Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1057 E. 2018/174 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2014/1057 Esas
KARAR NO : 2018/174
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/12/2010
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin taşıma işleri komisyonculuğu yaptığını, bunun yanı sıra sektörde uzmanlığı ve tecrübesi çerçevesinde başkaca deniz ticaret firmalarına denizde seyir güvenliği çalışanların bilgilendirilmesi gibi konularda da hizmetler sunduğunu, taraflar arasında 14/11/2003 tarihli yazılı standart gemi yönetimi sözleşmesi imzalandığını, uluslararası güvenli gemi işletmeciliği (ISM) konusunda 2003 yılı itibariyle 01/01/2007 tarihi itibariyle de uluslararası gemi ve liman güvenliği konularında hizmet sunulması hususlarında anlaştıklarını, 2003 yılından 2007 yılına kadar 500,00 Usd olan anlaşmanın 2007 yılından itibaren toplamda 800,00 Usd olduğunu , ISM ve ISPS kodlarına uygunluk açısından müvekkilinin yetkilendirildiğini ve denetleme/ yönetim hizmetleri ve onunla yürütülmesi gereken sürecin davalı nam ve hesabına müvekkili tarafından yürütüldüğünü , …. gemisine ilişkin taşıma işlerine de aracılık ettiğini 30/09/2009 tarihine kadar süren iş ilişkisi çerçevesinde cari hesap ilişkisinden dolayı 66.857,61 Usd davalının borçlu olduğunu ve sözleşme ilişkisi sonlandırılarak kendilerine bildirildiğini, 97.244,61 Usd alacak karşılığı 30.387 Usd nin ödenip 66.857,61 USD alacaklı olduklarını , davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle alacağın tahsili amacıyla, … 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını , davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek , itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın % 40 ‘ ından az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğunu, müvekkili firma tarafından alınan hizmet bedellerinin ödendiğini, davacı şirket tarafından taşıma işlerindeki aracılık hizmetlerinde teamül gereği emtiası taşınan firmalardan ödemesini bizzat aldığını ve kendi aracılık ücretini keserek müvekkili firmaya taşıma ücretini ödediğini , komisyon ücretinin doğrudan taşıma ücretinden mahsup edildiğini, müvekkili firma tarafından alınan tüm hizmetler dolayısıyla 30.387 Usd ödeme yapıldığını , davacı tarafından tanzim edilen ve müvekkili firmaya tebliğ edilmeyen faturaların icra takibine konu edilerek haksız bir kazanç elde edilmeye çalışıldığını , 2005 yılında verildiği iddia olunan bir hizmet için 2009 Haziran ayında fatura tanzim edilmiş olduğu bir yana uluslararası gemi ve liman güvenliği kuralları konusunda ( ISPS) 2007 yılında hizmet alımına başlandığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya mahkememize 06/10/2011 tarihli İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararı ile gelmiş mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; İİK nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
… 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklısının … Denizcilik ve Ticaret A.Ş. olduğu, borçlusunun … Denizcilik ve Ticaret Ltd Şti. olup, ödeme emrinin 23/12/2009 tarihinde tebliğ edildiği, 25/12/2009 tarihinde itirazın edildiği, davanın 20/12/2010 tarihinde İİK nun 67.maddesi gereğince davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve inceleme dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında 2006-2007 ve 2008 yılına ait olanların lehine delil vasfının bulunmadığı 2009 yılı ticari defterlerinin ise lehine delil vasfının bulunduğu, davalı şirketin ise 2006-2007-2008 ve 2009 yılı ticari defterlerinin lehine delil vasfının bulunmadığı , davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 66.857,61 Usd karşılığı 107.177,13 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, davalı tarafça 2008 yılı ticari defterlerinin incelemeye ibraz olunmadığı davalı tarafça 2008 yılı ticari defter ve kayıtların ibraz olunmadığından her iki taraf kayıtlarının karşılaştırılamadığı, taraflar arasında 14/11/2003 tarihli standart gemi yönetim sözleşmesi 01/07/2007 tarihli uluslararası gemi ve liman güvenliği konularında sözleşme imzalandığı , söz konusu sözleşmeler harici …. gemisi için muhtelif taşıma işleri bağlantıları ve aracılık taşıma işleri komisyonculuğu ile de davalı adına fatura düzenlendiği, davacının kayıtlarına göre 97.244,61 Usd alacaktan 30.387 Usd tutarında ödeme yapıldığı 03/10/2006 tarihli … ve 09/11/2006 tarihli … numaralı faturaların davalının kayıtlarında yer aldığı 30/06/2009 tarihli … numaralı 9.600 Usd tutarlı ISM/ISPS açıklamalı faturanın davalı yana tesliminin belli olmadığı ve bu faturaya yönelik hizmetin verildiğine dair belgenin de dosyada bulunmadığı 30/06/2009 tarihli 1.600 Usd tutarlı faturanın da tebliğ ve ifanın ispat edilemediği, 30/06/2009 tarihli 4.000 Usd bedelli ve 30/09/2009 tarihli 5.600 Usd tutarlı fatura bedellerinin davalının beyanları da değerlendirilerek talep edilebileceği , davacı şirketin 26.850 Usd alacak olarak komisyon ücretini talep edebileceği ve bu durumda takip tarihi itibariyle davacının 46.602,61 Usd alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanında, dava konusu tüm faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini , davalı tarafından hizmetlerin alındığının kabul edilip hizmetlerin gereği gibi ifa edildiğinin Türk Loydu tarafından da teyit edildiğini, davalının hiçbir itirazının olmadığını belirterek ,davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyanında, müvekkili tarafından alınan hizmet bedellerinin tamamının ödendiğini ve 30.387 Usd ödenip söz konusu komisyon faturası ile ilgili de herhangibir borçlarının kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişilerden tarafların beyanları değerlendirilmek sureti ile varsa alacak miktarının belirlenmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş ve inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi ek raporunda, kök raporda varılan kanaatin korunduğunu belirtmişlerdir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanında , daha önce belirtilen ve mahkeme tarafından resen değerlendirecek nedenlerde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyanında, itirazları değerlendirilmeden ek rapor tanzim edildiğini belirterek dosyanın farklı bir bilirkişi heyetine tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişilerden alınan 2. Ek bilirkişi raporunda, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 46.602,62 TL alacaklı olduğu ve kök raporda varılan görüşlerin korunduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanda bulunarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyanında, bilirkişi heyeti tarafından eksik inceleme yapıldığını , davacı şirketin defter ve kayıtlarının esas alınarak rapor düzenlendiğini belirterek, davanın reddine aksi taktirde dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı vekiline 2008 yılına ait ticari defter ve kayıtları incelenmemiş olduğu nedenle defter ve kayıtlarının sunulup sunulmayacağı hususunda beyanda bulunmak üzere ayrıca davalı beyanlarında bazı komisyonu ücretlerinin davacı tarafından taşıma bedellerinin kendilerine ödenmeden bu ücretlerden mahsup edilmek sureti ile kendilerine ödendiği belirtilmekle , takibe ve davaya konu faturalardan hangilerinin buna ilişkin olduğu hususunda tek tek açıklamada bulunmak üzere 2 haftalık ihtarlı süre verilmiş ve davalı vekili beyanında, bilirkişiye ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda yetki verilmesini ve 2008 yılı defterlerinin sunulacağını beyan ederek ayrıca komisyon ücretlerine yönelik belgelerin her iki şirketin defter ve kayıtlarının mukayeseli incelenmesi durumda belirlenebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı vekilince bilirkişiye ek ücret taktir edilmek sureti ile ve ücretin yatırılması sonrası ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenmesi hususunda karar oluşturulmuş ve inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacıya ait 2006-2007 ve 2008 yılı defterlerinin kapanış tastiklerinin olmadığı , 2009 yılı defterlerinin ise usulüne uygun olduğu, davalıya ait 2005, 2006, 2007 ve 2009 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, 2008 yılı defterlerinin ibraz edilmediği , davacı yanın defterlerine göre 31/12/2009 tarihi itibariyle 66.857,61 Usd karşılığı 107.177,13 TL alacak bakiyesinin tespit edildiğini, ve davalının kendi defterlerine göre davacıya 43.181,89 TL borçlu durumda olduğu aradaki 322,30 Tl farkın davacının 2009 yılında düzenlediği faturalardan kaynaklandığı 30/06/2009 tarihli 9.600 Usd bedelli faturada 2005 yılının tüm ayları için ISM/ISPS bedeli olarak 800 Usd talep edildiğinin görülüp gerek beyanlar gerekse dilekçelerden davacı tarafından 01/01/2007 tarihinden itibaren ISM/500 USD +ISPS/300 USD olmak üzere toplam 800 USD olarak belirttiği komisyon alacaklarının 2013 yılından itibaren olduğunun belirtildiği, aracılık hizmetlerine ilişkin 30.387 Usd ödediklerini 30/06/2009 tarihli faturanın 6.000 Usd olarak düzeltilmesi , 30/06/2009 tarihli 1.600 Usd faturanın ise 1.000 Usd olarak düzeltilmesi gerektiği toplam azalan miktarın 4.200 Usd olduğu , davalının kabulünde olmayan 9.055 Usd lik talebin avans alacağı olarak belirtilip bakiye avansın somut belgeler ile ispat edilmesi gerektiği , davalı tarafından komisyon bedellerinden davacının taşıma bedellerini mahsup ettikten sonra kendilerine ödediği beyanında bulunmuş ise de bu yönde belge sunulamadığı , davacı talebinin 66.857,61 Usd -4.200 Usd = 62.957,61 Usd – 9.055 Usd= 53.602,61 Usd davacının alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna beyan ve itirazları dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekili komisyon ücretlerinin söz konusu taşıma bedellerinin davacı tarafça tahsil edilip komisyon ücretlerinin kendileri tarafından kesilmesi sonrası ödendiğine dair tanık dinletmek istediklerini beyan etmişler mahkememizce dosyanın kapsam konu ve niteliği itibariyle talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline 9.055 USD bedelli 08/09/2009 tarihli bakiye avans alacağı açıklamalı faturaya yönelik alacağın varlığı hususunda davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususunda beyanda bulunmak üzere ve yemin teklif edecek ise yemin metnini hazırlayarak sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş ve davacı vekili 03/12/2015 tarihli dilekçesindeki beyanında yemin metnini ” taraflar arasında aktedilen 14/11/2003 tarihli SMS,ISM,ISPS,ISSC kod kuralları çerçevesinde yapılan yazılı standart gemi sözleşmesi ( gemi yönetim anlaşmaları) uyarınca davalı şirkete verilen hizmetler gereğince ve Türk Loydu tarafından yapılan denetimlere rağmen 9.055 Usd bedelli , 08/09/2009 tarihli 2005 yılından kalan bakiye avans alacağı açıklamalı fatura nedeni ile Full Denizcilik Gemi İşletmeciliği San ve Tic. Ltd Şti ‘nin borçlu olmadığını , anılan faturaya dayanak hizmetleri almadığını, anlaşma gereğince taraflar arasında yazışma ve ihbarların faks yolu ile yapılabileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen gerek faks yolu ile gerekse kargo ile anılan faturanın teslim alınmadığına şerefim, namusum inandığım yaratıcı, inandığım dini kitap ve tüm inandığım kutsal saydığım inanç ve değerler üzerine yemin ederim ” şeklinde yemin ettirilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Yemin davetiyesi davacı şirkete tebliğ edilmiş davacı şirket temsilcisi duruşma gün ve saatinde bulunmuş olup imza sirkülerinin olmadığı anlaşıldığı gibi dosyanın incelenmesinde, davalı vekilinin davacıdan aldığı hizmet bedellerini tamamen ödediklerini ifade etmiş olduklarından takibe konu edilen bedele yönelik hizmetlerden ne kadar miktarını ödedikleri, ne kadar miktarına yönelik hizmet almadıkları ve takibe konu edilen bedelin tamamını ödeyip ödemediklerine dair beyanda bulunmaları için süre verilmiş ve davalı vekilince ara karar gereğince 21/04/2016 tarihli dilekçesi ile beyanları dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekilince 21/04/2016 tarihli dilekçesi ile ara karar gereği beyanlar sunulmuştur. İstanbul Vergi Dairesine davalı şirketin 2008 yılına ait taraflar arasındaki faturaların BA formlarının temini için yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda , BA formunun verilmediği belirtilmiştir.
Mahkememizce dosyada mevcut her iki bilirkişi raporundaki kayıtlar değerlendirilmekle davacı vekilince verilen hizmetlerin ücretlerinin davalı tarafından ödendiğinin ve davacının aracılık ettiği taşıma hizmetlerinde komisyon ücretinin davacı tarafından önce kendisine gelen taşıma ücretlerinden mahsup edildiği nedenle komisyon borçlarının bulunmadığının belirtilip, davacı tarafından davalı şirkete verildiği belirtilen ISM ve ISPS ve komisyon hizmetlerinin belirlenmesi, bunların ayrı ayrı her bir hizmet yönünden hizmet bedellerinin tespiti ile davalı tarafından yapılan ödemeler davacı tarafından talep edilen bakiye avans alacağına yönelik fatura içeriğinin dayanaklarının da denetlenmesi ile faiz ve temerrütte irdelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile alacak miktarının belirlenmesi için tarafların defter ve kayıtları üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması yönünde karar oluşturulmuş ve mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacıya ait 2016 – 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, 2019 yılına ait defterlerin ise açılış ve kapanış onaylarının yasal süresinde yaptırıldığından sahibi lehine delil niteliği olma taşıdığını, davalı şirketin 2016 – 2017 ve 2009 yıllarına ait defterlerin usulune uygun tutulmadığı ve sahibi lehine delil olma niteliği taşımadığı, 2018 yılına ait envanter defterinin sunulmadığı, faturaların 2016 /10/11-12 ödemlerine ait aylık 300,00 USD olmak üzere toplam 900,00 USD tutarındaki ISPS bedelinde içerdiği görüldüğü 2016 yılına ait davacı faturalarının toplam tutarının 9.900 USD olduğu, davalı şirketin kebir defter dökümlerinden alınan faturaların 740 – hizmet üretim maliyeti hesabında kayıt altına alındığının saptandığı, alacağa dayanak gösterilen 2007 yılına ait davacı faturalarının toplam 35.659,00 USD olduğu, Aralık dönemine ait 2.750 USD tutarında komisyon ve Aralık dönemine ait 800,00 USD tutarında ISM/ISF faturası hariç 32.109 USD tutarındaki tüm davacı faturalarının mevcut kebir defter dökümlerine göre 740- hizmet üretim maliyeti hesabında kayıt altına alındığının görüldüğü, 2008 yılına ait davacı faturalarının toplam 12.984 USD olup, kebir dökümü sunulmadığından davalı kayıtlarına alınıp alınmadığının tespit edilemediği, vergi dairesinden gelen cevabı yazıda davacı şirketçe verilen BA formunun bulunmadığının anlaşıldığı, 2009 yılına ait davacı faturalarının toplam tutarının 38.701,61 USD olup 2009 yılına ait kebir dökümünde sadece 07/04/2009 tarihli 596,61 USD tutarlı faturaların olup yapılan ödemelerin toplam tutarının 30.387, USD olduğu, ve bu tutarda ihtilaf bulunmadığı, 97.244,61 USD davacı şirket faturalarının toplam tutarı olup 42.605,61 USD tutarındaki faturanın davalı şirketçe yapılan ödemenin tutarının 30.387 USD olduğu, alacağa dayanak gösterilmeyen 2006 yılına ait davacı faturalarının toplam tutarının 10.350 USD olup bunu (800 USD * 7 ay ) 5.600 USD’lik kısmı ISM – ISPS hizmeti, 4.750 USD’lik kısmı ise komisyon hizmeti açıklaması ile düzenlendiği, söz konusu …-…-…-… nolu faturaların davacı şirketçe 740 – hizmet üretim maliyeti hesabında kayıt altına alındığı, dosyada ek – 10′ da yer alan cari hesap özetine göre davacı şirketin 07/08/2008 tarihi itibariyle 48.335,69 USD borcunun göründüğü belirtilerek borç bakiyesine oluşturan işlemlerin tabloda gösterildiği , davalı şirket yetkilisinin imzasının 15/06/2007 tarihinden sonraki işlemleri içeren cari hesap özetinin bulunmadığını , .rapor içerisindeki tüm tespitler ışığında 2007 yılı önceki dönemlerde ISPS bedelinin talep edilip edilemeyeceği yönündeki varılacak karara göre alternatifli olarak iki ayrı hesaplama yapıldığı, 2007 yılından önceki dönemlerde ISPS bedelinin talep edilebileceğinin kabulü halinde, 9.055 USD tutarlı “kalan bakiye avans alacağı’ açıklamalı faturanın kabul edilip edilmeyeceği hususunun önemli olduğu, davalı şirketin eski yetkilisinin imzasının bulunduğu hesap özeti dışında bulunan faturanın dayanağı olabilecek herhangi bir belgenin sunulmadığı, faturanın kabul edilmemesi halinde takip tarihindeki davacı alacağının ( 66.857,61 – 9.055 ) 57.802,61 USD olacağı, 2007 yılından önceki dönemlerde ISPS bedelinin talep edilemeyeceğinin kabulü halinde, davacı alacağının 52.702,61 USD olacağı, ilk sözleşmenin imzalandığı 14/11/2013 tarihinden ikinci sözleşmenin imzalandığı tarihe kadar davacının, davalının Fulden isimli gemisine ISM hizmeti ve yük bulma – brokerlik – aracılık hizmeti, ikinci sözleşmenin imzalandığı 01/07/2007 tarihinden sözleşmenin feshedildiği 30/09/2009 tarihine kadar davacı tarafından davalıya ISM – ISPS ve yük bulma – aracılık hizmeti verdiği, kargo teslim fişlerinde kargo içeriğinin takibe konu faturalar olduğunun belirlenemediği, 01/01/2007 – 30/03/207 – 15/06/2007 – 01/01/2008 tarihleri arasındaki hesap ekstrelerinde davalı şirketin eski ortağı ve müdürü olan … adlı kişinin imzasının bulunduğu ve davalı tarafından kabul edildiği, davalı tarafından yük bağlantılarında davacının kendi komisyonunu kestikten sonra bakiye navlunun kendisine ödendiği, bu uygulamanın teamül olduğu iddiasının söz konusu olmadığı, aralarında bu yönde bir uygulama olduğu yönünde davalı tarafça iddiada bulunulmuş ise de buna ilişkin belgenin bulunmadığı, 2007 yılından önceki dönemlerde ISPS bedelinin talep edilebileceğinin kabulü halinde takip tarihindeki davacı alacağının 57.802,61 USD olacağı, 2007 yılından önceki dönemlerde ISPS bedelinin talep edilemeyeceğinin kabulü halinde ise takip tarihindeki davacı alacağının 52.702,61 USD olacağı, her iki durumda davalı şirketin eski yetkilisinin imzasının bulunduğu hesap özeti dışında dayanağı olabilecek herhangi bir belge ve bilginin sunulmadığı, 9.055 USD tutarlı faturanın kabulü halinde anılan tutarın davacı alacağına eklenmesi gerektiği, işlenmiş faiz talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanında: dava ve takibe konu edilen alacaklarına ilişkin hizmetlerinin verildiğinin tüm delilleri ile birlikte ortaya konulduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarını sunarak yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bilirkişi raporuna beyanları ile itirazlarını değerlendirmek üzere bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve dosyaya sunulan ek bilirkişi raporunda; Denizcilik sektöründe komisyonculuk bedelinin navlundan mahsup edilerek tahsil edilmediğini ve taammül olmadığını, kaldı ki takibe ve davaya konu faturalardan hangilerinin buna ilişkin olduğu hususunda açıklamada bulunmayarak hangi faturalar olduğunda belirtmediklerini belirterek kök rapordaki görüşlerini tekrar etmiştir.
Davacı vekili 20/11/2017 tarihli dilekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline mahkememizin 19/11/2017 tarihli 1 nolu ara kararına ilişkin ( davacı vekiline 9.055 USD bedelli 08/09/009 tarihli bakiye avans alacağı açıklamalı faturaya yönelik alacağın varlığı hususunda davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceğine yönelik verilen süre) beyanda bulunmak üzere süre verilmiş ve davacı vekilince beyanda bulunulmamış ve mahkememizce 15/03/2018 tarihli celse de davacı vekiline davalı şirket temsilcisi tarafından davacı vekilince yemin dilekçesi sunulduktan sonra ve tebliği sonrası duruşmada hazır olduğu ancak imza sirkülerinin bulunmadığı belirtilmiş olup ve ayrıca mahkememizce buna ilişkin ara karardan dosya kapsamı itibariyle rücu edildiği anlaşılmakla ve daha sonra değerlindirilmiş olacağı belirtilmiş olmakla davacı vekiline 9.055 TL bedele yönelik taleplerine ilişkin yemin deliline dayancak ise bu yönde beyanda bulunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmiş davacı vekili 19/05/2018 tarihli dilekçesi ile davalı şirket yetkilisinin değiştiği nedenle davayla ilgili olayları yeni yöneticinin bilmesinin mümkün olmadığı nedenle yeminin anlamının kalmadığı ve davalı tarafın yeminden kaçılmış sayılacağı değerlendirilerek dava subut bulduğundan talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı … davalı vekilleri beyanları, sunulan deliller, inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre davacı şirket tarafından taraflar arasındaki 14/11/2003 tarihli standart gemi yönetim sözleşmesi gereğince 2003 yılı itibariyle Uluslararası Güvenli Gemi İşletmeciliği ve 01/01/2007 tarihli Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği konularında verilen hizmet bedelleri ve …. isimli gemiye ilişkin taşıma işlerinde vermiş olduğu aracılık hizmetlerinden dolayı oluştuğu belirtilen hizmet bedellerinin davalı şirketten tahsili amacıyla, …. 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalının haksız itirazı ile takibin İİK 66 ve devamı maddeleri gereğince takibin durduğu ve davacı tarafından İİK nın 67. Maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü sürede davanın açıldığı, taraflar arasında 14/11/2003 tarihli standart gemi yönetim sözleşmesi ve 01/01/2007 tarihli Uluslararası Gemi ve Liman Güvenliği konularında … isimli gemiye ilişkin taşıma işlerinde davacı şirketin aracılık ettiğine ilişkin ihtilaf olmayıp verilen hizmetler ve bedellerin davalı şirketin ödemeleri ile davacı şirket tarafından verildiği belirtilen hizmet bedelleri alacağının varsa ne kadar miktar olabileceğinin belirlenmesinin gerektiği gerek dosyadaki belgeler gerekse taraf vekillerinin 30/04/2013 tarihli beyanlarından taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde hizmet verildiği ve davalı tarafından taşıma işlerinde aracılık hizmetlerine yönelik olarak 30.387 Usd ödeme yapıldığının anlaşıldığı , dosyaya sunulan tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonrası raporlarda davalı tarafından yapılan ödemelerin 30.387 Usd olduğunun belirlenip taraflar arasında bu hususta ihtilaf olmadığı ve tarafa vekillerinin beyanları da değerlendirilmek sureti ile 2007 yılından önceki dönemlerde ISPS bedelinin talep edilemeyeceği buna yönelik hizmetlerin 2007 yılından itibaren alınmaya başlanıldığı bunun taraf beyanları ile de net olarak anlaşıldığı , 9.055 Usd bedelli 08/09/2009 tarihli 122578 nolu ” 2009 yılından kalan bakiye avans alacağı ” açıklamalı fatura olup bu faturaya yönelik herhangibir dayanak belgenin dosyada bulunmadığı eski şirket yöneticisinin imzası dışında belge olmayıp bu faturaya ilişkin alacağın varlığı hususunda davacı vekiline yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere HMK nın 225. ve devamı maddeleri gereğince yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususu hatırlatılmış ve davacı vekilince 19/05/2018 tarihli dilekçe ile davalı şirket yetkilisinin değişmiş olduğu nedenle ve dava ile ilgili olayları yeni yöneticinin bilmesinin mümkün olmadığı nedenle yeminin anlamının kalmadığını ve davalı tarafın yeminden kaçınmış sayılarak talepleri gibi karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmişler ve mahkememizce davalı şirket temsilcisine yemin davetiyesinin tebliği üzerine duruşmaya katılmış olması ve imza sirkülerinin yanında olmadığı anlaşılmış olmakla duruşmaya gelmiş olup mahkememizce de o celse itibariyle dosyadaki bazı eksiklikler ve davalı tarafça dosyaya ilişkin yapılması gerekli açıklamalar olduğu değerlendirilip dosya kapsamı itibariyle o aşamada yemin deliline ilişkin ara karardan zımni olarak rücu edildiği ve davacı vekiline yeniden verilen süredeki açıklamaları değerlendirilerek HMK ‘nın 225 ve devamı maddeleri gereğince yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılması gerektiği ayrıca davacı vekilince sunulan yemin metninin HMK ‘nın 233/4. Maddesinde belirtilen şekle de uygun olmadığı da mahkememizce değerlendirilmiş olup bu fatura yönünden davacı şirketin faturaya dayalı alacağını ispatlayamadığı bu nedenle davacı şirket tarafından bu faturaya dayalı alacak talebinin yerinde olmadığı , davalı tarafından taşıma işlerindeki aracılık hizmetinde davacı tarafından buna ilişkin verilen hizmet nedeni ile kendi komisyonunu kesilmesi sonrası ödeme yapıldığı belirtilmiş olmakla davalı tarafça buna ilişkin taşıma ve belgeleri sunmak üzere verilen ihtarlı süreye rağmen buna yönelik açıklama getirmeyip dosyaya sunulan bilirkişi raporundan da böyle bir uygulamanın teamül olmadığı kendi aralarında da bu yönde bir uygulamanın olduğuna dair herhangi bir belgenin sunulmayıp davalının bu iddiaları yerinde görülmemiş ve dosyaya sunulan ve faturalar ve belgeler ile hüküm kurmaya elverişli mahkememizce son sunulan gerek kök ve ek raporlar ışığında taraflar arasındaki 14/11/2003 ve 01/01/2007 tarihli sözleşmeler kapsamında 31/03/2007 tarihi itibariyle davacı alacağının 30.322,34 Usd olduğunun davalı firma yetkilisince imzalanan hesap özeti ile , 15/06/2007 tarihi itibariyle davacı alacağının 33.748,60 Usd olduğu ,07/08/2008 tarihi itibariyle davacının alacağının, 48.335,69 Usd olduğunun davalı firma yetkilisince imzalanmış hesap özeti ile sabit olduğu , 2008 yılı defterlerinin sunulmamış olması ile birlikte davalının sunduğu ekstrede kendi kayıtlarına göre davacıya borçlu olduğunun tespit edildiği ayrıca alacağa dayanak gösterilen davacı cari hesap ekstresi ile yapılan tespitlerde de davacı tarafından komisyon bedellerinin fatura karşılığında davalıdan talep edildiğinin anlaşıldığı , taraflar arasındaki sözleşmeler ve her iki tarafın beyanları nazara alındığında ISPS konusundaki hizmet ilişkisinin 2007 yılında başladığı ve bu hizmetin 2007 yılından itibaren verildiği ve 2007 yılı öncesi ISPS ücretinin talep edilemeyeceği 2006 yılına ait ISPS hizmeti kapsamında düzenlenen faturalara itibar edilemeyeceği açıklamalar ışığında takip tarihinde davacı alacağı 66.857,61 Usd görülmekle davacı tarafından dayanakları isptalanamayan 9.055 Usd ‘nin ve 2003 yılından 2007 yılının başına kadar ISM 2007 yılından itibaren ISM ve ISPS konusunda hizmet alındığının kabulü ile 5.10.2006 , 9.11.2006 ,31.12.2006 tarihli faturalar içinde yer alan ISPS bedellerinin mahsubu ile ( 66.857,61-4.200-900-9.055 ) 52.702,61 Usd olduğu davalı tarafından bazı komisyon bedellerinden taşıma bedellerinin mahsubu sonrası kendilerine ödendiğine yönelik iddialarda belgelendirilmediği gibi bu yönde uygulama olduğu yönünde belge ve bilgi sunulmadığı nedenle davanın kısmen kabulüne, İİK ‘nın 67. Maddesi gereğince davalının itirazının haksız olduğunun kanaatine ulaşılarak icra takip tarihi de nazara alınarak % 40 tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- Davanın kısmen kabulü ile davalının … 3. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 52.702,61 Usd üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına, Fazla talebin reddine,
2- % 40 tazminatın (31.326,43 TL ) İİK nın 67. Maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Alınması gereken 5.349,77 TL harçtan peşin alınan 1.040,95 ‘TL’nin düşümü ile karar eksik kalan 4.308,82 TL nin davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
Davacının peşin olarak yatırdığı 1.040,95 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 8.964,77 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine,
5- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 2.524,12 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 4.539,15 TL (4.200,00 TL bilirkişi ücreti , 322,00 TL posta gideri, 17,15 TL harç olmak üzere) davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 3.578,14 TL ‘lik kısmının davalıdan tahsiline , davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 1.047,10 TL ( 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 47,10 TL tebligat gideri ) nin davanın red ve kabul oranına göre hesap edilen 210,34 TL ‘lik kısmının davacıdan tahsiline , davalıya verilmesine,
8- Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın , avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2018

Katip … Hakim …