edildiği, bu halde, yük sahibi gönderen ve taşıtan nezdinde konteynere yüklerin yerleştirildiği, taşıyan …’ un, hasar ister konteyner gemide iken, ister gemiden çıkarıldıktan sonra alıcı deposuna giderken meydana gelmiş olsun, sorumlu olacağı, taşıyanın bu sorumluluktan kurtulması için yükteki hasarın, “Taşıyan veya adamlarının kastından veya ihmalinden doğmayan sebeplerden ileri gelen zarardan taşıyan sorumlu değildir. Taşıyanın veya adamlarının kastının veya ihmalinin bu zarara sebebiyet vermediğini ispat yükil taşıyana aittir,” (TTK m. 1179) Bu hükme göre, taşıyanın önce zararın sebebini, sonra bu sebebin meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını ispat etmesi gerekeceği, bu ispat külfetinin yerine getirilmediği, TTK md.1191/4 göre, fiili taşıyan … ile davalının zarardan müteselsilen sorumlu oldukları anlaşıldığından kadri marufunda yapılan ödeme için davacının davasının kabulü ile davalı tarafın … 5. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 655,63 EURO asıl alacak ve 67,86 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 723,49 EURO üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına, asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile davalı tarafın … 5. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin 655,63 EURO asıl alacak ve 67,86 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 723,49 EURO üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı olan 143,72 TL’den peşin alınan 35,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 107,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan (64,85 TL ilk harç, 240,75 TL posta ücreti ve 4.815,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)5.120,60 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca takdir edilen 2.103,98 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/06/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır