Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/327 Esas
KARAR NO : 2022/649
DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/11/2016
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13.06.2016 tarihinde 208.483,96 TL bedelli satın aldığı … marka 2015 model aracın 14.06.2016 tarihinde … numaralı kasko sigorta poliçesi ile davalı … şirketince sigortalandığını, 30.09.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda aracın pert olduğunu, 30.09.2016 tarihinde … plakalı müvekkilinin şirketine ait araç ile … Caddesi No: … Önü … üzerinde kaza meydana geldiğini, olaydan hemen sonra trafik ekiplerinin olay yerine geldiğini ve tutanak tutulduğunu, çekici ile aracın çektirildiğini trafiğin aksamasının engellendiğini , bu esnada bir karmaşa yaşandığını ve müvekkili ile aracın içinde bulunan diğer kişilerin ifadeleri ve imzaları alınmadan tutanağa firari olarak geçirildiğini, ancak kamera kayıtları incelendiğinde kişilerin olay mahallinde bulunduğunun ortaya çıkacağını, müvekkilinin aracının hasarının giderilmesi hususunda davalı tarafından primlerini eksiksiz ve zamanında ödemesine rağmen mağdur edildiğini, sigorta kapsamında yer alan madde gereğince müvekkiline ait aracın marka model ve paket gereğince … aracın 2016 yılındaki fiyatının 253.105,00 TL olduğunu , davacının ek prim ödediğini ve sigorta kapsamında garanti altına alınan araç hakkında sigorta şirketinin ödeme yapmaktan kaçındığını beyanla müvekkili şirkete ait … markalı araçta meydana gelen zarar bedelinin kaskı sigorta poliçesine dayalı olarak 253.105,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin sürücünün kaza yerini terk etmesinden dolayı mevzuat gereği teminat dışı kaldığını, ekspertiz incelemesinde sigortalı araçta meydana gelen hasarın mevzuat gereği “kaza yerini terk ile alkol raporu alınmaması” nedeniyle müvekkili şirket tarafından tazmin edilemeyecek bir hasar olduğunun tespit edildiğini, dava konusu zararın kara araçları kasko sigortası genel şartlarının “A.5.teminat dışında kalan zararlar” başlığında yer alan 5.5.veya 5.10.maddesi gereğince sigorta teminatı kapsamında olmayan bir nedenle meydana geldiğini, davacı şirkete ait araçtan beş erkek ve bir kadın yolcunun indiğini, ancak sürücünün tespit edilemediğini, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı uyarınca sürücünün net olarak tespit edilemediğini, alınan alkol raporunun nörolojik muayene sonucu düzenlendiğini, alkolmetre ölçüm cihazı ile ölçüm yapılamadığını, bu nedenle widmark hesaplamalarının önünün tıkandığının tespit edildiğini, davacıya ait araçta oluşan zararın kasko sigortasının teminatından karşılanması adına ihbar yükümlülüğünün iyiniyet kurallarına aykırı olarak ihlal edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kasko sigorta poliçesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yanlar arasındaki sigorta kasko poliçesi ve hasar dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
… Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/… değişik iş sayılı dosya aslı celp ve tetkik edilmiştir.
Talimat mahkemesi marifeti ile davacı tanığının beyanları tespit edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … marifetiyle hazırlanan 03/09/2018 tarihli bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Mahkememizin 2016/… esas, 2019/… karar sayılı, 27/03/2019 tarihli kararı ile; “…Davanın KABULÜ ile, Hasarlı aracın ( … plakalı 2015 model … marka) üzerindeki takyidatlardan ari olarak davacı tarafından davalı … şirketine teslimi kaydı ile 253.105-TL’nin 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya … Mahkemesine gönderilmiş olup … Hukuk Dairesinin 2019/… esas, 2022/… karar sayılı 28/04/2022 tarihli ilamı ile; “…Somut olayda, dosya kapsamında alınan 03.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda aracın onarımının ekonomik olmadığı, aracın pertinin uygun bulunduğu, yeni 2017 model piyasa rayiç değerinin 253.105,00- TL olduğu tespit edilmiş, ancak sovtaj bedeli belirlenmemiş olup, 28.10.2016 tarihli ekspertiz raporunda da aracın tam zayi durumunda bulunduğu, hasar tutarının KDV hariç 100.420,00-TL, yaklaşık piyasa değerinin ise 200.000,00-TL olduğu açıklanmıştır. Dava dilekçesi içeriği ve istinafa cevap dilekçesinden, davacı tarafın aracın rayiç bedelini istediği, hurda bedelini istemediği anlaşılmakta ise de, davalı … şirketi vekili kasko poliçesi genel şartlarına göre aracın hurda/ çekme belgesi ibraz edilmediğinden tazminat bedelinin ödenemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiş olup, dosya kapsamında araç hurda/ çekme belgesine rastlanılmamıştır.
Yukarıdaki açıklamalar karşısında Kasko Sigortası Genel Şartlarına göre, davacı taraftan hasarlı aracın trafikten çekme (veya hurda) belgesi istenerek ilgili belgenin ibrazı halinde, şimdiki gibi davacı tarafından aracın trafik kaydı üzerindeki takyidatlardan ari (temiz) olarak davalı sigortacıya teslimi kaydı ile belirlenen tazminatın davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmesi; aksi takdirde ( hurda /çekme belgesinin ibraz edilmemesi halinde) bilirkişi tarafından belirlenen bedelden, aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak belirlenecek sovtaj bedeli mahsup edilerek bulunacak tazminata hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Anılı Bam kararı doğrultusunda tensip ara kararı gereğince davacı vekiline trafikten çekme ( hurda ) belgesini ibraz etmek üzere süre verilmiş olup davacı vekilinin trafikten çekme belgesine ilişkin evrakları içerir dilekçe ibraz ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada; 30/09/2016 tarihindeki trafik kazası nedeni ile davacı/ sigortalıya ait … plakalı aracın pert olması nedeni ile uğranılan zararın genişletilmiş kasko sigorta poliçesine dayalı olarak davalı … şirketinden tazmini isteminin ileri sürüldüğü, davalı … şirketi tarafından ise sigortalı araç sürücüsünün kaza yerinden ayrılması ve alkol ölçümünün yapılmaması nedenlerine dayalı olarak genel şartların teminat dışında kalan zararlar ile ilgili a.5.10. madde düzenlemesine dayalı olarak savunmada bulunulduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesi gereğince sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olup Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın 3.3.2.2. maddesindeki; Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.” düzenleme gereğince sigorta şirketinin sorumluluğunun mevcut olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5.10 maddesinde zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerindeki ihlaller nedeniyle sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması teminat dışı hal olarak belirtilmiştir. Söz konusu genel şartların 5.4 maddesinde sürücünün alkol veya uyuşturucu kullanmış olması, 5.5. maddesinde de sürücünün ehliyetsiz olması teminat dışı hal olarak düzenleme altına alınmıştır.
Anılı yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; uzman teknik raporlar kapsamında davacı sigortalı şirkete ait aracın onarımının ekonomik olmadığı, böylece tam hasara uğradığı sabit olmakla teminat dışı halin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun aydınlatılmaya muhtaç olduğu anlaşılmıştır. Bu noktada yapılan inceleme kapsamında; Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında da belirtildiği üzere salt olay yerinin terk edilmesi hâlinin rizikonun ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kaldığının kabulü için yeterli görülmediği tespit edilmiştir. (Yargıtay 17. H.D’nin 2015/14489 E, 2016/2375K sayılı karar) TTK’nın 1409/2. maddesi uyarınca teminat dışı hâlin mevcut olduğu noktasında ispat yükü davalı … şirketine ait olduğuna göre davalı yanın, kazanın alkolün etkisiyle gerçekleştiğini veya sürücünün ehliyetsiz olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Somut olay yönünden celp ve tetkik edilen Sulh Ceza Mahkemesinin değişik iş dosyası kapsamında sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden izinsiz ayrılma hâlinin sabit olmaması nedeni ile idari yaptırım kararının iptaline karar verildiği, dosyadaki belge ve deliller kapsamında, davacıya ait araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği, ehliyetsiz veya alkollü olduğu hususlarının ispat edilemediği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle davalı … şirketinin, meydana gelen zarar bedelini poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettiren kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacı tarafından, araç hurdası sigorta ettirenin uhdesinde bırakılıp, hurda bedelinin tazminattan indirilmesi olanaklı görülmemiştir. Mal sigortalarından olan kasko sigortasında asıl olan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Hasarlı aracın kimin uhdesinde kalacağı hususunda sigortalıya seçimlik hak tanınmıştır. Sovtajın sigortalı tarafından talep edilmemesi halinde, sigortacıda kalacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla sovtaj talebi olmayan davacı sigortalının, trafikten çekme (hurda ) belgesini dosyaya ibraz etmekle zarar bedeli olan 253.105-TL’nin tazmini isteminde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kabulü ile, hasarlı aracın (… plakalı 2015 model… marka) üzerindeki takyidatlardan arî olarak davacı tarafından davalı … şirketine teslimi kaydı ile 253.105-TL’nin temerrüt tarihi olan 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Hasarlı aracın (… plakalı 2015 model…Marka) üzerindeki takyidatlardan arî olarak davacı tarafından davalı … şirketine teslimi kaydı ile 253.105,00-TL’nin 09/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 17.289,60 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 4.322,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.967,19 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 305,70 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.805,70 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 38.434,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Davacı tarafça yatırılan 4.322,41 TL peşin harç ile 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 4.351,61 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır