Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/393 E. 2023/460 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/393 Esas
KARAR NO : 2023/460
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
YAZIM TARİHİ : 02/10/2023

Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketince … numaralı ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü asli ve tam kusurlu olarak müvekkilin … plakalı araca çarptığını ve kaza sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkili aracında eksper tarafından 14.917-TL olarak hasar bedeli tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine 04/09/2020 tarihinde e posta ile müracaat edildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, hasarlı araçta meydana gelen zararın tazmin edilmesi sırasında herhangi bir iskonto uygulanamayacağını, davalının gerçek zararı ödeme yükümlülüğüne KDV de dahil olduğunu, açıklanan sebepler neticesinde meydana gelen hasarın tazmini olarak 14.917-TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödenmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesini arz ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili kazaya karışan … plakalı araç müvekkili şirketçe sigortalandığını , müvekkili şirketinin sorumluluğu iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketinin 31/01/2022 tarihi itibari ile … / İstanbul olması nedeni ile …Ticaret Mahkemeleri görevli olduğunu, bu neden ile yetki itirazlarının olduğunu, mağdur aracın hasar onarım işlemi son 1-2 yılda karşılaşılan hasar satın alma diye isimlendirilen yöntemle gerçekleştirildiğini, bu yöntemde hasarlı aracın kaza ihbarı sigorta şirketine bildirilmeksizin oto servisleri tarafından danışmanlık ofislerine veya hukuk bürolarına bildirildiğini, sigorta şirketine kaza ihbarı araç onarımı bittikten sonra yapıldığını, başvuran taraf araçta meydana gelen hasarı 12.641,74-TL olarak tespit ettirdiğini ancak aracın hasar fotoğrafları ve durumu incelendiğinde bu tutarın fahiş olduğunu, meydana gelen kaza 01/08/2020 tarihinde olduğunu, taraflarına 01/10/2020 tarihinde ihbar edildiğini, müvekkilinin kendi olanakların kullanarak aracın tamir ettirmesi engellendiğini belirterek somut deliller ışığında davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava aleyhlerine sonuçlansa dahi dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmişlerdir.
DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava ; trafik kazasına dayalı olarak davacı aracında oluşan hasar bedelinin davalı sigortadan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin kanuni süresi içerisinde ibraz ettiği saptanan cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması ve yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtilmesi üzerine işbu itiraz HMK’nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır.
Somut olaya uygulanması gereken mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenlemelerden olan HMK’nın 6/1. maddesi; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlenmiş olup HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanun’un 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, yine HMK’nın 16. maddesinde “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmüne yer verildiği, görülmektedir.
Anılı kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; HMK’nun 116-/1-a maddesinde, kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazının yapılabileceği anlaşılmış olup, davalı sigorta şirketin 31/01/2022 tarihli ticaret sicil kaydında şirket adresinin …/İSTANBUL olduğu, davacının yerleşim yeri ile kaza yerinin Gaziantep olduğu, ZMMS yapan acentenin poliçede bulunan telefon il kodu uyarınca Adana olduğunun anlaşıldığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1092 esas, 2018/463 karar , 14/03/2018 tarihli kararında da belirtildiği üzere; 2918 sayılı KTK’nın 110/2. maddesinin ”Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesi kapsamında sigorta bölge müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde bir düzenlenme bulunmadığı, böylece davanın yetkili mahkemede açılmadığı, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin HMK’nun 19/2. mad. gereğince yetkili olduğu, davalı yanın yetkili mahkemeyi usulüne uygun olarak İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak kanuni süresi içerisinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde belirttiği anlaşılmakla; HMK’nun 116/1-a gereğince mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili Nöbetçi İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında yetkili mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır