Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/692 E. 2023/698 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/692 Esas
KARAR NO : 2023/698
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa … …’ın müvekkilinin abonesi olduğunu, abonelik adresinde sağlanan enerji bedeline karşılık olan 26/04/2010, 24/05/2010, 21/06/2010, 25/10/2010, 22/11/2010, 27/12/2010, 24/01/2011, 21/02/2011, 24/03/2011, 25/04/2011, 23/05/2011, 24/06/2011, 25/11/2011, 22/12/2011 ve 23/01/2012 son ödeme tarihli fatura bedellerini günü geçtiğini ve ödeme yapılmadığını, … …’ın yasal mirasçılarının tespiti yoluna gidildiğini, … ‘nın murisin yasal mirasçısı olduğunu ve mirasçısının söz konusu bedeli ödemediğini, buna ilişkin ….İcra Müdürlüğü’nün 2016/18310 sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve davalının itirazı ile iş bu davanın açıldığını belirterek , borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %30 gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 katma değer vergisi ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesini arz ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; fatura alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davaların; ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ila 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ila 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ila 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ila 554, havale hakkındaki 555 ila 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ila 580 inci maddelerinde, d) Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” şeklinde tanımlandığı görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Anılı kanuni düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkememizce, davalının miras bırakanı olan dava dışı abone … …’ın son olarak bağlı bulunduğu Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabında görüleceği üzere mükellefiyet kaydının davadan ve fatura tarihlerinden çok önce terkin edilmiş olduğu, …nün cevabi yazısı uyarınca da tacir olmadığı, abonelik yapılan yerin iş yeri olmasının, davalının miras bırakanını tacir olarak nitelendirmek için yeterli olmayacağı, ilgili yer işyeri olmakla dava dışı … …’ın tüketici olarak da nitelendirilemeyeceği, dava dışı abonenin dava açıldığında tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, (Emsal Karar İstanbul BAM 37 H.D. 2021/2076 esas 2022/939 karar, Emsal Karar İstanbul BAM 3 H.D. 2021/2370 esas 2022/1886 karar) anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine, HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır