Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/422 E. 2023/363 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/422 Esas
KARAR NO :2023/363

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/06/2022
KARAR TARİHİ:05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından 08.02.2022 tarihli … Mahallesi … Sokak No 29 önü … İstanbul adresindeki ve 24.01.2022 tarihinde … Mah. … Sokak No 6 … Taksim İstanbul adresindeki davacı şirkete ait Kablo TV tesislerine verilen hasar sonucunda hasar bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine …. İcra Dairesinin … E dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini beyan ile davalının itirazının iptalini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.12.2012 tarihli EPDK Elektrik Dağıtım ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 26 /1. Maddesi Kullanıcının kendi hatasından kaynaklanmaması kaydı ile kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkan ve dağıtım şebekesinden kaynaklanan hasara ilişkin zararın tazmini için kullanıcı tarafından dağıtım şirketine zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren 10 iş günü talepte bulunulabilir” şeklindeki hükmü ile özel bir süre öngörüldüğünü , davacının bu sürede başvuruda bulunmadığını, 21.12.2012 tarihli EPDK Elektrik Dağıtım ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 26 /2. Maddesine göre hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklandığının tespitinin gerektiğini, davacı tarafından bu yolda bilgi belge sunulmadığını, hasar tespit raporunda zarar verenin tespitinin delil teşkil etmediğini, 24.01.2022 tarihli hasar tespit formunda Bina elektriği çalışmadığı için kepçe ile kazı sonucu kablo zararı’ şeklinde tespitte bulunulmuşsa da bu tarihte şirket tarafından kazı çalışması yapıldığını gösterir delilin olmadığını, 08.02.2022 tarihli hasar tespit formunda “…’a ait elektrik hattında patlama nedeni ile kablolarımız yanarak hasar görmüştür.” Şeklinde tespitte bulunulmuşsa da patlamaya dair hiçbir delil sunulmadığını, zarar ile davalı şirketin dağıtım faaliyeti arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacı tarafından talep konusu edilen bedelin fahiş olduğunu, bedelin tespitinde hangi kriterlerin kullanıldığının açık olmadığını beyan ile faize ve faiz oranlarına itiraz ile davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; haksız eylem iddiasına dayalı doğan zarardan kaynaklı tazminat talebi ile başlatılan …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasına vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istemine konu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine 2.379,52 TL hasar bedeli alacağı, 11.612,47 TL hasar bedeli alacağı olmak üzere toplam 13.991,99 TL alacak üzerinden icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Hasara ilişkin davacı tarafça düzenlenen tutanak ile görsellere dayalı evraklar tetkik edilmiştir.
Davalı vekilinin takibe itiraz ve cevap dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunduğu görülmüş ise de olay tarihinde yürürlükte bulunan TBK’nın 72/1. gereğince haksız eylem nedeniyle açılacak tazminat davaları, failin ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl, herhalde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık zamanaşımına tâbi olup somut olayda haksız eylemin 24/01/2022 ve 08/02/2022 tarihinde gerçekleştiği ve davanın 16/06/2022 tarihinde ikame edildiği, böylece zamanaşımı süresinin somut olayda dolmadığı anlaşılmakla; aksi yöndeki davalı zamanaşımı savunması yerinde görülmediğinden yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda özetle; “…1) … İlçesi Halideedipadıvar Mahallesi … Sokak No 6 önü ve karşısında davacı … hatlarında meydana gelen zararın davalı … arıza çalışmaları sırasında kaynakladığının davacı tarafından beyan edildiği, davacının sunduğu hasar tespit tutanağında hasarın davalı tarafından verildiğinin tutanak altına alındığı ve hasarın kazı çalışması nedeni ile kablolara zarar verildiği şeklinde olduğu belirtilmiştir.
Ancak dosyadaki fotoğraflardan dava konusu adresteki kazının … tarafından yapılan bir kazı çalışması olduğuna dair bir kanaat oluşmamış , resimlerde görünen mavi spiral borunun … tarafından kullanılan malzeme olmadığı kanaatine varılmıştır. … elemanlarınca da kendilerine elektrik arızası bildirildiği adrese arıza giderilmesi sebebiyle gelindiği beyan edilmiştir.
Bu adreste yeni yapılan inşaatlar olup , inşaata enerji sağlanması için inşaat firmasınca yeraltı kablosu kazı çalışmaları sebebiyle yolun kazılmış olabileceği değerlendirilmiş olup … A.Ş. … İşletme Müdürlüğünün yazısı ekindeki formda … Mahallesi . … Sokak no: 8 karşısı … İstanbul – adresinde
… … A.Ş tarafından yapılan çalışmada … 3 X 120 + 70 mm2 kablosunun 23.01.2022 tarihinde hasara uğratıldığı tespit edilmiştir denmektedir.
Yine bu yazı ekinde sunulan fotoğraflar incelendiğinde … ile aynı güzergahta açılmış kazı olduğu görülmektedir.
Yerinde yapılan incelemeler ve dosyaya sunulan belgelerden anlaşıldığı üzere bu adreste … tarafından kullanılan … kablo kanalları ile … kablo kanalları aynı hat üzerinde yer almaktadır. Bu tespitler karşısında aynı güzergahta yer alan hem … kablolarının hem de … Kablolarının zarar görmüş olduğu anlaşılmış ancak bu zararın doğrudan … ya da … şirketleri tarafından verildiğine dair bir kanaat oluşmamıştır.
Arızaların dava dışı 3. Şahıslar tarafından kendi binasına elektrik almak için yapılan kazı sırasında ortaya çıktığı değerlendirilmiştir.
Dosyaya sunulan fotoğraflarda yapılan incelemelerde de söz konusu hasarın … tarafından yapılan çalışma neticesinde oluştuğuna dair kanaat oluşmamıştır.
Bu durumda davalı konumundaki …’ın kusurlu hareket etmek suretiyle davacının yeraltı kablolarında hasar oluşturduğunun söylenmesi mümkün olamamaktadır.
2- … ilçesi … Mahallesi … Sok No 29 önü adresinde oluşan davacı … hatlarında meydana gelen hasarın … kablolarındaki patlama sonucu olduğu Beyan edilmiş olup yerinde yapılan incelemede ise … tarafından yakın zamanda oluşturulan menholün ve ek odasının daha eski dönemde döşenmiş olan … yeraltı kablo hatlarının üzerine denk geldiği anlaşılmıştır.
… … ve hatlarının … kablo kanallarının tam üstünde imal edilmiş olması sebebiyle doğal olarak …” ait yeraltı kabloların bu şekilde çeşitli etkenlerle zarar uğraması, kablolarda yırtılma kesilme ya da basınçla oluşacak başka sebeplerle , sıkışma ısınma , suya maruz kalma gibi sebeplerle zaman içinde arıza ve yanmaların oluşabileceği bu oluşumların davalının kusurlu hareketine bağlı olmayacağı bu durumda kablo güzergahların üst üste olması sebebiyle …’a ait kablolarda meydana gelen herhangi bir arızadan … kablolarının da etkileneceği değerlendirilmiştir.
Ayrıca hali hazır durumda , söz konusu adres bakımından … tarafından yapılan … ve kablo kanallarının … kablolarında meydana gelecek arızanın giderilmesine engel teşkil edeceği de görülmüştür.
3- Dosya içinde dava konusu hasarın meydana geldiği yerde kazı çalışması yapılması için altyapısı bulunan kurumlardan izin ya da nezaretçi alındığına dair bir belge bilgi görülmemiştir.
4) Meydana gelen hasar sebebiyle davacının zararının :
… Mahallesi . … Sokak no: 6 önü ve karşısı … İstanbul adres için 2.014,33 TL + % 18 KDV 362,58 TL olduğu = 2.376,91 TL olduğu hesaplanmıştır.
… ilçesi … Mahallesi … Sok No 29 önü — İstanbul adresi adresinde de oluşan … hasarı ile ilgili olarak belirtilen adreste 9.852,65 TL + % 18 KDV 1.773,48 TL Toplam = 11.626 12 TL olduğu hesaplanmıştır.
5-Her iki adres bakımından meydana gelen hasar için hesaplanan malzeme ve işçilik fiyatlarının piyasa rayiçleri fiyatları ile uyumlu olduğu değerlendirilmiştir
SONUÇ : Yukarda incelenip hesaplandığı üzere ;
1- Heriki adres bakımından da davalı ve davacı kurumun yeraltı. kablolarının aynı güzergahlarda üst üste gitmesi sebebiyle , herhangi iki kurumdan birinin çalışması sırasında ya da başka kurum veya şahıslar tarafından yapılacak kazı çalışmalarında davalı ya da davacı kurumun ikisinden birinin tesisinin zarar görmesinin mümkün olduğu , dava konusu iki olay bakımından da hasarların bu şekilde oluştuğu dolayısıyla davalının, davacının kablolarında meydana gelen hasarların meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı bu sebeple davalının hasar bedeli yükümlüğünün bulunmadığı ,
2- Davacının ; … Mahallesi . … Sokak no: 6 önü ve karşısı … İstanbul adres için hasar bedeli nin KD V dahil 2.376,91 TL olduğu , … ilçesi … Mahallesi … Sok No 29 önü İstanbul adresi için hasar bedelinin KDV dahil 11.626 12 TL olduğu…” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki dava haksız eylem iddiası ile doğan zarardan kaynaklı tazminat talebi ile başlatılan …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasına vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup somut olaydaki uyuşmazlığın; 24/01/2022 tarihinde, … Mah. … Sok. No:6 …adresindeki (talep: 2.379,52TL) ve 08/02/2022 tarihinde, … Mah. … Sok. No:29 Önü …/İSTANBUL adresindeki (talep: 11.612,47 TL) davacıya ait Kablo TV tesislerine davalı şirket tarafından hasar verilip verilmediği, davalının illiyet bağı kapsamında kusurlu olup olmadığı, davacının zarara uğrayıp uğramadığı hususlarında toplandığı saptanmıştır. Bu kapsamda anılı talebin niteliği gereği davanın haksız fiil sorumluluğu temelinde değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu kapsamda somut olaya tatbiki gereken haksız fiil sorumluluğuna ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü geçerli olup bu hüküm dikkate alındığında haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için davalı yanın kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili sonucunda zararın doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunmasının gerekli olduğu görülmüştür. Anılı kanuni düzenlemeler ışığında dosyadaki belgeler ve taraf delilleri ile mevcut bilirkişi raporu incelendiğinde, ilk mahalde … tarafından kullanılan … kablo kanalları ile … kablo kanalları aynı hat üzerinde yer aldığı, aynı güzergahta yer alan hem … kablolarının hem de … Kablolarının zarar görmüş olduğu, ancak bu zararın doğrudan … ya da … şirketleri tarafından verildiğine dair bir kanaat oluşmadığı, arızaların dava dışı 3. şahıslar tarafından kendi binasına elektrik almak için yapılan kazı sırasında ortaya çıktığı değerlendirildiği, dosyaya sunulan fotoğraflarda yapılan incelemelerde de söz konusu hasarın … tarafından yapılan çalışma neticesinde oluştuğuna dair kanaat oluşmadığı, … ilçesi … Mahallesi … Sok No 29 adresinde oluşan davacı … hatlarında meydana gelen hasarın … kablolarındaki patlama sonucu olduğu beyan edilmiş olup yerinde yapılan incelemede ise … tarafından yakın zamanda oluşturulan menholün ve ek odasının daha eski dönemde döşenmiş olan … yeraltı kablo hatlarının üzerine denk geldiğinin anlaşıldığı, … … ve hatlarının … kablo kanallarının tam üstünde imal edilmiş olması sebebiyle doğal olarak …’a ait yeraltı kabloların bu şekilde çeşitli etkenlerle zarar uğraması, kablolarda yırtılma kesilme ya da basınçla oluşacak başka sebeplerle , sıkışma ısınma , suya maruz kalma gibi sebeplerle zaman içinde arıza ve yanmaların oluşabileceği, kablo güzergahların üst üste olması sebebiyle …’a ait kablolarda meydana gelen herhangi bir arızadan … kablolarının da etkileneceği, dosya içinde dava konusu hasarın meydana geldiği yerde kazı çalışması yapılması için altyapısı bulunan kurumlardan izin ya da nezaretçi alındığına dair bir belge bilgi görülmediği tespit edilmiştir. Yerinde yapılan incelemeler ile ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun tespitler içeren bilirkişi raporunun teknik olarak yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığı gibi tespitlerin aksi yönünde yazılı delillerin bulunmadığı saptanmıştır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, meydana gelen hasar ile davalının eylemi arasında uygun illiyet bağının kurulamadığı, zararın meydana gelmesinde davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun varlığının tüm dosya kapsamında tespit edilemediği anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dâir aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 179,90-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 168,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,92-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7-Devletçe karşılanan 1.560 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava miktarı itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 05/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır