Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/378 E. 2023/704 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/378 Esas
KARAR NO : 2023/704
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2023
KARAR TARİHİ : 06/12/2023

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının mahkememizde yapılan
yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/… E sayılı kararı ile konkordato talebinde bulunduğunu, mahkemece konkordato talebi tasdik edildiğini, diğer müvekkili … Elektronik Proje Taahhüt İnş. San. Ve Tic. Ltd., Şti., ise davalı bankadan kullanılan kredinin kefili olması nedeniyle kredi borcundan kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, … Asliye Ticaret mahkemesinin 2018 /… E. sayılı dosyası ile tasdik edilen konkordato projesinde davalının alacağı faiz dahil 538.188,59 TL olarak kabul edildiğini, konkordato kapsamında bir kısım ödemeler yapıldığından söz konusu meblağ zaman içinde değişmekle beraber davalı, konkordato projesi kapsamında kendisi için bağlayıcı hale gelen borç miktarını aşacak şekilde alacağını hem asıl borçlu şirketten hem de kefilden tahsil ettiğini, TBK’nın kefile ilişkin hükümleri gereği kefilin borcu asıl borçlunun sorumlu olduğu miktar olduğunu, davalının alacaklı olduğu ve konkordato projesine konu borca istinaden yürüttüğü … İcra Müdürlüğünün 2019/ … E. sayılı dosyasından, kefil konumundaki … Tic. Ltd., Şti. hilafına yapılan tahsilatlar neticesinde alacaklı konkordato projesinde kabul edilen bedelin çok üzerinde bir meblağ denk gelecek tahsilat yaptığını, asıl borçlunun borçlu olmadığı miktarı kefil konumunda olan müvekkilinden tahsil ettiğini beyanla, “müvekkillerinin konkordato projesinde kabul edilen miktar dışında borçlu olmadığının tespitine, söz konusu bu miktar inceleme neticesi ortaya çıkacağından davanın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz menfi tespit davası olarak kabulüne, tedbir taleplerimizin kabulü ile takibin durdurulmasına, davalıya konkordato projesine göre ve son ödemeler düşüldükten sonra kalan miktar kadar borçlu olduğumuzun tespitine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle arabuluculuk başvurusunun yapılmaması nedeniyle usulden red kararı verilmesi gerektiğini, davacının dava değeri belirtmediğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacıların müvekkili banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi sebebiyle borçlu olduklarını, davacı ….. A.Ş.’nin tasdik edilen konkordato projesinin kefillerin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, müvekkili tarafından fazla tahsilat yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacılardan birinin davalı bankadan genel kredi sözleşmesi ile kredi kullandığı, diğer davacının da kefil olduğu ancak kredi kullanan davacının konkordato sürecine girmesi nedeniyle konkordato projesini aşan kısım için davacıları borçlu olmadıklarının tespiti isteminden ibarettir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığının 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı ile; “26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davaları olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir. Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına),
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiş ve verilen karar 30/11/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Huzurdaki dava Bankacılık Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’ndan kaynaklanan bir uyuşmazlığa ilişkin olup anılı düzenlemenin yürürlük tarihinden sonra 02/06/2023 tarihinde açılmış olduğundan görevli mahkemenin İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde KESİN olmak üzere karar verildi. 06/12/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza