Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2023/498 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/347 Esas
KARAR NO : 2023/498
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten 245.806,09-TL cari hesap alacağı olduğunu, davalının bu bedeli ödemediğini, bunu ilişkin … Noterliği’nin 03/11/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cari hesap alacağının müvekkil şirkete ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde cari hesap alacağının ödenmemesi üzerine 24/11/2021 tarihinde davalı şirket hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… takip numarası ile icra takibi başlattıklarını, yetki itirazı üzerine dosyanın ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esasını aldığını, davalının icra takibine konu asıl alacak olan cari hesap alacağını 245.806,09-TL’yi haricen müvekkiline ödediğini, haricen tahsil edilen asıl alacağın ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… takip sayılı dosyasına bildirildiği ve haricen tahsile ilişkin 5.579,80-TL harç taraflarına yatırıldığını, ancak bu alacağın icra takibine konu olduktan sonra bu icra dosya borcu müvekkili şirkete ödendiğinden, icra takibine ilişkin vekalet ücreti, harç ve masraflara ilişkin alacaklarının devam ettiğini, bu nedenle haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini arz ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye’nin ilk yapı marketi olarak uzun süredir perakende sektöründe hizmet verdiğini, davacının müvekkili şirketin mağazalarında satılmak üzere tedarik ettiği firmalardan birisi olduğunu, müvekkilinin sat – öde , konsinye ve toplu alım şeklinde ürün tedarik ettiği birden farklı tür tedarik sözleşmesi tipi olduğunu, tarafların kendi aralarında ortak bir karar ile vadeli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin 30+15 gün şeklinde olacağı kararlaştırıldığını , bu sisteme göre ay içinde satılan ürünlerin ödemesi, satıldığı ayı takip eden ayın son günü vade kabul edilmekte ve bu tarihten 30+15 gün sonra sadece satılan malın ödemesi yapıldığını, basit ifade ile ödeme ürünün satışına bağlanmış durumda olduğunu, bu nedenle davalının satmadığı ürünün bedelini davacıya ödemesinin söz konusu olmadığını, davacının icra takibine konu ettiği alacağı alacaklının hesabına ödediğini, icra takibinden sonra davadan önce borcun ödenmesi halinde artık dava açmakla sağlanan sonuç elde edildiğinden bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını ve icra takibine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini arz ve beyan etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden 245.806,09-TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalı şirketin sunduğu itiraz dilekçesi ile itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri celbedilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 10/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
”..Rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait incelenen ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1-Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın alacaklı davacı vekili vasıtası ile 25/11/2021 tarihinde borçlu aleyhine … .İcra Dairesi 2021/… esas sayılı dosyası ile; 245.806,09-TL cari hesap alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe ve yetkiye itiraz etmesi üzerine davacı yanın alacaklı davacı vekili vasıtası ile 22/12/2021 tarihinde borçlu aleyhine ….İcra Dairesi’nin 2021/… esas sayılı dosyası ile ; 245.806,09-TL cari hesap ekstresi alacağı için icra takibi başlatması karşısında davalının takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu,
2-Davacı ve davalı şirkete ait 2020-2021 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK.ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
3-Taraflar arasındaki ilişkinin 2020 yılı öncesinden geldiği, 2019 yılı devrinin 275.311,87-TL olduğu 2020 yılı ilk kaydının 2019 yılından devir gelen 275.311,87-TL olduğu, 31/12/2020 bakiyesinin 242.126,23-TL davacının alacaklı olduğu bu tutarın 2021 yılına devir edildiği, 2021 yılında 26/10/2021 tarihli son bakiye tutarının 245.806,19-TL davacının alacaklı olduğu,
4-Davalı şirket tarafından davacının … İcra Dairesi 2021/… esas sayılı dosyası ile 25/11/2021 tarihinde takip başlatması sonrasında 06/12/2021 tarihinde davacıya 245.806,19-TL ödeme yapıldığı ve bakiyenin 0,00-TL olduğu,
5-Davacı şirket tarafından … İcra Dairesi 2021/… esas sayılı dosyasında 06/12/2021 tarihinde yapılan yetki itirazı sonrası davacının ….İcra Dairesi’nin 2021/… esas sayılı dosyasında takip başlattığı ancak davalı tarafından 22/12/2021 takip tarihi öncesi 06/12/2021 tarihinde borcun davacıya ödendiği, tarafların ,icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içerisinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varıldığı “şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap borcunun davalı tarafça ödenmediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, davalı sonrasında asıl borcu ödemiş ise de davacının;icra takibine ilişkin vekalet ücreti, harç ve masraflar nedeniyle taleplerinin devam ettiğinden bahisle itirazın haksız olduğunu belirterek eldeki davayı ikame ettiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacının defter kayıtları uyarınca 06.12.2021 tarihinde 245.806,19 TL ödeme almış olmakla davalının borcunun kalmadığının görüldüğü, davacının da bu ödemeyi kabul ettiği, davacı her ne kadar işbu dava kapsamında vekalet ücreti, harç ve masraflara ilişkin talepte bulunmuş ise de açılan işbu davanın itirazın iptali davası olduğu ve mahkememizce sadece takip tarihi itibari ile ve takip talebindeki istemler ile bağlı kalınarak inceleme yapılması sonrasında takibin devam edip etmeyeceği yönünde bir karar verileceği, davacı tarafça yukarıda incelenen icra dosyası uyarınca 245.806,09 TL cari hesap alacağı yönünden takip başlatıldığı ve davalının da anılan tutarı dava açılmadan önce ödediği, takip talebinde yer almayan ve takipten sonraki aşamada fiili ödemeye kadar doğabilecek miktarı belirsiz feri nitelikteki borçların mahkememizce itirazın iptali davalarında hüküm altına alınmasının mümkün olmadığı, TBK’nın 131. Maddesi” Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur.
İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa bu faizler ve ceza koşulu istenebilir….”şeklinde olmakla davalının yapmış olduğu ödeme ile borç sona ermiş olup yetersiz bir ödeme iddiası da bulunmadığına ve ikinci fıkrada yer alan istisnalar somut olayda söz konusu olmadığına göre; davalının … .İcra Müdürlüğü’nün 2021/… takip numarası ile 25.11.2021 tarihinde başlatılan takipten sonra ve dava tarihi olan 20.05.2022 tarihinden önce 06.12.2021 tarihinde takibe konu borcu ödemiş olduğu, davacının dava açmasında hukuki yarar bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine, talep edilmediğinden ve şartları da bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacı takip tarihi itibari ile haklı olsa da ödemenin yargılama devam ederken değil, dava açılmadan önce yapıldığı, bu nedenle davanın açılmasında en başından beri hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla davalı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Hukuki Yarar Yokluğu Nedeni ile Usulden REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden ve şartları bulunmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 446,15-TL peşin harçtan alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 176,30-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı herhangi bir yargılama gideri yapmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6-Yargılama giderlerinden sayılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır