Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/62 E. 2022/56 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/62 Esas
KARAR NO : 2022/56
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete … numaralı Site / Apartman Ortak Alan Sigorta Poliçesi ile sigortalı, … Site Yönetimi’nin “… Mah. … Sk. … Sitesi, No: …, İstanbul” adresinde bulunan binada, elektriksel nedenlere bağlı bir grup hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle hazırlanan Ekspertiz Raporu kapsamında tespit edilen zararın giderimi için sigortalıya toplam 49.352,54.-TL tazminat ödendiğini, zararın sebebine ilişkin yapılan değerlendirmede elektrik tesisatındaki hatadan kaynaklandığının anlaşıldığını, karşı tarafa karşı rücu başvurusunda bulunma zorunluluğunun doğduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 49.352,54 TL sigorta tazminatının sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
Dava, site/apartman ortak alan paket sigorta sözleşmesine (konut sigortası) dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı sigorta şirketi, tazminat ödediği sigortalısının zararına davalıların sebep olduğundan bahisle TTK’nun 1472. maddesi hükmüne dayalı olarak eldeki davayı ikame etmiş olup, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığından, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gereklidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Bu durumda, davacının sigortalısının … Site Yönetimi olduğu ve tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalıların kusuru yahut kusursuz sorumluluğundan doğan zarardan kaynaklandığı, eldeki davanın TTK’nun 4. maddesinin “a-f” bentleri arasında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanan nispi ticari dava da olmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza