Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/478 E. 2023/185 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/478 Esas
KARAR NO : 2023/185
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket adına … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçlu şirkete ait malların müvekkili şirketin nakliyatı işlemleri ile Eskişehir İran aktarmalı Kazakistan yüklemesi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından şirkete ait … ve … plaka sayılı araçlar ile 09.10.2021 tarihli transit refakat belgesi uyarınca davalı şirkete ait nakliyat işlemi yapıldığını, nakliyat işlemlerinin başında peşinat olarak ödeme yapıldığını ancak iş bittikten sonra kalan ödemenin yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; … İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı icra takip dosyası kapsamında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu … İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı icra takip dosyası uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiş olup davacı tarafından davalı borçlu aleyhine 137.092,00 TL (asıl alacak) fatura bedelinin tahsili amacıyla icra takibinin başlatıldığı, borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Alacak istemine dayanak e-faturanın, taşıma evraklarının dosyada mübrez olduğu görülmüştür.
İlgili Vergi Müdürlüklerine yazı yazılarak davacı yanın BS, davalı yanın BA kayıtları celp ve tetkik edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Bilirkişi Mehmet Adil Seçğin tarafından hazırlanan raporda özetle; “..Uyuşmazlığın; davalı şirketin, davalı şirket adına düzenlediği 29.11.2021 tarih … numaralı, 137.092,11 TL bedelli e – arşiv faturasının davalıya tebliğ edilip edilmediği, fatura içeriği mal / hizmetin davalıya verilip verilmediği, davalının ise fatura bedelini ödeyip ödemediği hususlarında toplandığı,
Davacı tarafından davacı adına düzenlenen fatura içeriği mal / hizmetin … ve … plakalı araçlarla ( Eskişehir aktarmalı Kazakistan nakliye transit refakat belgesi ) davalı yana teslim edildiği,
Davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 29.11.2021 tarih … numaralı, KDV hariç 137.092,11 TL e – arşiv faturasının davalı tarafından BA formu ile vergi dairesine bildirildiği, bu şekilde davalının ilgili faturayı muhasebe hesap ve kayıtlarına aldığı,
Davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı hesabından düşülen; İşbankası dekontunda … isimli kişi tarafından “… Türkiye Kazakistan navlun ödemesi ” içerikli 2.000,00 USD nin davacı şirkete gönderildiği,
Davacının 2.000,00 USD tutarlı ödemeyi ticari defterlerinde 13,363 TL kurla 26.672,60 TL olarak davalı hesabından düştüğü,
Davacı şirketin 2021 takvim yıllarına ait kanuni defterlerinin; HMK’nun 222/2 maddesi hükümlerine göre delil teşkil ettiği,
Davalı şirketin defterlerini inceleme ibraz etmediği bu nedenle; davacı şirketin 2021 takvim yıllarına ait kanuni defterlerinin, HMK’nun 222/3 maddesi hükümlerine göre lehine delil teşkil ettiği,
Davacı şirket ticari defterleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde davacının davalı şirketten 110.419,51 TL alacağının olduğu,
Tüm bu nedenlerle;
Davalı tarafından, … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına edilen itirazın 110.419,51 TL asıl alacak üzerinden iptal edilmesi gerektiği…” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada; taşımadan kaynaklı ticari hizmet ilişkisinden kaynaklanan 29/11/2021 tarih, … numaralı, KDV hariç 137.092,11-TL bedelli 1 adet e-faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın iptali isteminin ileri sürüldüğü, davalı yanın davaya cevap vermediği, böylece HMK’nın 128. maddesi gereğince davacının ileri sürdüğü vakıaların inkar edilmiş sayıldığı görülmekle somut olaydaki uyuşmazlığın; yanlar arasında hizmet sözleşme ilişkisinin tesis edilip edilmediği, davalı tarafa faturaya konu hizmetin verilip verilmediği, davacı yanın takibe konu e-fatura bedelinden kaynaklı alacağının mevcut olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava kapsamında dilekçelerin teatisi aşamasında delil olarak fatura, taşıma belgeleri ile taraf ticari defterlerine dayanıldığı görülmekle, davacı ve davalı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmesine karar verilmiştir. Davalı şirketin davaya cevap vermediği gibi ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği tespit edilmiştir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi gerekir… (22/07/2020) ” hükmünü içermekte olup tatbiki gereken usul düzenlemesi gereğince davalı tarafın mahkememizce ibrazdan kaçınılmış sayılacağı ihtarı ile verilen süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmemekle davacı ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil ettiği, davacı yanın anılı delilini hükümden düşürecek şekilde aksi yönde delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, anılı bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanın kısmi ödemesi neticesinde davacı şirketin icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan 110.419,51 TL alacaklı göründüğü tespit edilmiştir. Ayrıca icra takibi ile alacak istemine dayanak fatura yönünden Vergi Müdürlüklerinin yazı cevapları içeriğinde, faturanın davacı şirket tarafından BS (bilanço satış), davalı şirket tarafından BA (bilanço alış) beyannameleri ile ilgili Vergi Dairelerine beyan edildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla yanlar arasındaki ticari hizmet ilişkisinin mevcudiyeti ve davalı tarafça faturaya konu hizmetin alınmış olduğu sonucuna varılması gerekmiştir. Anılı açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; her ne kadar davalı tarafça borca itiraz edilmiş ve davaya cevap verilmemiş ise de davalı şirket tarafından hizmet alımına ilişkin, icra takibine konu faturanın Ba (Bilanço alış) beyannameleri ile Vergi Dairesine bildirildiğine göre faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edildiğine ilişkin bir delil de ileri sürülmemesi göz önüne alındığında, bu durumun faturaya konu hizmetin alındığına dâir karine teşkil ettiği, davalı şirketin bu karinenin aksini dava değeri de dikkate alındığında usulüne uygun yazılı deliller ile ispatlaması gerekmekte iken ispatlayamadığı saptanmış olup tüm bu nedenlerle, davacı yanın takip tarihi itibari ile davalıdan 110.419,51-TL alacaklı olduğu sonucuna varılması gerekmiştir.
Kabul edilen hukuksal olgu neticesinde; davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle toplam 110.419,51-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı/ takip borçlusunun vâki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu görülmekle; davanın kısmen kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dâir aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 110.419,51-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 110.419,51-TL takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 22.083,90-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 7.542,76 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 2.341,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.201,57 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan 1.743 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1403,88 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 17.562,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 2.341,19 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9- Devletçe karşılanan 1.560 TL arabuluculuk ücretinin, davanın kabul oranına göre hesaplanan 1256,49 TL ‘sinin davalı taraftan, bakiye 303,51 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır