Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 E. 2022/784 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/461 Esas
KARAR NO : 2022/784
DAVA : Şirketin İhyası
ASIL DAVA TARİHİ : 29/04/2021
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Şirketin İhyası
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 05/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin davalı müdürlüğün … sicil numarasıyla kayıtlı … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine itirazın iptali davası açtığını, bu davanın Yargıtay aşamasından geçerek müvekkili lehine bozulduğunu, ancak anılan şirketin ticaret sicilinden tasfiye sounucu terkin edildiğini, taraflarına …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı ve 11/03/2021 tarihli ara kararı ile davada taraf teşkilinin sağlanması açısından işbu davayı açmak için mehil verildiğini, sözü edilen şirket açısından davanın devam ettiğini, şirkete tebligat yapılamadığından 6100 sayılı HMK’nın 52 ve 54. maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ihyasının gerektiğini beyanla …’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine itirazın iptali davası açtığını, bu davanın Yargıtay aşamasından geçerek müvekkili lehine bozulduğunu ancak anılan şirketin ticaret sicilinden tasfiye sounucu terkin edildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı ve 11/03/2021 tarihli ara kararı ile davada taraf teşkilinin sağlanması açısından verilen mehil neticesinde, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı davasının açıldığını, bu davanın 02/07/2021 tarihli duruşmasında da işbu davayı açmak ve 2021/… Esas sayılı dava ile birleştirilmek üzere taraflarına mehil verildiğini, davalı …’in davalı şirketin en son tasfiye memuru olarak görev yaptığını, sözü edilen şirket ile müvekkili arasındaki alacak açısından davanın halen devam ettiğini, bu sebeple davalı şirketin ihyasının gerektiğini beyanla …’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, iş bu dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2021/… esas sayılı davası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davaya cevap veren … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün TTK’nın 32. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilinin ticaret siciline tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı vereceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddettiğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını, Mahkememizce davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkilinin uyacağını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olduğunu, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinin kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğunun düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan; tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada, davalı ihyası istenilen şirket tasfiye memuru…’e usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava bulunması sebebiyle Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir.
Mahkememizce, …’nden, ihyası talep edilen Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin sicil dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; şirketin 12/06/2017 tarihinde tasfiye sürecine girdiği, tasfiye kararının 19/06/2017 tarihinde tescil edildiği, alacaklılara çağrı ilanlarının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde 25/07/2017, 01/08/2017 ve 08/08/2017 tarihlerinde yayınlandığı, tasfiyenin 28/12/2018 tarihinde tamamlandığı ve bu tarih itibariyle şirketin sicilden terkin edildiği, tasfiye memurunun … … olduğu anlaşılmış, tasfiye neticesinde terkin edilmiş şirketin ihya davasının … ile birlikte tasfiye memuruna karşı da yöneltilmesi gerektiğinden davacı vekiline tasfiye memuruna dava açmak üzere süre verilmiş, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyası ile açılan dava Mahkememiz dosyası ile birleştirilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir. Mahkememizin 2021/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davanın, davacı tarafından ihyası talep edilen şirkete karşı itirazın iptali talebiyle 07/06/2007 tarihinde açıldığı, davanın reddine karar verildiği, Yargıtay’ca bozulmakla Mahkememizin 2013/… Esassına kaydedildiği, bu esas üzerinden verilen 22/10/2013 tarihli kararın da bozulması neticesinde, 2021/… Esasa kaydedildiği ve yargılamanın devam ettiği, davacıya 24/03/2021 tarihinde ihya davası açmak üzere 1 aylık kesin süre verildiği, davanın verilen süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun ek tasfiye başlıklı 547. maddesinde ” tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; izah edilen nedenlere istinaden davanın kabulü ile; asıl ve birleşen ….ATM’nin 2021/… esas sayılı dosyasında davanın kabulüne, …’nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden 28/12/2018 tarihinde terkin olunan Tasfiye Halinde … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin TTK’nın 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesi gereğince; ihyasına karar verilen şirketin ek tasfiyesi için … … …’in (TC no:… ) tasfiye memuru olarak atanmasına, dair hüküm birleşen davada davalı … Tic Ltd. Şti. Tasfiye Memuru … … … tarafından İstinaf talebi üzerine BAM …. Hukuk Dairesi’nin : 2022/… esas, 2022/… karar sayılı ilamı ile;
“Somut olayda, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… esas sayılı dosyasında açılmış bulunan itirazın iptali davasının bulunduğu, söz konusu davada davacının … Enerji, davalının ise … oldukları, yargılama aşamasında 24.03.2021 tarihli ara karar ile davacı vekiline davalı şirketin sicile tescili için ihya davası açılması için bir aylık kesin süre verildiği, söz konusu davaya ilişkin yargılamanın 02.07.2021 tarihli celsesinin 1 no’lu ara kararında davacı vekilinin ihya davasını son tasfiye memuru … … …’e açması için bir aylık süre verildiği, bunun üzerine ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… esas sayılı dosyasının açıldığı ve bahsi geçen bu dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… ESas sayılı dosyasıyla birleştirildiği görülmektedir.
Ancak, birleşen davalı, istinaf başvuru dilekçesinde; davacı şirketin sicil kaydının 19.10.2015 tarihinde Ticaret Sicilinden terkin edilmiş olduğunu ileri sürmüş olmakla; bu tarih itibariyle davacı şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği, davacı şirketin taraf ehliyetinin kalmadığı iddia edilmektedir. Bu husus dava şartı teşkil etmektedir. O halde, taraf teşkilinin sağlanması açısından bu husus yargılamanın başında resen araştırılmalıdır. Çünkü, HMK’nın 114/1.d maddesi uyarınca davacının taraf ehliyetinin bulunması, dava şartıdır. Dava şartlarının mevcut olup olmadığı -istinaf aşaması dâhil- yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir. Mahkemece bu hususta gerekli araştırmanın yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş ve mahkememizin 2022/461 esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonucunda;
İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda yapılan incelemede; davacının dava ehliyetinin bulunup-bulunmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi ve 115/1. Maddesi gereğince mahkememizce resen, yani kendiliğinden araştırılarak dava şartı eksikliği var ise, bu şartın öncelikle giderilmesi mümkün ise tamamlanması için ilgili tarafa kesin süre vermesi, tamamlanması mümkün değil ise dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği düzenlenmiş bulunmaktadır.
Mahkememiz …ndan, …nden … sicil no.sunda kayıtlı davacı … Ltd Şti’nin sicil kayıtları celp edilmiş, davacı şirketin 09/10/2015 tarihi itibariyle resen ticaret sicilden terkin edildiği ve 19/10/2015 günlü ticaret sicil gazetesinde iş bu terkinin ilan edilmiş olduğu, böylece davanın açıldığı 29/04/2021 tarihi itibariyle, davacı şirketin tüzel kişiliğinin devam etmediği mahkememizce tespit edilmiştir.
Taraf ve dava ehliyeti 6100 sayılı HMK’nın 50 ve 51.maddelerinde düzenlenmiş olup, taraf ehliyeti medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan davada taraf ehliyetine de sahip olacağını ve dava ehliyeti medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceğine ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
Taraf ehliyeti gerçek ve tüzel kişiler yönünden bir ayrım yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine sahip olacağı şeklinde anlaşılmalıdır.
Davada tüzel kişiler yetkili organlarıyla temsil edilir. Şirket tüzel kişiler 6102 sayılı TTK’nın 24 ve 25.maddesi gereğince Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından her il merkezinde kurulacak ticaret ve sanayi odaları nezdinde faaliyet gösteren ticaret sicil müdürlüklerine tescil ile kurulur ve terkin ile tüzel kişilik sona erer. Tescil ve terkin şartları, yasa ile düzenlenmiş olup genellikle tarafların taleplerine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Ancak şirketlerin durumlarının yasa ile düzenlenmesi ve eksikliklerin tamamlanması yönünde zaman zaman yasal düzenlemeler yapılarak, durumlarını yasaya uygun hale getirmeyen atıl ve kullanılmayan şirketler, yasal düzenlemeler gereği resen terkin ve ticaret sicil gazetesinde bu terkin işlemleri yayınlanmak suretiyle tüzel kişilikleri de sona ermektedir.
Tüzel kişiliği sona eren şirketin, 6100 sayılı HMK’nın 50 ve 51.maddede düzenlenen taraf olabilme ve fiil ehliyetini yitirmesi sebebiyle dava açma ve davada taraf olarak bulunmak hakları da sona ermiş bulunmaktadır.
Bu nedenle davacı şirketin, mahkememiz şirketinin davayı açmada ticaret sicilden terkin edilmiş olması sebebiyle davada taraf ehliyetinin kalmadığı, mahkememizce 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi ve 115/1. Maddesi gereğince, tabiri caizse ölü bir şahsın dava açma ehliyetinin bulunmadığı gibi sicilden terkin edilen şirketin de davada taraf ehliyeti bulunmaması sebebiyle mahkememizce resen tespit edilen iş bu durum nedeniyle davanın usul yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı şirketin tüzel kişiliğinin sona ermiş olduğu, tüzel kişiliği sona ermiş şirketin taraf ve hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, davacının açtığı davanın HMK 114 ve 115/2 md.si gereğince usul yönünden REDDİNE,
2-Asıl davada alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Birleşen davada alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacının HMK 120 maddesi gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır