Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/688 E. 2023/623 K. 17.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/688 Esas
KARAR NO : 2023/623
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2023
KARAR TARİHİ : 17/11/2023

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin internet üzerinden kripto para alım-satımı yapılmasına aracılık eden Türkiye’de ilk, lider ve en çok bilinen, Dünya’da ise dördüncü kurulan kripto alım-satıma aracılık platformu olduğunu, davalının hesabında bulunan kripto para bakiyesinin satışının, kendisi tarafından verilen satım emri neticesinde mükerrer olarak iki kere gerçekleştiğini ve bunun sonucunda davalının haksız olarak zenginleştiğini, davalının haksız olarak zenginleştiğini sistemden rahatlıkla görebilmesine ve kendisi ile bu konu hakkında defalarca irtibata geçilmesine, süreç hakkında bilgi verilip ilgili miktarın iadesinin talep edilmesine rağmen kötüniyetli olarak davaya konu miktarı iade etmediğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Ticaret Sicil Müdürlüğü ve ilgili Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır. Bu kapsamda yapılan incelemede; huzurdaki davanın 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinin “a-f” bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, nispi ticari dava niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda ise her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması kriterinin bulunması gerekmekle, davalı hakkında vergi dairesine yazılan müzekkereye; davalının ticari, zirai ve mesleki faaliyet kapsamında herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, tacir sayılmadığı şeklinde yanıt verildiği, yine ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkereye; davalının kaydının bulunmadığı cevabının verildiği, nitekim resen yapılan mersis sorgusunda da davalının tacir kaydının çıkmadığı, böylece eldeki davanın nispi ticari dava da olmadığı anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada, davacı … isimli kripto para alım satım platformunun kendilerine ait olduğunu ve bu platformda davalı tarafından verilen satım emri neticesinde mükerrer olarak iki kez satış yapıldığını ve davalının haksız zenginleştiğini belirterek paranın iadesini talep etmiş ve yapılan araştırma sonucu davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda izah edildiği üzere uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari ve nispi ticari dava niteliğini haiz olmadığı, dijital paralardan kaynaklı işlemlere yönelik olduğu bu nedenle de genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmıştır. (Emsal Karar: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesi 2023/ … Esas, 2023/… Karar, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi 2023/… esas, 2023/… karar sayılı kararı)
Açıklanan nedenlerle dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 2. maddesi uyarınca davanın, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza