Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1312 E. 2019/255 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2014/848 Esas
KARAR NO : 2019/252
DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31/03/2013 tarihinde abisi …’in kullanmakta olduğu … plakalı motosiklet İle … Mah. … İskelesinde bulunan … A.Ş.’ye ait feribota biniş yaptıktan 10 metre kadar devam ettiğini ve akabinde zeminin yağ ve su birikintisi kaplı bulunması sebebiyle motosikletin kontrolünü kaybettiğini ve kayarak düşmesi sonusu müvekilinin bacağının motosikletin altında kalarak kırıldığını, kaygan zemin için davalı şirket tarafından gerekli uyarı levhalarının konulmadığını, kaza neticesinde ise müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğraması sebebiyle 500,00 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği tarih olan 31/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tanzimini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edildiği gibi gemi güvertesinde yağ ve su birikintisi olmadığını, gemiye yüklenen araçların gemi personelince yükleme esnasında kontrol ediliği, herhangi bir yağ kaçağı olan araçların gemiye alınmadığını, böyle bir durumda mahalin derhal silinerek temizlendiğini, davacı tarafın iddiasını kanıtlar herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığını, davacının kendi kusuru ve motosikleti kullanan abisinin kusuru nedeni ile motosikletten düşmesi sonucu yaralandığını, müvekkil şirket personelinin kaza öncesi ve kaza sonrası üzerine düşen görevi yaptıklarını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın esastan reddini savunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği … Asliye Ticaret Mahkemesince … Esas dosya numarasına kayıt olduğu akabinde dosyanın mahkememiz 2014/848 Esas numarası aldığı anlaşılmış, yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce dosyada alınan 02/06/2015 tarihli bilirkişi incelemesi ile özetle dava konusu kazanın meydana geldiği feribotta kaza tarihinde “yağmurlu hava ve zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının bulunduğunun kabulü halinde motosiklet sürücüsü dava dışı …’in % 90 davalının %10 kusurlu bulunduğu; dosyaya davalı tarafça ilk inceleme sonrası sunulan “yağmurlu hava ve zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının kaza tarihinden sonra feribota asıldığının kabulü halinde ise ava dışı …’in %75 davalının %25 kusurlu bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacının Adli Tıp Kurumu’na sevki ile sonrasında Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 27/02/2017 tarihli rapora göre davacının E cetveline göre %5,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin 1,5 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş alınmıştır. Akabinde kusur durumunun tespiti için dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ise 23/05/2018 tarihli rapor sonucunda dava konusu kazanın meydana geldiği feribotta kaza tarihinde “yağmurlu hava ve zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının bulunduğunun kabulü halinde motosiklet sürücüsü dava dışı …’in % 90 davalının %10 kusurlu bulunduğu; dosyaya davalı tarafça ilk inceleme sonrası sunulan “yağmurlu hava ve zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının kaza tarihinden sonra feribota asıldığının kabulü halinde ise ava dışı …’in % 75 davalının %25 kusurlu bulunduğu yönünde dosya içerisinde alınan 02/06/2015 tarihli rapor doğrultusunda görüş bildirilmiştir.
Mahkememiz kararı ile aktüerya uzmanınca yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen 19/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı maddi zararının 31.03.2013 tarihinde meydana gelen kazada davacı …’in kusursuz olduğunu, kaza sonucu % 5.1 malul kalan davacı …’in 27.103,45 TL Maddi zararının bulunduğu belirtimiş ve ihtimalli olarak yapılan hesaplama ile; feribotta kaza tarihinde “yağmurlu hava ve zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının bulunduğunun kabulü halinde motosiklet sürücüsü dava dışı …’in % 90 davalının %10 kusurlu bulunduğununu kabulü halinde davalının sorumlu olduğu miktarın 2.710,34 TL; “yağmurlu hava va zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının kaza tarihinden sonra feribota asıldığının kabulü halinde ise ava dışı …’in % 75 davalının %25 kusurlu bulunduğununu kabulü halinde ise davalının sorumlu olduğu miktarın 6.775,86 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Davacı taraf aktüerya uzmanınca yapılan hesaplamaya itiraz etmekle, mahkemece itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınması yönünde ara karar oluşturulmuş; davacı, mahkeme ara kararı doğrultusunda bilirkişi ek rapor ücretini yatırmamış olup ek rapor ücretine dair ara karardan rücu talep etmiştir. Mahkemece bilirkişilerin ifa ettikleri görev ve dosyaya sundukları katkı gözetilerek bilirkişi ücretine dair ara karardan rücu talebi reddolunmuştur. Davacı tarafça ek bilirkişi ücreti yatırılmamış olup davacı itirazları yönünden ek rapor alınması yoluna gidilmemiş ve davacının 28/02/2019 tarihli celse talebi doğrultusunda kendisine ıslaha yönelik beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir. Davacı tarafça 13/03/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş; dava miktarının 6.275,86 TL ıslah edilerek; 6.775,86 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava; davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin davalı tarafça işletilen feribota girişi esnasında meydana gelen kazada yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası olduğu; davada uyuşmazlığın meydana gelen kazada davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranının tespiti ile davacının zarar miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada alınan teknik bilirkişi raporları mahkemece denetime ve hükme elverişli bulunmakla esasen uyuşmazlık davalının kusur oranının tespiti noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar davalı tarafça raporlarda belirtilen “yağmurlu hava ve zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının feribotta bulunduğuna dair fotoğraflar 29/05/2015 tarihinde cevap süresinden çok sonra dosyaya sunulmuşsa da dosyada kaza anında bahse konu uyarı levhasının bulunmadığına dair herhangi bir delil bulunmadığı gibi esasen davacı taraf da uyarı levhasının bulunmadığını iddia etse de beyanlarının devamında kaza sonrasında herhangi bir fotoğraflama ya da inceleme yapmaksızın feribottan indirilerek hastaneye götürüldüğünü beyan etmektedir. Bu halde mahkemece aksi dosyaya sunulan herhangi bir delilli ispatlanamadığından ve feribotta uyarı levhasının bulunduğuna dair dosya arasına girmiş fotoğraf da dikkate alınarak “yağmurlu hava ve zeminde kayma etkisi yapabilir” ibareli uyarı levhasının kaza tarihinde feribotta bulunduğu kabul edilmiştir.
Mahkemece anılan gerekçeyle varılan kabul doğrultusunda, denetime ve hükme esas almaya uygun, kanunun ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre hesaplama yapılarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulü doğrultusunda aşağıdaki hali ile hüküm kurulmuştur.
Davacının manevi tazminat talebi konusunda ise ; davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin davalı tarafça işletilen feribota girişi esnasında meydana gelen kazada yaralanması ve kaza nedinin feribot zemininin ıslak ve kaygan olması da dikkate alındığında gerek olay anında gerek tedavi sürecinde davacının acı ve ızdırap çektiği gözönüne alınarak TBK ‘nun 56.maddesine göre davacı yararına manevi tazminata karar verilmesi gerektiği değerlendirildiğinden, davacının yaralanma durumu ile sosyal ve ekonomik durumu da gözönüne alınarak takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının maddi tazminat talebinin ıslah edilmiş hali ile KISMEN KABULÜNE, 2.710,34 TL’nin kaza tarihi olan 31/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 4.984,99 TL harçtan ıslah dahil olan 1.206,10 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.778,89 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
1.206,10 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan maddi tazminat yönünden 6.177,36 TL, manevi tazminat yönünden 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2 maddesi gereğince tayin olunan manevi tazminat yönünden 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 24,30 TL başvurma harcı, 524,20 TL posta gideri ile 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.048,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.043,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 111,00 TL yargılama ücreti yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 88,05 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır