Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/891 E. 2023/239 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/891 Esas
KARAR NO : 2023/239
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taraflar arasında iş ilişkisinden kaynaklı cari hesap nedeniyle bakiye alacağının bulunduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili için … İcra Dairesi’nin 2022/… esas sayılı dosyası ile takip başlattığın beyanla davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalının usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içinde davaya yanıt vermediği görülmüştür.
DELİLLER:
Dosyanın delillerini … Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabı, icra dosyası ve bilirkişi raporu ve tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Dairesi’nin 2022/… takip sayılı icra dosyası örneğinin yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden toplam 127.665,92 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 13/03/2023 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişinin anılı raporunda özetle;
“Davacı taraf ticari defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin davacı lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri sayın mahkemenize ait olduğu,
Davalı tarafa inceleme günü tebliğ edilmesine rağmen bilirkişi incelemesine iştirak etmediğini,
Davacı tarafından açılan itirazın iptali davasına karşı, davalıya usulüne uygun ön inceleme duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı görüldüğünü, davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldığını, bu hususun sayın mahkemenin 07/02/2023 tarihli celsede değerlendirildiğini, lakin davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi verilmediğini ve davalara da katılmadığı dosya kapsamının incelenmesinden tespit edildiğini,
Dava konusu olayda davacı müvekkil ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiye binaen cari hesap alacağının temini için icra takibine girişildiğini, dava kapsamında davacının iddiasına yazılı herhangi bir cevap vermemiş olmakla birlikte dava dosyası ekinde bulunan …. İcra Dairesi7nin 2022/… esas sayılı takip dosyasına müvekkil şirketin alacaklı görünen şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle itirazda bulunduğunu,
Davalı … herne kadar 2020-2021 yıllarına ait ticari defter ve eki belgelerini dava dosyasına ibraz etmemiş olsa bile, bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi7ne süresi içerisinde sunmuş olduğu Ba formlarında; 2020 takvim yılında KDV hariç 536.739,00 TL, 2021 takvim yılında KDV hariç 5.796,00 TL olmak üzere toplam KDV hariç 542.535,00 TL’lik su ve gerekleri aldığını beyan ettiğini,
Yapılan işlemler sonucunda davacı yanın incelenen 2020-2021 yılına ait kendi ticari defter kayıtlarında ve cari hesap hareket dökümünde, davalı yanın davacı yana 01/04/2021 tarihi itibariyle 127.665,93 TL borçlu olduğu,
Takip talebinde 127.665,93 TL asıl alacak talep ettiğini, talebinin yerinde olduğunu,
İcra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda yıllık %15,75 faizi uygulanması gerektiği” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından cari hesaba dayalı başlatılan … İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı takibine dayalı itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce … İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı … A.Ş tarafından davalı … aleyhine 15/11/2022 tarihinde 127.665,92 TL asıl alacak üzerinden ilamsız
takip başlatıldığı, davalının dilekçesi ile yasal süresi içerisinde takibe, borca, faize ve ferilerinin tümüne itirazı ile takibin durduğu, davacı tarafça arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair 09/12/2022 tarihli arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu somut olay incelendiğinde; davacı taraflar arasındaki ticari ilişki gereği cari hesaba dayalı bakiye alacağı olduğunu bu nedenle … İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı dosyasında takip başlattığını ve davalının itirazı ile takibin durduğunu beyan etmiş ve işbu vaki itirazın kaldırılmasını uyuşmazlık konusu olarak ileri sürmüştür. Davalı ise süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. İşbu davada uyuşmazlığın yanlar arasında ticari ilişki gereği davacı yanın cari hesap alacağının olup olmadığı, bedellerinin davalı yanca ödenip ödenmediği, davalının itirazında haklı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Dava kapsamında dilekçelerin teatisi aşamasında delil olarak davacı tarafından taraflar arasındaki cari hesap belgeleri, taraf ticari defterleri ile tarafların B/A-B/S kayıtlarına dayanıldığı görülmekle, davacı ve davalı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmesine karar verilmiştir. Davalının ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği tespit edilmiştir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup tatbiki gereken usul düzenlemesi gereğince davalı tarafın mahkememizce ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ihtarı ile verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde aksi yönde delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, anılı bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu görülmüştür. Ticari defterlerin incelenmesinde taraflar arasında 2020-2021 tarihlerinde ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı cari hesap alacağının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından her ne kadar defterleri incelemeye ibraz edilmemiş olsa dahi B/A kayıtları incelendiğinde 2020 yılında 536.739,00 TL, 2021 yılında 5.796,00 TL su ve gereçlerini beyan ettiğinin görüldüğü anlaşılmakla davacı şirketin icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan 127.665,93 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça borca itiraz edilmiş ise de işbu davaya süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı bunun sonucu olarak HMK 128. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayıldığı ancak davalının inkara yönelik de bir delili ve defterlerini incelemeye sunmadığı görülmüştür. Tüm bu nedenlerle alınan hukuki denetime elverişli bilirkişi raporunda ve B/A kayıtlarında davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
İcra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; alacağın cari hesaba dayalı ve likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın % 20’ı oranındaki 25.533,18 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda; davacı tarafından açılan davanın kabulü ile, … İcra Dairesi’nin 2022/… esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, takibin 127.665,92 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak üzere takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, alacağın % 20’si oranına tekabül eden 25.533,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ İLE,
…. İcra Dairesi’nin 2022/… esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile, takibin 127.665,92 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %15,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak üzere takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 25.533,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.720,86 TL karar harcından 1.541,89 TL peşin harcın mahsubu ile 7.178,97 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.541,89 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.622,59 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 20.149,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.185,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.440-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza