Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/557 E. 2023/394 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/557 Esas
KARAR NO : 2023/394

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/10/2009
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”Davacılardan …Şti. ve …Ltd.Şti. nin davalı bankanın … Şubesinden krediler kullandıklarını, …, … ve …’ın ise bu kredilere kefalet verdiklerini , ancak davacılardan …’İN kefalet yönünde imzasının olmadığını beyan ettiklerini, bu yönden husumet itirazında bulunduklarını, …’nin ise kredi ipoteği tesis edilen gayrimenkul satış yolu ile devir alan kişi olduğunu, davalı bankanın kredi taksitinin vadesinde ödenmemesi sonrası davacıların banka ile yaptıkları görüşme neticesi ilgili ipotekli gayrimenkulü satışa çıkarması satış öncesi alıcının bankasında davalı bankanın 86.274,55-TL ödenmesi halinde dava konusu borcun ödenerek ipoteğin fek olunacağının bildirildiğini, bu bedelin davacılar tarafından ödenmiş olmasına rağmen yaklaşık 6 aydan beri davalı bankanın ipoteği fek etmediğini ve yasa ile bankacılık teamüllerine aykırı olarak davacılardan borcun 86.274,55-TL olmayıp daha fazla olduğu savı ile ek bedellerin talep edildiğini, Ekonomik krizin etkisi ile 2008 yılı sonlarında kredi ödemelerinde aksama olmuş ve banka davacıları temsilen 3. davacı …’ i genel müdürlüğe görüşmeye çağırdığını, Alacağın riskli hale geldiği ve ne şekilde ödeme düşünüldüğünün konuşulduğunu, Davacı bankanın krediler bölümünde görevli ” Duygu Hanım” ile yapılan görüşmede taraflar mutabakat varmış ve davacılar bankanın da bilgi ve onayı ile üzerinde ipotek bulunan gayrimenkulü satışa çıkarmıştır. Gayrimenkulün tapu kaydı, …, …, … Köyü … Sokak. 2 pafta, 88 parsel, A-8 nolu bağımsız bölüm olup davacı banka şubesi lehindi … gün … yevmiye numarası ile 125.000,00-TL bedelli, 1. dereceden İpotek, davacının kredilerini teminat olarak verilmiştir. 6. davacı ise bu gayrimenkulü ipotek vaziyette satın alan kişidir. Dava konusu kredi borcunun ödeme belgeleri ve sunulan deliler dikkate alınarak sonradan tazmini mümkün olmayacak zararlara engel olmak amacıyla ilgili kredilere ilişkin tedbir kararı verilmek suretiyle olası bir icra takibinin durdurulmasını, şayet bilgim haricinde bir icra takibi var ise maddi ve hukuki vakıalar ile ödemelerimiz dikkate alınarak ilgili takibin durdurulmasına, meğerki böyle bir icra takibi var ise mevcut davamızın menfi tespit ve takibin iptali olarak görülüp hükme bağlanmasını ve ilgili icra dosyasının davamıza dahil edilmesini. Şayet böyle bir icra takibi var ise, yukarıda açıklandığı üzere kötü niyet aşikar olduğundan ilgili takip miktarının % 40′ ından aşağı olmamak üzere ilk 5 davacı lehinde davalı aleyhinde kötü niyet tazminatın; hüküm olunmasını. Davacılardan …’ e ilişkin husumet itirazımızın kabulünü. Davaya konu krediler sebebiyle ilk 5 davacının asıl ve kefil sıfatıyla borçlarımı kalmadığının ödeme sebebiyle borcun sona erdiğinin tespitini ve bu yönde karar; hüküm olunmasını. İpoteğin ilgili gayrimenkul üzerinden fekkine hüküm olunmasını. Davacılardan … ve … lehinde ayrı ayrı 4.000,00-TL manevi tazminata hüküm olunmasına, yargılama giderler ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesi” talep ve dava edilmiştir.
Asıl davada davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davalı Banka … Şubesi tarafından muhtelif imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince davacı … ve… firmasına kredi kullandırılmıştır. … firması ile imzalanan sözleşmeler gereğince; … firması borçlarından … firması asıl borçlu diğer, davacılar …, …, … ve… firması müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla … firmasına kullandırılan kredilerden sorumludur. İş bu kullandırılan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere Mülkiyeti … ve … olan … ili, … ilçesi, … Köyü 88 parsel 1/20 arsa paylı, zemin+l.kat A-8 nolu bağımsız bölüm vasıflı taşınmaz üzerine … tarih ve … yevmiye ile banka lehine 1.derecede 125.000.TL bedelli ipotek tesis edilmiştir…. ve … ipotek veren sıfatıyla borçtan ayrıca sorumlu bulunmaktadır. Yine … ipotekli taşınmazı ipotek yükü ile satın almış bulunduğundan ipotek limiti ile borçtan sorumludur. Borçlu firmalar davalı bankaya, ipotekli gayrimenkule alıcı bulduğunu gayrimenkulu satarak 30.03.2009 tarihinde 86.274.55.TL olarak bulunan borcunu ödemek istediklerini, alıcı satış bedelini … Bankasından çekeceği kredi ile ödeyeceğinden ipoteğin kaldırılacağına dair yazı verilmesini talep etmiştir.Müvekkil Banka tarafından yapılan teklif uygun görülerek, bu kapsamda …Bankası … Şubesine hitaben; 86.274,55.TL. nin 30.03.2009 tarihinde nakden ve defaten ödenmesi halinde söz konusu kredinin teminatında bulunan ipoteğin kaldırılacağı ve …ve … hakkında yapılan icra işlemlerinin sonlandırılacağı yönünde yazı verilmiştir. Yapılan anlaşma gereğince 86.274,55.TL 30.03.2009 tarihinde nakden ve defaten yatırılmadığından anlaşma hükümsüz kalmış ve borç eskiye dönmüştür. Bu kapsamda … Bankasına hitaben verilen taahhüt de hükümsüz kalmıştır. Her ne kadar dava dışı gayrimenkul alıcısı … tarafından 06.04.2009 tarihinde 82.500.TL havale edilmiş ise de yapılan anlaşmanın hükümsüz kaldığı hem davacı … ile … firmasına hem de alıcı …’e bildirilerek tutar …’e iade edilmiştir. Dava dışı … söz konusu taşınmazı da almaktan vazgeçmiştir. Bu vesileyle de davacı …ve … firması protokolün hükümsüz kaldığına zaten vakıf olmuş durumdadır. Haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, Davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Davacının yerinde olmayan tazminat talebinin reddine, Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, Dava mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini “talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı bankanın … Şubesince 09.03.2007 tarihli 300,000-TL bedelli Genel Kredi Taahhütnamesine istinaden …Şti ‘ne ticari krediler kullandırıldığını, diğer davalılar …ve…’in Genel Kredi Taahhütnamesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, dolayısıyla borcun tamamından sorumlu olduklarını, kullandırılan kredinin teminatını teşkil etmek üzere mülkiyeti davalılardan … ve …’e ait olan … İli, … İlçesi, … Köyü, 88 Parsel 1/20 arsa paylı, zemin +1. Kat A – B bağımsız bölüm vasıflı taşınmaz üzerine … tarih ve … yevmiye ile banka lehine 1. Derecede 125.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini , vekiledeninin Genel Kredi Taahhütnamesi gereğince davalılara … 23. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek banka alacağının 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, aksi takdirde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla gayrimenkulün satışının isteneceğinin bildirildiğini, ihtara rağmen borç ödenmediğinden … 10 İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişildiğini, borçluların itirazı üzerine … 7 İcra Hukuk Mahkemesi’nin … – … E-K sayılı, 05.06.2012 tarihli kararı ile İİK 150/I maddesi uyarınca icra emri gönderebilme koşulları oluşmadığından icra emrinin iptaline karar verildiğini , bu arada ipotekli gayrimenkulün davalı …’ye satıldığını, yeni malik …ve diğer davalılara bu kez … 23. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderildiğini, bakiye borç ödenmediğinden tüm davalılar aleyhine bu kez 10 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe girişildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla borçlu davalıların takipte haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, alacağın %40 ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Birleşen davada bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddia ettiği üzere takibe yapılan itirazın iptaline konu tartışmasız bir alacakları olmadığını, talebin likit olmadığını, icra takibinde talep edilen bedel kadar borçları olmadığını, … ve … e ait … İli, … İlçesi, … Köyü, 88 Parsel 1/20 arsa paylı, zemin +1. Kat A – B bağımsız bölüm vasıflı taşınmaz üzerine 06.12.2007 tarih ve 3954 yevmiye ile banka lehine 1. Derecede 125.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı banka ile yapılan görüşmelerde ipotek konusu gayrimenkulün vekiledenler tarafından satılmasına ve satış bedelinden davacı bankanın talep edeceği kredi bakiye borcunun kapatılmasına karar verildiğini, ancak davacı bankanın taşınmazı haricen satışa çıkararak gayrimenkulün çok altında 82.500,00TL ye satmak üzere alıcı bulduğunu, vekiledenlerinin borcun ne kadar olduğu yönünde bankadan yazılı belge talep ettiğini bankanın düzenlediği 25.03.2009 tarihli yazı ile borcun 86.274,55-TL olduğunun bildirdiğini, vekiledenlerinin 17.04.2006 tarihinde davalı …’ye gayrimenkulü 82.400,00-TL bedelle sattıklarını, satış bedelinin 17.04.2009 tarihinde bankaya yatırıldığını, ayrıca eksik kalan kısmı tamamlamak üzere 13.04.2009 da 3.800,00-TL, 25.03.2009 ‘da da 75-TL daha gönderdiklerini, toplamda 86.275,00-TL ödeme yapıldığını, davacı bankanın ipoteği fek edeceklerine bildirmelerine rağmen ve vekiledenleri aleyhine girişilen icra takibin sonlandıracaklarını bildirmelerine rağmen bu işlemlerin yerine getirilmediğini neticede davacı bakmaya ipotek sebebi ile borçlu olmadıklarını ve bu hususta halen … 21 Asliye Ticaret Mahkemesinin… E sayılı dava dosyası ile görülen menfi tespit – ipoteğin fekki – manevi tazminat davasının bulunduğunu, bu dava sürerken davacının iş bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu beyanla davanın reddine ve 21. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın derdest olması sebebiyle derdestlik itirazları ile birlikte bu davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Birleşen davada; davalı …’ye usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl Dava; davalıya gerekli ödeme yapıldığı ancak davalının icraya devam ettiğinden bahisle menfi tespit, ipoteğin fekki ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen dava ipotekli takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 10. İcra Dairesinin … icra dosyasında takip talebinde özetle;
“60.922,00TL toplam alacağın icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %96,00 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV ile birlikte ( fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklı kalmak ve evvelce açılmış veya açılacak takiplerle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, BK84 ve İİY. 59 madde gereği kımi tahsilatlar öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilir)” tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
… 9. İcra Dairesinin … icra dosyasında takip talebinde özetle;
“… Ltd. Şti’nin sorumlu olduğu meblağ 91.549,91TL, … Ltd. Şti’nin sorumlu olduğu meblağ 91.549,91TL, …’in sorumlu olduğu meblağ 91.549,91TL, …’ın sorumlu olduğu meblağ 91.549,91TL olduğunu ( asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %126 temerrüt faizi faizin %5 BSMV’si, icra harç, masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte )” tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas … Karar sayılı ilamı ile;”1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİNE;
Davacı yanın davaya konu krediler yönünden 117.246,93-TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin reddine,
Davacı yanın ipoteğin fekki talepleri ile davacılar … ve …’in manevi tazminat taleplerinin reddine
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen … 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … karar sayılı dosyasında;
Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİNE;
… 10.İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında; davalı yanın itirazının kısmen itirazı ile takibin bu defa; 7.659,24-TL ticari kredi ve taksitli ticari kredi işlemiş faizi ile 93,83-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.753,07-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin isteminin reddine, takip tarihinden itibaren yıllık %96 temerrüt faizi ile %5 oranında BSMV uygulanmasına,
İcra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatının reddine,” dair karar verildiği, taraf vekillerince kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/1229 Esas 2022/3511 Karar sayılı ilamı ile;”1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacılar ve birleşen davada davalılar vekilinin tüm, asıl davada davalı ve birleşen davada davacı banka vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit, ipoteğin fekki ve bir kısım davacılar için manevi tazminat istemidir. Birleşen dava ise; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl dava yönünden, 30.03.2009 tarihi itibariyle belirlenen 92.057,55 TL toplam nakit borç tutarından yapılan tahsilatlar mahsup edildikten sonra davacıların bakiye borcu olarak belirlenen 7.753,07 TL’nin 125.000.- TL ipotek bedelinden düşülmesi suretiyle bulunan 117.246,93 TL yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; birleşen dava yönünden ise, davacı tarafın alacağı olarak belirlenen 7.753,07 TL üzerinden itirazın iptali ile tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Ancak asıl davada davacılar, davalı banka tarafından düzenlenen 25.03.2009 tarihli belgeye işaret ederek, bu belgede bankanın talep ettiği ve ipoteğin kaldırılması sonucuna bağlanan ödemenin üzerinde anlaşıldığı gibi 86.274,55 TL olduğunu ileri sürdüğünden, bu meblağın menfi tespit talebine konu edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, dava konusunun ipotek bedeli olmadığı ortadadır. Diğer yandan mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda 30.03.2009 tarihi son ödeme tarihi kabul edilerek bu tarih itibariyle toplam nakit borç tutarının 92.057,55 TL olarak belirlenmiş olması ve bu meblağ üzerinden yapılan tahsilatlar düşülerek, son tahsilat tarihi olan 17.04.2009 itibariyle davacıların 7.753,07 TL borcunun bulunduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, borçlu olunmayan kısma ilişkin olarak 125.000.-TL ipotek bedeli baz alınmak suretiyle menfi tespit hükmü kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacıların 30.03.2009 tarihi itibariyle davalı bankaya olan toplam nakit borç tutarı esas alınarak, yapılan tahsilatlar düşüldükten sonra son tahsilat tarihi olan 17.04.2009 itibariyle davacıların borçlu olmadıkları miktar belirlenip, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuş, dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanılan deliller ve Yargıtay bozma ilamı bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı … Şti.’nin imzaladığı genel kredi taahhütnamesinde; davacılar …Ltd. Şti., … ve …’in kefil olduğu, davacı …’nin ise taşınmazı satış yoluyla alan kişi olduğu, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle davalı bankayla anlaşmaya varılarak 86.274,55-TL bedelin yatırılması halinde ipoteğin fek edileceği ve icra işlemlerinin sona erdirileceği konusunda mutabık kalındığı, davalı bankaya bahse konu bedelin ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığı ve takiplerin devam ettiğinden bahisle ödeme nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin fekkine ve davacılar … ve … lehine 4.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı bankanın, dava dışı …. Bankası’na yazdığı 25/03/2009 tarihli belgenin; “Firma tarafından 30/03/2009 tarihinde imzalanan ödeme taahhüdüne göre 86.274,55-TL şubemiz nezdinde ki 570/88888 numaralı … T.A.Ş bloke paralar hesabına tamamen, nakden ve defaten ödenmesi halinde firma kredisinin teminatını teşkil eden yukarıda belirtilen gayrimenkul üzerindeki bankamız lehine tesis edilmiş olan ipotek için müşterimize fek yazısı verilecek ve kredi riskinin kapanmasının ardından icra işlemleri sona erdirilecektir. İcra müdürlüğü tarafından talep edilebilecek her türlü resim, harç ve vergi tutarı firma tarafından icra müdürlüğüne ayrıca ödenecektir. Bankadan herhangi bir bedel talep edilmeyecektir.” şeklinde düzenlendiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2012/7909 Esas ve 2013/3567 Karar sayılı ilamında da belirlendiği üzere yukarıda belirtilen belgede ki 30/03/2009 tarihinin davacıların davalı bankaya taahhüt ettikleri ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacıların bu belgede belirtilen 30/03/2009 tarihine kadar kararlaştırılan kredi borcunu ödemedikleri, 13/04/2009 tarihinde 3.800,00-TL, 17/04/2009 tarihinde 82.400,00-TL ve yine aynı tarihte 75,00-TL olmak üzere toplamda 86.275,00-TL’nin 3 bölüm halinde bahse konu belgede gösterilen davalı banka hesabına yatırıldığı, bu hususun davalı bankanında kabulünde bulunduğu, ödenen miktarların ödeme tarihlerine göre davalı bankaya olan kredi borcundan mahsup edilerek ve bankanın alacağına ödeme tarihlerine kadar faiz talep edebileceği nazara alınarak son ödeme tarihi olan 17/04/2009 tarihinde davacıların davalı bankaya ödemeler dışında bakiye borcu kalıp kalmadığının tespiti hususunda dosya kapsamına ve hükme esas alınan 03/02/2016 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği, bilirkişi raporunda 30/03/2009 tarihi itibariyle toplam nakit borç tutarının 92.057,55-TL olarak belirlendiği, davacı tarafça ödeme yapılan son tahsilat tarihi olan 17/04/2009 tarihi nazara alınarak yapılan hesaplamada davacı kredi borçlusu şirketin 7.753,07-TL borcunun bulunduğu, bu durumda 92.057,55-TL toplam borçtan, 7.753,07-TL ödenmemiş olan borcun düşülmesi sonucu davalıların bakiye 84.304, 48 TL borcu bulunmadığı anlaşılmış, bu tutar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davacıların borçlu olduğu bir tutarın da bulunduğu ve davalı bankanın icra işlemlerine devam etmekte kısmen haklı olduğu, kaldı ki yapılan işlemlerin davacıların kişilik haklarını zedelediği sabit olmadığından manevi tazminat ve sair istemlerin reddine karar verilmiştir.
…13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas ve…Karar sayılı birleşen dosyasın da ise; davalı birleşen davacı tarafın yukarıda açıklanan nedenlerle 7.753,07-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından (7.659,24-TL ticari kredi ve taksitli ticari kredi işlemiş faizi ile 93,83-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.753,07-TL) bu miktara vaki itirazının iptali ile koşulları oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın Ve Birleşen davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
Asıl davada;
Davacı tarafın davalıya 84.304,48-TL borçlu olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı tarafın manevi tazminat ve diğer taleplerinin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 5.758,84 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 2.243 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.515,84 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 13.488,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 15,60 TL başvuru harcı, 108,00 TL peşin harç ve 2.135,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.258,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Manevi tazminat yönünden; davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Birleşen Davada ;
… 10. İcra müd …Takip sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 7.753,07-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Kötü niyet ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
2- Birleşen davada; Davacı tarafça peşin yatırılan 1.040,4 TL harçtan, kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 529,61 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 510,79 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Birleşen davada; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 7.753,07 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Birleşen davada; Davalılar …, … , … Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalılara ödenmesine,
5-Birleşen davada; Davacı tarafça peşin yatırılan 529,61 TL harç ile 24,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 553,91 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Yargılama gideri yönünden her iki dava birlikte değerlendirildiğinde;
a-Asıl davada davacı birleşen davada davalılar tarafından yapılan 2470 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.849,76 TL yargılama giderinin …’tan tahsili ile Asıl davada davacı birleşen davada davalılara ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b- …. tarafından yapılan 381,1 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 95,7 TL yargılama giderinin Asıl davada davacı birleşen davada davalılardan alınıp …’a ödenmesine, kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır