Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/268 E. 2023/270 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/268 Esas
KARAR NO : 2023/270
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/07/2015
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … …’in sevk ve iadesindeki, davalı … Müdürlüğü’ne ait diğer davalı … sigortaya … sayılı ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı otobüs ile yolculuk eden davacı müvekkil otobüsün arka kapısının kapatılmaması nedeni ile seyir halindeki otobüsten düştüğünü ve yaralandığını, davacı müvekkil 05/11/2014 günü sabah saatlerinde Kadıköy’de bulunan iş yerine gitmek üzere evden çıktığını ve … Mah. … Cad. Üzerinde bulunan … durağında … plaka sayılı … otobüsüne bindiğini, otobüse bindikten kısa bir süre sonra otobüs şoförünün kapıyı kapatmadan hareket etmesi nedeni ile otobüsün açık olan arka kapısından düştüğünü, süreklendiğini ve yaralandığını, otobüste bulunan yolcuların otobüs şoförüne bayan düştü diye seslenmesi üzerinde otobüsün durduğunu ve yaralı olan davacı yoldan geçen bir araçla hastaneye götürüldüğünü, davacı … şoförü … … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/… sor. Numaralı dosyasından soruşturmanın devam ettiğini, davalı … …’in dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı nedeni ile yaralanan iş ve gücünden geri kalan kazanç kaybına uğrayan acı çeken davacı müvekkilin uğradığı bu maddi ve manevi zararın karşılanması için iş bu davanın açılmasının zaruretinin hasıl olduğunu, 5.000,00-TL maddi, 200.000,00-TL manevi tazminatın 05/11/2014 tarihli olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limit ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Şahit … vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada müvekkile atfı kabil bir kusur bulunmadığını, müvekkilin sabah seferine başladığını, ancak kendisinden önceki otobüsün de nedenini bilmediği şekilde sefere çıkmaması sebebiyle zaten yoğun olan bu saatte duraklardaki ve otobüs içerisindeki yolcu yoğunluğu normalin dahi üzerine çıktığını, bunun üzerine müvekkile araca daha fazla yolcu almaması yönünde baskıların yapıldığını, otobüsten yolcu indirmeyeceği duraklardan durmamasının talep edildiğini, otobüste hiç yer kalmaması nedeniyle bu talep müvekkil tarafından da kabul gördüğünü ve zaruri nedenlerden dolayı müvekkil kimsenin inmeyeceği duraklarda durmadan yola devam ettiğini, yoğun olan bu saatte durakta durulduğunu, iş bu yoğunluk sebebiyle gerek ön kapıdan gerekse arka kapılardan yolcular inip binmekte olduğunu, müvekkilin bu duruma müdahale etmesinin mümkün olmadığını, orta ve arka kapıdan otobüse binmenin kurallara aykırı olduğunu, binişlerin ön kapıdan inişlerin ise orta ve arka kapıdan gerçekleştirilmesinin gerektiğini, müvekkil duraklarda durmaksızın 8-10 durak geçtikten sonra davacı beklediği durakta müvekkilin önünü kestiğini ve aracı durdurduğunu, müvekkil davacının önüne fırlaması ile son anda durduğunu, otobüsün durması üzerine davacı kulağında telefon ile otobüsün plakasını almaya çalıştığını, bunun da sebebi önceki iki otobüsün sefere çıkmamasının olduğunu, bu olanların ardından davacı binmenin yasak olduğu en arka kapıdan otobüse bindiğini, müvekkil kapıyı kapattığını ve hareket ettiğini, ancak davacının son derece sıkışık olan o bölümde kapıya yaslanması sonucu otobüsün kapısı açılmış davacının düşerek yaralandığını, müvekkilin kapı kapanmadan hareket etmesinin söz konusu dahil olmadığını, müvekkile izafe edilmeye çalışılan kusur kapılar tam kapanmadan hareket ettiği iddiasının olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde maddi zarardan sorumluluğu poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceğini, kusurun tespitini takiben bu davadaki taleplerle ilgili sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasını ve taleplerin sigorta poliçesi teminatına girip girmediğinin araştırılması değerlendirilmesinin gerektiğini, teminat rakamı, müvekkil şirketin sorumluluğunun üst sınırı olduğunu, ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve zararın kusurlu hareket neticesi oluşması halinde geçerli olacağını, öncelikle davada kusur tespitinin yapılması gerektiğini, zira müvekkil şirket ancak sigortalısı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde kusur oranında sigorta teminat limitleri ile sorumlu olduğunu, çalışma gücü davacının durumu, tedavi ile giderilebilecek boyutta olup olmadığını, sosyo-ekonomik durumu, gelir durumu vb hususların inceleneceği aktüerya raporu alınarak tespit edilmesi gerektiğini, mahkemece araştırılıp tespitinin gerektiğini, davacı yan, kaza tarihinden faiz talep ettiğini, talebinde haksız olduğunu, zira davanın reddine karar verilmesini, müvekkil şirket yönünden temerrüt tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini, davacı yanın dava öncesi müvekkil şirkete başvurusunun tespit edilemediğini, bu nedenle dava öncesi müvekkil şirket temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden faiz hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, davacının olay tarihinden faize hükmedilmesi yönünden taleplerinin reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda kazanın meydana gelmesinde sürücü … …’e müvekkil idareye atfedilebilecek herhangi bir kusur ile bulunmamakta olduğunu, nizami şekilde duraklarda yolcu alarak yoluna devam etmekte olan sürücü, otobüsün dolması üzerine bazı duraklarda mecburen yolcu alamayacağı için durmadığını, ancak otobüsten inmek için düğmeye basıldığı zaman sadece indirmek için durduğu duraklar olduğunu, somut olayda durağa yanaşan sürücü davacıya otobüsün dolu olduğu belirlenmesi ve davacıya otobüse binmek için zorlamaması yönünde ikazda bulunmasına rağmen davacı bu ikazı dikkate almadığını, sürücü göstermesi gereken tüm dikkat ve özeni göstererek davacıyı uyarmış ancak işine bir an evvel gitmek için acele ettiği anlaşılan davacının bu uyarılara itibar etmediğini, olayın meydana gelmesine müvekkil idarenin ve otobüs şoförü … …’in herhangi bir kusur olmadığı gibi, kazanın davacının ağır kusurunda ileri geldiği somut olayda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun m.86.f.1 uyarınca işleten olarak müvekkil idarenin herhangi bir sorumluluğunun da bulunmadığını,
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 05/11/2014 tarihli trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezliğe dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketine yazı yazılarak poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
SGK’ya yazı yazılarak davacıya davaya konu trafik kazası nedeni ile ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin kurum kayıtları ve araç tescil kaydı celp edilmiştir.
Tedavi evraklarının celbine müteakip davacıya ait maluliyet raporu dosyamız arasına alınmıştır.
… ASCM’nin 2015/… esas sayılı ceza dava dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti amacı ile Emniyet Müdürlüklerine yazı yazılmış, yazı cevapları dosya arasına alınmıştır.
Aktüerya ve kusur bilirkişileri marifeti ile düzenlenen bilirkişi raporları tetkik edilmiştir.
Mahkememizin 30/09/2020 tarihli, 2015/… esas, 2020/… karar sayılı kararı ile; “1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-Davacı yararına sürekli iş göremezlikten kaynaklı 94.343,89-TL, geçici iş göremezlikten kaynaklı 8.622,68-TL olmak üzere toplam 102.966,57-TL maddi tazminatın davalılar … ve … … yönünden haksız eylem tarihi olan 05/11/2014 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
B-Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE,
C-Davalılar … ve … … yönünden manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile,
Takdiren 5.000,00-TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi olan 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve … …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE ” dair verilen kararın davalı … … vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya … Mahkemesine gönderilmiş olup … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 15/03/2023 tarihli, 2021/… esas, 2023/… karar sayılı ilamı ile; “…Somut olayda; kaza tarihi 05/11/2014 ve davanın açıldığı 16/07/2015 tarihi olması itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği, davacı-yolcunun ticari veya mesleki olmayan amaçlarla seyahat etmesi nedeniyle tüketici oldukları, davalıların ise işleten, taşıyıcı ve sürücü olup zararın, davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilmiş olmasına göre dava konusu taşıma işleminin 6502 sayılı Kanun’un 3/l. maddesi gereği tüketici işlemi olarak kabulü ile davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” gerekçeleri ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Anılı Bam kararı kesin olmakla bağlayıcı olup neticesine göre değerlendirme yapılması gerektiğinden huzurdaki davaya konu somut olayda; kaza tarihi 05/11/2014 ve dava tarihi olan 16/07/2015 itibari ile yürürlükte olmakla tatbiki gereken 6502 sayılı Kanun kapsamında davacı/ yolcunun ticari veya mesleki olmayan amaçlarla seyahat etmesi nedeniyle tüketici oldukları, davalıların ise işleten, taşıyıcı ve sürücü olup zararın, davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilmiş olmasına göre dava konusu taşıma işleminin 6502 sayılı Kanun’un 3/l. maddesi gereği tüketici işlemi olarak kabulü ile davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekle, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine dâir aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekili, davalı … … vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır