Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/31 E. 2022/381 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/31 Esas
KARAR NO : 2022/381
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini ve söz konusu alanda faaliyetinin gerçekleştirilmesi için dava dışı … …’in maliki bulunduğu Samsun İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevkki’nde kain tapuda 303 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 29/11/2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 18 yıl müddetle intifa hakkı tanındığını, müvekkili şirketin intifa hakkına sahip olduğu taşınmazda bayilik faaliyetini yürütecek davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile müvekkili arasında akdedilen protokol ile davalı şirkete 18 yıl için yatırım katılım bedeli adı altında ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını ve bu davalı tarafından düzenlenen faturalar karşılığında 18 yıllık süre için geçerli olmak üzere yatırım katılım bedeli ödemesi yapıldığını, 2009 yılında müvekkilinin intifa hakkı sahibi olduğu taşınmazın … … ve … … tarafından satın alındığını, ardından davalı … Şirketinin bayilik faaliyetine son verdiğini ve müvekkili ile arasında akdettiği sözleşme ve sorumluluklarını davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye temlik ettiğini, müvekkili ile bu davalı arasında 10/06/2009 tarihli bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, davalı … Şirketi vekili tarafından keşide edilen Samsun 4. Noterliği’nin 19/02/2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile 29/11/2007 tarihinde kurulan dikey ilişkinin sona erdiği, bayilik sözleşmesi, ek protokol, taahhütname, intifa hakkı sözleşmesi vs. tüm belgelerin feshedildiği ve intifanın kaldırılması için vekaletname gönderilmesi talebinin müvekkiline iletildiğini, müvekkili tarafından keşide edilen … Noterliği’nin 08/04/2013 tarihli ihtarnamesi ile davalı şirketin feshi nedeniyle muaccel hale gelen alacakların ödenmesinin davalılardan talep edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, davalı … Şirketinin bayilik ilişkisini feshi nedeniyle 18 yıllık süre için davalı … Şirketine ödenen ve davalılar arasında akdedilen temlikname uyarınca iadesinden … Şirketinin de sorumlu olduğu yatırım katılım bedelinin işlememiş süreye tekabül eden kısmının güncellenerek belirlenecek tutarının davalılardan tahsilinin gerektiğini beyanla müvekkili şirketin diğer hak ve alacaklarına ilişkin her türlü talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, davalılardan … Şirketine 18 yıllık süre için ödenen yatırım katılım bedellerinin, davalı … Şirketinin 19/02/2013 tarihli feshi nedeniyle, işlememiş süreye tekabül eden kısmının denkleştirici adalet prensibi uyarınca mahkemece belirlenecek güncel tutarından şimdilik KDV dahil 661.289,52 TL’sinin davalılardan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı … Şirketi arasında 07/10/2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imza edildiğini, 06/12/2007 tarihinde bu davalı hesabına 182.900 USD yatırım katılım bedeli ödendiğini, 18/12/2007 ve 25/12/2007 tarihinde de 300.900 USD yatırım katılım bedeli ödendiğini, 29/11/2007 tarihinde 18 yıl süreli intida senedinin imzalandığını, 10/06/2009 tarihinde davacı ile müvekkili arasında bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davacının, davalı … Şirketi, … A.Ş. (Moil) bayisi iken ve bayilik sözleşmesi sona ermemiş olduğu halde, … A.Ş. ile olan bayilik sözleşmesini terk etmek şartı ile … A.Ş. tarafından davalıya ödenen ve sözleşmenin erken terki halinde iade edilmesi gereken bayilik hizmet bedelinin, kendisi tarafından karşılanacağını taahhüt ettiğini, bu nedenle davacı tarafından ödenen bedelin transfer bedeli ile Lukoil standartlarında istasyon yenileme bedeli olduğunu, iade edilecek bir bedel bulunmadığını, davacı ile diğer davalının kanuna karşı hile yaptıklarını, diğer davalının kanuna karşı hilesinin müvekkilini bağlamayacağını, davacının pazarın kaldıramayacağı kadar bayilik verdiğini, ticari faaliyetin yürütülme şansı kalmadığı için müvekkilinin sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını, yatırımın bayiye ve bayilik sözleşmesini dayanak alan protokole istinaden yapıldığını, davacının yaptığı yatırımın fesih tarihine kadar sebepli olduğunu, fesih ile sebepsiz hale düştüğünü ve muaccel olduğunu, davacı tarafından bedelin iadesinin talep edildiği ihtar ile de diğer davalının temerrüde düştüğünü, davacının diğer davalının tanzimi ile kendisine teslim ettiği faturaları gider olarak kayıtlara işlediğini, faturalardaki miktar üzerinden gelir vergisini ödemekten sarfınazar ettiğini, iade edilecek miktarın hesaplanmasında davacının amortisman kayıtlarında gider olarak gösterdiği miktarın tenzil edilmesi gerektiğini, aksi halde davacının sebepsiz zenginleşmiş olacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında imzalanan 17/10/2007 tarihli sözleşmenin, davacının muvafakatı ile 10/06/2009 tarihinde diğer davalıya temlik edildiğini, müvekkilinin 10/06/2009 tarihli sözleşmeye garantör olmayı kabul ettiğini, davacı ile diğer davalı arasında 29/11/2012 tarihli yeni bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede müvekkilinin garantör sıfatının ve kefil imzasının bulunmadığını, bu sebeple müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafça belirtilen yatırım bedelinin istasyonun inşaatında kullanıdığını, dolayısıyla yapılan yatırımın sözleşme süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırım olması nedeniyle Yargıtay kararları gereğince de davanın reddinin gerektiğini, sebepsiz zenginleşmenin oluşmadığını, sözleşme ilişkisinde kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderlerler ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında ödenen yatırım bedelinden, sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle, işlememiş süreye tekabül eden kısmın iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ve yapılan yargılama neticesinde 27/10/2016 tarihli, 2014/… Esas ve 2016/700 Karar sayılı karar ile; “Dava; davacı şirket ile davalılardan …… Ltd. Şti. (…… Ltd. Şti.) arasında Samsun İli, … İlçesi, … Köyü, … mevkiinde kain, 303 parselde kayıtlı taşınmaz ve taşınmaz üzerinde bulunan istasyona ilişkin olarak akdedilen intifa, akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokol kapsamında adı geçen davalıya yapılan yatırım katkı payı ödemesinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında davacı şirket ile davalılardan … Ltd. ŞTi arasında 17.10.2007 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi buna bağlı intifa sözleşmesi ve protokol düzenlendiği, bilahare anılı sözleşmenin 10.06.2009 tarihinde taraflar arasında akdedilen sözleşme ile diğer davalı … Ltd. Şti. tarafından temlik alındığı, sözleşmede davalı …’nın garantör sıfatının bulunduğu, davalılardan … Ltd. Şti ile 29.11.2012 tarihinde sözleşmenin yenilendiği ve sözleşmenin 08.04.2013 tarihinde davalılardan … Ltd. Şti. tarafından feshedildiği hususlarında yanlar arasında herhangi bir ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf; davacı tarafça davalılardan … Ltd. Şti’ye ödenen yatırım katkı payı bedelinin davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davalılardan …… Ltd. Şti yönünden her ne kadar yatırım katkı payı bedeli anılı davalı ile yapılan sözleşmeler ve protokol kapsamında bu davalıya ödenmiş ise de bilahare bu davalı ile yapılan sözleşmenin diğer davalıya temlik edildiği, bu davalının kendisine yapılan yatırım katkı payı bedelini ve bu bedelin hasedildiği akaryakıt istasyon yatırımını kullanarak ticaretine devam edip fayda sağlamadığından bu davalı yönünden sebepsiz zenginleşmenin meydana gelmediği ve ayrıca yapılan yatırımın anılı davalı ile sürdürülen sözleşme ilişkisi döneminde kullanıldığı ve davacının sözleşme ilişkisi nedeniyle anılı yatırımdan gerekli faydayı sağladığı anlaşılmakla sebepsiz zenginleşmeye dayalı istem yerinde görülmemiştir.
Davalılardan …… Ltd. Şti yönünden ise; yatırım katkı payı bedelinin diğer davalıya ödendiği, bu davalının istasyonu mevcut haliyle temlik aldığı, yatırımın diğer davalı … döneminde yapıldığı, her ne kadar sözleşme temlik alınmış ise de bu davalı ile 29.11.2012 tarihinde herhangi bir ihtirazi kayıt koyulmaksızın sözleşmenin yenilendiği, öncekli dönem yatırımının bu davalıdan talep edilemeyeceği, anılan davalı döneminde de yatırım yapılmadığı, sözleşmenin de anılı davalı ile 10.06.2009 tarihi ile fesih tarihine kadar uygulandığı ve davacı yanın sözleşmeden gerekli faydayı sağladığı anlaşılmakla bu davalı yönünden de yatırım katkı payı bedelinin tahsili talebi yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 15/11/2019 tarihli, 2017/ … Esas ve 2019/… Karar sayılı kararı ile, davanın reddine ilişkin kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Verilen kararın davacı tarafın vaki temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2020/… Esas ve 2021/… Karar sayılı kararı ile; “Dava, yatırım bedeli olarak ödenen paranın kullanılmayan kısmının iadesi istemine ilişkindir. Akaryakıt dağıtım şirketi olan davacı ile akaryakıt bayi davalı … Ltd. Şti. (eski unvanı … … Ltd. Şti.) arasında 17.10.2007 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli protokol yapılmış olup, anılan protokolün 2. maddesinde davacı lehine dava dışı … …’in taşınmazı üzerinde 18 yıl süreli bedelsiz intifa hakkı tanınmış, 18 yıl için davalı şirkete ödenecek yatırım bedeli ve koşulları kararlaştırılmış ve 29.11.2007 tarihinde intifa hakkı tesis edilmiştir. 06.12.2007, 18.12.2007, 25.12.2007 tarihlerinde davalı … … Ltd. Şti.’ye nakit olarak işletme yatırım bedeli ödemesi yapılmış, 23.03.2009 tarihinde üzerinde intifa hakkı tesis edilen taşınmaz dava dışı … ve … … tarafından satın alınmıştır. 10.06.2009 tarihinde davalı … … Ltd. Şti. ile diğer davalı … … Ltd. Şti. arasında temlik sözleşmesi yapılmış, bu sözleşme gereğince davacının muvafakati ile, davacı ile davalı … … Ltd. Şti. arasında yapılan bayilik, protokol vb sair sözleşmelerden doğan hak, sorumluluk ve yükümlülükler davalı … … Ltd Şti.’ye devredilmiş; davalı … … Ltd. Şti. ise bu sözleşmelerden doğan yükümlülükler devam ettiği sürece temellük eden davacıya müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla garantör olmayı kabul etmiştir. 10.06.2009 tarihinde davacı ile davalı … … Ltd. Şti. arasında bayilik sözleşmesi feshi başlıklı sözleşme düzenlenmiş, bu sözleşmede davacının 17.10.2007 tarihli bayilik sözleşmesinden doğan her türlü hakkının saklı olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine aynı tarihte davacı ile davalı … … Ltd. Şti. arasında 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi yapılmıştır. 29.11.2012 tarihinde davacı ile davalı … … Ltd. Şti. arasında 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı … … Ltd. Şti. tarafından davacıya gönderilen 19.02.2013 tebliğ tarihli fesih ihtarnamesi ile de taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi son bulmuştur.
Davalı şirketler arasında akdedilen 10.06.2009 tarihli temlik sözleşmesine davalı … Ltd. Şti.’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla garantör olduğuna ilişkin ve aynı tarihli bayilik sözleşmesinin feshi sözleşmesinde davacının 17.10.2007 tarihli bayilik sözleşmesinden doğan her türlü hakkının saklı olduğuna dair hükümler birlikte değerlendirildiğinde; davalı … Ltd. Şti.’nin ve fesih tarihine kadar davacı ile aralarındaki sözleşme devam eden davalı … … Ltd. Şti.’nin bakiye süreye tekabül eden yatırım bedelini iade borcundan sorumlu oldukları kabul edilerek işletme yatırım katkı bedelinin 18 yıl süre için verildiği gözetilerek sözleşmenin başlangıcından sözleşmenin sona erdiği döneme ilişkin süre 18 yıllık süreden düşülerek kalan süreye ilişkin bakiye işletme yatırım bedelinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile kaldırılması neticesinde dosya yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere Mahkememize gönderilmiş, Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ve tüm dosya kapsamının bozma ilamına kapsamında değerlendirilmesi neticesinde; davacı ile davalı … Sanayi Tic. Ltd. Şti. arasındaki bayilik sözleşmesinin 17/10/2007 tarihinde, davalı … San ve Tic. Ltd. Şti. ile ise 29/11/2012 tarihinde imzalandığı ve bitiş tarihinin 29/11/2025 olarak belirlendiği, davacı tarafından yatırım destek bedelinin 18 yıl için ödendiği, davalı … Nak. San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sözleşmenin 19/02/2013 tarihinde feshedildiği, buna göre her iki bayilik sözleşmesinin 17/10/2007 ila 19/02/2013 tarihleri arasında toplam 1922 gün yürürlükte kaldığı, toplam ödemenin davalının defterlerine göre 784.245,42 TL olduğu ve 784.245,42(toplam ödeme)/6480(toplam süre)*4558(kalan süre)=551.634,35 TL bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalılarca iadesinin gerektiği, sebepsiz zenginleşmenin fesih tarihi itibariyle gerçekleştiği ancak dava dilekçesinde temerrütten itibaren faiz talep edildiği, davacının ödeme ihtarının davalılara 16/04/2013 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihin sözleşmenin feshi tarihinden sonra olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği bu tarihten itibaren faize hükmedileceği, tazminat hesabında denkleştirici adalet sisteminin uygulanmayacağı, davacı tarafından talep edilen kdv’nin davalıların malvarlığına girmediği ve bu nedenle iade edilecek bir bedel olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 551.634,35 TL’nin 16/04/2013 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile 551.634,35 TL’nin 16/04/2013 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 37.682,14 TL’den peşin alınan 20.017,20 TL harcın mahsubu ile kalan 17.664,94 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 2.300 TL bilirkişi ücreti, 646 TL posta ve tebligat masrafı, 117,10 TL istinaf harçları olmak üzere toplam 3.063,10 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı (%40) üzerinden hesaplanan 1.440 TL ile ilk harç 20.041,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 582,50 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 349,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı … San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 582,50 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 44.631,71 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 73.823,18 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır