Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/240 E. 2022/582 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/240 Esas
KARAR NO : 2022/582
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı konumunda bulunan müvekkilinin de kurucu ortak olduğu …, 4.03.2008 tarihinde kurulduğunu, müvekkilinin 15.000 adet adet hissenin 4275 adet hisseye isabet eden 42.750,00 TL (%28,5) değerinde hisseye sahip olduğunu, davalı şirketin olağanüstü genel kurulu 01/03/2022 tarihinde, müvekkilinin temsilcisi ve 10725 adet hisse sahibi (%71,5) dava dışı … Ticaret Anonim Şirketi temsilcisinin de katılım sağlamasıyla toplandığını, 01/03/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı 5 numaralı maddesi ile yapılan değişiklik hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini, iptale konu 5. madde ile yapılan esas sözleşme değişikliği TTK md. 421’e aykırı olduğunu, davalı şirket pay sahipleri 01/03/2022 tarihli yönetim kurulu kararı ile 150.000 TL değerindeki payların 107.250,00 TL değerine isabet eden 10725 adet (yaklaşık %72) nama yazılı hisselerini … Ticaret Anonim Şirketi’ne devrettiğini, davalı şirket genel kurulu %100 toplantı nisabıyla toplandığını, %71,5 ile dava dışı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi temsilcisi olumlu oyu ve %28,5 müvekkil temsilcisinin olumsuz oyu ve muhalefet şerhi ile 5. maddenin kabul edildiğini, TTK’nin 490. maddesinde belirtildiği üzere Kanun veya esas sözleşmede aksi görülmedikçe nama yazılı paylar herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebileceğini, iptale konu 5. madde ile yapılan değişiklik yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, Şirket esas sözleşmesine 24. Madde olarak “Hisselerin Devri” başlıklı bir maddenin eklenmesi için aldığı ve tarafımızca muhalefet şerhi koyulan 5. Madde ile alınan karar, TTK md.421/3-c ve hükmüne göre gereken nisabın (%75) sağlanamaması nedeniyle ve TTK md.447 uyarınca mutlak butlan halinin söz konusu olması, kabul anlamına gelmemekle birlikte gerekli nisap sağlandığı kabul edildiğinde dahi alınan kararın Anayasa, kanun, esas sözleşme ve dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle TTK md. 445 ve devamı uyarınca iptali, yukarıda sayılan nedenlerle ileride telafisi güç sonuçların doğmaması amacıyla TTK md. 449 uyarınca kararın yürütülmesinin geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğini, telafisi güç zararların doğmasının engellenmesi amacıyla TTK md.449 uyarınca kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına, 01/03/2022 tarihli toplantıda alınan Genel Kurul 5 numaralı kararının TTK 421/3-c ve 447. maddesi uyarınca mutlak butlan ile malul olduğunun tespitine ve olmadığı takdirde yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olması nedeniyle iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin dava konusu yapılan 01.02.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında tescile tabi hususlar arasında yer alan; yönetim kurulunun seçimi, şirket anasözleşmesine “Hisselerin Devri” başlıklı 24. Maddenin eklenmesi hususları görüşülmüş olup ilgili gündem maddeleri hakkında oy çokluğu ile karar karar alındığını, davacı Tarafça gündemin 5. Maddesinde yer alan anasözleşme değişikliğine ilişkin olarak “Yasal haklarımız bu anasözleşme değişikliği önerisi ile kısıtlanmaktadır. Bu nedenle gündemin beşinci maddesinde gösterilen değişikliği kabul etmiyoruz” şeklinde muhafelet şerhi verildiğini, söz konusu genel kurul kararında alınan kararlardan tescile tabi bulunan yönetim kurulu seçimi ile anasözleşme değişikliğinin tescil ve ilanı için … ne başvurulduğunu, … nce yapılan inceleme sonucu hisse devrinin sınırlandırılmasına ilişkin anasözleşme değişikliğinin tescil talebi TTK 421/3 maddesinde yer alan sermayenin en az %75’inin olumlu oyunun sağlanmamış olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, davacının nisap yönünden bir muhalefet bildirmemesi nedeniyle ancak Ticaret Sicil Müdürlüğünün sözkonusu red kararı ile toplantı başkanlığınca gündem maddesine ilişkin özel nisabın kontrol edilmesinin atlandığının anlaşıldığını, bunun üzerine sözkonusu anasözleşme değişikliğinin tescili talebinden vazgeçilerek ilgili genel kurulu kararının sadece yönetim kurulunun seçimine ilişkin bölümünün tescil ve ilanının talep edildiğini, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 09.03.2022 tarih ve 10533 sayılı nüshasında (Söz konusu kararın 5. Maddesi hariç tescil ve ilan edilmiştir) açıklaması ile bu hususun özel olarak da belirtildiğini, bu itibarla işbu dava konusu yapılan anasözleşme değişikliğinin tesciline ilişkin talebin ilgili ticaret sicil müdürlüğünce reddedilmiş olması ve müvekkili şirket tarafından da bu red kararına itiraz edilmeyerek sözkonusu tescil talebinden vazgeçmiş olması karşısında işbu davanın konusuz kaldığı kanaatinde olduğunu, Sayın Mahkemenin aksi yönde kanaati halinde ise yukarıda izah edildiği üzere gerekli nisabın aranmasının sehven atlanmış olması karşısında 01.03.2022 tarihliği olağanüstü genel kurulunda alınan beş numaralı gündem maddesine ilişkin kararın TTK 421/3 uyarınca mutlak butlan ile malul olduğunun tespiti talebini kabul etmediklerini, butlana ilişkin açık hukuki durum ve kabulümüz nedeniyle dava dilekçesinin ikinci bölümünde terditli olarak ileri sürülen hususlara ilişkin olarak detaylı izah ve cevaba gerek görülmemekle birlikte; yapılmak istenen anasözleşme değişikliğinin Türk Ticaret Kanununda açık olarak karşılığının bulunması nedeniyle yasaya aykırı bir yanının bulunmadığını, tadil edilen maddede devrin sınırlandırılmasına dair kriterlerin de yasa ve ticari teamüllere uygun olarak belirlenmiş olması nedeniyle iyi niyet kurallarına aykırı bir durumun da sözkonusu olmadığını, dava dilekçesinde ifade edildiği gibi rüçhan hakkının sınırlandırılmasına ilişkin herhangibir anasözleşme değişikliğinin ise yapılmamış olduğunu öncelikle butlanının tespiti/iptali talep edilen anasözleşme değişikliği ile ilgili tescil talebi müvekkil şirket tarafından geri çekilmiş ve ilgili genel kurulu kararının sadece diğer maddelerinin tescil edilmiş olması karşısında konusuz kalan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, aksi kanaat halinde ise kabul beyanı doğrultusunda 01.03.2022 tarihliği olağanüstü genel kurulunda alınan beş numaralı gündem maddesine ilişkin kararın TTK 421/3 uyarınca mutlak butlan ile malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE G E R E K Ç E /
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesindeki gösterdikleri deliller celp ve incelenerek değerlendirilmiştir.
Mahkememizde açılan iş bu dava, davalı …nin 01/03/2022 tarihli genel kurulda alınan kararlarını 6102 sayılı TTK’nın 421/3-c ve 447.maddesi gereğince mutlak butlan ile malul olduğunun tespiti, mümkün olmadığında TTK 445.ve devamı maddeleri gereğince iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkememizde yargılama devam ederken davacı vekili 06/10/2022 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; “Dava dilekçesini aynen tekrar eder, davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyorum. Ancak genel kurul kararlarının tescil ve ilanları konusunda biz davayı açtığımızda ticaret sicile müracaat edilmemişti ancak sonradan müracaat yapıldı ve reddedildi. Bu nedenle infazı mümkün olmadığı için bu nedenle biz davayı geri alıyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 06/10/2022 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; “Biz de davanın geri alınmasına muvafakat ediyoruz, masraf ve ücreti vekalet hakkımızdan feragat ediyoruz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 123.maddesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 123. maddesinde ‘‘Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alınabilir, bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.’’ şeklinde yasal düzenlemeyi içermektedir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Davacı vekili mahkememizde açılmış iş bu davayı 06/10/2022 günlü duruşmada, genel kurul kararlarının ticaret sicil müdürlüğü tarafından tescil talebinin reddedilmesi nedeniyle geri aldıklarını beyan etmiş, davalı vekili de davacı yanın davayı geri almasına muvafakat gösterdiğini beyan ve kabul etmiş bulunması karşısında 6102 sayılı HMK’nın 123.maddesi gereğince davanın geri alınması koşullarının oluştuğu mahkememizce benimsenmiş olmakla, iş bu davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği vicdani kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin davayı geri alması ve davalı vekilinin de buna muvafakat göstermesi dikkate alınarak 6100 sayılı HMK 123.maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Esas defterindeki kaydın bu şekilde KAPATILMASINA,
2-Alınması gereken harç peşin alınmış olduğu anlaşıldığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalı vekili masraf ve ücreti vekalet talep etmek hakkından vazgeçtiğini duruşmada beyan ettiğinden, taraflar lehine masraf ve ücreti vekalet takdirine YER OLMADIĞINA,
Yapılan masrafların yapan taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacının HMK 120.madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır