Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/565 E. 2023/343 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/565 Esas
KARAR NO:2023/343

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/08/2022
KARAR TARİHİ:04/07/2023

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının mahkememizde yapılan
yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin her nevi yüzme havuzları, masaj havuzları (jakuzi) göletler, saunalar, su arıtma sistemlerinin imalatını, montajını bakım onarım işlerini yaptığını ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işlerin ve malzemelerin satışını yaptığını, davalının havuz temizliğinde kullanılan malzemelerin alımı hususunda müvekkili ile sözlü olarak anlaştığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bir süre devam ettiğini, davalının aldığı ürünlerin bir kısmının bedelini ödediğini, ancak 2019-2020 yılı faturalar ve cari hesap, 15.12.2021 tarih ve … no’lu fatura, 15.12.2021 tarih ve … no’lu fatura, 11.02.2022 tarih ve … no’lu fatura ve 06.04.2022 tarih ve … no’lu faturaların bedelini ödemediğini, müvekkilinin bu faturalardan dolayı alacaklı olduğunu, iş bu alacağın tahsili amacıyla ….İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyası icra takibi başlattıklarını, davalının başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyanla davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmaması nedeniyle başlatılmış olan takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davacının müvekkil şirket uhdesinde alacağı olduğunu ispata yarar herhangi bir delil ibraz edemediğini, davacının icra inkar tazminat talebinin reddinin gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosyanın delillerini icra dosyası örneği, Esenler Vergi Dairesi yazı cevabı, bilirkişi raporları ve tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 01/02/2023 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
“İcra Takibi;
Davaya konu ….lcra Müdürlüğü… E. sayılı dosyası; 06.05.2022 tarihinde davacı … San. Tic. Ltd. Şti.tarafından;
7.251,98 TL Toplam Alacak üzerinderi davalı … Kurumlan A.Ş.aleyhine İlamsız Takiplerde Ödeme Emri yoluyla takip başlatıldığı, Takip dayanağı2019-2020-2021 ve 2022 yılı faturalar ve cari hesap 7.251,98 TL olarak gösterilmiştir. Davalı tarafın itirazı ile takip durdurulmuştur.
Davacı vekili 05.12.2022 tarihli yazısıyla yerinde inceleme talep etmiştir.
Davacı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti kanuni defterini 6102 sayılı TTK. Madde 64 ve 66 uyarınca ilgili kanun maddeleri hükümlerine göre yasal süresi içinde usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdikini yaptırmış olduğundan, HMK 222 maddesi uyarınca, ticari defter kayıtları lehine/aleyhine delil olarak kabul edilebilecektir.
Davacı … San. Tic. Ltd. Şti.kanuni defter kayıtlarında davalı … A.Ş. den takip tarihi 06.05.2022 itibariyle 6.613,90 TL alacaklı olduğu görülmektedir.
Takip konusu cari hesap bakiyesi ve faturalar davacı kayıtlarında yer almakta ve takip ile bire bir örtüşmektedir.
Takip konusu faturalar aylık Ba-Bs bildirim tutarı 5.000 TL sınırı altında kalmaktadır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan takip konusu faturaların e-Ticari Fatura olduğu görülmüştür.
e-Fatura türlerinden bir diğeri olan ticari faturada, gönderici alıcıya faturayı ilettiğinde alıcı ticari faturayı kabul etme, iptal etme ya da reddetme hakkına sahiptir. Bu nedenle gönderici alıcıya ticari e-Fatura ilettiği zaman, alıcıdan bu fatura ile ilgili cevap beklenir.
Yani ticari e-Fatura, temel e-Faturadan farklı olarak alıcıya iletildiği anda onay almaz, onay alıcıdan beklenir. Ticari fatura senaryosu, e-Fatura kullanan kullanıcıların % 90’ı, orta ve büyük ölçekli şirketler tarafından kullanılır. Ticari e-Fatura genellikle mal alım ve satım süreçlerinde kullanılır. Alınmış olan bir ürün için kesilen faturanın dijital yolla göndericiden alıcıya iletilmesi şeklinde kesilir. Oluşturulmuş olan faturalarınn kabulü ya da reddi için faturanın karşı işletmeye ulaştığı andan itibaren 8 günlük bir süre tanınır. 8 gün içerisinde herhangi bir cevap gelmeyen ticari faturalar otomatik olarak kabul edilir ve sistemde kabul edildi şeklinde görüntülenir.
Ticari e-fatura ve temel e-fatura arasındaki en büyük fark, ticari e-faturada alıcı onay ve ret seçeneklerinin sunuluyor olmasıdır. Bu fark sebebiyle ticari e-fatura genellikle ticari işlemlerde kullanılır. Ticari e-faturada alıcının gelen faturayı kabul veya reddetmesi için sunulan süre 8 gündür. Eğer 8 gün içerisinde alıcı tarafından herhangi bir yanıt gelmezse veya herhangi bir işlemde bulunmazsa fatura otomatik olarak kabul görülür.
Dosyada, davacı tarafından düzenlenen e-ticari faturaların davalı tarafından red edildiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır.
Faiz Yönünden;
Dosyada, davacının alacağını talep ettiğine dair herhangi bir yazı veya ihtarname bulunmamaktadır. Davacı tarafından düzenlenen e-ticari faturaların üzerinde ödeme vadesi de bulunmamaktadır. Bu sebeple davalının temerrüt halinin takip ile başladığı değerlendirilmektedir. Takdir Sayın Mahkemenindir.
Sonuç olarak;
Davacı … San. Tic. Ltd. Şti. kanuni defter kayıtlarında davalı … A.Ş.’den takip tarihi 06.05.2022 itibariyle 6.613,90TL alacaklı olduğu,
Davalının temerrüt halinin takip ile başladığı,
Davalı … A.Ş.’nin …. İcra Müdürlüğü… E. dosyasına yaptığı itirazın kısmi iptali ile takibin 6.613,90 TL üzerinden devam etmesi” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda ve tarafların kök rapora itirazları doğrultusunda davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme icra edilerek konuya ilişkin 25/04/2023 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporunda özetle;
“Davalı şirketin, görevlisi tarafından mail yoluyla sunulan cari hesap ekstresinin incelemesi sonucunda 01.02.2023 tarihli kök raporumuzdaki görüşlerimizde herhangi bir değişiklik bulunmamakta olup ;
Davacı … San. Tic. Ltd. Şti. kanuni defter kayıtlarında davalı … A.Ş.’den takip tarihi 06.05.2022 itibariyle 6.613,90 TL alacaklı olduğu,
Davalı … A.Ş. tarafından mail yoluyla sunulan cari hesap ekstresine göre davacı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne 6.613,90 TL borçlu olduğu,
Davalının ilgili yıllar ticari defterlerinin “başka incelemelerde bulunduğu” açıklaması ile sunulamamış olduğu,
Davalının temerrüt halinin takip ile başladığı,
Davalı … A.Ş.’nin …. İcra Dairesi’nin… E. dosyasına yaptığı itirazın kısmi iptali ile takibin 6.613,90 TL üzerinden devam edebileceği” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından cari hesaba dayalı başlatılan …. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takibine dayalı itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı icra dosyası örneğinin yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden toplam 7.251,98 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın esası yönünden yapılan değerlendirmede; davacı, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği cari hesaba dayalı bakiye alacağı olduğunu bu nedenle …. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasında takip başlattığını ve davalının itirazı ile takibin durduğunu beyan etmiş ve işbu vaki itirazın kaldırılmasını uyuşmazlık konusu olarak ileri sürmüştür. Davalı ise cevap dilekçesinde böyle bir borcu olmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür. İşbu davada uyuşmazlığın yanlar arasında ticari ilişki gereği davacı yanın cari hesap alacağının olup olmadığı, bedellerinin davalı yanca ödenip ödenmediği, davalının itirazında haklı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Dava kapsamında dilekçelerin teatisi aşamasında delil olarak taraflar taraflar arasındaki cari hesap belgeleri, taraf ticari defterleri ile tarafların B/A-B/S kayıtlarına dayanıldığı görülmekle, davacı … davalı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmesine karar verilmiştir. Davacı defterleri incelenmiş, davalının ise yapılan ilk bilirkişi incelemesinde ticari defterlerini ibraz etmediği ancak bunun inceleme gününün belirlenmesinde yaşanan problemden kaynaklandığını belirttiği bu sefer mahkememizce inceleme günü belirlendiği ve davalıya tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı, defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini sunmamış, cari hesaba ilişkin mail çıktılarını sunmuş ve bu belgeler üzerinden bilirkişi tarafından ek rapor tanzim edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup tatbiki gereken usul düzenlemesi gereğince davalı tarafın mahkememizce ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ihtarı ile verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davalının sadece cari hesaba ilişkin mail sunduğu ve davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek aksi yönde başkaca bir delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple yalnızca davacı tarafın ticari defterleri ve davalı yanın cari hesabı üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, anılı bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu görülmüştür. Yapılan bilirkişi incelemesinde taraflar arasında 2019-2020 tarihlerinde ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı cari hesap alacağının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından her ne kadar defterleri incelemeye ibraz edilmemiş olsa dahi sunduğu cari hesap ekstresinin davacı kayıtlarını doğruladığı, davacı tarafından düzenlenen e- faturaların da davalı tarafından iade edilmediği görülmektedir. Tüm bu nedenlerle alınan hukuki denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Zamanaşımı yönünden yapılan değerlendirmede; davacı ile davalı arasında bir ticari alım satım sözleşmesi olduğundan dava 6098 sayılı TBK.’nun 146.maddesine göre alacak on yıllık zamanaşımına tabidir bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının reddi gerekmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden yapılan değerlendirmede; mahkememizce asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş faiz yönünden istem reddedilmiştir. Davacı vekilince rapora itiraz aşamalarında TTK 1530. maddesi gereği faturaların tebliğinden itibaren davalının temerrüdünün oluştuğu bunun için ihtarın gerekmediği belirtilmiştir ancak TTK 1530. maddesinin tedarik sözleşmelerinde uygulama alanı bulduğu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2020/750 Esas , 2022/1573 Karar belirtildiği üzere) somut olayda ise taraflar arasında ticari alım satım sözleşmesinin olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle temerrüt TBK 117. maddesine göre değerlendirilmiş ve davacının davalıyı ihtar yoluyla temerrüde düşürmediği, aralarında buna ilişkin başkaca bir sözleşme de olmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; alacağın cari hesaba dayalı ve likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın % 20’ı oranındaki 1.322,78 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

Yukarıda yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, …. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 6.613,90 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olduğu anlaşılmakla 1.322,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
…. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 6.613,90 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
Alacağın likit olduğu anlaşılmakla 1.322,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 451,79 TL karar harcından 87,59 TL peşin harcın mahsubu ile 364,20 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 87,59 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 168,29 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.613,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 638,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.354,00 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 2.146,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.560-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 1.422,74 TL’sinin davalıdan, 137,26 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza