Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/216 Esas
KARAR NO : 2022/251
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30 Aralık 2019 tarihinde … IMO Numaralı … Gemisi’ne İran’da kaptan olarak katıldığını, müvekkilinin çalışmasının karşılığı olan ücret alacağının kendisine ödenmediğini, alacaklarının tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, ancak icra takibine karşı itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalının müvekkiline karşı, … IMO Numaralı … Gemisinde çalışması sırasında hak etmiş olduğu 1 Temmuz 2020 ve 23 Eylül 2020 tarihli gemi adamı ücret alacağının ödenmemesi nedeni ile 6102 sayılı TTK m.1320 gereğince kanuni rehin hakkı ile birlikte ödeme emrinde belirtilen 9.571,65 USD karşılığı kadar borçlu olduğunu, davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE: Dava; yabancı bayraklı gemide çalışan gemi adamının hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince mahkemenin görevine ilişkin usul kuralları, kamu düzeniyle ilgili olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmekle dava dosyası öncelikli olarak görev konusunda tetkik edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın ticaret mahkemelerinin görev alanını belirleyen 4. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu kanunda, (…) öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işleri sayılır.” TTK’nın 5.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre ise; “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” Bu kapsamda TTK’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, mutlak ticari dava sayılmış ve tüm ticari davalara bakmakla asliye ticaret mahkemeleri görevli kılınmış olup TTK’nın 4. ve 5.maddeleri gereğince ticaret mahkemelerinin görevli olup olmadığının tayini amacı ile öncelikle davanın 6102 sayılı TTK’dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmiştir.
Huzurdaki davada; davacının kaptan/gemi adamı olup tacir olmadığı, ihtilafın yanlar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklı ücret alacağının tahsili isteminden kaynaklanmakla mutlak ticari dava vasfının bulunmadığı gibi davacı yanın çalıştığı geminin yabancı bayraklı olup Deniz İş Kanunu kapsamında kalmadığı görülmüştür. Nitekim Deniz İş Kanunu’na tâbi olmayan gemi adamlarına Türk Borçlar Kanunu’nun hizmet akdi hakkındaki genel hükümlerinin tatbik edilmesi gerekmekte olup davanın tarafları arasında iddia olunan temel ilişkinin TBK’nın 393. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı, uygulanacak hükümlerin TBK’nın 393. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler olduğu anlaşılmıştır. Bu hali ile davadaki ihtilafın mutlak yahut nispi ticari dava niteliğinin bulunmadığı, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir ihtilafın olmadığı, deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlığın da yer almadığı saptanmakla ticaret mahkemelerinin somut olaydaki ihtilaf kapsamında görevli olmadığı anlaşılmıştır.
Nitekim dava tarihinde yürürlükte bulunan, 25/10/2017 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun, iş mahkemelerinin görev alanını belirleyen 5/a maddesi kapsamında; “5953 sayılı kanuna tâbi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tâbi gemi adamları, 22/05/2003 tarihli ve 4857sayılı İş Kanunu’na veya 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tâbi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü uyuşmazlıklara bakmakla iş mahkemelerinin görevli olduğu…” belirtilmiş olup Deniz İş Kanunu’nun, 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca bir geminin Deniz İş Kanunu kapsamına girebilmesi için öncelikle geminin Türk Bayrağı taşıması gerekmekle birlikte somut olayda olduğu üzere yabancı bayraklı gemide çalışan gemi adamları hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır. Bu hali ile 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/a madde hükmüne göre, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 2. kısmının 6. bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tâbi işçiler ile iş verenler arasında görülecek davaların da iş mahkemelerinin görevi kapsamına alındığı konusunda herhangi bir duraksama bulunmadığından görevli mahkemelerin İş Mahkemesi olduğu sonucuna varılması gerekmiştir. Tüm bu gerekçeler ışığında somut olaydaki uyuşmazlığın İstanbul İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Emsal karar: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2021/173 esas, 2021/183 karar sayılı kararı)
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK’nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/03/2022
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır