Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/334 E. 2022/665 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/334 Esas
KARAR NO :2022/665

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:16/05/2022
KARAR TARİHİ:03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …-0 Sicil No’lu … İŞAAT VE TURİZM YATIRIMLARI TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ öngörülen sürede sermaye artırımı yapılmadığından 6102 sayılı T.T.K. Geçici md. 7’ye göre 07/07/2014 tarihininde Ticaret Sicilinden re’sen terkin edildiğini ve hükmi şahsiyetini kaybettiğini, müvekkilinin ihyası talep olunan şirketin ortağı ve şirketi terkin öncesinde temsile yetkili olduğunu, anılan terkin işleminin tasfiyesiz yapıldığından … Şasi numaralı, … plakalı 21.09.2004 tescil tarihli 2005 model … marka … model bir aracın şirket üzerinde kaldığını, anılan aracın tüm vergilerinin müvekkili tarafından ödenmekle birlikte artık oldukça eskiyen bu aracın satılması gerektiğini, netice olarak ortada bir mal varlığı bulunduğundan ve şirket ortaklarının bu mal varlığının tasfiyesinde menfaati bulunduğundan …-0 Sicil No’lu … İŞAAT VE TURİZM YATIRIMLARI TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin … Şasi numaralı, … plakalı 21.09.2004 tescil tarihli 2005 model … marka … model aracın satışı ve satışa ilişkin her türlü işlemin yapılıp satış bedelinin paylaştırılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere Ticaret Siciline yeniden tescili suretiyle ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin re’sen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, “sermayesinin yasal tutarın altında olduğu” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07.07.2014 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğinin anlaşıldığını, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi hâlinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulmuştur. Ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ihyası istenen şirketin sicil kayıtlarındaki adresine tebligat çıkarıldığı, tebligatın “Bu sokak yok” şerhi ile bila döndüğü, 07/10/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığı ve 28/01/2014 tarihinde şirketin terkin edildiğinin anlaşılmakta olduğunu, ihyası istenen şirkete gönderilen tebligat yapılamamış ise de 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/4. maddesindeki usul dairesinde ilan tarihine göre tebliğ tarihi belirleneceğinden, dava konusu terkin işleminde usulsüzlük bulunmamakta olup, aksi gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını, kararın bozulması gerektiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle müvekkili ticaret sicili müdürlüğünün, “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, resen terkin işleminin hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğu gibi, davacı vekilince re’sen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddia da ileri sürülmediğini, Yargıtay içtihatları gereğince sermaye artırımı yükümlülüğünü yerine getirmediği için re’sen terkin edilen şirketin tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesinin mümkün olmadığından taleple de bağlı kalınarak, dava konusu şirket adına kayıtlı olduğun iddia edilen taşınır ile ilgili sınırlı olarak ek tasfiyesine (ihyasına) karar verilebileceği ve tasfiye memuru atanması gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkilinin müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan davada; dava dışı … İŞAAT VE TURİZM YATIRIMLARI TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …-0 sicil numarasına kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.’nın geçici 7.maddesi gereğince ” “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5.maddesi, 6103 sayılı TTK’nın yürürlüğü ve uygulama hakkındaki kanun 20/1 maddesi ve anonim ve limited şirketlerinin sermayeleri yeni asgari tutarlarına yükseltmeleri ve kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi anonim şirketlerin verilebilmesine ilişkin tebliğ kapsamında gerekli tebliğ ve ilanlar yapıldıktan sonra 07/07/2014 tarihinde ticaret sicilden resen terkin edildiği, oysa şirketin aktifinde bulunan … Şasi numaralı, … plakalı 21.09.2004 tescil tarihli 2005 model … marka … model bir aracın bulunduğu ve tasfiye işlemlerinin yapılmadığı, şirkete ait mal varlığının tasfiye işlemine tabi tutmak üzere şirketin TTK 547.maddesi gereğince tasfiyesi için, şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, ihyası istenilen şirketin TTK’nun 547/2.maddesine göre tasfiyeye girdiği, ihyası istenilen şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi gereği resen ticaret sicilden 07/07/2014 tarihinde terkin edildiği, üzerinde mal varlığı bulunması sebebiyle tasfiye işlemlerinin henüz tamamlanmamış olup, üzerindeki mal varlığının tasfiyesinin yapılabilmesi için davacı şirketin tasfiye öncesindeki şirketin ortağı ve temsile yetkili Celal Birkan …’ın dava konusu tasfiye edilen … İşaat Ve Turizm Yatırımları Ticaret Limited Şirketi’nin … Şasi numaralı, … plakalı 21.09.2004 tescil tarihli 2005 model … marka … model bir aracın tasfiye işlemlerinin yapılması bakımından, TTK.md.547 devamı maddeleri gereğince tasfiye işlemlerinin tamamlanması için … İşaat Ve Turizm Yatırımları Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasını talep etme de hukuki menfaatinin bulunduğu tartışmasızdır.
Bu nedenle, dava dışı … İşaat Ve Turizm Yatırımları Ticaret Limited Şirketi’nin TTK 547 ve devamı maddeleri gereğince … plakalı aracın aracın satışı ve satışa ilişkin her türlü işlemin yapılıp satış bedelinin paylaştırılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesi gerektiği, tasfiye memuru olarak tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir …’in aşağıdaki şart ve koşullarda tasfiye memuru olarak atanması, mahkememizce benimsenmiştir.
Ayrıca davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, yaptığı işlem ve sonrasında gerçekleştirilen resen terkin işleminde hukuka aykırılık bulunduğu tespit edilemediğinden, davalı ticaret sicil müdürlüğünün, ihyası istenilen şirketin ticaret sicil kaydındaki adresine şirket yönünden eksiklerin tamamlanması bakımından tebligat çıkartıldığı, tebliğ edilememesi üzerine tebliğin 5.maddesi gereğince gerekli ilanların yapıldığı ve 07/07/2014 tarihinde tebliğin 5.maddesi gereğince resen terkin işleminin uygulandığı, ticaret sicil müdürlüğünün yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğu yönünde davacı yan tarafından dava dilekçesinde bir iddiada bulunulmadığı ve delil sunulmadığı, yasal hasım niteliğinde olan ticaret sicil müdürlüğünün, TTK’nın geçici 7/15. maddesi gereğince yapılmış bulunan resen terkin işleminin şartlar gerçekleşmeden terkin edildiğine yönelik bir delil de elde edilemediğinden masraf ve ücreti vekaletten sorumlu tutulamayacağı mahkememizce benimsenmiş. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 04/06/2016 gün ve 2016/2926-3585 sayılı kararı ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 14/10/2020 gün 2020/2299-4113 sayılı kararı bu doğrultudadır)
ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
A) İstanbul Ticaret Memurluğunun …-0 sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen … İnşaat ve Turizm Yatırımcıları Ticaret Limited Şirketinin, “… Şasi numaralı, … plakalı 21.09.2004 tescil tarihli 2005 model … marka … model” aracın satışı ve satışa ilişkin her türlü işlemin yapılıp satış bedelinin paylaştırılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere Ticaret Siciline yeniden tescili suretiyle İHYASINA,
2-Şirketin ticaret siciline tescil ve kararın özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA,
3-TTK’nın 547/2.maddesine göre, bilirkişi …’in tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
4-Tasfiye memuru için aylık 2.500,00 TL ücret takdiri ile davacı tarafından 6 aylık 15.000,00 TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
5-Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında KARŞILANMASINA,
6-Kararın ticaret sicilde TESCİL VE İLANINA,
7-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de, davanın açılmasına davalının haksız olarak sebebiyet verdiği tespit edilemediğinden, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğu da dikkate alınarak davacı lehine masraf ve vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davacının HMK 120.madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İSTANBUL BAM ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır