Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2022/48 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/34 Esas
KARAR NO : 2022/48

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09.04.2021 günü işe gitmek için … tarafından işletilen … A.Ş. (Acente No…Poliçe No:…) tarafından sigortalanan, sürücü … tarafından kullanılan … plakalı metrobüse bindiği sırada araç hareket ettiğini, müvekkilinin araç kapısı ile durağın demir korkulukları arasında kaldığı sürüklendiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza sonucu ciddi şekilde yaralandığını, sol bacağında birden fazla yerde çoklu kırık ile bedeninin çeşitli yerlerinde başkaca yaralanmalar oluştuğunu, kaza sonrası kan kaybı nedeniyle kazanın meydana geldiği araç içine alındığını ve orada şuurunun kapandığını, kendisinin ambulansla … Hastahanesine götürüldüğünü ve tedavi edildiğini, tedavisi için ameliyat geçirdiğini, bacağına platin ve sol bilekte vidalar takıldığını, bir hafta hastanede yatarak tedavi görmesi sonucu taburcu edildiğinde de evinde uzun süre yatmak zorunda kaldığını ve tutulan bakıcı tarafından ihtiyaçları karşılandığını, yaşadığı kaza sonrasında acı çektiğini, bakıma muhtaç hale gelip temel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığını, tedavisi plastik cerrahi yönünden devam ettiğini, kaza sonrası bedeninde oluşan yaralar ve gördüğü tedavi hastane kayıtlarıyla belgelendiğini, müvekkilinin çektiği acı, temel ihtiyaçlarını karşılayamaması sebebiyle yardım almak zorunda kalması ve çalışamadığı süreler nedeniyle tazminat talebi bulunduğunu, davalılardan metrobüs şoförü olan Cemal hakkında müvekkilinin ramazan ayı sebebiyle merhamet göstermesi ve şikayetçi olmaması nedeniyle Savcılıkça takipsizlik kararı verildiğini, ancak müvekkilinin hiçbir zaman hukuki haklarından feragat etmediğini, bu nedenle hem olayda kusuru bulunan otobüsün şoförü, otobüsün ruhsat sahibi olan …AŞ ile aracı sigortalayan … Aş aleyhine dava açmak zarureti doğduğunu, müvekkilinin meydana gelen kazada bir kusurunun olmadığını, müvekkilinin emekli olduğunu, ancak faaliyet gösterdiği dericilik sektöründe yaptığı model ve kalıplarla ismen tanındığını, hazırladığı koleksiyonları, ürünleri talep gören, deri firmasına şipariş model ve kalıplar hazırlayan bu nedenle aylık yaklaşık 10.000 TL civarında geliri olan biri olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminat, müvekkilin uğramış olduğu manevi çöküntü nedeniyle 20.000 TL. Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememizin 2022/10 sayılı esasına kaydedilen dosyada, davalı … yönünden tefrik kararı verilerek, dava dosyası mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; MADDE 5/A- “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle gereğince; “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı MADDE 18/A- “(1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Tefrik kararı sebebiyle yalnız sigorta şirketi aleyhine dönüşen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin eldeki davanın, uyuşmazlığın sigorta hukukuna ilişkin olması sebebiyle TTK’nun 4/1-a maddesi kapsamında ticari bir dava olduğu, aynı yasanın 5/A maddesi gereğince iş bu ticari davada arabuluculuk yoluna başvurunun dava şartı olduğu ancak davacı tarafça dava tarihinden önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesi ile 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 358,63 TL peşin harçtan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazla yatan 277,93 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7/2. maddesine göre hesaplanan 3.150,00 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır