Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/234 E. 2023/509 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/234 Esas
KARAR NO : 2023/509
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilden danışmanlık ve harita ölçüm hizmetine alındığını, alınan hizmet karşılığında 23.06.2021
tarihinde 5.900-TL tutarında danışmanlık ve 01.02.2022 tarihinde 34.574-TL tutarında harita ölçüm hizmeti
bedeli olarak fatura düzenlendiğini, davalı tarafından altı farklı tarihte toplam 21.000-TL ödeme yapıldığını, kalan 19.474-TL’nin ise ödenemediğini, yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine davalı hakkında
… İcra Dairesi nezdinde 2022/… esas sayılı dosya ile faturaya dayalı icra takibi başlatıldığını, ancak takibin davalının borca itirazı ile durduğunu, dava öncesi arabuluculuk sürecinde de sonuç
alınamadığını, davalının itirazının iptali ile takibin devamını, davalının takip konusu alacağın
%20’sinden az olamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet
ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya çıkarılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLER
Dosya delillerini, … Vergi Müdürlüğü’ne ve … Vergi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve bilirkişi kök raporu ve cevabi tüm yazılar oluşturmaktadır.
Dosyamızdan … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak tarafların ticari defter ve belgeleri, iddia ve savunma doğrultusunda talimat mahkemesince … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 04/04/2023 tarihli kök rapor temini ile dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; … İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptali iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün 2022/… esas sayılı dosyası Uyap üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde, tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda … Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmış olup, mali müşavir … ‘ya tevdi edilmiştir.
Bilirkişi mali müşavir … tarafından hazırlanan 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Yukarıda detayları sunulan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere: … Vergi Dairesi ile … …’nden gelen cevabi yazılara göre davacı … …’ın “Yer yüzeyinin araştırılması ve harita yapımına yönelik mühendislik faaliyetleri ” iştigal konusuyla Serbest Meslek Kazanç mükellefi olduğu, V.U.K.md.176’ya göre Il.sınıf tüccar olduğu ve 2021 ve 2022 yıllarında yılında işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, e-defter sisteminden kağıt ortamına bastırığı defterlerini vergi dairesi Müdürü’ne onaylatarak incelemeye ibraz etmiş olduğu, davacının davalıya 23.06.2021 tarihinde danışmanlık hizmeti açıklamasıyla … nolu e-serbest meslek makbuzu ile net 5.900TL, 01.02.2022 tarihinde harita ölçüm hizmeti açıklamasıyla … nolu e-serbest meslek makbuzu ile net 34.574TL olmak üzere toplam 40.474TL tutarında hizmet verdiği, bu hususun ibraz ettiği defterlerinden teyit edildiği, davalının tamamı banka üzerinden toplam 21.000TL ödeme yaptığı, (16.02.2022) icra takip ve (05.04.2022) dava tarihi itibarıyla davacının 19.474TL alacaklı kalmış olacağı buna karşın işletme defterlerinin yapısı gereği satışlar ve alışların kayıt edildiği ancak tahsilatların kayıt edilmediği göz önünde bulundurulduğunda 19.174TL alacak miktarının doğrudan davacının ticari defterinden Görülemeyeceği” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince görev hususu; kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olmakla; mahkememizce davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden her ne kadar tahkikat ilerlemiş olsa da dava dosyası öncelikle görev noktasında incelenmeye alınmıştır.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 Sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4. ve 5. maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 6. maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır. Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 Sayılı Kanunun 5. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 Sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; huzurdaki davanın 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinin “a-f” bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, nispi ticari dava niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda ise her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması kriterinin bulunması gerekmekle, davacı hakkında vergi dairesine yazılan müzekkereye; davacının dava tarihi itibariyle işletme esasına göre defter tuttuğu ve II. sınıf tüccar olduğu şeklinde yanıt verildiği görülmüştür. Yapılan araştırmalar sonucu davacının tacir sıfatı olmadığının kesinleştiği böylece eldeki davanın nispi ticari dava da olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı Kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır