Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/412 E. 2023/120 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/412 Esas
KARAR NO : 2023/120
DAVA : Rücuen Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2015
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirketlerine kasko poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araca davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın 21/10/2014 tarihinde kusuru ile çarpması neticesi trafik kazası meydana geldiğini, davacıya sigortalı araçta 300.000,00-TL zarar meydana geldiğini, sovtaj bedeli olan 136.552,00-TL düşüldükten sonra bakiye 163.448,00-TL zararlarının bulunduğunu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelişinde %75 kusuru olduğu ve kusur durumuna göre 122.586,00-TL zarardan davalının sorumlu olduğunu, 20.786,00-TL ve 60.938,00-TL tahsilatın mahsubundan sonra karşılanmayan zararlarının 40.862,00-TL olduğunu beyanla, 40.862,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ve bu poliçede yer alan ihtiyari mali mesuliyet poliçe teminatının 75.000,00.- TL. olduğunu, kazanın şirketlerine ihbar edilmesi akabinde davacıya 20.04.2015 tarihinde 34.138,00.- TL. ödendiğini, şirketlerinin davacıya karşı başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, davacının iddia ettiği kusur durmunu kabul etmediklerini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sigorta poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen araç hasar tazminatının, karşı araç ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu kazaya karışan araçların poliçeleri ile hasar dosyaları celp edilmiştir. Davacı ve davalı taraflarca ibraz edilen ödeme dekontlarının dosyada mübrez olduğu anlaşılmıştır. Trafik uzmanı kusur bilirkişi … ile hasar tespit uzmanı makine mühendisi bilirkişi … marifeti ile hazırlanan 31/08/2016 tarihli bilirkişi raporu ile 23/05/2017 tarihli ek bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Mahkememizin 2015/… Esas 2017/… Karar sayılı 04/10/2017 tarihli kararı ile; “…Davanın KABULÜ ile, 40.862,00TL’nin dava tarihi olan 04/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verildiği, davalı vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine dosya … Mahkemesine gönderilmiş olup… Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 19/04/2022 tarihli, 2022/… esas, 2022/… karar sayılı ilamı ile; “…1982 T.C. Anayasa’sının 36 ve HMK’nın 27. maddesi gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Başka bir deyişle taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. HMK’nın 280. maddesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri hususları düzenlenmiştir.
Dosyanın fiziken ve UYAP’tan yapılan incelemesinde; mahkeme hükmüne esas alınan 23/05/2017 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun davalı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti ek raporunun davalı vekiline usulüne uygun tebliği ile itiraz süresinin beklenmesi, varsa davalı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davalı yanın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kararın kaldırılma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer istinaf itirazları bu aşamada inceleme dışı bırakılmıştır…” gerekçeleri ile mahkememiz kararının kaldırılması üzerine yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Anılı Bam ilamı gereğince dosya yeniden ele alınmış olup tensip ara kararı gereğince istinaf incelemesi öncesi alınan ek bilirkişi raporu davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekilinin kesinleşen dava dosyasına ait evraklar ile birlikte ek rapora itirazlarını içerir dilekçe ibraz ettiği görülmüştür.
Davalı yanın itirazına konu olan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas, 2019/… karar sayılı dosyası, bilirkişi /adli raporlar ve … BAM kararı uyap üzerinden celp ve tetkik edilmiştir. İlerleyen aşamada ise davalı yanın kusur tespitine yönelik itirazlarının … ATM dosyası kapsamındaki tespitler ile birlikte tetkik edilerek davaya konu trafik kazasının meydana gelmesindeki kusur durumunun çelişkileri giderecek ve denetime elverişli olacak şekilde değerlendirilmesi, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin denetlenmesi sureti ile mevcut ise davacı sigorta şirketinin rücuya dayalı tazminat alacağının tespitine yönelik olarak rapor tanzimi amacı ile dosyanın ( … makine mühendisliği kürsüsü) kusur bilirkişileri … ile sigorta mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi …’na tevdine karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan raporda özetle; “…A. Kusur yönünden inceleme : Kaza mahalli yerleşim yeri dışında, 3 şerit ve bir emniyet şeritli otoyol, vakit gündüzdür.
Dava dosyasında bulunan Trafik Kazası Tespit Tutanağında kaza, olay paragrafında özetlenmiş olduğu gibi anlatılmış ve kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … …’in 2918 sayılı KTK’nın 84. maddesinde yer alan kuralı ve diğer kusurlardan 56/1-a “şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymama” kurallarını ihlal etmiş olduğu, … plakalı aracın sürücüsü … …’ın ise diğer kusurlardan 59 “yerleşim birimleri dışındaki karayolunda zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan duraklama” nedeniyle kusurlu olduğu kanaati ifade edilmiştir.
Tutanakta bulunan kaza yeri krokisi aşağıda sunulmuş olup TIR aracının, davalıya sigortalı otomobile emniyet şeridi içinde çarpmış ve sağdan yol dışına sürüklemiş olduğu, kendisinin de sağdan yol dışına çıktığı, mahalde işaretlenmiş bir fren izi bulunmadığı görülmektedir.
Dava dosyasında bulunan 31.08.2016 tarihli bilirkişi raporunda kaza incelenmiş ve TIR sürücüsü … …’in seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemiş olması, hatalı ve tehlikeli biçimde doğrultu değiştirerek yolun sağından kontrolsüz şekilde emniyet şeridi içine girmesi ve gündüz vakti görüş açık iken emniyet şeridi içinde nizami şekilde duraklama yapan otomobile arkadan çarpmış olması ile %100 oranında asli kusurlu olduğu, otomobil sürücüsü … …’ın otoyolda emniyet şeridi içinde taşıt trafiğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde duraklama yapmış olması nedeniyle kendisine altı kabil kusur bulunmadığı kanaati ifade edilmiştir.
Sayın Mahkeme 2015/… esas, 2017/… karar nosu ile yukarıda özetlenmiş olan bilirkişi raporundaki kanaate uymuştur.
Dava dosyasında bulunan ve aynı kaza ile ilgili … Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… e dosyaya sunulmuş olan 24.03.2019 tarihli Adli trafik Bilirkişisi raporunda kaza incelenmiş ve TIR sürücü … …’in şeride tecavüz nedeniyle KTK madde 56/a-1 ihlali ile madde 84/g nedeniyle %60 oranında kusurlu olduğu, otomobil sürücüsü … …’ın ise emniyet şeridinde durduğunda gerekli tedbirleri almamış olması nedeniyle KTK madde 59’u ihlal etmiş ve madde 84/k gereği %40 oranında kusurlu olduğu kanaati ifade edilmiştir.
Dava dilekçesinde Tramer kusur incelemesi neticesine göre davalıya sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edilmiş olduğu ve hesabın da buna göre yapıldığı belirtilmiştir.
Davalı şirket yukarıda özetlenen 24.03.2019 tarihli rapordaki kusur kanaatini ileri sürerek, %75 – %25 kusur oranlarına göre yapılan hesaba itiraz etmektedir.
Heyetimiz dava dosyasında bulunan ve yukarıda özetlenmiş bulunan tutanak, rapor ve dökümanlar çerçevesinde, dava konusu kazada ana etkenin, davalıya sigortalı TIR aracının seyri sırasında sağ şeritten emniyet şeridine taşmış olması olduğu kanaatindedir
Öte yandan davacıya sigortalı otomobil sürücüsünün, otoyol sağında bulunan emniyet şeridinde duraklama yapmış ve aracından inmiş olduğu anlaşılmaktadır.
2918 sayılı KTK Duraklama ve park etme ile ilgili Madde 59 “Yerleşim birimleri dışındaki karayolunda zorunlu haller dışında taşıt yolu üzerinde duraklamak veya park etmek yasaktır.” şeklinde zorunlu hal olmadıkça duraklamayı yasaklamaktadır. Dava konusu kazada otomobil sürücüsünün duraklaması için zorunlu bir neden olup olmadığı belirsizdir. Aynı kanunun duraklamanın yasak olduğu yerleri tanımlayan Madde 60 kapsamında; “Taşıt yolu üzerinde;
a) Duraklamanın yasaklandığının bir trafik işareti ile belirtilmiş olduğu yerlerde,
b) Sol şeritte (Raylı sistemin bulunduğu yollar hariç),
c) Yaya ve okul geçitleri ile diğer geçitlerde,
d) Kavşaklar, tüneller, rampalar, köprüler ve bağlantı yollarında ve buralara yerleşim birimleri içinde beş metre ve yerleşim birimleri dışında yüz metre mesafede,
e) Görüşün yeterli olmadığı tepelere yakın yerlerde ve dönemeçlerde,
f) Otobüs, tramvay ve taksi duraklarında,
g) Duraklayan veya park edilen araçların yanında,
h) İşaret levhalarına, yaklaşım yönünde ve park izni verilen yerler dışında; yerleşim birimi içinde onbeş metre ve yerleşim birimi dışında yüz metre mesafede
Duraklamak yasaktır.” şeklinde ifade bulan seçenekler otomobil sürücüsünün duraklama şeklini kapsamamaktadır. KTY kapsamında karayolunda bozulup kalan araçlar için ise Madde 135 “Herhangi bir arıza veya trafik kazası nedeniyle karayolunda sürülemeyecek araçlar için aşağıdaki esas ve usuller uygulanır.
a) Durumlarına göre bozulan araçlar için parketme ve duraklamada alınacak önlemlerden gerekli olanlar uygulanmakla birlikte;
1) Yol, hava ve trafik durumu ile gece ve gündüz oluşuna göre nizami park ve kuyruk ışıkları yakılmadığı, yakılamadığı veya yakılması halinde dahi 150 metre mesafeden diğer araç sürücüleri tarafından açıkça görülemediği takdirde, bozulan aracın ön ve arkasına uygun yerlere diğer araç sürücülerinin 150 metre mesafeden açıkça görebilecekleri şekilde birer kırmızı yansıtıcı veya kırmızı ışıklı cihaz konulması,
2) Dönemeç veya tepe üstü gibi yerlerde, kırmızı ışık cihazı veya kırmızı renkteki yansıtıcının aracın ön ve arkasında en az 30’ar metre mesafede olacak ve diğer araç sürücüleri tarafından en az 150 metreden açıkça görülebilecek şekilde yerleştirilmesi,
3) Otobüs, kamyon ve çekicilerin karayolu üzerinde arıza ve uzun süreli bırakılması halinde, normal hava şartlarında en az 150 metreden net olarak görülebilecek şekilde 150×25 cm. ebadında Avrupa Topluluğu Direktifleri ve Avrupa Ekonomik Komisyonu Regülasyonlarından … ’ deki teknik şartlara uygun engel işaretinin konulması, mecburidir.
Yukarıda belirtilen tedbirlerin alınması tamamlanıncaya kadar araçta acil uyarı (dörtlü ikaz) lambaları varsa bu lambaları veya dönüş lambaları birlikte yakılabiliyorsa bunların yakılması mecburidir.” Şeklinde ifade edilmiş olup, dava konusu kaza mahallinin gündüz ve geniş otoyol üzerinde bulunması nedeniyle 150 metreden görünür olduğu anlaşılmakta olup aracın dörtlü flaşörlerinin yanıyor olduğuna dair herhangi bir ifade ya da tespite rastlanmamıştır.
Dolayısıyla heyetimiz davacıya sigortalı otomobil sürücüsü … …’ın duraklama yaptığında dörtlü flaşörlerini yakmamış olması nedeniyle KTK Madde 60 ve trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan Madde 84 ile tanımlı “Araç sürücüleri trafik kazalarında; .. k) Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama, .. hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” Gereği %25 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı TIR aracının sürücüsü … …’in ise yola gereken dikkati vermeden tedbirsiz seyri ile sağ şeritten emn,iyet şeridine taşarak emniyet şeridinde duraklama yapan araca arkadan çarpmış olması ile KTK şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlama konusundaki Madde 56 kapsamında tanımlı “Sürücüler aşağıdaki kurallara ve yasaklara uymak zorundadırlar.
a) Şerit izleme;
1. Sürücülerin geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları,.. Yasaktır.” İhlali ve trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan Madde 84 ile tanımlı “Araç sürücüleri trafik kazalarında; .. g) Şeride tecavüz etme, .. Hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” gereği %75 oranında asli kusurlu olduğu kanaatine varmıştır.
B. Hasar yönünden inceleme:
Davacıya sigortalı … plakalı araç … marka, … tipinde ve 2012 model olup şasi numarası …, motor numarası …, kilometresi 75.731 km’dir.
Dava dosyasında bulunan26.12.2014 tarihli Kasko Kesin Ekspertiz Raporundadava konusu kaza nedeniyle onarılmak üzere değişmesi gereken parçalar 155 kalem halinde sıralanmış olup, parçalar kazanın oluş şekline uymakta ve %10 iskonto dahil 130.120,90 TL tutarındaki bedelleri kaza tarihinin rayicine uymaktadır. Onarım işçilikleri ise 15.900,00 TL tutarında olup onarım tutarı KDV hariç 146.020,90 TL’dir.
Aracın rayiç değeri 300.000,00 TL olup onarım KDV ile birlikte dikkate alındığında onarımın ekonomik olmayacağı anlaşılmakta olup raporda sovtaj 136.552,00 TL olarak taktir edilmiş olup uygundur. Dolayısıyla hasar tutarı: 300.000,00 – 136.552,00 = 163.448,00 TL’dir.
C. Sigorta teminatı yönünden inceleme:
1…. A.Ş. Adına kayıtlı … plaka sayılı araç, davacı … Sigorta tarafından … no’lu ve 29/05/2014- 27/05/2015 vadeli … Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalanmıştır.
Kasko Sigorta Genel Şartları A.1. md. “Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu taşıtlardan doğan menfaatinin aşağıdaki tehlikeler dolayısıyla ihlali sonucu uğrayacağı maddi zararları temin eder.
a) Gerek hareket gerek durma haline iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi ,yuvarlanması gibi kazalar ile 3. şahısların kötü niyet veya muziplikle yaptığı hareketler “ teminat kapsamına alınmıştır.
Dava konusu kaza 21.10.2014 tarihinde kasko sigorta poliçesi güvencesinde meydana gelmiştir.
Davacı sigortacının rücu davası açabilmesi için T.T.K. 1472.md. gereğince;
– Geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunması ,
– Meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunması,
– Sigortalının zarar verenlere karşı talep ve dava hakkının bulunması gerekir.
Dava konusu olayda davacı sigortacı geçerli bir kasko sigorta poliçesine dayanarak , poliçe teminatı kapsamındaki zararı sigortalısına ödediğini belgelemiştir.
Davacının T.T.K. 1472. madde kapsamında davalılara dava hakkının bulunabilmesi için sigortalısının davalıya dava ve talep hakkının varlığını ispat etmesi gerekir.
Dosya kapsamında sigortalı araçta zarar meydana geldiği ispatlanmıştır. Davacı, kazada zarar gören kasko sigortalısı tarafından ibraz olunan hasar fotoğraflarını dosyaya sunmuştur.
2. Sorumluluk yönünden inceleme yapıldığında;
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … Ltd. Şti. adına kayıtlı … plaka sayılı çekici … no.lu ve 19.09.2014/19.09.2015 vade tarihli İhtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigorta güvencesine alınmıştır. İhtiyari mali mesuliyet teminat limiti maddi/ bedeni kombine limit olarak 75.000,00.- TL. olarak belirlenmiştir.
Dava konusu kazanın poliçe vadesi kapsamında meydana geldiği görülmektedir.
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları 1.Mad. “Sigortacı, iş bu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve karayolları Trafik Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder.
Kaza tarihinde … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim olunduğu ve azami poliçe teminatının kaza tarihi itibariyle 26.800,00.- TL olduğu belirlenmiştir. Dolayısı ile davalı sigortacının sorumluluğu 26.800,00.-TL. tutarı aşan zarardan poliçe teminatı kapsamında olacaktır.
Davacının kasko sigortalı araçta meydana gelen zarar miktarı dikkate alındığında zararın ZMSS teminat limitini aşması sebebiyle davalı şirketin 75.000,00.- TL. poliçe teminatı ile sorumlu olacağı değerlendirilmektedir.
3. Davacının zararı 163.448,00.- TL. olarak belirlenmiştir. Davalı şirkete sigortalı aracın kazanın meydana gelişinde %75 oranında kusurlu olduğu belirlenmekle davacının rücu edebileceği zarar tutaının 122.586,00.- TL. olacağı değerlendirilmektedir.
Kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk teminatı olan 26.800,00.- TL. mahsup edildiğinde;122.586,00.- TL.- 26.800,00.- TL. = 95.786,00.-TL. tutarında karşılanmayan zarar hesaplanmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 20.04.2015 tarihinde ödenen 34.138,00.- TL. tutarın mahsubu akabinde davacının bakiye zararı 61.648,00.- TL. olarak belirlenmiştir.
Davalı şirketin azami poliçe limitinin 75.000,00.- TL. olduğu, ödediği 34.138,00.- TL. mahsubu akabinde poliçe teminatının 40.862,00.- TL. kaldığı hesaplanmıştır. Dolayısı ile davalının iş bu dava konusu zarardan azami sorumluluğu 40.862,00.- TL. olacağı değerlendirilmektedir.
4.Davalı şirketin ödeme tarihi olan 20.04.2015 tarihi itibariyle temerrüde düşeceği kanaatine varılmaktadır.
SONUÇ
Hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz inceleme sonucunda, yukarıda arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda heyetimiz,
a) Davacı şirketin kasko sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zararı sigortalısına ödeyerek T.T.K. 1472. Maddesi kapsamında dava ve talep hakkı bulunduğu,
b) Davalıya sigortalı aracın sürücüsü … … %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu,
c) Davacıya sigortalı aracın sürücüsü … … %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu,
d) Davalı … Sigorta A.Ş. nin poliçe teminatı kapsamında bakiye 40.862,00.- TL. teminat ile sorumluluğu bulunduğu,
e) Davalı … Sigorta A.Ş. nin 20.04.2015 tarihinde temerrüde düşeceği…” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi gereğince; sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği hüküm altına alınmış olup somut olayda davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına yapmış olduğu tazminat ödemesi kapsamında sigortalının haklarına halef sıfatı ile kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu oldukları iddiasına dayalı olarak huzurdaki davayı ikame ettiği, davalı sigorta şirketinin ise sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranına itiraz ettiği görülmüştür. Bu kapsamda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olup olmadığı meselesi üzerinde durulmuş olup istinaf incelemesi öncesinde alınan kusur raporu ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas, 2019/… karar sayılı dosyası kapsamındaki rapor ve tespitler arasındaki çelişkinin giderilmesi amacı ile … makine mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti marifeti ile inceleme icra edilmiş olup tespitlerin ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olması nedeni ile itibar edilir olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş olup taraflarca herhangi bir itirazın ileri sürülmediği görülmüştür. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde; kaza tespit tutanağı, rapor ve dökümanlar çerçevesinde, dava konusu kazanın meydana gelmesindeki ana etkenin, davalıya sigortalı aracın seyri sırasında sağ şeritten emniyet şeridine taşmış olmasından kaynaklandığı, davacıya sigortalı otomobil sürücüsü … …’ın duraklama yaptığında dörtlü flaşörlerini yakmamış olması nedeniyle KTK’nın 60. maddesi ve trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri kapsayan 84. maddesi gereğince %25 oranında kusurlu olduğu, davalıya sigortalı (tır) araç sürücüsü … …’in ise yola gereken dikkati vermeden tedbirsiz seyri ile sağ şeritten emniyet şeridine taşarak emniyet şeridinde duraklama yapan araca arkadan çarpmış olması nedeni ile KTK’nın şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlama konusundaki 56. maddesi gereğince %75 oranında asli kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Böylece davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün (%75) kusuru oranında davacı sigorta şirketinin rücuen tazminat isteminde haklı olduğu saptanmakla; davacı sigorta şirketine sigortalı aracın, sigorta eksperi tarafından kaza tarihinde piyasa araştırması yapılarak aracın rayiç değerinin 300.000-TL olarak, onarım bedelinin ise 172.404,66-TL olarak tespit edildiği, davacı sigorta şirketi tarafından hasarlı araç için teklifler alındığı, en yüksek teklifi veren kişiye 30/01/2015 tarihinde 136.552-TL bedel ile satıldığı, hasar tutarının böylece 163.448-TL olup onarım bedeli nazara alındığında tam hasarlı (pert) olarak kabul edilmesinin gerektiği, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesi uyarınca 75.000-TL limitine kadar teminat verdiği, davalı sigorta şirketi tarafından davacı sigorta şirketine yapılan 34.138-TL ödemenin mahsubu ile bakiye 40.862-TL yönünden davacı yanın tazmin istemine cevaz verilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Davacı yanın önceki mahkeme kararını istinaf etmediği, böylece davalı lehine temerrüt tarihi yönünden usuli müktesep hak oluştuğu tespit edilmekle; davanın kabulü ile, 40.862,00-TL’nin dava tarihi olan 04/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
40.862,00-TL’nin dava tarihi olan 04/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.791,28 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 697,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.093,45 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 5.564,00 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6- Davacı tarafça peşin yatırılan 697,83 TL harç ile 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 725,53 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır