Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/416 Esas
KARAR NO : 2023/644
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12.11.2019 tarihinde İstanbul İli … ilçesinde sürücü … … ‘in sevk ve idaresindeki müvekkiline ait … plakalı araç ile davalıya ait … plakalı araç arasında meydana gelen yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait aracın hasar görmüş olduğunu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK.’nun 84/d maddesine göre “arkadan çarpma” kuralını ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta ekspertiz raporu ile 65.018,13 TL hasar tespit edilmiş olduğunu, kaza tarihinde 320.285 kilometrede olan müvekkiline ait … plakalı araçta değer kaybı oluştuğunu ve kaza tarihinden aracın onarımının gerçekleştirilerek müvekkiline teslim edildiği tarihe kadar geçen süreçte müvekkilinin araçtan mahrum kalmış olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihindeki Trafik Sigortası teminat limitinin 57.820,00 TL tutarındaki hasar onarım maliyeti nedeniyle dolmuş olduğunu, … plakalı aracın … no.lu Kasko Poliçesi İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı kapsamında, trafik sigortası teminat limiti üzerinde kalan tutardan davalı … şirketinin araç değer kaybı tazminatı yönünden sorumlu olduğunu, bu kapsamda sigorta şirketine 30.11.2020 tarihinde E-mail yolu ile yapılan başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı ve araç mahrumiyet zararları miktarının Mahkemeniz nezdinde yapılacak bilirkişi neticesinde belirli hale geleceğinden, iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğunu iddia etmiş ve sonuç olarak, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, belirsiz alacak davası olarak şimdilik, 1 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, 1 TL araç mahrumiyet zararının sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tazminine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı yönünden itiraz etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça kazanın gerçekleştiği anda zarar ve tazminat sorumlularının tespit edilmiş olduğunu, bu nedenle zaman aşımına uğramış iş bu davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafça sigorta şirketince hiçbir ödeme yapılmadığı şeklinde bir algı yaratılmış, ancak davacı tarafa yeterli olacak şekilde tazminat ödemesi yapılmış ve bu sebeple ortada herhangi bir alacak kalmamış olduğunu, buna rağmen talepte bulunan davacı tarafın davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunmuş ve sonuç olarak, şahsım ve diğer davalılar aleyhine açılmış işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından 23.08.2019-2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı … Maksimum Kasko Poliçesi ile sigorta teminatı altına alınmış olduğunu, öncelikle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı içerisinde kalan zararın belirlenmesi, daha sonra hasar bedelinin İhtiyari Mali Sorumluluk sigortası içerisinde kalan miktarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın karıştığı 12.11.2019 tarihli trafik kazasında 96100 kusurlu olduğu iddia edilmişse de kusur incelemesi yapılması gerektiğini, zarar gören araçta meydana gelen gerçek zarar olarak kabul edilebilecek “değer kaybı zararının tespit edilebilmesi için bazı kriterlerin incelenmesi ve bu kriterler çerçevesinde bir hesaplama yapılması gerektiğini, dava konusu kaza ile ilgili talep edilen “araç mahrumiyet bedeli” dolaylı zarar olarak nitelendirildiğinden sigorta teminatı kapsamında değerlendirilemeyeceğini, KTK.’nun 98/1 ve 99/ 1 maddeleri hükümlerinde sigortacının gerek bedensel, gerekse eşyaya gelen zararları ödeme yükümlülüğünün durumunun sigortacıya ihbarından itibaren 8 iş gününde ödenmesi gerektiğinin hükme bağlanmış bulunduğunu, ödenmesi gereken bir tazminat bedelinin belirlenmesi halinde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini savunmuş ve sonuç olarak, hüküm altına alınacak tazminat bedeli için dava tarihinden itibaren Yasal faize hükmedilmesine, müvekkili şirketin tazminat ödemesine karar verilmesi halinde, sorumluğunun bakiye teminat limiti ile sınırlı olacağına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’in yapılan usulüne uygun davetiye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER:
… Sigorta A.Ş’ne, … Sigorta şirketine, … müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları ile …nun 2022 E. … sayılı dosya sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi … , sigorta uzmanı … , taşıma uzmanı … ve makine mühendisi … … tarafından hazırlanan 27/03/2023 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 12/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ve mahrumiyet zararının tahsili istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/11/2021 tarih, 2021/… Esas 2021/… sayılı dosyası yetkisizlik kararı ile mahkememizin yukarıdaki esas numarasını aldığı anlaşıldı.
Davacı vekili 21/09/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; HMK md 107/II uyarınca 1 TL araç değer kaybı tazminatını 8.500 TL’ye ıslah ettiği anlaşıldı.
Mahkememizce taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere dosyanın tazminat bilirkişi …, sigorta uzmanı … , taşıma uzmanı … makine mühendisi … … tarafından hazırlanan 27/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; iddia, savunma ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı üzerinde yaptığımız inceleme sonucunda ve yukarıda detaylı olarak arz edilmiş olan hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda heyetimiz, Dava konusu 12.11.2019 tarihli trafik kazası ile ilgili olarak, davacı vekili tarafından davalılar aleyhine ilk dava … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… Esas sayılı dosyası ile 12.11.2021 tarihinde açılmış olduğundan, zamanaşımının kesilmiş olduğu ve dava konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğramadığı, Poliçenin geçerlilik süresi içerisinde meydana gelmiş olan dava konusu 12.11.2019 tarihli trafik kazası sonucunda; … plakalı çekicinin trafik sigortacısı dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından, sadece … plakalı minibüsün hasarına karşılık olarak, ZMS/Trafik Sigorta Poliçesinin kaza tarihi itibariyle azami maddi tazminat limiti olan 39.000,00 TL hasar bedeli, 16.01.2020 tarihinde araç maliki davacı … Şti.’ne ödenmiş olduğu, ZMS/ Trafik Sigorta Poliçesinden dolayı ödenecek başkaca bir limitin kalmadığı, Tazminata konu … plaka sayılı 2015 model … 316 CDİ (104-1 ) markal tip Ticari minibüs aracın değer kaybının 8.500,00 TL olabileceği, Davacıya ait araçtaki 8.500,00 TL değer kaybı zararından davalı …Ş.’nin İMM/İhtiyari Mali Mesuliyet teminatından dolayı sorumlu bulunduğu” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizde görülmekte olan davaya kona somut olayın incelenmesinde ; maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacı şirkete ait araçta meydana gelen hasardan kaynaklı maddi zararın davalı kasko sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkin olup kazaya sebebiyet veren aracın davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı ve ZMMS teminatının hasar onarım maliyeti nedeniyle dolduğu ve davalılar tarafından değer kaybı bedelinin ödenmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın, kasko sigortalı araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin kasko poliçesi teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı, teminat kapsamında ise davacının aracında değer kaybı meydana gelip gelmediği, gelmiş ise davalılardan teminatı kapsamında talep edilebilecek miktarının belirlenmesi hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi neticesinde değer kaybı istemi yönünden yapılan teknik ve hukuki değerlendirme kapsamında; 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamında genel şartlar ifadesi iptal edilmekle (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.07.2011 tarihli ve 2011/1-421 esas, 2011/524 karar sayılı kararında; “Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesince iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun 05/09/1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK’da belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” denilmiş, aynı yöndeki içtihat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/03/2012 tarihli ve 2012/20-12 esas, 2012/232 karar sayılı kararında da oy birliği ile kabul edilmiştir. Keza 21/01/2004 tarihli ve 2004/10-44 esas, 2004/19 karar sayılı ve 03/02/2010 tarihli ve 2010/4-40 esas, 2010/54 karar sayılı kararlarında da; “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulî kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme ve açıklama yapılmıştır.) derdest dava yönünden bağlayıcı olup 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre değerlendirme yapılamayacağı sonucuna varılmıştır. Kabul edilen hukuksal durum gereğince, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk ve 4. Hukuk Dairesinin istikrar kazanan içtihatları doğrultusunda; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış hâldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark, aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmiş olup bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde, davacı yanın talep edebileceği değer kaybına dayalı maddi tazminat miktarının 8500 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu hali ile saptanan maddi tazminat miktarının kasko poliçe limitini aşmadığı görülmekle anılı kanuni düzenlemeler kapsamında davalı … şirketinin ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacının işbu maddi zararını tazminle yükümlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Hak mahrumiyeti talebinin değerlendirilmesinde; davacı yargılama esnasında bu talebinden feragat etmiş olduğundan talebin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekmiş olup Kasko Sigortası Genel Şartlarında ayrı bir düzenleme bulunmadığı bu nedenle temerrüt halinin KTK 99 gereği belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla dosya kapsamında davacının davalı sigortaya başvurusu sonrası temerrüt halinin 09/12/2020 tarihinde diğer davalılar içinse kaza tarihinde meydana geldiğinin kabulü gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar aleyhine açtığı hak mahrumiyetine ilişkin davanın HMK 307. maddesi gereğince FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-8.500 TL değer kaybından kaynaklanan maddi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 12.11.2019 tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihi olan 09/12/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 580,63 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça yatırılan 59,30TL peşin harç ile 146TL ıslah harcı toplamı 205,3TL harçtan mahsubu ile, 375,33 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç ve 146TL ıslah harcı olmak üzere toplam 205,3TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 8.500TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 5.938,5TL (bilirkişi ücreti, tebligat masrafı v.s) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.560-TL arabuluculuk ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma), miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır