Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/591 E. 2022/716 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/591 Esas
KARAR NO : 2022/716

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu/davalı aleyhine başlattıkları kambiyo senetlerine dayalı takipte senedin vade tarihinden sonra 3 yıl geçtiği için ilamsız takip yaptıklarını, borçlunun ise ödeme emrine müteakiben yasal süresi içerisinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının bügüne kadar borcunu ödemediği gibi hakkında yaptıkları İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibi de durdurduğunu, davalı vekilinin haksız yere ve kötü niyetli olarak yetki itirazında da bulunduğunu, itirazın hiçbir geçerliğinin bulunmamakla borçlunun ikametinin Kağıthane olduğundan dolayı yetkili yer icra müdürlüklerinin İstanbul İcra Müdürlüğü olduğunu, yetki itirazının yerinde ve hukuki olmadığını, davalı/borçlunun senedin zaman aşımına uğradığını söylediğini, vade tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde senet işlem görmediğinden örnek no:7 ile ilamsız takip yaptıklarını, davalı borçlunun müvekkilini tanımadığını beyan ettiğini, müvekkilinin …’dan doğan alacağına karşılık verildiğini, senetin sebepten mücerret olup yine senedin dolaşım aracı olduğunu davalı ve vekilinin de bilmesi gerektiğini, senet borçlusunun …’a borçlu olduğunu, onun da müvekkiline borcundan dolayı işbu senedi ciro ve teslim ettiğini, davalının senedin muvazaalı devredildiğini düşündüğünü beyan etmesinin trajikomik olduğunu ve kendilerinin de senedi keşide edenin borcunu ödememek için bu yollara başvurduğunu düşündüklerini, davalı tarafın tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürdüğünü ancak tebligattan haberleri olur olmaz icra takibine itiraz ettiklerini, açıklanan sebeplerle davacı vekili; Borçlunun haksız olan itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nden…E sayılı dosya ile müvekkili aleyhine 7 örnek ödeme emri ile ilamsız takip başlatıldığını, başlatılan takibe 23.05.2019 tarihinde vermiş oldukları süresi içindeki itiraz dilekçesi verdiklerini, takibin durdurulması yönünde karar verildiğini, takip konusu senedin zaman aşımına uğradığını, kambiyo senedi niteliğini kaybettiğini, davacının dilekçesinde icra dosyası ve senet aslından başka delil göstermediğini, bu aşamadan sonra başka delil ibrazına, dava ve taleplerini genişletmesine muvafakat etmediklerini, dava ve takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; bono bedelinden kaynaklı alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas…karar sayılı görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine dair kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği, açılan davanın TTK’nın 4. maddesi kapsamında; TTK’de öngörülen (düzenlenmiş olan) hususlardan doğan hukuk davalarının mutlak ticari dava sayıldığı ve tacir olmayan kişiler arasındaki bono, çek veya poliçeye ilişkin davaların da kıymetli evrakların TTK’da düzenlenmekle ticari dava niteliğini haiz olması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu saptanmıştır.
Huzurdaki dava ticari dava niteliğinde olmakla, somut olaya tatbiki gereken 09/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ”Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Dava şartı olarak arabuluculuk” ”MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin yürürlükte olduğu tespit edilmiştir.
Anılı yasal düzenlemeler ışığında dava dosyanın tetkiki neticesinde; huzurdaki davanın konusu bir miktar paranın ödenmesine yönelik (itirazın iptali) mutlak ticari dava olmakla dava açılış tarihi itibari ile zorunlu arabuluculuk yoluna tâbi olduğu, mahkememizce ihtar edilmesine rağmen dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu gösterir tutanak aslı ibraz edilmediği gibi dava tarihinden önce arabulucuya başvurulmadığı duruşma sırasındaki beyanlardan anlaşılmıştır. Bu hali ile davanın zorunlu arabuluculuk başvuru yolu tüketilmeden ikame edildiği anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a-2, TTK’nın 5/a maddesi ve HMK’nın 114/2 maddesi ile 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 86,11 TL harçtan, 80,70 TL karar ve ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 5,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmekle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 5.042,21-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır