Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/566 E. 2022/714 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/566 Esas
KARAR NO : 2022/714
DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/12/2021 tarihinde saat 00:20’de yapılması gereken … uçuşu için bilet almış olan müvekkilinin saat 22:00’da check-in işlemini tamamlamak üzere havalimanına giriş yaptığını, uçuşun … tarafından iptal edildiğinin bildirildiğini, daha sonra ise kanundan doğan hiçbir yükümlülüğünün yerine getirmeyerek yolcuları pandeminin zirve yaptığı dönemde havaalanında saatlerce beklettiğini, müvekkilinin …’nin ağır ihmal içeren davranışı ve diğer havalimanına ulaşımı bir türlü sağlayamaması nedeniyle 95.03 USD Uber masrafı ödediğini, müvekkilinin Havayolu İle Seyahet Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik uyarınca tazminat hakkının doğduğunu beyanla müvekkili tarafından yapılan 95.03 USD yol masrafını ve yönetmelikle belirlenen tazminat tutarının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, uçusun uçak kazası nedeniyle iptal olduğunu, durumun keyfi olmayıp olağan üstü hal teşkil ettiğini, müvekkilinin “… YOLCU” kapsamında tek sorumluluğunun davacıya yeni bilet düzenlemek olduğunu, bu sorumluluğunda yerine getirildiğini, davacının aynı gün tarifeli hareket zamanı 13:10 olan 31/12/2021 tarihli uçuşuna ücretsiz transfer edilerek dönüş seyahatini tamamladığını, yani müvekkilinin yolculara karşı sorumluluğunu yerine getirdiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce celp edilen …na yazılan müzekkereye verilen cevabi yazının tetkikinde; 31/12/2021 günü … e-bilet numaralı Sn. …’in kayıtlı olduğu, … (…) … seferi iptal edildiğinden, aynı günkü ( … seferine transfer edilerek uçuşunu gerçekleştirdiğinin tespit edildiği şeklinde yanıt verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde … Faturası, rezervasyon mailleri v.s. bir kısım delilleri sunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; taraflar arasındaki havayolu yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
6502 sayılı yasanın 3. maddesinde “k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” şeklinde tüketici işlemleri sayılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1343 Esas, 2019/903 Karar sayılı ilamında ” Dava, taraflar arasındaki havayolu yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davada Tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 24.05.2018 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği, davacının ticari veya mesleki amaçlarla hareket ettiğinin ileri sürülmemesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair mahkemece verilen karar isabetli olup” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla mahkememizce davanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerektiğinden dosya öncelikle görev noktasında incelenmiştir.
TTK’nın 4 ve 5. maddeleri ile ticari davalar tanımlanmış olup anılı kanuni düzenlemeye göre, bir uyuşmazlığın ticari dava sayılması için TTK 4/1.maddesine göre her iki tarafında tacir olması ve ticari işletmeleri ilgili hususlardan doğması, yahut tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın “a-f” bentlerinde sayılan hususlardan doğmasının gerektiği açıktır.
Yukarıda anılı kanun maddeleri ve yargı kararı ışığında huzurdaki dava incelendiğinde; TTK’da ve Tüketici Kanununda taşıma sözleşmesine ilişkin düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır. Tüketici Kanunun 73/1. Maddesinde ise tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. Kanunda yapılan bu düzenleme ile tüketici işleminin daha özel bir işlem olarak nitelendirildiği, diğer kanunlarda düzenleme yapılsa dahi tüketici işlemi olduğu taktirde Tüketici Kanununa göre uyuşmazlığın ele alınması gerektiği ve tüketici işleminin korunduğu görülmektedir. Davacı tarafından davalı şirketten uçak bileti satın alınması işleminin bir tüketici işlemi olduğu, TTK’da düzenlenen taşıma hukukuna ilişkin uyuşmazlık kapsamında değerlendirilemeyeceği bu hali ile kanunda sayılan mutlak ticari davalardan olarak nitelendirilemeyeceği aksine davacının tüketici sıfatıyla yaptığı işlemin tüketici kanunu kapsamında değerlendirilmesinin ilgili kanun gereği zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tacir olmaması ve dava konusu olayın ticari işletmeleri ile ilgili bir husustan kaynaklanmaması nedeniyle nispi ticari dava da sayılamayacağı, davacı tarafın seyahat etmek amacıyla uçuş bileti aldığı, seyahatini ticari amaçla yaptığına ilişkin dosyaya bir bilgi yansımadığı, davacının böyle bir beyanı olmadığı gözetildiğinde 6502 Sayılı Kanunun 3/1-k maddesine göre tüketici konumunda olduğu gibi taraflar arasındaki hukuki ilişki de tüketici işlemi niteliğinde olduğundan görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsiz olduğu, dava konusu talebin niteliği itibariyle ve davacının tacir olmayıp tüketici konumunda olması nedeniyle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu tespit edilmekl davanın HMK’nın 114/1-c 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
4-HMK nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza