Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/21 E. 2022/516 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/21 Esas
KARAR NO : 2022/516
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/08/2011
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2003 ve 2004 faaliyet yılları üzerinden hazırlanan denetim kurulu raporları şirket genel kuruluna sunulduğunu, şirket genel kurulunun şirketi zarar uğratan davalılar hakkında mali sorumluluk davası açılmasına karar verdiğini, davalıların denetçi raporlarında ayrıntılı olarak açıklanan eylemleriyle şirketi zarara uğrattıklarının tespit edildiğinin, davalıların işletmenin kaynaklarını ticari teamüllere aykırı davranarak ortakların ilk sermaye apel ödemesini ticari bir faaliyete dayanmaksızın ve bir karşılık alınmaksızın ve bir güvence temin etmeden, halen … yönetim ve denetiminde bulunan … ’na dahil olan … A.Ş.’ne aktarmış olduklarını ve bu şekilde şirketi bilerek ve isteyerek zarara uğrattıklarını ve şirket varlıklarında azalışa neden olduklarını, şirket kasa hesabında muhasebe kayıtlarında gözükmekle birlikte fiilen mevcut olmayan 127.650,40 TL’nin gerekli takip yapılmayarak zarara dönüşmesinden ve “Sayım ve Tesellüm Noksanları Hesabı’na” atılmasından müteselsilen sorumlu olduklarını, bu şekilde; yönetim kurulu üyelerinin TTK’nun madde 2, 20, 320, 336/5’i ihlal ettikleri, denetim kurulu üyelerinin de TTK’nun madde 353/3, 354, 359’un kendilerine yüklediği kontrol ve uyarı görevini yapmadıklarını, yönetim kurulu üyelerinin verdikleri zararı tazminle mükellef olduklarını, bu zararı görmelerine rağmen üzerlerine düşen görevi yapmayan denetim kurulu üyelerinin de aynı meblağ ile mali mesuliyetlerinin bulunduğunu, şirkette görev yapmış olan yönetim kurulu üyelerinden …, …, …, … ve denetim kurulu üyesi …’un yukarıda belirtilen işlemlerden doğan zararın 41.014,10.TL ve 127.650,40.TL’lik bölümünden müteselsilen ve yönetim kurulu üyeleri …, … ve denetim kurulu üyesi …’ın 41.014,10.TL’lik bölümünden müteselsilen ve denetçiler … ile … ’ın 26.344,36.TL’lik bölümünden müteselsilen sorumlu olduklarını, tamamı … ’na dahil şirketlerde personel olarak çalışan davalıların TTK’nun gereğince sorumlu oldukları zararın kendilerinden talep edildiğini, şirketin uğradığı zarardan, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.TL’lik zararın, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası Tarafından ilan edilen avans faiz oranı ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
G E R E K Ç E :
Mahkememiz tarafından tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra, mahkememizin 2015/…-2016/… sayılı kararı ile;
“1-Davanın kabulü ile davalılar … , … ve … borcun 41.014,10 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla 168.664,50TL’nin 41.014,10 TL’sine 31.12.2000 eylem tarihinden, 127.650,40TL’sine 13.02.2004 eylem tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davalılar …, … ve … yönünden dava takipsiz bırakıldığından ve yasal 3 aylık süre içinde yenilenmediğinden HMK 150 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davalılar …, …, … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2018/ … -2020/… sayılı ve 16/06/2020 günlü kararı ile;
“1-Davalı … ve … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-… yönünden ise davacı temlik alan … vekilinin 08/10/2018 tarihli dilekçe ile davalı … yönünden dosyanın HMK 150.maddesi gereğince işlemden kaldırılmasını talep etmiş olmasına rağmen mahkemenin davacı vekilinin bu beyanını değerlendirmediği, bu beyanın değerlendirilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebepleri ve şekline göre davalı … vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.” şeklinde davalı … , … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte belirtilen sebeple kararın … yönünden bozulmasına, bozma sebebine göre şimdilik … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İş bu karara karşı … , … tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, iş bu talep Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2020/… -2021/… sayılı kararı ile iş bu davalıların karar düzeltme istediğinin reddine karar verildiği ve böylece mahkememizin 2015/…-2016/… sayılı kararının iş bu davalılar kesinleştiği mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenle mahkememizin bozma sonrasındaki karar başlığında davadaki tüm davalılar taraf gösterilmiş ise de, esasen davacı … ile davalılardan … dışındaki davalılar yönünden mahkememizin 2015/…-2016/… sayılı kararının kesinleştiği, dosya kapsamı ile sabittir.
Bu nedenle iş bu dosyada dava 06/06/2022 günlü duruşmada dava dosyası hüküm kesinleşenler dışında kalan davalı … yönünden işlemden kaldırılmıştır.
Mahkememizce 26/05/22 tarihli celsede davalılar …, …, …, …, …, … ve … yönünden kesinleşme şerhi düzenlenmesine karar verildiği, 31/05/2022 tarihinde düzenlenen kısmi kesinleşme şerhi ile Mahkememizce verilen 2015/… Esas ve 2016/… Karar sayılı kararın davalılar …, …, …, … ve … yönünden 16/08/2018 tarihinde temyiz edilmeksizin, davalılar … ve … yönünden 08/12/2021 tarihinde temyiz neticesinde kesinleştiği hususlarının tasdik edildiği anlaşılmakla anılan davalılar yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
26/05/2022 tarihli celsede davacı vekilinin davalı … yönünden davayı takip etmeyeceklerine dair dilekçe sunduklarını beyan ettiği, anılan davalı vekilinin de 01/06/2022 tarihli dilekçesi ile davayı takip etmediklerini beyan ettiği, bu nedenle 06/06/2022 tarihli celsede 6100 sayılı HMK’nun 150/1 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından işlemden kaldırılan dosya, 6100 sayılı HMK ‘nın 150/4 maddesi gereğince taraflarca usulüne uygun olarak 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediğinden, HMK.nun 150/5 maddesi gereğince; davacı tarafından davalı … aleyhine açılmış bulunan iş bu davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği vicdani kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1- Davalılar … , …, …, … ve …, … ve … yönünden kesinleşme nedeniyle YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA
2-Davacının, davalı … aleyhine açmış bulunduğu davanın 6100 sayılı HMK 150/1-4-5 uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Esas defterindeki kaydın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 135,00 TL’den mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 54,30 TL harcın davacı yana İADESİNE,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya ÖDENMESİNE,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacının HMK 120.madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır