Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/114 E. 2023/318 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/167 Esas
KARAR NO : 2023/317

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkiline İstanbul … İcra Dairesi’nin …sayılı dosyasında… Perakende Satış Anonim Şirketi tarafından icra takibi başlatıldığını, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, söz konusu icra takibine konu elektrik aboneliği … abone numarası, Firuzağa Mah. … Cad. No: … D:1 Beyoğlu adresindeki işyerine ait olduğunu, müvekkilinin bu işyerini 12.12.2001 ile 23.02.2005 tarihleri arasında kiracı olarak kullandığını, müvekkiline İstanbul … İcra Müdürlüğü’nden … sayılı dosyasında 07.05.2008’de .. Mah. … Cad. No: …/ D:1 Beyoğlu/ İSTANBUL adresindeki … abone numarasına ait kaçak elektrik kullanımından dolayı yine aynı şekilde…PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ ‘nin alacaklı olduğu toplamda 11.484,62 TL ‘lik borçtan dolayı icra takibi başlatıldığını, bu dosyadaki alacağın konusu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nde… sayılı dosyasındaki icra takibinin alacağının konusu ile İstanbul … İcra Dairesi’nin …sayılı dosyasındaki icra takibinin alacağının konusu ile aynı olduğunu, müvekkilinin davalıya maddi anlamda herhangi bir borcu kalmadığını, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisinin imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan davaya konu icra takipleri neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyaten durdurma kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle olarak teminatsız olarak İstanbul … İcra Dairesi … – ( … ) sayılı icra takibinin durdurulmasına, yargılama neticesinde de müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafın takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini, huzurdaki davanın abonelik sözleşmesinden kaynaklandığını, davacı ile müvekkili şirket arasında mevcut bulunan abonelik sözleşmesi nedeni ile davacının tüketici vasfında olduğunun aşikar olduğunu, huzurdaki uyuşmazlığı Tüketici Mahkemelerinin çözmesi gerekeceğini, görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TAHKİKAT VE GEREKÇE: Dava, İstanbul …İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Dosyanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas… Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek İstanbul Tüketici Mahkemelerine gönderildiği,
İstanbul …Tüketici Mahkemesi’nin…Esas … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı ile görevsizlik kararı verilerek İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderildiği, işbu dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkememizce, davacının son olarak bağlı bulunduğu Eskişehir Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında görüleceği üzere mükellefiyet kaydının davadan çok önce terkin edilmiş olduğu, Muğla Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısı uyarınca da tacir olmadığı, kaçak kullanım ya da abonelik yapılan yerin iş yeri olmasının, davacıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olmayacağı, ilgili yer işyeri olmakla davacının tüketici olarak da nitelendirilemeyeceği, davacının dava açıldığında tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, (Emsal Karar İstanbul BAM 37 H.D. 2021/2076 esas 2022/939 karar) anlaşılmakla mahkememizin karşı görevsizliğine, HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin huzurdaki davada görevli olmadığı, görevli Mahkemenin İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla; mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip her iki mahkeme arasında görev açısından olumsuz görev uyuşmazlığı meydana gelmekle merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır