Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/671 Esas
KARAR NO :2023/307
DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/10/2022
KARAR TARİHİ:15/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; :Müvekkili …’ne …. Sulh Ceza Hakimliğinin … D. İş sayılı kararı çerçevesinde ve Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13. ve 19. maddeleri ile CMK 133/I maddesi gereği … (…) yetkililerinin kayyım olarak atandığını, İşbu atama kararı ticaret sicilinde tescil ve ilan edildiğini, Diğer yandan müvekkilinin eski yetkilisi … İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu) başlatılan … Soruşturma Nolu dosya kapsamında 16 Ağustos 2016 tarihinde göz altına alındığını, …. Sulh Ceza Hakimliğinin 26.08.2016 tarih ve … sayılı kararı ile de tutuklanmasına karar verildiğini , İddianame 08/11/2018 tarihinde yazılmış olup şirketin eski yetkilisi … hakkında iddianamedeki isnat olunan suçlar; Silahlı Terör Örgütü Kurma Ve Yönetme, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama, Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçları olduğunu, Mezkur ceza yargılaması …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu ve sanık 03.10.2019 tarihinde yapılan duruşmada bihakkın tahliye edildiğini ,halen adli kontrol tedbiri uygulanması kapsamında olduğunu, Müvekkilinin, davalı şirkete laboratuvar malzemelerini sattığını ve teslim ettiğini , Bu çerçevede
10.08.2016 tarih … nolu 297.518,04 Euro bedelli,
10.08.2016 tarih … nolu 150.285,6 Euro bedelli,
11.08.2016 tarih … nolu 253.763,06 Euro bedelli,
12.08.2016 tarih … nolu 235.233,95 Euro bedelli,
12.08.2016 tarih … nolu 278.254,18 Euro bedelli
5 adet fatura tanzim ettiğini, Davalı şirketin dava tarihine kadar anılı fatura bedellerini ödemediği gibi bu konuda yaptıkları arabulucuk başvurusunun da “anlaşmama” yla sonuçlandığını, Müvekkiline , alacağını tahsil etmesi için bu davayı açmaktan başka çare kalmadığını, bu nedenlerle Müvekkilinin toplam 1.215.054,83 Euro alacağının fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ve muaccel olduğu tarihten itibaren devlet bankalarınca Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu “faturaya dayalı alacak iddiası” iken, arabuluculuk başvuru konusu “haksız fesih tazminat iddia ve talebi” olduğundan, arabuluculuğa başvuru dava şartı yerine getirilmediğini , dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, Davacı yanın, müvekkili şirketten alacaklı olduğunu, alacağının faturaya dayalı olduğunu iddia ettiğini, Ancak iddiaya herhangi bir dayanak gösterilmediğini, nerede ve hangi iş kapsamında, ne malzemesinden kaynaklanan alacak iddia edildiğinin dahi dava dilekçesinde belirtilmediğini, dava dilekçesinin ve davanın H.M.K.’ya aykırı olduğunu, müvekkili davalının, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunun ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 01.05.2015 tarihinde “… Üniversitesi İlmi Eğitim kompleksinin ikinci etap inşaatının 2. açılış kompleksi” konulu bir sözleşme imzalandığını, ilgili sözleşme uyarınca davacının Laboratuvar Mobilya ve Çeker Ocaklarını en geç 31.09.2015 tarihine kadar tedarik ve teslim etmesi, karşılığında ise müvekkili şirket tarafından davacıya 14.500.000,00 Euro bedel ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, ilgili sözleşme uyarınca müvekkili şirketin üzerine düşen edim olan 14.500.000,00 Euro bedelin ödenmesine ilişkin sözleşmede öngörüldüğü şekilde 12 adet çekin davacı şirkete verildiğini, çeklerin bir tanesi hariç diğerlerinin tahsil edildiğini. davacının müvekkili şirketten tahsil ettiği bedelin toplamda 13.500.000 euro olduğunu, bu nedenlerle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, harç muafiyet iddiasına dayanak sunmayan davacıya verilecek kesin süre içerisinde harç ikmaline, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına, müvekkili davalı şirketin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığından, gerçek dışı, haksız ve dayanaksız dava ile davacı yanın tüm iddia ve istemlerinin reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, mahkemece değerlendirilmiştir.
Mahkememizde açılan işbu dava; Faturadan doğan alacağın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Davalı şirkete … Sulh Ceza Mahkemesinin … Diş sayılı dosyasında, olağan üstü hal kapsamında bazı düzenlemelerin yapılmasına dair yapılması hakkında 674 KHK nın 13 ve 19 maddeleri ile CMK 133/1 maddesi gereğince … nin kayyum olarak atandığı ve işbu atamanın ticaret siciline tescil edilmiş olduğu, davalı şirket eski yetkilisi … hakkında yapılan soruşturma sonucu ceza kovuşturma sonucu … ACM sinin … esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği, tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce iş bu davanın 10/10/2022 tarihinde açıldığı ve dava açılmadan önce, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk” ”MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce, dosya içerisindeki dava dilekçesine ekli ve mahkememiz tarafından celp edilen İstanbul Arabuluculuk bürosunun mahkememize gönderdiği 31/05/2023 günlü yazı ekinde 2021/8792 ticari dava şartı arabuluculuk dosyası kapsamında bulunan belgelerin incelenmesinde,
Mahkememizde açılan Davanın konusunun, tedarik yolu ile ürün satış sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacak davası olduğu, dava dilekçesine eklenen ve dosya içerisine gelen belgelerden dava öncesinde yapılan Arabuluculuk görüşmesinin ise, haksız fesihten kaynaklanan tazminat davasına ilişkin yapıldığı, bu nedenle, davaya konu faturadan kaynaklanan alacak yönünden taraflar arasında oluşmuş olan uyuşmazlık bakımından yapılan herhangi bir Arabuluculuk başvurusu ve Arabuluculuk Anlaşma Tutanağının bulunmadığı tespit edilmekle, “Davanın 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A ve 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince dava konusu itibariyle Zorunlu Arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USUL YÖNÜNDEN REDDİNE, ” dair dava şartı yokluğu nedeniyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davanın konusu, tedarik yolu ile ürün satış sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacak davası olduğu, yapılan Arabuluculuk görüşmesinin ise, haksız fesihten kaynaklanan tazminat davasına ilişkin yapıldığı, bu nedenle davaya konu uyuşmazlık yönünden yapılan herhangi bir Arabuluculuk başvurusu ve Arabuluculuk Anlaşma Tutanağının bulunmadığı anlaşılmakla;
Davanın 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A ve 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince dava konusu itibariyle Zorunlu Arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USUL YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 80,70 TL harcın düşümü sonucu kalan 90,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacının ve davalının HMK 120 maddesi gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı ve davalı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/06/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır