Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/608 E. 2022/663 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/608 Esas
KARAR NO : 2022/663

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin savunma sanayi ve bilişim alanlarında faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin faaliyetleri sırasında iki adet çeki, tedarik yaptığı …Ticaret ve Sanayi LTD ŞTİ. namına ciro ederek, … Kargo şirketinin Gaziemir ve Sarnıç Şubelerine 28.03.2022 ve 30.03.2022 tarihlerinde teslim ederek gönderimini yapmak istediklerini, bu iki çekin göndericiye ulaşmaması üzerine kargo şubesi ile irtibata geçtiklerini ancak bu kargonun kendilerindeyken kaybolduğu bilgisinin verildiğini, bu durum hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, zayi edilen çeklere, kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve müvekkilinin mağdur olmaması adına ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına ve çeklerin kayıp nedeniyle iptaline karar verilmesi amacıyla İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesi… E. sayılı davasının açıldığını, teminat karşılığında ilgili çeke ödeme yasağı konulduğunu, kaybolan bu çekleri ele geçiren kişiler tarafından, müvekkil şirketçe ciro edilen … Ltd. Şti. şirketinin kaşesi yapılarak ve bu şirket yetkilisi adına sahte imza yapılarak şeklen geçerli bir ciro silsilesi varmış gibi bir izlenim uyandırılarak nihayetinde davalı Faktoring şirketine verildiğini, davaya konu edilen çeklerin davalı faktoring şirketi tarafından bankaya ibraz edildiğini, çeklere ödeme yasağı konulduğu bilinmesine rağmen bilinçli olarak icra takibine ve hacze konu edildiğini, müvekkili şirket tarafından haciz baskısı ile icra takiplerine ilişkin ödemeleri yapmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ortadan kaybolmuş çekler nedeni ile aralarında ticari ilişki bulunmayan davalı firmaya ödeme yaptığını beyanla işbu ödemelerin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına davacı tarafından kısmi ödeme yapıldığını, yüksek miktarlı ödemenin başka bir dosya borçlusu tarafından yapıldığını, diğer icra takip dosyası olan … Esas sayılı dosyasında davacı yanın taraf olmadığını, bu nedenle dosyaya da herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili faktoring şirketinin alacağı teşvik eden belgelere binaen faktoring işlemi yaptığını ve dava konusu çekleri usulüne uygun olarak ciro yolu ile tevdi aldığını, dava konusu çekler üzerinde müvekkilinin cirosu bulunduğunu, müvekkilinin çekin yetkili hamil olduğunu, çeklerin ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığını, müvekkilinin borçlunun zararına hareket etmesi gibi bir durum söz konusu olmayacağından iyi niyetli hamil olan müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin çekin çalındığına veya kaybolduğuna ilişkin suç duyurusundan haberdar olmasının da mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava, davaya konu senetlerin çalındığından bahisle menfi tespit ve ödemenin istirdatı istemine ilşkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmiştir.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı ile; “26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davaları olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir. Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
…,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, (Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;

f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına),
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” şeklinde karar verilerek finans davaları bakımından ihtisas mahkemelerinin belirlendiği görülmüştür.
Somut olayda ; davalı tarafın faktoring şirketi olduğu, cevap dilekçesinde faktoring işlemi ile davaya konu senetlerin ciro yolu ile tevdii alındığının belirtildiği, bu durumda Faktoring Mevzuatı incelenmeden uyuşmazlığın çözüme kavuşmasının mümkün olmadığı, yukarıda anılan HSK kararı uyarınca Faktoring mevzuatına ilişkin uyuşmazlıkların finans mahkemelerinde görülmesi gerektiği, bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin davanın açıldığı tarih itibari ile yürürlükte olan HSK kararı ile belirlenen İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331 maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda, talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair ; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır