Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/812 E. 2023/143 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/812 Esas
KARAR NO : 2023/143
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşinin de desteği ile “…” (ahşap karavan) işletmecisi olmak için hazırlandıklarını, bu aşamada … San. .. Şti. Şirketi ile görüşmelere başladıklarını, … ‘in müvekkiline her türlü kolaylığı sağlayarak … yapacağını vadettiğini, müvekkili ile aralarında sözleşme imzaladıklarını, müvekkilinin iki adet ahşap karavan karşılığında 2021 yılı … Marka … Model aracını ve 20.000 TL parasını davalı tarafa verdiğini, … ‘in sözleşme edimlerini yerine getirmediğini, iki adet karavanı süresinde de teslim etmediğini, teslimden bir gün sonra ahşap karavanlarda gözle görülür eksikliklerin olduğunu gördüklerini ve bu durumun bildirildiğini ancak karşı tarafın onarım için hiçbir harekette bulunmayıp “yapacağız, halledeceğiz” gibi beyanlarla müvekkilini geçiştirdiğini beyanla müvekkile ayıplı olarak teslim edilen iki adet ahşap karavanın davalıya iadesi ile ahşap karavanların piyasa bedellerinin müvekkiline ödenmesini ve şimdilik 10.000 TL bedelin faiziyle birlikte yine davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini, taleplerinin kabul görmemesi halinde ise dava konusu ahşap karavanların esaslı onarımlarının yapılabilmesi adına tamir bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin Rize ili … Mahkemeleri olduğunu, karavanların ayıplı olduğu iddialarını kabul etmediklerini, ayıplı olsa dahi ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, ahşap karavanların müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşme gereğine uygun olarak yapıldığını, karavan yapımında büyük bir titizlik ve özenle çalışıldığını, karavanların yapım aşamasının görsellerin davacı ile paylaşıldığını, davacının müvekkili ile yaptığı anlaşma sonrası … isimli bir mimarı devreye soktuğunu ve mimarın her aşamada müvekkil şirketle iletişimde olduğunu, çalışmaların mimar, davacı, davacının eşi, müvekkil şirket çalışanları arasında whatsapp grubu kurularak istişare halinde ilerlediğini, sözleşmede karavanların teslimine ilişkin bir tarih verilmediğini, bu nedenle davacının geç teslim edildi beyanına katılmadıklarını, dava konusu karavanların teslimden kısa bir süre sonra kiraya verildiğini bildiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
… CBS’nin 2022/… sor sayılı dosya örneği, … Vergi Dairesi, … Vergi Dairesi’, … Noterliği yazı cevapları dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imzalanan Özel Yapı Yapım Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacak isteminden ibarettir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-b, 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince yargı yolu ve görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle bu noktalarda incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Bu kapsamda yapılan incelemede; huzurdaki davanın 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinin “a-f” bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, nispi ticari dava niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda ise her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması kriterinin bulunması gerekmekle, davacı hakkında … Vergi Dairesine yazılan müzekkereye; davacının gerçek usule tabi gelir vergisi mükellefi olduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu şeklinde cevap verildiği, yine ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkereye; davacının kaydının bulunmadığı cevabının verildiği, davacının tacir olmadığı anlaşıldığından davanın nispi ticari dava da olmadığı tespit edilmiş olmakla, dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza