Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/859 E. 2022/777 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/859 Esas
KARAR NO : 2022/777
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı dava konusu olan ve İstanbul …’nda bulunan, … tapusunun 8 nolu pafta, 387 nolu ada, 36 nolu parsel sayısında kayıtlı arsa üzerinde inşa edileceğini beyan ettiği 158-2 nolu dükkanın, inşaatın başladığı tarihten itibaren 24 ay içinde teslim edileceği teslimi taahhüt ederek 27 Ekim 2009 tarihinde müvekkilin selefi olan dava dışı üçüncü şahıs … … …’e sattıklarını, Müvekkil …. Noterliğinin 27.10.2009 tarih ve … yevmiye sayılı Düzenleme şeklindeki Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalı tarafından … … …’e satılan bu taşınmazı, davalının bilgisi ve …. Noterliğinin 1.6.2010 tarih ve 2615 yevmiye numaralı yazılı onayı ile bedelini peşin ödeyerek … … …’den, …’in davalı ile yaptığı taşınmaz satış sözleşmesinden doğan tüm hakları ile birlikte satın ve devir almış ve davalının muhatabı ve alacaklısı haline geldiğini , Davalıların, muvazaalı veya gerçek satışlar yoluyla, sahip olduğu arsaları üçüncü şahıslara devretmeleri halinde telafisi güç hatta imkânsız zararların doğacağı nedeniyle; davalının müvekkile sattığı dava konusu dükkanın bulunduğu … tapusunun 8 nolu pafta, … nolu ada, 36 nolu parsel sayısında kayıtlı 158-2 nolu taşınmazını üçüncü şahıslara devrinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Müvekkilin açık olan haklılığı ve mağduriyeti gözetilerek tedbir kararının teminatsız olmasını, dava konusu işyerinin mülkiyetinin müvekkile aidiyeti ve taraflar arasındaki sözleşme gereğince taşınmaz bedelinin bakiye bölümünün tapu tescil tarihinde ödeneceği saptanarak, dava konusu, … tapusunun pafta 8, ada 387, parsel 36 sayısında kayıtlı 158-2 numaralı işyerinin, bakiye taşınmaz bedelini ödemeye amade müvekkil adına tapuda tesciline karar verilmesini, herhangi bir nedenle dava konusu işyerinin müvekkil adına hükmen tescilinin mümkün görülmemesi ihtimalinde müvekkile satılan dükkanın inşa olunacağı gayrimenkulde sahip olacağı arsa payı tespit olunarak saptanacak arsa payının tapusunun hisseli olarak müvekkil adına tescil edilmesini, tazminatın fazlaya ilişkin bölümünü ayrıca talep hakkı saklı kalmak kaydıyla; müvekkilin dava konusu evinin geç tesliminden kaynaklanan kira yoksunluğu tazminat alacağına mahsuben, davalının 75.000.-TL tazminat bedelini, reeskont faizi oranında hesap edilecek gecikme faizi ile birlikte müvekkile ödemeye mahkum edilmesini, Tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil arasıtıdaki GSVS’de açıkça teslim edilecek bölüm belirtildiğinden, müvekkil şirket ve davacı taraf da sözleşmeden dönmediklerinden, taşınmazın başka bir kişiye devredilmesi gibi bir risk söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak dava konusu dükkanın tapu iptali ve davacı adına tescili, mümkün olmaması halinde dükkanın arsa payı tespit olunarak hisseli olarak davacı adına tescili, geç teslimden kaynaklı kira kaybına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
… Tüketici Mahkemesinin 2021/… esas, 2022/… karar sayılı görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine dair kararı kapsamında, dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği görülmüştür.
Bu kez … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/146 esas, 2022/… karar sayılı kararı ile; “…Davanın dava şartı (görev) yokluğundan reddine, Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaat edilmesi durumunda dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” dair karar verilmesi üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olup TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. İzah edilen kanun maddeleri gereğince bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafın da tacir olması/ uyuşmazlığın ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki tapu kayıtları ve resmi şekilde yapılmış sözleşmeler incelendiğinde; davacı (satın almayı taahhüt eden) ile dava dışı … … … (satmayı taahhüt eden) arasındaki 01/06/2010 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin davalı yüklenici şirket tarafından inşa edilecek İstanbul …’nda bulunan, 8 nolu pafta, 387 nolu ada, 36 nolu parsel sayısında kayıtlı arsa üzerindeki 158-2 nolu dükkanın satımına ilişkin olduğu, dava dışı … … … (arsa maliki) ile davalı (yüklenici) şirket arasında …. Noterliğinin 27/10/2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı, Fama … …’in … ilçesi, … Mah. 361 ada, 24 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümü davalıya, davalının ise … Mah. … adada inşa edeceği binanın 158/2 nolu 44,30 m² büyüklüğündeki dükkan vasıflı bölümü … … …’e devretmeyi, değer farkı nedeniyle … … …’in ilave 180.080,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, … … …’in …. Noterliğinin 01/06/2010 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dükkan vasıflı gayrimenkulü davacıya satmayı taahhüt ettiği anlaşılmıştır. … ile Vergi Müdürlüklerinden gelen yazı cevaplarının tetkikinde ise; dava dışı arsa maliki … … …’in gerçek kişi tacir kaydının (2013) ve vergi mükellefiyetinin (2012) bulunmasına karşın, davacı ile yapılan sözleşme tarihi (2010) itibari ile gerçek kişi tacir olduğunu ve TTK’nın 19/1. maddesi gereğince sözleşmenin ticari işletmesi ile ilgili olduğunu gösterir herhangi bir delilin dosya kapsamında mevcut olmadığı gibi davacının da tacir olduğunu gösterir herhangi bir somut delil ve beyanın bulunmadığı anlaşılmıştır. Anılı kanuni düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; huzurdaki davanın nispi yahut mutlak ticari dava vasfının bulunmadığı saptanmış olup bahsedilen gerekçeler ışığında huzurdaki dava yönünden mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE, görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
2-Görevsizlik nedeni ile usulden red kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde … Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında görev açısından olumsuz görev uyuşmazlığı meydana gelmekle merci tayini için dosyanın … Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 20/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır