Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/99 E. 2022/441 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/99 Esas
KARAR NO : 2022/441
DAVA : Ticari Şirket (Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket ( Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu davalı … Anonim Şirketi’nin 26/11/2007 tarihinde kurulduğunu, …nde … sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, … …’ın davalı şirketin kuruluşunda şirkete denetçi (murakıp) olarak seçildiğini, davalı şirketin genel kurul toplantılarında şirket denetçisi olarak seçilmeye devam ettiğini, …’nce 22/09/2011 tarihinde tescil ve 28/09/2011 tarihinde ilan edilen 05/09/2011 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında şirkete 3 (üç) yıl süre ile görev yapmak üzere … …’ın yeniden denetçi olarak seçildiğini, denetçi … …’ın bu seçimin hemen sonrasından itibaren görevini yapmadığını, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile anonim şirketlerde denetçi bulunması zorunluluğunun kaldırıldığını ancak şirkette denetçinin zorunlu organ olduğu 2010 – 2011 – 2012 yılları Olağan Genel Kurullarında denetçi raporu, bulunması zorunlu evraklar arasında sayıldığından bu genel kurulların bahse konu denetçinin görevini yerine getirmemesi sebebiyle halen yapılamadığını, bu durumun denetçi … …’a sözlü olarak bildirildiğini, görevini yerine getirmesi ve raporlarını sunmasının talep edildiğini, şirket tarafından denetçi … …’a ihtarname gönderildiğini,… . Noterliği’nden gönderilen 31/03/2017 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname ile kendisinden kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirerek gerekli incelemeleri yapması ve 2010 – 2011 – 2012 faaliyet yıllarına ilişkin denetim raporlarını sunmasının talep edildiğini ancak bahse konu ihtarnamenin adresten taşınmış olması sebebiyle iade edildiğini, yeni adresinin de bilinmediğini beyanla mülga TTK’nın 351. maddesi uyarınca davalı şirkete 2010-2011 ve 2012 yıllarına ilişkin denetçi raporlarını sunmak üzere denetçi tayin edilmesine, davalı taraf aleyhine yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kuruluşundan 2012 yılına kadar … …’ın denetçi (murakıp) olarak seçildiğini, 2010 yılından itibaren görevini yerine getirmeyerek ezcümle 2010-2011 ve 2012 yıllarına ilişkin denetim raporlarını sunmadığını, müvekkili şirketin 2010-2011 ve 2012 yılları Olağan Genel Kurullarının yapılamadığını, genel kurullar yapılamadığı için de devam eden yılların Olağan Genel Kurullarının da yapılamadığını, müvekkili şirket tarafından … …’ın bilinen adreslerine ihtarnameler gönderilmişse de, bu ihtarnamelerin tebliğ edilemediğini, müvekkili tarafından yapılan sözlü taleplerin de karşılıksız kaldığını, davacının şirkete denetçi atanması talebinin haklı ve yerinde olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı şirkete 2010-2011 ve 2012 yıllarına ilişkin denetçi raporlarını sunmak üzere denetçi tayin edilmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının celp edilerek incelenmesi ile; 26/11/2007 tarihinde kurulduğu, şirket kuruluşunda dava dışı … …’ın ilk genel kurula kadar denetçi tayin edildiği, 22/09/2011 tarihinde yapılan 2007-2008-2009 yılları olağan genel kurul toplantısında aynı kişinin yeniden 3 yıllığına denetçi olarak seçildiği, görev süresinin 22/09/2014 tarihinde dolduğu, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Türk Ticaret Kanunu ile denetçinin zorunlu organ olmaktan çıkarıldığı, tarafların, 2010-2011 ve 2012 yılları olağan genel kurullarının yapılabilmesi için mülga 6762 sayılı TTK uyarınca denetçi raporunun sunulması gerektiği, denetçi … …’ın ise denetçi raporlarını sunmadığı, bu nedenle genel kurulların yapılamadığından bahisle bu yıllar için denetçi raporu sunmak üzere mülga 6762 sayılı TTK’nın 351. maddesi uyarınca davalı şirkete denetçi tayin edilmesini talep ettikleri, davalı şirket tarafından 2010-2011 ve 2012 yılları olağan genel kurul toplantısı yapılmasına dair alınmış bir kararın ve denetçi … …’ın katılmaması, raporunu sunmaması sebebiyle genel kurulun yapılamadığına dair bir tutanağın sunulmadığı, 2017 yılında görev süresi sona ermiş olan denetçiye ihtarname gönderildiği ve iade edilmesi nedeniyle de denetçinin görevini yapmadığının ifade edildiği, mülga 6762 sayılı TTK’nın 350. maddesi uyarınca denetçilerin azil ve yerlerine yenilerinin seçilmesi görevinin genel kurula ait olduğu, 351. maddesi uyarınca, denetçilerin ölümü, çekilmesi, bir maniden dolayı vazifelerini yapamıyacak halde bulunması, iflası veya hacir altına alınması gibi bir sebeple vazifelerinin sona ermesi ve ağır hapis cezasiyle veya sahtekarlık, emniyeti suiistimal, hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından dolayı mahkümiyeti halinde, diğer denetçilerin genel kurulun ilk toplantısına kadar vazife yapmak üzere yerine birisini seçeceği, denetçinin bir kişiden ibaret olması ve bu hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda ise genel kurulun ilk toplantısına kadar vazifeli olmak şartiyle her münferit pay sahibinin veya yönetim kurulu üyelerinden her birinin talebi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin denetçi tayin edebileceği, dava tarihi itibariyle görev süresi dolmuş, dosya arasına Uyap üzerinden alınan nüfus kayıt örneğine göre hayatta olan ve yerleşim yeri adresi bulunan, görevini yerine getirmediği ve mezkur maddede sayılan diğer hallerinin mevcut olduğu ispat edilemeyen dava dışı … …’ın yerine yeni bir denetçi tayin edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır