Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2022/573 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2022/573
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının borcu sebebiyle müvekkiline vermiş olduğu 30/09/2016 tanzim tarihli 30/10/2016 vadeli 5.000,00-TL’lik senedi ödemediğini, hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E., (2017/… Eski E.) sayılı takip dosyasının ikame edildiğini, davalı borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, ancak taşınır ve taşınmaz haciz taleplerin sonuçsuz kaldığını, takip dosyasının 14/04/2021 tarihli dilekçe ile yenilerek haciz talep edildiğini, dosyanın yenilmesi akabinde davalı tarafından dosyanın 3 yıl işlemsiz kaldığından bahisle icranın geri bırakılması talebi ile … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… E. Sayılı davasının ikame edildiğini, icra hukuk mahkemesi kararında davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin 30/09/2016 keşide 30/10/2016 vade tarihli 5.000,00-TL’lik senetten doğan alacağının hüküm altına alınarak senet bedelinin ödenmemesi sonucu sebepsiz olarak zenginleşen davalıdan vade tarihiden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini, %20’den az olmamak üzere müvekkil lehine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ederek dava etmiştir.
DELİLLER:
… İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekilince 07/09/2022 ve 19/09/2022 tarihli beyan dilekçeleri sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VEGEREKÇE :
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde netice-i talebini ” müvekkilinin 30/09/2016 keşide 30/10/2016 vade tarihli 5.000,00-TL’lik senetten doğan alacağının hüküm altına alınarak senet bedelinin ödenmemesi sonucu sebepsiz olarak zenginleşen davalıdan vade tarihiden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini, %20’den az olmamak üzere müvekkil lehine tazminata hükmedilmesi” şeklinde belirtmekle talebin bir para alacağına ilişkin olduğu görülmüştür. Davacı vekiline arabuluculuğa başvurması hususunda kesin süre verilmiş, akabinde davacı vekilince dava konusu talep edilenin bir alacak olmadığı, İİK33/a-2 gereği zamanaşımının vakı olmadığının ispatı sadedinde olduğu arabuluculuğa bu nedenle başvurulmayacağı mahkeme aksi kanaatte ise yeniden arabuluculuk için ve HMK 31. Maddesi uyarınca açıklama için süre verilmesini talep etmiştir.
Yapılan değerlendirmede; önce görevsiz mahkemede açılan eldeki davada, davanın görevsiz mahkemede açılmış olmasının anılan dava şartını ortadan kaldırmayacağı, mahkememizce kanunda açıkça belirtildiği şekilde arabuluculuk işlemlerinin yapılması için değil son tutunağın sunulması için davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verildiği ancak davacı tarafça verilen kesin sürede dava konusunu bir alacağın oluşturmadığından bahisle arabuluculuğa başvuru yapılmadığı, son tutanağın ibraz edilmediği belirtelmeştir. Dava dilekçesi incelendiğinde dava sonucu talebin açıkça alacağa ilişkin olduğu anlaşılmıştır. HMK 31. Maddesinde hakimin çelişki ya da belirsizlik gördüğü taktirde taraftan açıklama isteyebileceği düzenlenmiştir. İşbu davada davacı vekili talebini alacak olarak dile getirmiş işbu davada oluşan durum HMK 31. maddesinde belirtilen çelişkinin sınırlarını aşmıştır. Usul kurallarımız gereği dava konusu talep ancak ıslah yolu ile değiştirilebilir aksi bir durum iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının ihlalini oluşturacaktır. Davacı vekilince usulüne uygun bir ıslahla talebin değiştirilmesi yoluna da gidilmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle süresinde arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesi ile 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alınmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 29/09/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza