Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/710 E. 2023/227 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/710 Esas
KARAR NO : 2023/227
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile adına çek keşide edilen … arasında cari hesaba dayalı birden çok kere olarak mal alışverişi olduğunu, bu alışverişler nedeniyle … firmasının davaya konu Albaraka Katılım Bankası Kavacık Şubesi’ne ait keşide yeri İstanbul ve keşidecisi … Tic.Ltd.Şti. olan 25/09/2019 tarihli, 42.000 TL bedelli çeki davalı …… Ltd. Şti. Firmasına ciro edip teslim ettiğini, … firmasının da çeki … firmasına ciro ettiğini, … firmasının çeki keşide tarihinden önce bankaya takasa verdiğini, müvekkil şirketin çeke ilişkin ödemeyi … firmasının hesaplarına yaptığını, davaya konu çek … firması tarafından iade alındıktan sonra … … firmasına geri verildiğini, … … firmasının da çekte tahrifat yaparak tarihi değiştirerek ve müvekkilin imzasını taklit ederek 3. Kişi olan … … adlı kişi ya da firmaya verdiğini, dava konusu çekin bankada takasa verildiğini yeni öğrendiklerini, çekin ödenmemesi halinde bankaki sicillerinin bozulacağını, şirketlerinin dolandırılmaya çalışıldığını beyanla anılı çekin davalıya ya da 3. Kişilere ödenmemesi ve icra takibi yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin daha önceden takasa konulduğuna ve çekin ödendiğine dair bilgilerinin bulunmadığını, müvekkiline kusur atfedilemeyeceği gibi yargılama giderlerine de mahkum edilemeyeceğini, müvekkil lehine vekalet ücreti talep ettiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nin davaya cevap sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
… Bankası Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmış olup, ödemeye konu dekontun onaylı sureti dosyamız arasına alınmıştır.
… Şubesinin 03/03/2021 tarih ve 11/08/2021 tarihli davaya konu çek hakkında mahkememize yazılan müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp edilerek incelenmiş, davaya konu … Bankası … Şubesine ait, keşide yeri İstanbul olan, 25.09.2019 tarihli, 42.000,00TL bedelli, … seri nolu bedelli çek celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememize açılan iş bu dava; … Bankası … Şubesi’nin 25/09/2019 keşide tarihli … seri nolu 42.000 TL bedelli çekinin ciranta … firmasına ödenmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından çekin keşide tarihinin keşideci imzası taklit edilmek suretiyle tahrif edilerek diğer davalıya verildiğinden bahisle çekin iptali ile davacı şirketin davalı yanlara borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizin 03/03/2020 tarihli, 2020/… Esas, 2020/… K. Sayılı kararı ile; Davanın, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18.maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2 maddesi ile 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya konu çeke ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönünde karar verilmiş olup, davacı vekilinin istinaf talebi üzerinde dosya istinaf incelemesine gönderilmiş olup, … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2020/… E. 2020/… K. sayılı ilamı;
“…6102 Sayılı TTK’nın 5/A. maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de; menfi tespit davalarında bir miktar paranın ödenmesi istemi bulunmadığından, alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyeceğinden, somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan sebeple davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına, tedbir istemi yönünden 6100 sayılı HMK 394/2 maddesinde “ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa, tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmekle, tedbir kararının ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği, 6100 Sayılın HMK’nın 341/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yolunun açık olduğu, tedbirin kabulü kararlarının itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, tedbir istemi yönünden talebin yeni bir ihtiyati tedbir talebi olarak değerlendirilmesi ve mevcut koşullara göre talep hakkında karar verilmesi gerektiğinden, ihtiyati tedbir talebi hakkında da olumlu olumsuz karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi” şeklindeki gerekçeye istinaden kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş ve dosya mahkememizin 2021/26 sayılı esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 08/02/2022 tarihli, 2021/… Esas 2022/ … K. Sayılı kararı ile;
“Dava konusu çekin tetkikinde, keşide tarihi kısmında üzeri çizilmiş bir 25/09/2019 tarihi ile hemen alt kısmında 31/01/2020 tarihi ile paraf imzasının bulunduğu tespit edilmiştir. Çekin davacı şirketin ödemesi üzerine … firması tarafından … şirketine geri verildiği, … şirketinin de çek keşide tarihini değiştirmek suretiyle çeki tahrif ederek diğer davalı … …’a verdiği, … …’ın çeki bankaya ibrazından sonra … şirketi yetkilisine çeki iade ettiği, … şirketinin de dava devam ederken çeki davacı şirkete verdiği ve davanın bu suretle konusuz kaldığı görülmüştür. Dava tarihi itibarıyla çekin … şirketinin elinde haksız olarak bulunduğu, bu şirketin çeki davacıya iade etmekle davada ileri sürülen çek keşide tarihini tahrif ettiğini kabul ettiği, böylece davacı tarafın bu davalı karşısında dava tarihi itibarıyla haklı olduğu anlaşıldığından bu davalı bakımından davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Çekin ibrazı hakkında bankaya yazılan müzekkereye çekin ilk olarak 07/02/2020 tarihinde … … tarafından ibraz edildiği cevabının verildiği, çekin tahriften önceki keşide tarihi 25/09/2019 tarihine göre bankaya ibraz edilmediği saptanmıştır. Nitekim çek bedelinin, … firmasına davalı … şirketinin talebi üzerine davacı tarafça ödendiği beyan edilmekle, dava dilekçesi ekinde sunulan 25/09/2019 işlem tarihli Ziraat Bankası dekontuna göre davacı şirketçe dava dışı … firmasına “… nl. 25/09/2019 keşide tarihli çeke istinaden yapılan ödeme” açıklaması ile haricen 42.000 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Davacı şirketin bir ticaret şirketi olarak basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle mükellef olduğu, somut olayda davacı şirketin çek henüz bankaya ibraz edilmeden ve çek fiziken teslim alınmadan çek bedelini … firmasına ödediği, çekin bankaya ibrazı keşide tarihinden itibaren 3 gün içinde yapılabileceğinden, her ne kadar çek bedeli çek keşide tarihi itibarıyla ödenmiş ise de, bankaya ibraz edilebileceği son güne kadar cirolanması durumunda meşru hamil değişebileceğinden, çek henüz bankaya ibraz edilmeden ve çeki iade alınmadan yapmış olduğu ödeme sebebiyle davacı şirketin ağır kusurlu olduğu, davalı … … çeki teslim aldığında çek henüz ibraz edilmemiş olduğundan, çekin ibraz edilmeden önce davacı tarafça ödendiğini bilebilecek durumda olmadığından, çek keşide tarihini değiştirir paraf imzasının sahte olduğunu çıplak gözle tespit edemeyeceğinden, çeki görünüşte kambiyo hukuku kurallarına uygun ciro silsilesi ile iktisap ettiğinden, davacının dava dışı … firmasına yaptığı ödeme ile dava tarihi itibarıyla davalı … …’a olan borcundan kurtulamayacağı, bu davalının iyiniyetli hamil sıfatıyla TTK’nun 646/2. maddesine uygun hareket etmeyen davacı karşısında dava tarihi itibarıyla haklı olduğu anlaşıldığından, davacı bakımından bu davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği, dava konusuz kalmakla esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı” yönünde karar verilmiştir.
Davacının mahkememizin 08/02/2022 tarihli, 2021/26 Esas 2022/74K. sayılı kararını İstinaf etmesi üzerine; İstanbul BAM 44. HD.’nin 2022/1235 Esas, 2022/1256K. sayılı kararı ile;
“…Öncelikle davalı … … yönünden husumet araştırması yapılması, hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, husumet itirazı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılması” gerektiği gerekçesiyle kaldırılarak, mahkememizin 2022/710 Esasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamı uyarınca … Şubesine müzekkere yazılarak dava konusu çekin kim tarafından ibraz edildiği ve ibraz edenin kimlik bilgileri ile ibraz edenin … … olup olmadığı sorulmuştur. Gelen müzekkere cevabında çekin 07/02/2020 tarihinde … … … tarafından ibraz edildiği bildirilmiş ve kimlik bilgileri mahkememize sunulmuştur.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı ele alındığında; mahkememizin 08/02/2022 tarihli, 2021/… Esas 2022/… K. sayılı kararını davacı vekili ve davalı … … vekilinin husumet dava şartı yönünden istinaf ettiği … BAM … HD.’nin 2022/… Esas, 2022/ … K. sayılı kararında da … yönünden husumet araştırması yapılması gerektiği, davalının husumet ehliyeti bulunduğu taktirde esasa girilebileceği belirtilmiştir. Yazılan müzekkere cevabından da anlaşıldığı üzere dava konusu çeki ibraz edin kişi davalı … … değil … … isminde dava dışı 3. bir şahıstır. Bu nedenle davalının işbu davada taraf olamayacağı, husumetin dava şartı olduğu ve her aşamada ele alınması gerektiği anlaşılmakla … … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Ayrıca davacı husumeti yanlış kişiye yönelterek davalının davada kendisini temsil ettirmesine sebep olduğundan davalı … … lehine , davacı aleyhine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
Davalı ….. LTD şirketini açılan dava hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan bu hususta tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … …’a karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalı ….. LTD şirketini açılan dava hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan bu hususta tekrar KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli 179,90TL harçtan, peşin alınan 717,26 TL harcın mahsubu ile arda kalan 537,36TL harcın davacıya iadesine,
4-Davalı … … kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-İstinaf ilamı öncesinden mahkememizin 2021/26 esas sayılı dosya üzerinden verilen 08/02/2022 tarihli gerekçeli karar sonrası yapılan 163,75 TL yargılama giderinin davacı üzerinden bırakılmasına,
6-Davalı … … tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından davalı ….. LTD şirketini açılan dava hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan bu davalı yönünden tekrar karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulmuş olup bu nedenle davalıhakkında harç, vekalet ve yargılama gideri hususunda tekrar karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılamayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır