Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/243 E. 2022/281 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/243 Esas
KARAR NO : 2022/281
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı nezdinde bulunan alacaklarının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Takibin borçluya tebliği üzerine icra takibine itiraz edildiğini, Müvekkili şirket ile davalı arasında 01.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 625,00 TL + KDV aylık abone ücreti karşılığında … ilçesi, 96 lokasyon kodlu … Caddesi yol üstü otopark alanı … İstanbul adresinde kain … tasarrufunda bulunduğunu, … tarafından işletilen otoparkın üç araç parklanmaya bırakılması amacıyla 01.01.2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme konusu otopark süresi boyunca davalı şirketin kullanımına bırakılmasına rağmen hizmet bedellerinin davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmediğini beyanla …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, borçlu aleyhine %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yetkililerinin davacı taraf ile imza ettiği herhangi bir sözleşme bulunmadığını, sözleşme kapsamında verilen bir hizmet bulunmadığını ve buna ilişkin bir delil de dosyaya ibraz edilmediğini, davacının iddia ettiği hizmeti verdiğini ispatlamadığını, müvekkiline ait herhangi bir araç dahi yokken; park ücreti talep edilmesinin mümkün olmadığını, … Tic. A.Ş’ nin Hastane ve tıp merkezlerinden park ücreti talebinin hukuki bir dayanağı olmadığını, söz konusu sözleşmenin imzalanmış olması ihtimalinde bile sağlık hizmeti sunan yerlerden böyle bir bedelin talep edilemeyeceğini, kamuoyuna sıkça yansıdığı üzere … gibi kamuya ait kurumların zaten kamunun kullanımına özgülenmiş alanlardan ücret almak sureti ile bu alanları otopark olarak işletmesinin bir çok yargı kararında hukuksuz bulunduğunu, bir hastane olarak faaliyet gösteren müvekkiline tedavi olmak üzere gelen hastalara otopark hizmetinin sağlanıyor olması idarenin kamu hizmeti görevi olduğundan bunun için verilen vergiler dışında bir ekstra ücret talebi hakkaniyet ve hukukla bağdaşmayan bir tutum olduğunu, …’ ın kamu hizmeti gören bir hastaneden dahi hastaların kullandığı park alanı için otopark ücreti talep etmesi sosyal devlet ilkesi ile çeliştiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01.01.2016 – 31.12.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 600.-TL +KDV aylık abone ücreti karşılığında, … ilçesi, … yanı … alanı … /İstanbul adresinde kain … tasarrufunda bulunup müvekkili tarafından işletilen otoparkın 3 aracın parklanmaya bırakılması amacıyla sözleşme imzalandığını, müvekkili tarafından sözleşme konusu otoparkın sözleşme süresi boyunca davalının kullanımına bırakılmmasına rağmen, hizmet bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak gösterilen sözleşmedeki imzanın müvekkili şirketin imza yetkililerine ait olmadığını, sözleşme kapsamında verilen bir hizmetin bulunmamakta olup, buna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını, ….ATM 2017/… esas sayılı dosyası ile huzurdaki davanının birbirleriyle bağlantılı olduğunu, bu sebeple birleştirilme kararı verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Davalar ; davacı tarafça yapılan takibe davalı tarafın yaptığı itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2017/… Esas 2021/ … Karar sayılı 15/06/2021 tarihli kararı ile; “Asıl ve Birleşen davanın REDDİNE, Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine ” dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf etmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiş,
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2022/ … Esas 2022/ … Karar sayılı 29/03/2022 tarihli ilamı ile;

..
Yargılama konusu olayda:Davacının asıl davada taraflar arasında akdedilen 01/01/2016 – 31/12/2016 tarihli abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsiline yönelik …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyasıyla yaptığı takibe itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali davasını açtığı, birleşen davada da abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsiline yönelik …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı icra takip dosyasında takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açtığı,
Taraflar arasında imzalanan 01/01/2016-31/12/2016 tarihli sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşme konusunun, davacı … tarafından …/İstanbul’da ve …/İstanbul’da işletilen otoparkın sözleşme ekinde belirtilen kısmının belirtilen şartlarda abone ücreti karşılığında abone olan davalıya üç araç parklanmaya bırakılması olduğu, taraflarca sözleşmenin farklı şekilde adlandırılmasının sözleşmenin niteliğini değiştirmeyeceği, üç araca yönelik belirli ve sabit bir yerin kullanımının ücret karşılığında bir tarafa bırakılmasına konu sözleşmenin kira sözleşmesi olarak kabulünün gerekli olduğu,
Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verdiği,
HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği,
Hukuki uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk mahkemelerinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi ise istisna olup, özel bir kanun hükmü ile açıkça Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk Mahkemesinde genel hükümlere göre görüleceği, görev kamu düzenine ilişkin olduğu ve resen inceleneceği,
Taraflar arasındaki her iki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı,
Uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmış olduğundan davaya bakma görevi kararı veren mahkemeye ait olmadığı halde yargılamaya devam ile yazılı olduğu şekilde gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden esasa ilişkin karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/3-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun göreve ilişkin olarak kabulü gerekmiştir. ” gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun göreve ilişkin olarak kabulüne karar verilerek mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Somut olayda; anılan kesin nitelikteki BAM kararı uyarınca ve taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olması nedeniyle davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olup, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair ; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır