Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/274 E. 2023/616 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/274 Esas
KARAR NO : 2023/616
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla …. Icra Müdürlüğü’nün 2014/… E. icra dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla icra takibine geçildiğini, davalı/Borçlu icra takibinde yetkiye, borca, faize itiraz ettiğini, takip alacaklısı … San ve Tic. Ltd. Şti. (Mersis no: …) 10.07.2017 tarihli ticaret sicil gazetesinden de anlaşılacağı üzere … San ve Tic. A.Ş. İle birleşerek tasfiye olduğu, Birleşmeden sonra Unvanı … San ve Tic.A.Ş. Olduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında yapılan 25.02.2013 ve 19.02.2013 tarihli sözleşmelerde ve bu sözleşmelere dayanarak düzenlenen 22.02.2013 tarih ve 01.03.2013 tarihli faturalarda satış bedeli ABD doları olarak belirlendiğini, Sözleşme tarihi ile vade tarihi, vade tarihi ile fiili ödeme günü arasındaki kur farkından kaynaklanabilecek uyuşmazlıklar için satım sözleşmelerine ödeme günündeki kurun esas alınacağı ve yapılacaklara dair hükümler konduğunu, satım sözleşmelerinde: “TL cinsinden nakit, çek veya senetle tahsilat durumunda, fiili ödeme tarihini izleyen iş gününe ait TCMB satış kuru hesaplamalarda esas alınır.” ve vade tarihinde TCMB satış kurunun faturada esas alınan kurdan büyük olması durumunda … bu farkı, alıcıya fatura ederek üzerine ekler, alıcı bu farkı 7 gün içinde nakden ödemekle yükümlüdür.” maddeleriyle hüküm altına alındığını, Vergi Usul kanununda yer alan zorunluluk gereği ABD doları cinsinden olan alacaklar taraflar arasında tutulan cari hesaba Türk Lirası olarak kaydedilmekte ise de faturalarda alacağı Döviz cinsinden karşılığı gösterildi Borçlu/davalı şahsın likit ve muayyen borcuna karşılık, takibi durdurmak ve müvekkil şirketin alacağını alamamasını sağlamak için takibe itiraz etmesi haksız ve kötü niyetli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle borçlu/davalının alacağın 9620’siden az olmamak kaydı ile inkar tazminatına tazminata mahkum edilmesini, Davalı/borçlunun … icra müdürlüğünün 2014/ … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın İptalini takibin devamını, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından … İcra İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan ilamsız takibe, davalı müvekkili süresi içerisinde herhangi bir borcunun olmadığını, borcunun tamamını ödediğini belirtir itraz dilekçesi sunduğunu, bu itiraz üzerine ilgi dosya durdurulduğunu, Davacı tarafından icra takibi ekine sunulan cari hesap dökümü onaysız ve firma kayıtlarına dayandığını, takip alacağının kendi kayıtlarına nazaran takip başlatıldığını, yaklaşık 8 yıl sonrasında dava konusu edilmesi de haksızlığın ve hukuksuzluğun ispatı olduğunu, mesnetsiz davanın açıklamaları ve celp edilecek sair deliller Işığında Reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLER:
… İcra müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi mali müşavir … tarafından hazırlanan 02.11.2022 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmış olup, bilirkişi raporunda özetle; “davalı yasal yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı ve TTK hükümlerine istinaden defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davalı 2013 yılı yasal kayıtın da davacıdan toplam 3 adet fatura bedeli karşılığı 18.742,65TL lik alışı olduğu ve bu alış bedelinin 31.12.2013 tarihli ve 483 sayılı yevmiye kaydı ile 18.742,65 TL Kasa Hesabından Nakit olarak kapatılmış olduğu, davalı yan tarafından tanzim edilen 01.03.2013 tarih ve 129738 seri nolu fatura bedelinin 10.885,50 TL olması ve ile bu tutarın tevsiki zorunluluğu 8.000,00 tutar olarak banka veya finans kurumlarından davacıya ödenmesi gerekirken davalı yasal kayıtın da davacıya ödeme yaptığına ilişkin Kasa Makbuzu, Banka Dekontu, Çek Fotokopisi, v.b. gibi bir ödeme belgesi bilirkişilimize sunulmadığı ve yasal kayıtta mevcut olmadığı” yönünde mütalaada bulunduğu görülmüştür.
Bilirkişi mali müşavir … tarafından hazırlanan 03.12.2022 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmış olup, bilirkişi raporunda özetle; davacı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (Eski unvan: … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.) Kanuni defter kayıtlarında davalı …’dan 3.395,85 USD karşılığı 7.443,86 TL alacaklı olduğu” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi mali müşavir … tarafından hazırlanan 10.03.2023 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmış olup, bilirkişi raporunda özetle; Yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda ; kök raporumuzdaki görüş ve tespitlerimizde herhangi bir değişiklik olmadığı, davacı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (Eski unvan: … Ltd. Şti.) Kanuni defter kayıtlarında davalı …’dan 3.395,85 USD karşılığı 7.443,86 TL alacaklı olduğu, davacı … Sipariş formlarında imza altına alınan faiz oranı aylık 943 Yıllık %36 oranına göre; takip tarihi 17.07.2014 itibariyle 2.826,43 USD faiz talep edebileceği, Davacının takipte 103,85 USD faiz talep ettiği, Dava İtirazın İptali davası olduğundan takip ile sınırlı olduğu, bu hususta takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Dava; …. İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyasında yapılan cari hesaba dayalı itirazın iptali istemi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce …. İcra Dairesinin 2014/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı … tarafından davalı … – … aleyhine 17/07/2014 tarihinde 3.395,85USD alacak yönünden ilamsız takip başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe ve borca itirazı ile takibin durduğu akabinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu somut olay incelendiğinde; davacı, şirket ile borçlu şirket arasında yapılan 25.02.2013 ve 19.02.2013 tarihli sözleşmelerde ve bu sözleşmelere dayanarak düzenlenen 22.02.2013 tarih ve 01.03.2013 tarihli faturaların düzenlendiğini ancak davalının faturaları ödemediğini bu nedenle … İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan etmiş ve işbu vaki itirazın kaldırılmasını uyuşmazlık konusu olarak ileri sürmüştür. Davalı ise cevap dilekçesinde davacı tarafından icra takibinin kendi kayıtlarına dayandırılarak başlatıldığını, yaklaşık 8 yıl sonrasında dava konusu edilmesinin de haksız olduğunu, davalının böyle bir borcu olmadığını iddia etmiştir. Dilekçelerin incelenmesi sonucunda işbu davada uyuşmazlığın yanlar arasında ticari ilişki gereği davacı yanın cari hesap alacağının olup olmadığı, alacak istemi için zamanaşımının geçip geçmediği, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği, icra dairesinin yetkili olup olmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı yanın hak düşürücü sürenin geçip geçmediği ve icra dairesinin yetkili olup olmadığına ilişkin itirazları 23/05/2023 tarihli celsede gerekçeli olarak değerlendirilmiş ve reddedilmiştir. Zamanaşımına yönelik itirazın değerlendirilmesinde ise; taraflar arasında 2013-2014 yıllarına ilişkin cari hesaba dayalı takip başlatıldığı yani davanın taraflar arasındaki temel ilişki olan satım sözleşmesine dayalı alacak talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda ise zamanaşımı süresi 10 yıldır (818 sayılı Borçlar Kanununun 125 vd. maddeleri ile 6098 sayılı TBK’nın 146 vd. Maddeleri).Davacı tarafından 2014 yılında takip başlatılmak suretiyle zamanaşımı kesilmiş ve yeniden işlemeye başlamıştır dolayısıyla dava tarihi itibari ile de 10 yıllık süre dolmadığı anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Dava kapsamında dilekçeler teatisi aşamasında delil olarak davacı ve davalı tarafından taraflar arasındaki cari hesap belgeleri, taraf ticari defterleri, sözleşmelere, bilirkişi deliline dayanıldığı görülmektedir. Davacı ve davalı şirketin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edilmesine karar verilmiştir. Tahkikat esnasında davalının ticari defterlerin incelenmesi için talimat yazılmış, talimat mahkemesince çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğ olmuş ve inceleme yapılmıştır. Alınan raporda özetle davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve 01/03/2013 tarihli … seri no’lu fatura bedeli olan 10.885,50 TL’den tevsiki zorunluluğu olan 8.000 Tl’nin davacıya ödendiğine dair bir belgenin sunulmadığı tespit edilmiştir. Davacı ticari defterlerinin incelenmesinde de defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve 3.395,85 USD karşılığı 7.443,86 Tl’nin alacak olarak kaydedildiği ve BS formunda da davacı tarafından ilgili faturanın vergi dairesine bildirildiği görülmüştür. Tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, anılı bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu görülmüştür. Ayrıca yapılan incelemede taraflar arasındaki sözleşme gereği aradaki ticari ilişkinin varlığının ve bu ilişkiden doğun diğer faturaların davalı tarafından ödendiği sadece dava konusu faturayı ödemediği sabit olmakla davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü ancak yargılamanın başkaca hiçbir aşamasında yinelenmeyen ve sonuca etkisi olmayacak imza itirazına itibar edilmemiş, yargılamayı uzatmaya yönelik bu iddia yönünden inceleme yapılmamıştır.
Yapılan tüm bu açıklamalar doğrultusunda dosyanın bütün olarak incelenmesinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı cari hesap alacağının taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, diğer faturalar yönünden davalı tarafından ödeme yapıldığı ve davacı tarafından BS kayıtlarında da bildirildiği tespit edilmiştir. Davalının, borcun ödendiğine ilişkin iddiasını ispatlayacak başkaca bir delil de sunmadığı görülmüştür. Tüm bu nedenlerle alınan hukuki denetime elverişli bilirkişi raporunda yapılan tespitler, davalının faturalara itiraz etmemesi ve B-S kayıtlarında uyuşmazlığa ilişkin bildirim yapmış olması göz önüne alındığında davacının, davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
İcra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; alacağın cari hesaba dayalı ve likit olduğu anlaşılmakla mahkememizce kabul edilen ve takip talepnamesinde istenen asıl alacağın % 20’ı oranındaki 1.488,77 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davanın döviz cinsinden açıldığı görülmekle yerleşik içtihatlar gereği dava tarihinde efektif satış kuru üzerinden hesaplanan (03.499,70 USD* 14,6908 TL= 51.413,39 TL ) değer harçlandırılmış ve bu dava değeri üzerinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜ İLE,
… İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki İTİRAZININ İPTALİ İLE, takibin 3.395,85 USD asıl alacak ve 103,55 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 3499,70 USD üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %11,75’i geçmemek üzere 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince yıllık işleyecek USD faizi uygulanması suretiyle takip talepnamesindeki diğer koşullar ile beraber devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 1.488,77 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.512,05 TL peşin harçtan, davacı tarafından yatırılan 838,98TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.673,07TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 838,98 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 920TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 17.900TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 2.066TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
8-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır