Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/276 E. 2023/518 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/276 Esas
KARAR NO : 2023/518
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/04/2023
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/09/2018 tarihinde müvekkili şirkete ait … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … yolu üzerinde seyir halinde … ‘a ait … ‘in kullandığı … plakalı aracın çarpışması sonucunda maddi trafik kazası meydana geldiğini, tramer sonucu … %100 kusurlu bulunduğunu, bundan kaynaklı … Sigorta’nın sigortacısı olması nedeni ile müteselsil sorumlu olduğunu, toplam 17.578,44-TL hasar tespit edildiğini ancak davalı asiller ve sigorta şirketinin 3.563,48-TL bedeli karşılamadıklarını, akabinde ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip numarası ile takip başlatıldığını, davalıların ise itirazda bulunduğunu belirterek işbu davayı açtıklarını belirterek davalı asiller adına kayıtlı bulunan menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulüne, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasını arz ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesine göre Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zarara ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on için içinde zaman aşımına uğradığını, davacı taraf müvekkili şirkete başvuru yapmışsa da , zarara tutarının tespiti için eksper incelemesine müsaade etmediği için gerekli belgeleri de ibraz etmediğini, davacı tarafın müvekkili sigorta şirketine hasarın oluş şeklini tespit ve maddi tazminatın hesabına ilişkin asgari ve mer’i düzenlemelere uygun belge ve inceleme fırsatı sunulmadığını, tazminat talebinin kısmen veya tamamen yerine getirilmediği iddiaları kabul görmemesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davacı taraf yapılan bilgilendirmelere rağmen anlaşmalı servisi tercih etmediğinden ve araç 3 yaşından büyük olduğundan genel şartlar gereğince müvekkili şirketin yalnızca eşdeğer parça ve anlaşmalı servislerde uygulanacak tedarik ve işçilik bedelleri ile sorumlu olması sebebiyle zararın tespitinde bu hususun da göz önünde bulundurulması gerektiğini, müvekkilinin yalnızca anlaşmalı servislerde uygulanacak tedarik, onarım ve işçilik bedelleri ile sorumlu olması sebebiyle zararın tespitinde bu hususun da göz önünde bulundurulmasını belirterek işbu davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesini arz ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bahsi geçen kazada kusuru olmadığını, … plakalı aracın trafikte belli bir hızda seyrederken ve durmaması gereken şekilde ve yerde aniden durduğunu, müvekkilinin önündeki … plakalı araca arkadan çarpması şekilde olduğunu, müvekkili … idaresindeki … plakalı aracın da duramayarak önündeki … plakalı araca arkadan çarpması şekilde yaşandığını, kaza tutanağında olayın oluş şeklini her iki araç sürücüsü de aynı şekilde tarif ettiğini ancak kusurun %100 müvekkiline yükletilmesini kabul etmediklerini, davacının hasar alacağının olmadığını, hasar miktarı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, kaza tarihi itibari ile işçilik ve parça bedellerinin fahiş şekilde talep edildiğini, her durumda müvekkillerinin kusurlu olduğu iddiasını reddetmekle birlikte bir hasar alacağı var ise bunun sigorta şirketi tarafından ödendiğini, bundan fazla bir zararın varlığından söz etmenin haksız olduğunu belirterek haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana hükmedilmesini arz ve beyan etmiştir.
Davalı … tarafından süresinden sonra bir adet cevap dilekçesi sunulmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; trafik kazsından kaynaklı maddi hasar bedelinin tahsili istemi ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalılar aleyhine faizler dahil toplam 4.460,16-TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalıların itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davaya cevap veren davalılar … Sigorta A.Ş ve … tarafından cevap dilekçelerinde zamanaşımı defi ileri sürülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 109. maddesi gereğince, haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, TBK 72 de de aynı sürelerin yer aldığı ve davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağının hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için, eylemin aynı zamanda bir suç oluşturması yeterli olup, bunun dışında fail hakkında ceza davasının açılması ya da mahkumiyet kararı verilmesi gibi bir koşul aranmamaktadır. Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil etmediği tespit edilmiş olup bu hali ile uzamış ceza zamanaşımı süresinin somut olaya uygulanma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 154. maddesinde zamanaşımını kesen nedenler gösterilmiş olup aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca dava açılması veya icra takibinin yapılması zamanaşımını kesen nedenler olarak belirtmiştir. Kanunun 156. maddesinde ise zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işlemesi gerektiği açıkça yer almaktadır.
Somut olayda kazanın 10.09.2018 tarihinde meydana geldiği, 2019 yılında açılan icra takibi ile zamanaşımının kesilerek yeniden 2 yıllık sürenin işlemeye başladığı, TBK 157/2 uyarınca icra dosyasında alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra zamanaşımının kesilerek yeniden işlemeye başlayacağı, bu hali ile zamanaşımının kesilmesi için alacaklının, icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekmekte olup somut olayda icra dosyasında en son işlemin 13/14.02.2020 tarihlerinde gelen davalıların takibe itirazları olduğu, davacı tarafın takibin devamına yönelik icrai işlemlerinin bu tarihten de önce olduğu , davanın 17.04.2023 tarihinde ve 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılması gereken 269,85-TL peşin harcın eksik kalan 89,95-TL’nin davacı taraftan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar … Sigorta A.Ş ve … … kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.460,16-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile anılan davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Devletçe karşılanan 3.200-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, hazır bulunan tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır