Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1181 E. 2019/139 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2014/1181 Esas
KARAR NO : 2019/139
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2013
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Davacı vekili tarafından mahkememize açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Şirketi ile 26/01/2011 tarihinde akdetmiş olduğu sözleşme ile … ve … istasyonlarının tedarik edilmesi konusunda mutabakata varıldığını, bu kapsamda müvekkilinin Güney Korede mukim bir şirketten satın almış olduğu jeneratörlerin … AŞ aracılığı ile Med … gemisi ilgilileri ile yaptığı taşıma sözleşmesi çerçevesinde yükün Med … gemisi ile Güney Kore’nin Masan Limanından yüklenerek İran’ın … Limanına taşınması konusunda mutabakat sağlandığını, söz konusu anlaşmaya istinaden navlun bedelinin ödendiğini, 09/10/2011 tarihinde yükün …Limanında gemiye yüklenerek geminin yola çıktığını, ancak seyir sırasında geminin rotasından ayrılarak başka bir yük almak üzere Singapur Limanına yanaştığı bilgisinin alındığını, geminin zaman üzerine zaman çartereri … Ltd ile gemi donatanı … arasında gemi kira bedelinin ödenmemesi yüzünden anlaşmazlık çıktığının öğrenildiğini, bu nedenle geminin Singapur’da donatan firma tarafından uzun bir süre bekletildiğini ve müvekkille ait yükün akıbeti hakkında haber alınamadığını, daha sonra geminin Singapur’dan hareket ettiğini ancak … Limanına yükü boşaltmadan … Limanına geldiğini 30/11/2012 tarihinde de yükün tahliye edildiğini, gemi donatanının yükü boşaltma limanı dışında başka bir limana boşaltmakla kalmayıp, navlun bedelinin ödenmediği iddiası ve yapmış olduğu masraflar için … Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … D İş sayılı dosyası tahtında müvekkiline ait yük üzerinde ihtiyati haciz talep ettiğini, müvekkilinin itirazı üzerine ihtiyati haciz kararının sonradan kaldırıldığını, ihtiyati haciz dosyasına ilişkin mahkeme kararında da açıkça belirtildiği üzere müvekkilinin navlun bedeli de dahil olmak üzere üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin uğramış olduğu zararın, yükün boşaltma limanı dışında boşaltılmasının ve geç teslim edilmiş olmasının tek nedeninin gemi ilgililerinin sözleşme gereği yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediklerinden kaynaklandığını, ihtiyati haciz kararının kaldırılıp, yükün … Limanında müvekkiline teslim edilmesinden sonra karayolu ile İran’a taşındığını, müvekkilinin söz konusu karayolu taşıması için sigorta, yükleme, taşıma ve depolama masrafları için 208.500,00 ABD Doları, 70.514,00 TL ve 5.509,62 Euro harcama yaptığını, bunun dışında müvekkilinin müşterisine taşımaya konu yükü geç teslim etmiş olması sebebiyle de ödeme yaptığını, tüm bu zararlarının tahsili için … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve mesnetsiz şekilde takibe itiraz ettiklerini, bu nedenle icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların icra takibine itirazlarının iptaline, davalılar tarafından taşıma sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararlara ilişkin olarak 208.500,00 ABD Doları, 70.514,00 TL ve 5.509,62 Euro sigorta, yükleme, taşıma ve depolama masraflarının davalılardan tahsiline, bunun dışında müvekkilinin müşterisine taşımaya konu yükleri geç teslim etmiş olması sebebi ile uğradığı yada uğrayacağı zararlardan karşı tarafın sorumlu olup olmadığının ve sorumluluk miktarının tespiti ile tahsiline, davalıların haksız itirazı nedeniyle % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 07/12/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın iptali davasının ıslah yoluyla belirsiz alacak davasına dönüştürülmesine talep etmiş ise de, icra dosyasında tahsili talep edilen tazminat miktarı kalem kalem tutarlarıyla belirtilmiş olduğundan, dava aşamasında ıslah yolu ile bu yöndeki talebin belirsiz alacak davasına dönüştürülmesi HMK’nun 107.maddesine göre söz konusu olamayacağından davacı vekilinin ıslah talebi yerinde görülmemiştir.
1 ve 3 nolu davalılar cevap dilekçesinde özetle; takip talepnamesine konu olan alacak miktarı üzerinden eksik harcın yatırılması gerektiğini, davacının İran’da mukim bir şirket olması nedeniyle yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davanın TTK’nun 1259 ve 1261.maddelerinde belirtilen zamanaşımı süresinde açılmadığını, konişmentoda yer alan yetki şartına göre yetkili mahkemenin … Adaları Mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, itirazın iptali davası ile birlikte başka alacakların tespitinin talep edilemeyeceğini, müvekkillerinden … ‘nin gemi yöneticisi olması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, diğer müvekkili … ‘ın … Adalarında mukim … Ltd ile … isimli gemi ile ilgili olarak 30 Haziran 2011 tarihli zaman esaslı çarter parti sözleşmesi düzenlediğini, bu şekilde geminin ticari yönetiminin … ‘e bırakıldığını, uyuşmazlığa konu olan taşımaya ilişkin konişmentoların da … tarafından düzenlendiğini, dolasıyla taşıyan sıfatının …’a ait olduğunu, müvekkili ile davacı arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, bu sebeplerle müvekkili Navigreen ‘e husumet yöneltilemeyeceğini, gemi seyir halinde iken … tarafından müvekkiline sunulan yük evrakında söz konusu yüklerin İran’da petrol rafinerisinde kullanılacağı ve açıkça ABD ve BM ambargosuna tabi olduğunun anlaşıldığını, diğer bir ifade ile …’da yüklenen ve … Limanına tahliye edilecek olan davacıya ait yükün açık bir şekilde BM ve ABD yaptırımlarına tabi yüklerden olduğunun tespit edildiğini, bu şekilde geminin selametinin tehlikeye düşürüldüğünü, yükün İran’a götürülmesi halinde müvekkilinin yaptırıma muhatap olacağı ve geminin sigorta küvertürünün dışına çıkma olasılığının ortaya çıktığını, bu nedenle … ‘in gerek ambargo kapsamındaki bir malzemeyi İran’a taşımayı üstlenmesi, bu konuda müvekkilini yanıltarak zaman kira sözleşmesi hükümlerine aykırı hareket etmesi nedeniyle çarter partinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, fesihten sonra müvekkilinin gemi üzerinde bulunan her yük için yük alıcılarına ve yükletenlerine ihbarda bulunarak masraf kalemleri kendilerine ait olacak şekilde yükün uygun bir limanda teslim edileceğinin bildirildiğini, bu nedenle müvekkillerinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluklarının olmadığı gibi kusurlu ifada bulunmalarının da söz konusu olmadığını, davacı tarafın dayandığı konişmentoların müvekkili Navigreen ‘den herhangi bir yetki alınmadan ve yükleme ordinolarındaki kayıtları ihtiva etmeden geçmişe yönelik olarak düzenlendiğini, bu nedenle geçersiz olduğunu, …’nın müvekkili tarafından yetkilendirilmiş bir acente olmadığı gibi müvekkilinin kiracısı adına da işlem yapamayacağını, kira sözleşmesi gereğince tüm konişmentoların taşıyan olarak … adına imzalanması gerektiğini, dava konusu alacağın gemi alacaklısı hakkı da vermediğini, müvekkilleri aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini savunarak davanın husumet yokluğu ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
… Adalarında mukim davalı … Ltd ‘ye Adalet Bakanlığı aracılığı ile yurtdışındaki adresine tebligat yapılması konusunda 13/07/2015 tarihinde istinabe yazısı yazılmış olup, söz konusu yazıya herhangi bir cevap alınamamıştır. Bu nedenle, davalının bilinen adresine yada yeni bir adresi tespit ediliyor ise yeni adresine istinabe yazısı yazdırılması konusunda davacı tarafa kesin mehil verilmiş olduğu halde, verilen kesin süre içerisinde ara karar gereği yerine getirilmemiştir.
Dava; gemi ile taşınan yükün başlangıçta anlaşılan liman dışında başka bir limana tahliye edilmesi nedeniyle yükün varma limanına sevkedilmesi için yapılan masrafların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile taşımadaki gecikmeden dolayı ortaya çıkan diğer zararların tespiti istemine ilişkindir.
Davacı şirketin İran’da mukim yabancı bir şirket olması nedeniyle MÖHUK 48.maddesi gereğince yabancılık teminatı yatırılması gerekmekte ise de, Türkiye Cumhuriyeti ile İran arasında 03/02/2010 tarihli ikili mütekabiliyet anlaşması bulunduğundan yabancılık teminatının yatırılmasına yer olmadığı kabul edilmiştir.
1 ve 3 nolu davalılar vekili cevap dilekçesinde konişmentodaki yetki şartına dayanarak davanın … Adaları Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle milletlerarası yetki itirazında bulunmuş ise de, 1 nolu davalının gemiyi zaman esaslı çarter parti ile kiraya veren şirket olduğu, 3 nolu davalının ise gemi yöneticisi olduğu, taşımanın ise gemiyi zaman çarteri sözleşmesi ile kiralayan … Ltd tarafından üstlenildiği, taşımaya ilişkin konişmentonun taşıyıcı konumundaki … Ltd, Güney Kore’deki satıcı şirket ile malın alıcısı ve taşıtan konumundaki davacı arasında hüküm ifade edeceği, bu bağlamda 1 ve 3 nolu davalıların konişmentodaki yetki şartına dayanamayacağı değerlendirildiğinden, milletlerarası yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
HMK’nun 114.maddesine göre taraf sıfatı dava şartlarından olduğundan uyuşmazlığın esasına geçilmeden önce tarafların husumet ehliyetlerine haiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Davacının taşıtan ve yükün ilgilisi olması nedeniyle yükün anlaşılan liman yerine bir başka limana tahliye edilmesinden dolayı ortaya çıkan zararlarından dolayı dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan aktif husumet ehliyetine haiz olduğu kabul edilmiştir. 1 nolu davalı ise taşımayı yapan … isimli gemiyi söz konusu taşımadan önce zaman esaslı gemi kiralama sözleşmesi ile … Ltd ‘ye kiraya verdiği, böylelikle geminin işletme hakkının … Ltd şirketine geçtiği, davacının Güney Kore’den satın aldığı emtianın İran’a taşınması konusunda … Ltd şirketi ile anlaşma yaptığı anlaşıldığından taşıma sözleşmesinden kaynaklanan dava konusu tazminat talebinin gemiyi kiraya veren … ‘a yöneltilemeyeceği, zira … ‘nin taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığı, yükün AB ve ABD tarafından uygulanan ambargo kapsamında kaldığından gemi yönetim sözleşmesi şartlarına aykırılıktan dolayı kira sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildikten sonra geminin emniyetli bir liman olarak … Limanına getirilerek davacıya teslim edildiği dosya kapsamından anlaşıldığından davalı … ‘ın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilmiştir. Öte yandan, dosyaya sunulan … nolu gemi yönetim belgesine göre davalı … Denizcilik ve Tic şirketinin Med … isimli geminin yöneticisi olduğu, gemi yöneticisi belli bir ücret karşılığında geminin işletilmesini gemi maliki adına ve hesabına üstlendiğinden TBK ‘nun 40 f.1 anlamında bir temsilci TTK’nun 102.maddesi çerçevesinde de acente konumunda olduğu, bu nedenle TTK’nun 1178.maddesinde düzenlenen taşıma zararlarından dolayı gemi yöneticisine karşı doğrudan husumet yöneltilemeyeceği değerlendirildiğinden davalı … Denizcilik ve Ticaret A.Ş ‘nin de işbu davada husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilmiştir.
Taşımayı üstlenen … Adalarında mukim davalı … Ltd şirketine HMK’nun 122.maddesine göre tebligat yapılması konusunda yurtdışına istinabe yazısı yazılmış olup, sözkonusu yazıya herhangi bir cevap alınamamıştır. Bu nedenle, bu davalı açısından taraf teşkilinin sağlanması için 23/05/2018 tarihli duruşmada davalının bilinen adresine veya yeni adresi tespit edilebiliyor ise yeni adresine tebligat için yeniden istinabe yazısı yazdırılması, aksi halde bu davalı ile ilgili davanın HMK’nun 119/son maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verileceği konusunda ara karar oluşturulmuş ise de, davacı vekili tarafından ara karara uygun şekilde herhangi bir işlem yapılmadığından bu davalı hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki davanın ise yukarıda açıklanan nedenlerle pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-1 ve 3 nolu davalılar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-2 nolu davalı hakkındaki davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcının peşin alınan 8.271,90 TL’den düşümü ile fazla alınan 8.227,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-1 ve 3 nolu davalılar vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
5-3 nolu davalı tarafından yapılan 53,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
6-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili, 1 ve 3 nolu davalılar vekilinin yüzlerine karşı, 2 nolu davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır