Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1151 E. 2019/394 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2014/1151
KARAR NO: 2019/394

DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/04/2013
KARŞI DAVA TARİHİ: 25/04/2013
KARAR TARİHİ: 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Çin den Türkiyeye yapacağı ithalata konu emtianın deniz yoluyla taşınması hususunda davalılardan …ile mutabakata varıldığını, 40.000,00 USD değerindeki net 20.000 kilogram emtianın (… 10G)20/04/2012 tarihinde Çin in … limanından alındığını ve Mersin Limanından müvekkiline teslim edilmek üzere yola çıktığını, davalılardan nakliye borcunu üstlenen … in taşıma işini diğer davalı … A.Ş gemisi vasıtasıyla yaptığını, …ninde taşıyıcılar arasında olduğunu, … in aynı zamanda … nın acentesi göründüğünü, bu sebeple … kendi adına olması yanında … adına izafetende davalı olarak gösterildiğini, Mersin limanına getirilen konteynerin makul teslim süresi içinde müvekkiline teslim edilmediğini, davalıların hiçbir açıklama yapmadan sadece … Limanında liman işletmesi ile bir takım sorunlar yaşadıklarını belirterek malı teslim etmediklerini bildirdiklerini, bir açıklama yapmadan teslimi gereken konteyneri teslim etmeyen davalıların müvekkilinin uğradığı zararı tazminle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep vc dava etmiştir.

CEVAP:
1 nolu Davalı …ile 3 nolu davalı … ‘e …vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan … şirketinin yabancı olup, yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, konişmentoya göre gecikmeden dolayı teminat istenemeyeceğini, TTK 1237. Md. ye göre taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmentonun esas alındığını, tazminat istenilmesi için Malın Zayi olması şartının gerektiğini, konteynerin halen … Gümrüğünde olup, malların zayi olmadığını, hasara uğramadığını ve Adem-i teslim şartlarının gerçekleşmediğini, halen teslim durumunun olduğunu, davacılardan …tarafından kendilerine keşide edilen ve dosyaya delil olarak ibraz edilen 03/10/2012 tarihli ihtarname metninde açıkça ithalatı yapamayacaklarından dolayı oluşacak zararı talep edeceklerini beyan ve ihtar etmiş olmakla, davacıların evveli emirde bu zararın oluştuğunu ispat etmeleri gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … ye … cevap dilekçesinde özetle; davacılarca ikame edilen tazminat davasında Çinden Türkiye’ye ithalatı yapılacak yükün deniz yolu ile taşınması hususunda diğer davalı …ile anlaşıldığını,davalı …nin deniz taşıması işini müvekkili şirkete ait gemi ile yaptığını, diğer davalı … Ltd. nin taşıyıcılar arasında olduğunu ancak Çin in … Limanından …Limanına taşınmak üzere anlaşılan … nolu konteynerin halen alıcı konumundaki Davacı …ne teslim edilmediğinin belirtildiğini, ancak huzurda ikame edilen davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yabancı uyruklu olması ve davaya konu edilen taşımanın uluslararası deniz yoluyla yük(konteyner) taşımacılığı olması hususları dikkate alındığında somut olayda yabancılık unsurunun mevcut olduğunun açık olduğunu, huzurdaki davanın konusunun yükün teslim edilmemesinden doğan zarar iddiasına dayandığını, davacılar vekilinin vekaleten temsil ettiğini belirttiği her bir davacı yönünden zarar iddiasını sebepleriyle ve ayrı ayrı somutlaştırmak zorunda olduğunu, davacı şirketler arasındaki ilişkinin türü ve kaynağının açık şekilde ortaya konulmasını, bu şekilde aktif dava ehliyetinin kimde olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, davaya konu edilen yükü taşıma işini fiilen yapanın 2 nolu davalı …Ş olduğunu, müvekkili …nin taşıyan sıfatıyla herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı – Karşı davada davacı …vekili tarafından verilen dava ve cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan …Ltd. arasında navlun sözleşmeleri yapıldığını, tüm yükleme talimatlarının navlun faturalarının hangi firmaya kesileceğine dair talimatları davalılardan …Ltd. nin vermiş olup, kendi talepleri üzerine de tüm faturaların davalılardan … e kesildiğini, davalı … in navlun faturalarından bir kısmını kısmen ödediğini, bir kısmını ise hiç ödemediğini, konşimento hükümlerine ve TTK ilgili maddelerine göre navlun sözleşmesini yapan , taşıttıran yükletici ve konşimento hamillerinin navlunun ödenmemesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla dava tarihinden itibaren Devlet bankalarının 1 yıllık vadeli ABD doları mevduat faizine ödedikleri en yüksek faizin, vekalet ücreti ve mahkeme giderlerinin birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalılar vekili tarafından karşı davaya karşı cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …Kimya’nın huzurdaki davanın tarafı olmadığını, Davalı-karşı davacının sunduğu ve karşı davaya mesnet yaptığı faturaların tamamının … e kesildiğini, dolayısıyla diğer müvekkili …Kimyanın navlun alacağı iddiasına muhatap edilemeyeceğini, davanın her iki müvekkilinide yöneltilmiş olmasının usule aykırı olduğunu, davalı-karşı davacı tarafından karşı dava konusu yapılan alacak taleplerinin navlun alacağına ilişkin olduğunun ve iddia edilen alacak tarihlerinin üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmiş olduğunu, TTK 1246. md si çerçevesinde navlun alacağının 1 yıllık zamanaşımına tabii olduğunu, bu sebeplerle husumet itirazlarının kabulü ile …Kimya aleyhindeki davanın husumetten reddine, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın zamanaşımından ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
24/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Birinci davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu, ikinci davacının ise aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, Üçüncü davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, birinci ve ikinci davalının ise pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını,Taşıyanın (üçüncü davalının) meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, karşı davada, asıl davadaki taşımadan doğan navİun alacağı talebi bakımından, her iki davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, asıl davada ikinci davalının uygulanacak hukuk ve mahkemenin uluslararası yetkisine İlişkin itirazlarının geçersiz olduğunu, Karşı davada talep edilen alacakların zamanaşımına uğramamış olduğunu, Karşı davada Türk mahkemelerinin davaya bakmaya yetkili olduğunu beyan etmişlerdir.
05/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …Kimya nın aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu, davacı …’in ise aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı …Kimya’nın, arasında akdi bir ilişki bulunmayan 2.davalı …’den ancak mülkiyet hakkının ihlali dolayısıyla haksız fiil hükümlerine dayanarak talepte bulunabileceğini; bu takdirde … nin sorumluluğunun genel hükümlere tâbi olacağını,1. davalı …’e TTK m. 814 hükmü uyarınca dava konusu taşıma bakımından 2. davacı …’e karşı taşıyan sayılacağını; ancak sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği 1. davacı …Kimya’nın 1. davalı …’ten talepte bulunamayacağını, Yüke el konulmasının TTK m, 1063/1 b. (2) anlamında “yetkili makamın emri” kapsamına girdiğini, zarara yüke el konulmasından başka bir sebebin neden olduğu ya da yüke el konulmasına taşıyanın sorumlu olduğu bir durumun sebebiyet verdiği yahut zararın meydana gelmesinde taşıyanın da kusurunun bulunduğu hususları ispatlanamadığından, 3. davalı taşıyan …’nın meydana gelen zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağını, TTK m.1069 uyarınca gönderilenin ancak malı teslim almakla navlunu ödemekle mükellef olacağını; dava konusu olayda yüke … Limanında el konulması nedeniyle gönderilene teslimin gerçekleşmediğini; bu çerçevede navlun ücretinin 1. karşı davalı …Kimya dan talep edilemeyeceğini, TTK m. 1072/1 uyarınca, aksi kararlaştırılmadıkça herhangi bîr kaza neticesinde zıyaa uğrayan yük için navlun ödenmeyeceğini; dosya içeriğinde taraflar arasında yük zayi olsa bile navlunun ödeneceği hususunun kararlaştırıldığına ilişkin bir belge bulunmadığını; dosyaya sunulan konişmentonun arka yüzünde yer alan “ücretler” başlıklı 17. klozda, “ücretlerin malların teslimi üzerine hak edilmiş olacağının belirtildiğini; dolayısıyla bu kloz ile navlunun eşya zayi olsun olmasın her halde ödeneceğinin kararlaştırılmadığını; kumlumuzda bulunan ziraat yüksek mühendisi bilirkişinin görüşüne göre yükün zayi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini; dolayısıyla TTK m. 1072/1 uyarınca navlunun 2. karşı davalı …’ten de talep edilemeyeceğini, navlun alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının; asıl ve karşı dava bakımından Türk mahkemelerinin yetkili olup olmadığı ve uygulanacak hukukun Türk hukuku olup olmadığı hususlarında takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu beyan etmişlerdir.
10.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu yüke el konulması ile ilgili taşıma ile ilgili bir uygunsuzluk olmadığını ve taşımanın yapılmış olduğu … isimli geminin denize elverişlilik, yüke elverişlilik ve yola elverişlilik sertifikalarının uygun olduğuna dava dosyasında yer verilmiş olduğundan taşıyan olarak konşimentoda imzası bulunan … sorumluluğunun ortadan kalkacağının değerlendirildiğini, nitekim taşıyan yük gemiye yüklendikten yüke el konulmasına kadar süren taşımada yüke zarar vermediğini ve yüke taşıma ile ilgili bir uygunsuzluktan dolayı cl konulmadığını, davalı … AŞ’nin taşıma işi için atanmış acente olduğundan yüke cl konulması ile ilgili tüm detaylar ve sebepler hakkında Davalı … AŞ’ne, … AŞ nin ise davacılara yüke el konulduğu tarih itibari ile bilgi akışını sağlamış olması gerektiğini, Kızıldeniz’de yer alan … Limanının …’ın işlek bir limanı olduğunu, Büyük ölçüde konteyner yük taşımacılığına hizmet eden bu limanın uluslararası deniz taşımacılığında etkin bir liman olarak bilindiğini, normal şartlar altında bu limanın deniz taşımacılığı ile ilgili uluslararası kural ve standartlara ters düşecek ulusal düzenleme ve uygulamalar ile işletilmediğini, ancak uluslararası deniz taşımacılığı kurallarına uygun olmayan ve yerel idarenin siyasi ya da keyfi uygulamaları olarak değerlendirilebilecek sebepler ile davaya konu yüke el konulmasına ilişkin benzeri olayların daha önce de … Limanında yaşandığını belirtmiştir.
Dava, kapatılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasından başlatılmış, Ticaret Mahkemelerinin yeniden toplu mahkeme olarak teşekküllü üzerine bu kez yargılamaya Mahkememizin 2014/1151 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Dava konusu taşımanın 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun yürürlük tarihinden önce gerçekleşmesi nedeniyle işbu davada eTTK hükümleri dikkate alınmıştır.
Asıl Dava; davacıların … nolu konşimento kapsamında Çin’den Türkiye’ye ithal edilen emtianın davacılara teslim edilmemesi nedeniyle davacıların uğramış olduğu zarara ilişkin maddi tazminat davası olduğu, karşı davanın ise aynı taşıma nedeniyle karşı davacının karşı davalılara ait malların taşınmasından kaynaklı navlun alacağına ilişkin faturaların bir kısmının ödenmemesinden kaynaklı alacak olduğu; uyuşmazlığın, davacıların asıl ve karşı davada davaya konu hukuki ilişkide taşıtan olup olmadığı, davalı …’nin taşıyan olup olmadığı, taraflar arasında milletlerarası yetki itirazının yerinde olup olmadığı, davanın zamanaşımı süresinde açılıp açılmadığı, emtianın davacılara teslim edilmemesinde davalılara yüklenebilecek bir kusur olup olmadığı, davacıların var ise uğramış olduğu zarar miktarı ve … limanında yükün gümrük işlemleri nedeniyle kalmasının davalının sorumluluğunu sona erdirip erdirmediği, karşı dava yönünden ise karşı davacı …’in navlun alacağı olup olmadığı, miktarı ve yükün teslim edilmemesinin navlun borcunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı …tarafından 25/03/2014 tarihli beyanında usuli itirazlarda bulunulmuş ise de; dava dilekçesi davalı …ye 31/01/2014 tarihinde tebliğ edildiğinden süresinde olmayan yetki, ve tahkim ilk itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davalı … AŞ. tarafından 2 nolu davacı …’in MÖHUK gereğince yabancılık teminatı yatırmadığı iddia edilmiş ise de, bu şirket İngiltere’de mukim bir şirket olup, İngiltere ile Türkiye arasında mukabiliyet (karşılıklık) olduğundan bu davacının yabancılık teminatı yatırmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı … tarafından milletlerarası yetki itirazında bulunulmuş ise de, yetki itirazına konu olan konşimentoda davacıların taraf olmadığı ve gönderilen sıfatlarının da bulunmadığı görüldüğünden davalı … nin milletlerarası yetki itirazının reddine karar verilmiş, karşı dava davalısı … ikametgahının İngiltere olduğunu belirterek İngiltere mahkemelerinin yetkili olduğu iddiasıyla yetki itirazında bulunmuş ise de, MÖHÜK 40 maddesinin atfıyla, karşı davada yetkili düzenleyen HMK 13. Maddesinin “asıl davaya bakan mahkeme karşı davaya da bakmaya yetkilidir” düzenlemesi karşısında karşı davalı … in mahkememizin yetkisine itirazının reddine karar verilmiştir.
Karşı davada davalılar tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de dava konusu taşımaya dayanak konişmentoda navlunun yükün teslimi şartına (freight collect) bağlı olduğunun belirtildiği ancak yüke … Limanında el konulduğunun dosya kapsamı itibariyle sabit olduğu dolayısıyla teslim edilmediği için navlun alacağı doğmadığı dolayısıyla zamanaşımına uğramasının sözkonusu olamayacağı dikkate alınarak karşı davalıların zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, navlun faturası dosyaya sunulmuş ve taşımaya dair belgeler gümrük müdürlüğünden celp edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, aldırılan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde, asıl davada, davaya konu taşımaya dayanak … numaralı konişmentoda taşıyan …, yükleten …, ihbar adresi …Kimya, taşıyanın acentesi … olarak gösterilmiştir. Konişmentonun, … tarafından …Kimya ya ciro edildiği görülmüştür. Dosyaya sunulan … numaralı konişmentoda ise taşıyan … S.A., yükleten …, gönderilen …, ihbar adresi … olarak gösterilmiştir. Dosyada bulunan 18.04.2012 tarih ve … numaralı fatura kapsamında …Kimya’nın dava konusu malı …’ten CİF tipi satım şekliyle satın aldığı; konişmento kendisine ciro ve teslim edildiğinden eTTK m. 1140/4 uyarınca dava konusu mallar üzerinde malik menfaati bulunduğu, eTTK m. 1143/1 hükmü uyarınca malın gemi küpeştesini aştığı andan itibaren nefi ve hasarının alıcı …Kimya ya intikal ettiği, aynı zamanda 1. davacı …Kimya’nın, konişmentoda gönderilen olarak gösterilmiş olan 2. davacı …’ten konişmentoyu ciro ve teslim yoluyla devraldığı ve böylelikle konişmentonun yetkili hamili sıfatını kazandığı dikkate alınarak 1. davacı …Kimya’nın aktif husumet ehliyetinin bulunduğu; 2. davacı …’in ise aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
… ve … numaralı her iki konişmento kapsamında 3 nolu davalı …’nın, 1 nolu davacı …Kimyaya ait olan dava konusu yükün Çin’den Mersin’e taşınması işini üstlendiği; bu çerçevede dava konusu taşıma işi bakımından taşıyan sıfatını haiz olduğu; 3 nolu davalının … nolu konişmetoyla üstlendiği taşıma taahhüdünü, alt taşıyan kullanmak suretiyle ifa ettiği, … numaralı konişmento çerçevesinde dava konusu yükün Çin’den Mersin’e taşınması işinin ifasının 2 nolu davalı … aracılığıyla gerçekleştirildiği; bu nedenle 2 nolu davalı … nin fiili taşıyan sıfatını haiz olduğu dolayısıyla 3 nolu davalı …’nın alt taşıyan sıfatını haiz olduğu; bu çerçevede asıl ve alt navlun sözleşmelerinin birbirinden bağımsız olması nedeniyle, yükleten ya da asıl taşıyan adına düzenlenmiş konişmento hamili olmadığı sürece alt taşıtanın, asıl taşıyanla doğrudan doğruya bir hukuki ilişkisi bulunmadığı dikkate alınarak, ayrıca eTTK’da aksi yönde bir düzenleme de bulunmadığından, sözleşmenin nispiliği ilkesi çerçevesinde fiili taşıyana, tarafı olmadığı navlun sözleşmeleri bakımından, sorumluluk yüklenmeyeceği için 1 nolu davacı …Kimya’nın doğrudan 2 nolu davalı …’den talepte bulunmasının mümkün olmadığı kanaatiyle 2 nolu davalı … açısından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Taşıma işleri komisyoncusu, eTTK m. 808 hükmünde tanımlanmıştır. Buna göre taşıma işleri komisyoncusu, ücret karşılığında kendi adına ve bir müvekkil hesabına eşya taşıtmayı meslek edinen kimsedir. Anılan madde uyarınca hususi hükümler saklı kalmak kaydıyla, komisyon sözleşmesi ve eşyanın taşınmasına ait hususlarda taşıma sözleşmesi hakkındaki hükümler taşıma işleri komisyonculuğuna da uygulanır, eTTK m. 814 hükmüne göre aksine sözleşme olmadıkça komisyoncu eşyayı kendi vasıta ve adamları ile taşıyabileceği gibi, kendi yerine geçen taşıyıcılara da taşıtabilir. Bu hâlde komisyoncu taşıyıcı sayılır. Komisyoncu ile müvekkili arasında taşıma ücreti ve bütün masraflara karşılık olarak kesin bir para tayin edilmiş ise, komisyoncu taşıyıcı sayılır (eTTK m. 814/2).
Dosyada bulunan ve … tarafından … adına düzenlenmiş olan, 01.06.2012 tarih ve… numaralı, 2.250 Amerikan Dolan bedelli navlun faturası karşısında, 1 nolu davalı …’in eTTK m. 814 hükmü uyarınca dava konusu taşıma bakımından 2 nolu davacı … karşı taşıyan sayılacağı, 1 nolu davacı ile 1 nolu davalı … arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı dikkate alınarak, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği 1 nolu davalı …’e açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
eTTK. 1061. maddesinde “taşıyan, malların yüklenmesi, istifi, taşınması, elden geçirilmesi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyanın dikkat ve özenini göstermekle yükümlüdür. Teslim alındıkları andan teslim edildikleri ana kadar geçen müddet içinde malların zıyaı veya hasarı yüzünden doğacak zararlardan taşıyan mesuldür, meğer ki, zıya veya hasar, tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamı ile dahi önüne geçilemeyecek sebeplerden ileri gelmiş olsun.” hükmüne yer verildiği görülmekle, taşıyanın, yük hakimiyetinde iken meydana gelen zarardan sorumlu tutulmamak için zararın tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamı ile dahi önüne geçilemeyecek sebeplerden ileri gelmiş olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Ancak eTTK m. 1061 de bu şekilde düzenlenmiş olan ispat külfeti eTTK m 1063/1’de sayılan hâllerde uygulanmaz. Taşıyan zararın, halin icaplarına göre eTTK m. 1063/1. Maddesinde sayılan sebeplerden birinden ileri gelmiş olabileceğini ortaya koyduğunda, zararın bu sebepten ileri geldiği ve taşıyanın zarardan sorumlu olmadığı kabul edilir. Buna karşılık taşıyandan tazminat talep eden kişi, zararın başka bir sebepten kaynaklandığını; zararın gerçekleşmesinde taşıyanın kusurunun da rol oynadığını ya da zarara sebep olan tehlikenin taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten ileri geldiğini ispatladığı takdirde taşıyan sorumluluktan kurtulamaz.
Dava konusu olayda yüke … Limanı nda el konulduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hükme esas alınan 05.01.2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, yüke el konulmasının, eTTK m, 1063/1 b, (2) anlamında ‘yetkili makamın emri’ kapsamında bulunduğu dikkate alınarak dosya kapsamına zarara yüke el konulmasından başka bir sebebin neden olduğu ya da yüke el konulmasına taşıyanın sorumlu olduğu bir durumun sebebiyet verdiği yahut zararın meydana gelmesinde taşıyanın da kusurunun bulunduğu hususlarını ispata yarayacak bir belge sunulmadığı görülmekle 3. davalı taşıyan …’nın meydana gelen zarardan dolayı sorumlu olmadığı kanaatiyle bu davalıya karşı açılan davanın da reddine karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede; dosyada mevcut konişmentoda navlunun boşaltmada teslim sırasında ödeneceği (freight colleci) belirtilmiştir, konişmentoya göre yükü teslim edecek acente olarak 1 nolu davalı-karşı davacı … belirtilmiştir. Uygulamada asıl navlun sözleşmesinin taşıyanı taşımaya ilişkin konişmentoda yükü teslim acentesi olarak tayin edilmektedir. Böylece gönderilen konişmento hamili, navlunu (yükü teslim acentesi olarak tayin edilen asıl/akdi taşıyana) ödemesi karşılığında yükü teslim almaktadır. Taşıma konusu yükün Cif Mersin şartlı satıldığı ancak konişmentonun yetkili hamili …Şirketi ile … arasında sözleşme ilişkisi bulunmaması nedeniyle davalı …Şirketine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
eTTK 1069. madde uyarınca gönderilen, malı teslim almakla navlun ve navlun teferruatından olan bütün masrafları ve sürastarya ücretini, teslim almanın dayandığı sözleşme yahut konişmento hükümlerine göre ödemekle mükellef olur. Diğer bir ifadeyle, ancak teslim almanın dayandığı navlun sözleşmesi yahut konişmentoda navlunun gönderilen tarafından ödeneceği hususunun yer alması ve gönderilenin yükü teslim alması koşullarının birlikte gerçekleşmesi hâlinde gönderilen navlun borçlusu olur. Zira taşıyan ile taşıtanın, gönderilenin tarafı olmadığı bir sözleşme ile bu sözleşme bakımından üçüncü kişi konumunda olan gönderilene bir borç yüklemeleri hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla navlun sözleşmesi yahut konişmentoda navlunun gönderilen tarafından ödeneceğine ilişkin olarak konulan kayıtlar ile, gönderilenin malı teslim alması, navlunu ödemesi şartına bağlanmış olur. Üçüncü kişi yararına sözleşme niteliği taşıyan navlun sözleşmesinde yahut konişmentoda üçüncü kişi gönderilene tanınan malı teslim alma hakkının bir şarta bağlanması ise mümkündür.
Karşı davacı … ile 2 nolu karşı davalı … arasında navlun sözleşmesi bulunmakta ise de navlun borcunun ödenmesine ilişkin anlaşma şartlarının sözleşmede tespit edilememesi nedeniyle konişmentoda yer alan navlunun boşaltmada teslim sırasında ödeneceği (freight collect) kaydının karşı davalı …’e karşı geçerli olduğu kanaatiyle navlunun ödenmesinin yükün teslim edilmesi şartına bağlandığı kabul edilmiştir. Dava konusu olayda yüke … Limanı’nda el konulması nedeniyle gönderilene teslimin gerçekleşmediği sabit olup, bu nedenle davalı …’in navlun ödeme borcunun doğmadığı kanaatiyle 2 nolu karşı davalı …’e açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davacı … nin davasının aktif husumet yokluğundna usulden reddine,
2-Davacı …nin 2 nolu davalı … ve 1 nolu davalı …ye açılan davasının pasif husumet yokluğundan usulden reddine,
3-Davacı …nin 3 nolu davalı … LTD. Ye açılan davasını esastan reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.239,85 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.195,45 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı …tarafından yapılan toplam 41,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
6-Davalı …Ş tarafından yapılan toplam 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
7-Davalılar …ve … izafeten … Acenteliği vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Davalı …vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 8.336,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
Davacı karşı davalı …nin davasının;
1-Davalı … Yönünden pasif husumet yokluğundna usulden reddine,
2-Davalı … yönünden davanın esastan reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 697,65 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 653,25 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan (427,30 TL posta ücreti ve 6.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 6.677,30 TL’nin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davalı …vekili için takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davalı … vekili için takdir edilen 4.843,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır