Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2022/760 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/548 Esas
KARAR NO : 2022/760
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı şirket arasında akdedilen “… Sağlık Hizmeti Sözleşmesi” uyarınca “… Üniversitesi … Hastanesi” bünyesinde Fizik Tedavi Kliniği’nin (Sağlık Kurumu) işletilmesi ve tıbbi hizmetler hususunda, davalı şirketçe müvekkiller ile aralarında münakid sözleşme uyarınca ödenmesi gereken hiçbir …, prim, ücret, cezai şart ve sair hak ve alacakların bedelinin ödenmediğini, müvekkili … …’in tıp fakültesinden mezun ve fizik tedavi alanında uzmanlık eğitimi almış ve işbu alanda yetkin bir doktor olduğunu, müvekkil şirket Efamed Özel Sağlık Hizm. San. Tic. Ltd. ile davalı şirket arasında akdedilen “… Sağlık Hizmeti Sözleşmesi” uyarınca davalı şirketin “… Üniversitesi … Hastanesi” bünyesinde Fizik Tedavi Kliniği’nin (Sağlık Kurumu) işletilmesi ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Branşından bir doktor görevlendirmesi hususunda anlaşıldığını, müvekkillerinin sözleşme ile yüklenmiş oldukları tüm sorumlulukları layıkıyla yerine getirdiğini, ve Türk Tabipler Birliği Meslek Etiği Kuralları ve yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca fizik tedavi çerçevesinde davalı bünyesindeki hastanede sağlık hizmetlerini sunduğunu, müvekkiller ile davalı taraf aralarında münakid “… Usulü Sağlık Hizmeti Sözleşmesi”nin ilgili maddeleri ile yüklenmiş oldukları sözleşme edimlerini 24.09.2018 – 15.09.2021 tarihleri arasında yerine getirdiğini, ilgili Sözleşme’nin 5. Maddesi uyarınca “müvekkil şirket ortağı olan doktorluk görevini ifa etmeye yetkili müvekkil … …, sözleşme ile kurulan Fizik Tedavi Kliniği’nde hasta kabul etmiş ve sözleşme gereği tıbbi hizmetler “sunduğunu, Madde 4 de … Hesaplamaları başlıklı 4. maddesi uyarınca; “Şirket (Söz konusu sözleşmede müvekkil … …’in Şirket olarak anılacağı işbu Sözleşme’nin Madde-1 Sözleşmeni Tarafları başlıklı maddesinde düzenlenmiştir.) bu Sözleşme koşullarına uygun olarak sağlayacağı hizmetler karşılığında Ek-2’de belirtildiği gibi hesaplanacak olan hak ediş bedeline hak kazanacaktır…” şeklinde düzenlendiğini beyanla davalı borçlunun adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallarının üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkillerinin alacak, …, prim, ücret, cezai şart ve sair hak ve alacaklarının hesaplanarak sözleşmede belirtilen vadelerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ve fer’ileri ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ticaret sicil memurluğunda kayıtlı adresinin bulunduğu yer mahkemesinde açılmadığnıı, sebeple yetki itirazında bulunduklarını davada istanbul anadolu mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu edilen alacak kalemleri arabuluculuk son tutanağında belirtilen alacak kalemlerinden farklı olduğunu, dava şartı gerçekleşmeden açılan davanın usulden reddini, davacılar tarafından talep edilen alacak kalemlerini reddetmekle birlikte ve kabul anlamına gelmemesi koşuluyla, talepler halihazırda bilinebilir ve hesaplanabilir niteliktedir. dolayısıyla, mezkur taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, 6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanunu’nun “belgelerin birlikte verilmesi” başlıklı 121. maddesinde; “dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur.” hükmünü içerdiğini, davacılardan … san. ve tic. ltd. şti. tarafından geçmişte düzenlenen ve müvekkil şirket kayıtlarına alınan faturaların bedelleri süresi içinde ve eksiksiz olarak ödendiğini, müvekkil şirkete düzenlenen son fatura tarihi 11.11.2020 tarihli olup, fatura bedeli de 12.11.2020 tarihinde ödendiğini, davacı şirketin ve davalı gerçek kişinin alacak taleplerinin hiç bir yasal dayanağı bulunmadığını, müvekkil şirket ile davacılar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafça halihazırda sunulan belgelerin ise fotokopi mahiyetinde olduğu, üzerlerinde tarih, imza, kaşe ve paraf bulunmadığı dikkate alındığında, delil vasfı taşımadığını, uyuşmazlıkta yetkili mahkemenin istanbul anadolu asliye ticaret mahkemeleri olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesine, belirsiz alacak davası şeklinde açılan ve zorunlu arabuluculuğun geçerlilik şartlarını içermeyen davanın tümden veya arabuluculuk görüşmeleri sırasında talep edilmeyen/ açıkça belirtilmeyen ve müzakere edilmeyen her bir alacak kalemi (cezai, şart, prim, ücret vb.) yönünden, gerekirse tefrik edilerek usulden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraflara tahmiline karar verilmesini, davanın reddini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacıların sözleşme kapsamında karşı taraftan alacak kalemleri olan hak edişlerinin tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce icra edilen yargılama sırasında davacı vekili 08/12/2022 tarihli dilekçesi ile, davalı taraflar ile sulh olunmuş olup, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama giderinden ve açmış oldukları davadan vazgeçtiklerini beyan etmiş ve anılı vekaletnamede feragata yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili 12/12/2022 tarihli tarihli dilekçesi ile; davacı taraf ile sulh olunduğunu, davacı tarafın taleplerinden vazgeçmesi halinde; “tarafımızca herhangi bir vekalet ücreti veya yargılama gideri talep edilmeyeceğini” beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde davacı vekilinin 08/12/2022 havale tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiği, davalı … A.Ş. vekili 12/12/2022 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ve kabul ettiği anlaşılmakla; Mahkememiz tarafından yapılan değerlendirmede; mahkememizde açılan iş bu alacak davasında tarafların vazgeçme beyanları ile 6100 sayılı HMK’nın 123. maddesi gereğince tarafların masraf ve ücreti vekalet talep haklarından vazgeçtikleri anlaşılmış olup, aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 123.maddesi gereği vazgeçme nedeniyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 80,70 TL peşin harç alınmakla, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, ,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Tarafların yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.600 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır