Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2022/89 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96 Esas
KARAR NO : 2022/89
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hasar konusu, … Mah. … Sok. … Sitesi …/İstanbul adresinde bulunan taşınmaz, 25.05.2020 – 25.05.2021 tarihleri arasında, … numaralı … Yangın Sigorta Poliçesi ile dava dışı … adına sigortalı olduğunu, sigortalı daire maliki, evinde elektrik arızası olduğunu fark ederek 27.10.2020 ve 30.10.2020 tarihlerinde durumu … Teknik Ofisine bildirmiş ve yapılan çalışmalar sonucunda hasarın oluş şeklinin karşı komşu 20 numaralı dairede dekorasyon ve tesisat çalışması yapan davalı şirketin, sigortalı daireye ait topraklama kablolarını koparması suretiyle yaşanan elektirik arızası sonucu sigortalı taşınmazda hasar meydana geldiği tespit edildiğini, 27.10.2020 tarihli şikayet üzerine site teknisyenleri tarafından dairede kontroller yapılmış ve sonucunda dairenin belli bölümlerindeki aydınlatmaların ve elektrikli cihazların çalışmadığını, … gerilime sahip nötr kablosu üzerinde “ölü elektrik” olduğunu, internet modem adaptörünün ve mikrodalga fırının arızalandığı tespit edilmiştir. 30.10.2020 tarihinde ise sigortalı daire maliki arızaların giderilmesi için Türk Telekom servisini çağırmış ve yapılan çalışmalarda daireye çıkan hattın arızalı olduğu tespit edildiğini, bunun üzerinde aynı gün tekrar site teknisyenleri tarafından söz konusu arıza çalışmaları yapılmış ve 20 numaralı dairede yapılan tadilat esnasında şaft duvarlarının kırılması sırasında sigortalı daireye giden telefon hattının ve topraklama hattının koparıldığı anlaşıldığını, dava dışı müvekkil Şirket sigortalısı nezdinde meydana gelen zarara davalı yan asli ve tam kusuru ile sebebiyet verdiğini, … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamını, davalı/borçlu aleyhine işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalı şirketten rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin poliçe ile hasar dosyasına ait bir kısım evraklarını ibraz ettiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre; bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; huzurdaki dava, yangın sigorta poliçesi kapsamında dava dışı (riziko yeri apartman dairesi olan) sigortalı gerçek kişiye ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı … şirketinin dava dışı sigortalının haklarına halef olduğu ve bunun sonucu olarak sigortalının haklarına tabi olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dava dışı sigortalının tacir olmadığı gibi sigortalı yerin apartman dairesi olduğu, zarara neden olan çalışmayı gerçekleştiren sıfatı ile davalı şirket aleyhine husumet yöneltildiği, bu hali ile dava kapsamında haksız fiil hükümlerinin tartışılmasının gerektiği anlaşılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/03/1944 tarihli, 37E,. 9K R.G. 03/07/1944 sayılı kararında da ifade edildiği üzere; sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Halefiyete dayanan davaları ticari dava olarak nitelendirmek mümkün değildir. Bu dava, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibidir. Somut olayda; davacı … olup, halefi olduğu sigortalısı gerçek kişidir ve uyuşmazlığın niteliğine bakıldığında haksız fiilden kaynaklandığı görülmektedir. Anılı gerekçeler ışığında; mahkememizin huzurdaki davada görevli olmadığı, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2- Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3- HMK’nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4- Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.10/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır