Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/298 E. 2023/529 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/298 Esas
KARAR NO : 2023/529
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/04/2023
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının tesisat adresinde ticarethane işlettiğini, 16/02/2022 tarihinde davalının kullanımındaki dava konusu tesisatta enerjisi kesik olan sayacı mevzuata aykırı şekilde kullanıma açarak enerji kullanıldığı tespit edildiğini, yapılan tespit üzerine EPDK mevzuatı ve yönetmelik hükümlerince takip konusu kaçak tahakkuku tanzim edildiğini, davalı takip dayanağı faturayı ödememesi nedeni ile aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının tahsilatı geciktirmek amacı ile icra takibine itiraz ettiğini, takibe dayanak faturanın kaçak elektrik kullanımından kaynaklı olduğunu, alacaklarının haksız fiile dayandığını , haksız fiilden kaynaklı davalarda tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibari ile muaccel hale geldiği dikkate alındığında ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, borçlunun işlettiği iş yerinde borçlunun yüklü miktarda iş yaptığını, bunan karşılığını hiçbir şekilde ödemediğini, teminatlı yada teminatsız olarak borçlunun taşınmaz, taşınır malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesini arz ve dava etmiştir.
Davalı asile usulüne uygun e tebligat yapılmış olup, herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak düzenlenen fatura ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafın tüzel kişi tacir olduğu görülmekle birlikte davalı gerçek kişinin tacir vasfının bulunup bulunmadığı hususunun irdelenmesi yönünden bağlı bulunduğu … ne yazı yazılmış olup gelen yazı cevaplarının tetkikinde, davalının gerçek kişi tacir vasfını hâiz olmadığı tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmeye alınmıştır.
Bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde; Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 4 ve 5.maddeleri ile ticari davalar; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlanmıştır. Anılı düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğması gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkememiz huzurundaki davada her ne kadar kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı fatura bedellerinden doğan alacak talebine dayalı itirazın iptali istemi ileri sürülmüş ise de davalının gerçek kişi tacir sıfatını haiz olmadığı, kaçak elektrik kullanıldığı iddia edilen yerin iş yeri olmasının, davalıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olamayacağı, (Emsal Karar İstanbul BAM 37 H.D. 2021/2076 esas 2022/939 karar)
dava konusu alacağın dayanağını oluşturan hukuki işlem nazara alındığında davanın TTK’nın 4. maddesi anlamında mutlak veya nispi ticari dava niteliğinin bulunmadığı gibi ayrıca kullanım yapılan yerin ticarethane tarifesine kayıtlı olması, iş yeri niteliğinde bulunması nedenleriyle davalının tüketici olarak da kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu hâli ile uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dâir aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Emsal Karar İstanbul BAM 37 H.D. 2022/2442 Esas, 2023/1074 karar)
HÜKÜM : Yukarıda yazılı gerekçe ile;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır